» 5 / Mâide  22:

Kuran Sırası: 5
İniş Sırası: 112
Maide Suresi = Sofra suresi
112. ve 114. ayetlerinde Hz. Isa’nin Allah’tan istedigi sofradan söz edildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120

5:22 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
dediler ki | EY/HEY/AH | Musa | şüphesiz | orada vardır | bir millet | zorba | ve şüphesiz biz | | oraya girmeyiz | kadar | onlar çıkıncaya | oradan | eğer | çıkarlarsa | oradan | o zaman biz | gireriz |

GÆLWÆ MWS ÎN FYHÆ GWMÆ CBÆRYN WÎNÆ LN ND̃ḢLHÆ ḪT YḢRCWÆ MNHÆ FÎN YḢRCWÆ MNHÆ FÎNÆ D̃ÆḢLWN
ḳālū mūsā inne fīhā ḳavmen cebbārīne ve innā len nedḣulehā Hattā yeḣrucū minhā fe in yeḣrucū minhā feinnā dāḣilūne

قَالُوا يَا مُوسَىٰ إِنَّ فِيهَا قَوْمًا جَبَّارِينَ وَإِنَّا لَنْ نَدْخُلَهَا حَتَّىٰ يَخْرُجُوا مِنْهَا فَإِنْ يَخْرُجُوا مِنْهَا فَإِنَّا دَاخِلُونَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. GÆLWÆ = ḳālū : dediler ki
2. YÆ = yā : EY/HEY/AH
3. MWS = mūsā : Musa
4. ÎN = inne : şüphesiz
5. FYHÆ = fīhā : orada vardır
6. GWMÆ = ḳavmen : bir millet
7. CBÆRYN = cebbārīne : zorba
8. WÎNÆ = ve innā : ve şüphesiz biz
9. LN = len :
10. ND̃ḢLHÆ = nedḣulehā : oraya girmeyiz
11. ḪT = Hattā : kadar
12. YḢRCWÆ = yeḣrucū : onlar çıkıncaya
13. MNHÆ = minhā : oradan
14. FÎN = fe in : eğer
15. YḢRCWÆ = yeḣrucū : çıkarlarsa
16. MNHÆ = minhā : oradan
17. FÎNÆ = feinnā : o zaman biz
18. D̃ÆḢLWN = dāḣilūne : gireriz
dediler ki | EY/HEY/AH | Musa | şüphesiz | orada vardır | bir millet | zorba | ve şüphesiz biz | | oraya girmeyiz | kadar | onlar çıkıncaya | oradan | eğer | çıkarlarsa | oradan | o zaman biz | gireriz |

[GWL] [Y] [MWS] [] [] [GWM] [CBR] [] [] [D̃ḢL] [] [ḢRC] [] [] [ḢRC] [] [] [D̃ḢL]
GÆLWÆ MWS ÎN FYHÆ GWMÆ CBÆRYN WÎNÆ LN ND̃ḢLHÆ ḪT YḢRCWÆ MNHÆ FÎN YḢRCWÆ MNHÆ FÎNÆ D̃ÆḢLWN

ḳālū mūsā inne fīhā ḳavmen cebbārīne ve innā len nedḣulehā Hattā yeḣrucū minhā fe in yeḣrucū minhā feinnā dāḣilūne
قالوا يا موسى إن فيها قوما جبارين وإنا لن ندخلها حتى يخرجوا منها فإن يخرجوا منها فإنا داخلون

[ق و ل] [ي] [م و س ] [] [] [ق و م] [ج ب ر] [] [] [د خ ل] [] [خ ر ج] [] [] [خ ر ج] [] [] [د خ ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GWL GÆLWÆ ḳālū dediler ki They said,
يا ي | Y EY/HEY/AH """O!"
موسى م و س | MWS MWS mūsā Musa Musa!
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
فيها | FYHÆ fīhā orada vardır in it
قوما ق و م | GWM GWMÆ ḳavmen bir millet (are) people
جبارين ج ب ر | CBR CBÆRYN cebbārīne zorba (of) tyrannical strength
وإنا | WÎNÆ ve innā ve şüphesiz biz and indeed, we
لن | LN len never
ندخلها د خ ل | D̃ḢL ND̃ḢLHÆ nedḣulehā oraya girmeyiz will enter it
حتى | ḪT Hattā kadar until
يخرجوا خ ر ج | ḢRC YḢRCWÆ yeḣrucū onlar çıkıncaya they leave
منها | MNHÆ minhā oradan from it,
فإن | FÎN fe in eğer and if
يخرجوا خ ر ج | ḢRC YḢRCWÆ yeḣrucū çıkarlarsa they leave
منها | MNHÆ minhā oradan [from] it
فإنا | FÎNÆ feinnā o zaman biz then certainly we (will)
داخلون د خ ل | D̃ḢL D̃ÆḢLWN dāḣilūne gireriz "enter (it)."""
dediler ki | EY/HEY/AH | Musa | şüphesiz | orada vardır | bir millet | zorba | ve şüphesiz biz | | oraya girmeyiz | kadar | onlar çıkıncaya | oradan | eğer | çıkarlarsa | oradan | o zaman biz | gireriz |

