N – nominative masculine plural (form IV) active participle اسم مرفوع
Konu Başlığı: [2:3-22] Üç Grup: Erdemliler (Muttakiler), Fanatik İnkarcılar (Kafirler), İkiyüzlüler (Münafıklar)
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlardır rablerinden doğru yolu bulanlar, onlardır kurtulup muratlarına erenler.
Adem Uğur : İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.
Ahmed Hulusi : İşte onlar, Rablerinden (nefslerini oluşturan Esmâ bileşiminden kaynaklanan) HÜDA (hakikati idrak) hâlindedirler ve onlar kurtuluşa ermişlerdir.
Ahmet Tekin : İşte bunlar yaratan, yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzeni veren, koruyan, kontrol eden Rablerinin gösterdiği doğru yolda yürüyen, faaliyet gösteren erlerdir. İşte bunlar kurtuluşa, ebedî nimetlerle mutluluğa erenlerdir.
Ahmet Varol : İşte onlar Rablerinin göstermiş olduğu hidayet yolu üzerindedirler ve kurtuluşa erecek olanlar da onlardır.
Ali Bulaç : İşte bunlar, Rablerinden olan bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler bunlardır.
Ali Fikri Yavuz : İşte böyle kimseler, Rablerinden olan hidâyet ve doğru yol üzeredirler; ve bunlar azabdan kurtulup sevaba erenlerdir.
Bekir Sadak : Iste Rab'lerinin yolunda olanlar ve saadete erisenler bunlardir.
Celal Yıldırım : İşte bunlar, Rabları tarafından doğru yol üzeredirler ve korktuklarından kurtulup umduklarına kavuşanlar da bunlardır.
Diyanet İşleri : İşte onlar Rab’lerinden (gelen) bir doğru yol üzeredirler ve kurtuluşa erenler de işte onlardır.
Diyanet İşleri (eski) : İşte Rab'lerinin yolunda olanlar ve saadete erişenler bunlardır.
Diyanet Vakfi : İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.
Edip Yüksel : İşte, Rableri tarafından yol gösterilenler ve mutluluğa erenler bunlardır.