» 5 / Mâide  7:

Kuran Sırası: 5
İniş Sırası: 112
Maide Suresi = Sofra suresi
112. ve 114. ayetlerinde Hz. Isa’nin Allah’tan istedigi sofradan söz edildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120

5:7 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
ve hatırlayın | ni'metini | Allah'ın | size olan | ve sözünü | öyle ki | verdiniz | O'na | hani | demiştiniz | işittik | ve ita'at ettik | korkun | Allah'tan | şüphesiz | Allah | bilir | özünü | göğüslerin |

WÆZ̃KRWÆ NAMT ÆLLH ALYKM WMYS̃ÆGH ÆLZ̃Y WÆS̃GKM BH ÎZ̃ GLTM SMANÆ WǼŦANÆ WÆTGWÆ ÆLLH ÎN ÆLLH ALYM BZ̃ÆT ÆLṦD̃WR
veƶkurū niǎ'mete llahi ǎleykum ve mīṧāḳahu lleƶī veṧeḳakum bihi ḳultum semiǎ'nā ve eTaǎ'nā vetteḳū llahe inne llahe ǎlīmun biƶāti S-Sudūri

وَاذْكُرُوا نِعْمَةَ اللَّهِ عَلَيْكُمْ وَمِيثَاقَهُ الَّذِي وَاثَقَكُمْ بِهِ إِذْ قُلْتُمْ سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا وَاتَّقُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ

Transcript Okunuş Türkçe
1. WÆZ̃KRWÆ = veƶkurū : ve hatırlayın
2. NAMT = niǎ'mete : ni'metini
3. ÆLLH = llahi : Allah'ın
4. ALYKM = ǎleykum : size olan
5. WMYS̃ÆGH = ve mīṧāḳahu : ve sözünü
6. ÆLZ̃Y = lleƶī : öyle ki
7. WÆS̃GKM = veṧeḳakum : verdiniz
8. BH = bihi : O'na
9. ÎZ̃ = iƶ : hani
10. GLTM = ḳultum : demiştiniz
11. SMANÆ = semiǎ'nā : işittik
12. WǼŦANÆ = ve eTaǎ'nā : ve ita'at ettik
13. WÆTGWÆ = vetteḳū : korkun
14. ÆLLH = llahe : Allah'tan
15. ÎN = inne : şüphesiz
16. ÆLLH = llahe : Allah
17. ALYM = ǎlīmun : bilir
18. BZ̃ÆT = biƶāti : özünü
19. ÆLṦD̃WR = S-Sudūri : göğüslerin
ve hatırlayın | ni'metini | Allah'ın | size olan | ve sözünü | öyle ki | verdiniz | O'na | hani | demiştiniz | işittik | ve ita'at ettik | korkun | Allah'tan | şüphesiz | Allah | bilir | özünü | göğüslerin |

[Z̃KR] [NAM] [] [] [WS̃G] [] [WS̃G] [] [] [GWL] [SMA] [ŦWA] [WGY] [] [] [] [ALM] [] [ṦD̃R]
WÆZ̃KRWÆ NAMT ÆLLH ALYKM WMYS̃ÆGH ÆLZ̃Y WÆS̃GKM BH ÎZ̃ GLTM SMANÆ WǼŦANÆ WÆTGWÆ ÆLLH ÎN ÆLLH ALYM BZ̃ÆT ÆLṦD̃WR

veƶkurū niǎ'mete llahi ǎleykum ve mīṧāḳahu lleƶī veṧeḳakum bihi ḳultum semiǎ'nā ve eTaǎ'nā vetteḳū llahe inne llahe ǎlīmun biƶāti S-Sudūri
واذكروا نعمة الله عليكم وميثاقه الذي واثقكم به إذ قلتم سمعنا وأطعنا واتقوا الله إن الله عليم بذات الصدور