[GWL] [Y] [MWS] [] [] [GWM] [CBR] [] [] [D̃ḢL] [] [ḢRC] [] [] [ḢRC] [] [] [D̃ḢL]
GÆLWÆ MWS ÎN FYHÆ GWMÆ CBÆRYN WÎNÆ LN ND̃ḢLHÆ ḪT YḢRCWÆ MNHÆ FÎN YḢRCWÆ MNHÆ FÎNÆ D̃ÆḢLWN

ḳālū mūsā inne fīhā ḳavmen cebbārīne ve innā len nedḣulehā Hattā yeḣrucū minhā fe in yeḣrucū minhā feinnā dāḣilūne
قالوا يا موسى إن فيها قوما جبارين وإنا لن ندخلها حتى يخرجوا منها فإن يخرجوا منها فإنا داخلون

[ق و ل] [ي] [م و س ] [] [] [ق و م] [ج ب ر] [] [] [د خ ل] [] [خ ر ج] [] [] [خ ر ج] [] [] [د خ ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GWL GÆLWÆ ḳālū dediler ki They said,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
يا ي | Y EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,

موسى م و س | MWS MWS mūsā Musa Musa!
Mim,Vav,Sin,,
40,6,60,,
"VOC – prefixed vocative particle ya
PN – accusative masculine proper noun → Musa"
أداة نداء
اسم علم منصوب
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
فيها | FYHÆ fīhā orada vardır in it
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
قوما ق و م | GWM GWMÆ ḳavmen bir millet (are) people
Gaf,Vav,Mim,Elif,
100,6,40,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
جبارين ج ب ر | CBR CBÆRYN cebbārīne zorba (of) tyrannical strength
Cim,Be,Elif,Re,Ye,Nun,
3,2,1,200,10,50,
ADJ – accusative masculine plural adjective
صفة منصوبة
وإنا | WÎNÆ ve innā ve şüphesiz biz and indeed, we
Vav,,Nun,Elif,
6,,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
الواو عاطفة
حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
لن | LN len never
Lam,Nun,
30,50,
NEG – negative particle
حرف نفي
ندخلها د خ ل | D̃ḢL ND̃ḢLHÆ nedḣulehā oraya girmeyiz will enter it
Nun,Dal,Hı,Lam,He,Elif,
50,4,600,30,5,1,
V – 1st person plural imperfect verb, subjunctive mood
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
فعل مضارع منصوب و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
حتى | ḪT Hattā kadar until
Ha,Te,,
8,400,,
P – preposition
حرف جر
يخرجوا خ ر ج | ḢRC YḢRCWÆ yeḣrucū onlar çıkıncaya they leave
Ye,Hı,Re,Cim,Vav,Elif,
10,600,200,3,6,1,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
منها | MNHÆ minhā oradan from it,
Mim,Nun,He,Elif,
40,50,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
فإن | FÎN fe in eğer and if
Fe,,Nun,
80,,50,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional particle
الفاء استئنافية
حرف شرط
يخرجوا خ ر ج | ḢRC YḢRCWÆ yeḣrucū çıkarlarsa they leave
Ye,Hı,Re,Cim,Vav,Elif,
10,600,200,3,6,1,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
منها | MNHÆ minhā oradan [from] it
Mim,Nun,He,Elif,
40,50,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
فإنا | FÎNÆ feinnā o zaman biz then certainly we (will)
Fe,,Nun,Elif,
80,,50,1,
RSLT – prefixed result particle
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
الفاء واقعة في جواب الشرط
حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
داخلون د خ ل | D̃ḢL D̃ÆḢLWN dāḣilūne gireriz "enter (it)."""
Dal,Elif,Hı,Lam,Vav,Nun,
4,1,600,30,6,50,
N – nominative masculine plural active participle
اسم مرفوع