[ذ ك ر] [ن ع م] [] [] [و ث ق] [] [و ث ق] [] [] [ق و ل] [س م ع] [ط و ع] [و ق ي] [] [] [] [ع ل م] [] [ص د ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
واذكروا ذ ك ر | Z̃KR WÆZ̃KRWÆ veƶkurū ve hatırlayın And remember
نعمة ن ع م | NAM NAMT niǎ'mete ni'metini (the) Favor
الله | ÆLLH llahi Allah'ın (of) Allah
عليكم | ALYKM ǎleykum size olan upon you
وميثاقه و ث ق | WS̃G WMYS̃ÆGH ve mīṧāḳahu ve sözünü and His covenant
الذي | ÆLZ̃Y lleƶī öyle ki which
واثقكم و ث ق | WS̃G WÆS̃GKM veṧeḳakum verdiniz He bound you
به | BH bihi O'na with [it]
إذ | ÎZ̃ hani when
قلتم ق و ل | GWL GLTM ḳultum demiştiniz you said,
سمعنا س م ع | SMA SMANÆ semiǎ'nā işittik """We heard"
وأطعنا ط و ع | ŦWA WǼŦANÆ ve eTaǎ'nā ve ita'at ettik "and we obeyed;"""
واتقوا و ق ي | WGY WÆTGWÆ vetteḳū korkun and fear
الله | ÆLLH llahe Allah'tan Allah.
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
الله | ÆLLH llahe Allah Allah
عليم ع ل م | ALM ALYM ǎlīmun bilir (is) All-Knower
بذات | BZ̃ÆT biƶāti özünü of what
الصدور ص د ر | ṦD̃R ÆLṦD̃WR S-Sudūri göğüslerin (is in) the breasts.
ve hatırlayın | ni'metini | Allah'ın | size olan | ve sözünü | öyle ki | verdiniz | O'na | hani | demiştiniz | işittik | ve ita'at ettik | korkun | Allah'tan | şüphesiz | Allah | bilir | özünü | göğüslerin |

[Z̃KR] [NAM] [] [] [WS̃G] [] [WS̃G] [] [] [GWL] [SMA] [ŦWA] [WGY] [] [] [] [ALM] [] [ṦD̃R]
WÆZ̃KRWÆ NAMT ÆLLH ALYKM WMYS̃ÆGH ÆLZ̃Y WÆS̃GKM BH ÎZ̃ GLTM SMANÆ WǼŦANÆ WÆTGWÆ ÆLLH ÎN ÆLLH ALYM BZ̃ÆT ÆLṦD̃WR

veƶkurū niǎ'mete llahi ǎleykum ve mīṧāḳahu lleƶī veṧeḳakum bihi ḳultum semiǎ'nā ve eTaǎ'nā vetteḳū llahe inne llahe ǎlīmun biƶāti S-Sudūri
واذكروا نعمة الله عليكم وميثاقه الذي واثقكم به إذ قلتم سمعنا وأطعنا واتقوا الله إن الله عليم بذات الصدور

[ذ ك ر] [ن ع م] [] [] [و ث ق] [] [و ث ق] [] [] [ق و ل] [س م ع] [ط و ع] [و ق ي] [] [] [] [ع ل م] [] [ص د ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
واذكروا ذ ك ر | Z̃KR WÆZ̃KRWÆ veƶkurū ve hatırlayın And remember
Vav,Elif,Zel,Kef,Re,Vav,Elif,
6,1,700,20,200,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
نعمة ن ع م | NAM NAMT niǎ'mete ni'metini (the) Favor
Nun,Ayn,Mim,Te merbuta,
50,70,40,400,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
الله | ÆLLH llahi Allah'ın (of) Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
عليكم | ALYKM ǎleykum size olan upon you
Ayn,Lam,Ye,Kef,Mim,
70,30,10,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
وميثاقه و ث ق | WS̃G WMYS̃ÆGH ve mīṧāḳahu ve sözünü and His covenant
Vav,Mim,Ye,Se,Elif,Gaf,He,
6,40,10,500,1,100,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
الذي | ÆLZ̃Y lleƶī öyle ki which
Elif,Lam,Zel,Ye,
1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun
اسم موصول
واثقكم و ث ق | WS̃G WÆS̃GKM veṧeḳakum verdiniz He bound you
Vav,Elif,Se,Gaf,Kef,Mim,
6,1,500,100,20,40,
V – 3rd person masculine singular (form III) perfect verb
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
فعل ماض والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
به | BH bihi O'na with [it]
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
إذ | ÎZ̃ hani when
,Zel,
,700,
T – time adverb
ظرف زمان
قلتم ق و ل | GWL GLTM ḳultum demiştiniz you said,
Gaf,Lam,Te,Mim,
100,30,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
سمعنا س م ع | SMA SMANÆ semiǎ'nā işittik """We heard"
Sin,Mim,Ayn,Nun,Elif,
60,40,70,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
وأطعنا ط و ع | ŦWA WǼŦANÆ ve eTaǎ'nā ve ita'at ettik "and we obeyed;"""
Vav,,Tı,Ayn,Nun,Elif,
6,,9,70,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
واتقوا و ق ي | WGY WÆTGWÆ vetteḳū korkun and fear
Vav,Elif,Te,Gaf,Vav,Elif,
6,1,400,100,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural (form VIII) imperative verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الله | ÆLLH llahe Allah'tan Allah.
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الله | ÆLLH llahe Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
عليم ع ل م | ALM ALYM ǎlīmun bilir (is) All-Knower
Ayn,Lam,Ye,Mim,
70,30,10,40,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
بذات | BZ̃ÆT biƶāti özünü of what
Be,Zel,Elif,Te,
2,700,1,400,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine singular noun
جار ومجرور
الصدور ص د ر | ṦD̃R ÆLṦD̃WR S-Sudūri göğüslerin (is in) the breasts.
Elif,Lam,Sad,Dal,Vav,Re,
1,30,90,4,6,200,
N – genitive masculine plural noun
اسم مجرور