Konu Başlığı: [5:21-26] Tanrı, Sınırlanmış Toprağı Yahudilere Veriyor

Abdulbaki Gölpınarlı : Onlarsa yâ Mûsâ demişlerdi, orada zorlu erler var, onlar orada oldukça biz, kesin olarak giremeyiz, ama oradan çıkarlarsa gireriz.
Adem Uğur : Onlar şu cevabı verdiler: Yâ Musa! Orada zorba bir toplum var; onlar oradan çıkmadıkça biz oraya asla girmeyeceğiz. Eğer oradan çıkarlarsa biz de hemen gireriz.
Ahmed Hulusi : Dediler ki: "Yâ Musa, muhakkak ki orada zorba bir halk yaşıyor. . . Onlar oradan çıkıncaya kadar biz oraya asla giremeyiz. . . Şayet oradan kendiliklerinden giderlerse, o zaman biz gireriz. "
Ahmet Tekin : Onlar: 'Ey Mûsâ, orada zorba, karşı konulamayan bir kavim var. Onlar, bu topraklardan çıkmadıkça, asla biz oraya girmeyeceğiz. Onlar çıktıkları takdirde de, hemen gireriz.' dediler.
Ahmet Varol : Onlar: 'Ey Musa! Orada zorba bir toplum var ve onlar oradan çıkmadıkça biz asla oraya girmeyiz. Eğer onlar oradan çıkarlarsa o zaman biz gireriz' dediler.
Ali Bulaç : Dediler ki: "Ey Musa, orda zorba bir kavim vardır, onlar çıkmadıkları sürece biz oraya kesinlikle girmeyiz. Şayet ordan çıkarlarsa, biz de muhakkak gireriz.
Ali Fikri Yavuz : İsrâiloğulları: “- Ya Mûsa! O mukaddes yerde zâlimler kavmi var. Onlar, oradan çıkmadıkça asla biz oraya giremeyiz. Eğer oradan çıkarlarsa, o zaman, biz de gireriz.” dediler.
Bekir Sadak : «Ey Musa! Orada zorba bir millet vardir, onlar oradan cikmadikca biz oraya girmeyecegiz, eger cikarlarsa, biz de gireriz» demislerdi.
Celal Yıldırım : Ey Musa ! dediler, doğrusu orada zorba bir millet vardır; onlar oradan çıkmadıkça elbette biz giremiyeceğiz ; eğer oradan çıkarlarsa, o zaman biz gerçekten girebiliriz.
Diyanet İşleri : Dediler ki: “Ey Mûsâ! O (dediğin) topraklarda gayet güçlü, zorba bir millet var. Onlar oradan çıkmadıkça, biz oraya asla giremeyiz. Eğer oradan çıkarlarsa, biz de gireriz.”
Diyanet İşleri (eski) : 'Ey Musa! Orada zorba bir millet vardır, onlar oradan çıkmadıkça biz oraya girmeyeceğiz, eğer çıkarlarsa, biz de gireriz' demişlerdi.
Diyanet Vakfi : Onlar şu cevabı verdiler: Yâ Musa! Orada zorba bir toplum var; onlar oradan çıkmadıkça biz oraya asla girmeyeceğiz. Eğer oradan çıkarlarsa biz de hemen gireriz.
Edip Yüksel : Dediler ki: 'Musa, orada zorba bir topluluk var. Onlar oradan çıkmadıkça biz asla oraya girmeyiz. Çıkarlarsa gireriz.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar da: «Ey Musa! Orada zorba bir kavim var. Onlar oradan çıkmadıkça biz oraya asla giremeyiz. Eğer oradan çıkarlarsa, şüphesiz biz de gireriz» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlar: «Ey Musa, orada hepsi de zorba bir topluluk var ve onlar oradan çıkmadıkça biz oraya girmeyiz. Eğer onlar çıkarlarsa biz de gireriz.» dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ya Musâ, dediler: Orada bir kavm var hepsi cebbar, onlar oradan çıkmadıkça biz oraya giremeyiz, şayed çıkarlarsa biz de gireriz
Fizilal-il Kuran : Dediler ki, «Ya Musa, orada zorba bir kavim var. Onlar oradan çıkmadıkça biz oraya kesinlikle girmeyiz. Eğer çıkarlarsa o zaman oraya gireriz.»
Gültekin Onan : Dediler ki: "Ey Musa, orada zorba bir kavim vardır, onlar çıkmadıkları sürece biz oraya kesinlikle girmeyiz. Şayet oradan çıkarlarsa, biz de muhakkak gireriz."
Hakkı Yılmaz : Onlar, “Ey Mûsâ! Şüphesiz orada zorba bir toplum var. Onlar oradan çıkmadıkça da biz oraya asla girmeyiz. Şâyet onlar, oradan çıkarlarsa, şüphesiz biz de artık girenleriz” dediler.
Hasan Basri Çantay : Dediler ki: «Ey Musa, doğrusu orada zorbalar güruhu var. Doğrusu, onlar oradan çıkıncaya kadar biz kat'iyyen giremeyiz. Eğer oradan çıkarlarsa biz de muhakkak giricileriz».
Hayrat Neşriyat : (Onlar:) 'Ey Mûsâ! Şübhe yok ki orada zorbalar topluluğu vardır. Bu yüzden doğrusu biz, (onlar) oradan çıkmadıkları müddetçe oraya aslâ girmeyiz! Fakat oradan çıkarlarsa, gerçekten biz de (oraya) girecek kimseleriz' dediler.
İbni Kesir : Demişlerdi ki: Ey Musa; orada gerçekten zorba bir kavim var. Onlar oradan çıkmadıkça biz katiyyen oraya girmeyiz. Eğer oradan çıkarlarsa biz de gireriz.
İskender Evrenosoğlu : Dediler ki, "Ey Mûsâ! Şüphesiz orada zorba bir kavim var. Muhakkak ki biz, onlar oradan çıkıncaya kadar asla oraya girmeyiz. Eğer oradan çıkarlarsa, o zaman elbette biz oraya gireriz."
Muhammed Esed : Onlar, "Ey Musa!" diye seslendiler, "Unutma ki o topraklarda zorba bir halk yaşıyor, ve onlar uzaklaşmadıkça biz kesinlikle oraya girmeyeceğiz; ama eğer oradan uzaklaşırlarsa o zaman gireriz".
Ömer Nasuhi Bilmen : Dediler ki: «Ya Mûsa! Muhakkak orada cebbârlar olan bir kavim vardır. Ve onlar oradan çıkmadıkça biz oraya elbette girmiyeceğizdir. Fakat onlar oradan çıkarlarsa bizler oraya muhakkak giricileriz.»
Ömer Öngüt : Onlar şöyle dediler: “Ey Musa! Orada çok zorba bir millet var. Onlar oradan çıkmadıkça, biz aslâ girmeyiz. Eğer çıkarlarsa biz de gireriz. ”
Şaban Piriş : -Ey Musa, orada zorba bir kavim var, onlar oradan çıkmadıkça biz oraya giremeyeceğiz. Eğer çıkarlarsa, biz de gireriz, diye karşılık vermişlerdi.
Suat Yıldırım : "Ya Mûsâ, dediler, orada zorba ve güçlü bir millet var. Onlar oradan çıkmadıkça biz asla giremeyiz. Eğer çıkarlarsa, ancak o zaman gireriz."
Süleyman Ateş : Dediler ki: "Ey Mûsâ, orada zorba bir millet var. Onlar oradan çıkmadıkça biz oraya girmeyiz. Eğer çıkarlarsa, o zaman oraya gireriz."
Tefhim-ul Kuran : Dediler ki: «Ey Musa, orda zorba bir kavim vardır, onlar ordan çıkmadıkları sürece biz oraya kesinlikle girmeyiz. Şayet ordan çıkarlarsa, biz de muhakkak gireriz.»
Ümit Şimşek : 'Ey Musa,' dediler. 'Orada zorba bir topluluk var. Onlar çıkmadan biz oraya girmeyiz. Ne zaman çıkarlarsa biz de o zaman gireriz.'
Yaşar Nuri Öztürk : Şöyle dediler: "Ey Mûsa, orada zorbalardan oluşan bir toplum var. Onlar ordan çıkıncaya kadar biz oraya asla girmeyeceğiz. Eğer çıkarlarsa o zaman gireceğiz."


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}