Konu Başlığı: [5:6-7] Abdest

Abdulbaki Gölpınarlı : Anın size verilen Allah nîmetini ve duyduk, itaat ettik dediğiniz zaman ona vermiş olduğunuz sözü ki bu sözle bağlamıştır sizi ve çekinin Allah'tan. Şüphe yok ki Allah, yüreklerde ne var bilir.
Adem Uğur : Allah'ın size olan nimetini, "Duyduk ve kabul ettik" dediğiniz zaman sizi bununla bağladığı (O'na verdiğiniz) sözü hatırlayın ve Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, kalblerin içindekini bilmektedir.
Ahmed Hulusi : Üzerinizdeki Allâh nimetini ve sizi onunla bağladığı sözleşmeyi hatırlayın; hani "İşittik ve itaat ettik" demiştiniz. . . Allâh'tan korunun! Muhakkak ki Allâh içinizdekilere, onların Esmâ'sıyla hakikati olarak Aliym'dir.
Ahmet Tekin : Allah’ın üzerinizdeki nimetini size tevdi ettiği ilâhî değerleri, şeriatı, 'Sözünü, tebliğini, emirlerini dinliyoruz. Kur’ân’a, sünnetine ve devletine itaat ediyoruz' dediğinizde, sizden aldığı taahhüdü, sizinle yaptığı ahdini koruyup kollayarak zayi etmeyin, şükredin. Allah’a sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp, azaptan korunun, Allah gönüllerdeki sırları bilir.
Ahmet Varol : Allah'ın üzerinizdeki nimetini ve 'işittik ve itaat ettik' dediğiniz zaman onunla sizi kendisine bağladığı andınızı hatırlayın ve Allah'a karşı gelmekten sakının. Çünkü Allah gönüllerde olanı bilir.
Ali Bulaç : Allah'ın üzerinizdeki nimetini ve: "İşittik ve itaat ettik" dediğinizde sizi, kendisiyle bağladığı sözünü (misakını) anın. Allah'tan korkup sakının. Şüphesiz Allah, sinelerin özünde olanı bilendir.
Ali Fikri Yavuz : Allah’ın üzerinizdeki nimetini ve sizi “-Dinledik, itaat ettik” dediğiniz zaman, bağladığı mîsakını unutmayın, hatırlayın. Allah’dan korkun. Şüphesiz ki Allah, bütün göğüslerin (kalblerin) esrarını tamamiyle bilir.
Bekir Sadak : Allah'in size olan nimetini ve «Isittik, itaat ettik» dediginizde sizi andina bagladigi sozunu anin. Allah'tan sakinin, Allah icinizde olani elbette bilir.
Celal Yıldırım : Allah'ın size olan nîmetini ve «İşittik, itaat ettik» dediğiniz zaman sizi bağladığı mîsakını hatırlayın. Allah'tan korkup (ahdi ve andı bozmaktan) sakının. Şüphesiz ki Allah göğüslerdekini gereği gibi bilir.
Diyanet İşleri : Allah’ın üzerinizdeki nimetini ve “işittik, itaat ettik” dediğinizde ona verdiğiniz ve sizi kendisiyle bağladığı sağlam sözü hatırlayın. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir.
Diyanet İşleri (eski) : Allah'ın size olan nimetini ve 'İşittik, itaat ettik' dediğinizde sizi andına bağladığı sözünü anın. Allah'tan sakının, Allah içinizde olanı elbette bilir.
Diyanet Vakfi : Allah'ın size olan nimetini, «Duyduk ve kabul ettik» dediğiniz zaman sizi bununla bağladığı (O'na verdiğiniz) sözü hatırlayın ve Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, kalblerin içindekini bilmektedir.
Edip Yüksel : ALLAH'ın üzerinizdeki nimetini ve O'nunla yaptığınız sözleşmeyi hatırlayın: 'İşittik ve itaat ettik,' demiştiniz. ALLAH'ı dinleyin; ALLAH içinizde olanları biliyor.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah'ın, üzerinizdeki nimetini ve «İşittik, itaat ettik» dediğinizde sizden aldığı ve kendisiyle sizi bağladığı ahdini hatırlayın. Allah'tan korkun, çünkü Allah göğüslerin özünü çok iyi bilir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah'ın üzerinizdeki nimetini ve «İşittik ve itaat ettik.» dediğiniz zaman sizden aldığı sözü unutmayın, Allah'tan korkun; çünkü Allah, bütün sinelerin özünü bilir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Allahın üzerinizdeki ni'metini ve sizi «işittik, itaat ettik» dediğiniz vakit bağladığı misakını unutmayın, Allahdan korkun, çünkü Allah bütün sinelerin künhünü bilir.
Fizilal-il Kuran : Allah'ın size yönelik nimeti ile «Duyduk ve uyduk» dediğiniz zaman, O'na verdiğiniz bağlayıcı sözü hatırlayınız. Allah'tan korkunuz. Hiç kuşkusuz Allah, kalplerinizin özünü bilir.
Gültekin Onan : Tanrı'nın üzerinizdeki nimetini ve: "İşittik ve itaat ettik" dediğinizde sizi kendisiyle bağladığı misakını anın/anımsayın. Tanrı'dan korkup sakının. Kuşkusuz Tanrı sinelerin özünde olanı bilendir.
Hakkı Yılmaz : Ve Allah'ın, üzerinizdeki nimetini ve “İşittik, itaat ettik” dediğinizde sizden aldığı, Kendisiyle sözleştiğiniz, ‘kesin sözleşme’sini hatırlayın. Ve Allah'ın koruması altına girin. Şüphesiz Allah, göğüslerin içindekini çok iyi bilendir.
Hasan Basri Çantay : Allahın, üzerinizdeki ni'metini ve: «Dinledik, itaat etdik» dediğiniz zaman ona andınızı — ki O, sizi onunla bağlamışdır — (unutmayıb) hatırlayın. Allahdan korkun. Şübhe yok ki Allah göğüslerde olan sırrı dahi bilicidir.
Hayrat Neşriyat : Allah’ın size olan (İslâm) ni'metini ve 'İşittik ve itâat ettik!' dediğiniz zaman, onunla sizi bağladığı mîsâkını hatırlayın ve Allah’dan sakının! Şübhe yok ki Allah, sînelerin içinde olanı hakkıyla bilendir.
İbni Kesir : Ve Allah'ın üzerinizdeki nimetini; işittik, itaat ettik, dediğinizde sizi onunla bağlamış olduğu misakını anın. Allah'tan sakının. Muhakkak ki Allah; kalblerdekini bilir.
İskender Evrenosoğlu : Allah'ın, sizin üzerinizdeki ni'metini ve: “İşittik ve itaat ettik” dediğiniz zaman, onunla sizi bağladığı misâkınızı hatırlayın. Allah'a karşı takvâ sahibi olun, Muhakkak ki O, göğüslerde (sinelerde) olanı en iyi bilir.
Muhammed Esed : (Daima) hatırlayın, Allahın size bahşettiği nimetleri ve "Duyduk ve itaat ettik!" dediğinizde Allaha karşı altına girdiğiniz kesin taahhüdü. O halde, Allaha karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun: şüphe yok ki Allah, (insanların) kalpler(in)de olanı kesinlikle bilir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve Allah Teâlâ'nın üzerinizde bulunan nîmetini ve «İşittik ve itaat ettik,» dediğiniz vakit Cenâb-ı Hakk'ın sizi onunla bağladığı ahdini yâd ediniz ve Allah Teâlâ'dan korkunuz. Şüphe yok ki Allah Teâlâ bütün sinelerde olanı bilir.
Ömer Öngüt : Allah'ın size olan nimetini ve: “İşittik, itaat ettik!” dediğinizde sizden aldığı sağlam sözü hatırlayın. Allah'tan korkun. Şüphesiz ki Allah göğüslerin özünü bilendir.
Şaban Piriş : Allah’ın size olan nimetini ve “işittik, itaat ettik” dediğinizde sizi bağladığı sözünü düşünün, Allah’tan korkun, Allah, içinizde olanı bilir.
Suat Yıldırım : Allah’ın size lütfettiği nimeti ve sizin "duyduk ve itaat ettik, baş üstüne!" dediğiniz vakit, sizden aldığı sözünüzü hatırlayın. Allah’a karşı gelmekten sakının. Çünkü Allah sinelerde saklı bütün sırları bilir.
Süleyman Ateş : Allâh'ın size olan ni'metini ve O'na verdiğiniz sözü hatırlayın: Hani "İşittik ve itâ'at ettik!" demiştiniz. Allah'tan korkun; çünkü Allâh, göğüslerin özünü bilir.
Tefhim-ul Kuran : Allah'ın üzerinizdeki nimetini ve: «İşittik ve itaat ettik» dediğinizde sizi, kendisiyle bağladığı sözünü (misakını) anın. Allah'tan korkup sakının. Şüphesiz Allah, sinelerin özünde olanı bilendir.
Ümit Şimşek : Allah'ın size olan nimetini ve 'İşittik ve itaat ettik' diyerek Ona verdiğiniz sözü hatırlayın. Allah'tan sakının. Çünkü Allah gönüllerde saklı olanı bilir.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah'ın, üzerinizdeki nimetini ve sizi bağladığı mîsakını unutmayın. Hani, "İşittik, boyun eğdik!" demiştiniz. Allah'tan korkun. Allah, göğüslerin içindekini çok iyi bilir.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}