» 5 / Mâide  62:

Kuran Sırası: 5
İniş Sırası: 112
Maide Suresi = Sofra suresi
112. ve 114. ayetlerinde Hz. Isa’nin Allah’tan istedigi sofradan söz edildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120

5:62 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
ve görürsün | çoğunun | onlardan | (birbirleriyle) yarıştıklarını | | günahta | ve düşmanlıkta | ve yemede | haram | ne kötüdür | şey | oldukları | yapmakta |

WTR KS̃YRÆ MNHM YSÆRAWN FY ÆLÎS̃M WÆLAD̃WÆN WǼKLHM ÆLSḪT LBÙS KÆNWÆ YAMLWN
ve terā keṧīran minhum yusāriǔne l-iṧmi vel'ǔdvāni ve eklihimu s-suHte lebi'se kānū yeǎ'melūne

وَتَرَىٰ كَثِيرًا مِنْهُمْ يُسَارِعُونَ فِي الْإِثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَأَكْلِهِمُ السُّحْتَ لَبِئْسَ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. WTR = ve terā : ve görürsün
2. KS̃YRÆ = keṧīran : çoğunun
3. MNHM = minhum : onlardan
4. YSÆRAWN = yusāriǔne : (birbirleriyle) yarıştıklarını
5. FY = fī :
6. ÆLÎS̃M = l-iṧmi : günahta
7. WÆLAD̃WÆN = vel'ǔdvāni : ve düşmanlıkta
8. WǼKLHM = ve eklihimu : ve yemede
9. ÆLSḪT = s-suHte : haram
10. LBÙS = lebi'se : ne kötüdür
11. MÆ = mā : şey
12. KÆNWÆ = kānū : oldukları
13. YAMLWN = yeǎ'melūne : yapmakta
ve görürsün | çoğunun | onlardan | (birbirleriyle) yarıştıklarını | | günahta | ve düşmanlıkta | ve yemede | haram | ne kötüdür | şey | oldukları | yapmakta |

[RÆY] [KS̃R] [] [SRA] [] [ÆS̃M] [AD̃W] [ÆKL] [SḪT] [BÆS] [] [KWN] [AML]
WTR KS̃YRÆ MNHM YSÆRAWN FY ÆLÎS̃M WÆLAD̃WÆN WǼKLHM ÆLSḪT LBÙS KÆNWÆ YAMLWN

ve terā keṧīran minhum yusāriǔne l-iṧmi vel'ǔdvāni ve eklihimu s-suHte lebi'se kānū yeǎ'melūne
وترى كثيرا منهم يسارعون في الإثم والعدوان وأكلهم السحت لبئس ما كانوا يعملون

[ر ا ي] [ك ث ر] [] [س ر ع] [] [ا ث م] [ع د و] [ا ك ل] [س ح ت] [ب ا س] [] [ك و ن] [ع م ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وترى ر ا ي | RÆY WTR ve terā ve görürsün And you see
كثيرا ك ث ر | KS̃R KS̃YRÆ keṧīran çoğunun many
منهم | MNHM minhum onlardan of them
يسارعون س ر ع | SRA YSÆRAWN yusāriǔne (birbirleriyle) yarıştıklarını hastening
في | FY into
الإثم ا ث م | ÆS̃M ÆLÎS̃M l-iṧmi günahta [the] sin
والعدوان ع د و | AD̃W WÆLAD̃WÆN vel'ǔdvāni ve düşmanlıkta and [the] transgression
وأكلهم ا ك ل | ÆKL WǼKLHM ve eklihimu ve yemede and eating
السحت س ح ت | SḪT ÆLSḪT s-suHte haram the forbidden.
لبئس ب ا س | BÆS LBÙS lebi'se ne kötüdür Surely evil
ما | şey (is) what
كانوا ك و ن | KWN KÆNWÆ kānū oldukları they were
يعملون ع م ل | AML YAMLWN yeǎ'melūne yapmakta doing.
ve görürsün | çoğunun | onlardan | (birbirleriyle) yarıştıklarını | | günahta | ve düşmanlıkta | ve yemede | haram | ne kötüdür | şey | oldukları | yapmakta |

[RÆY] [KS̃R] [] [SRA] [] [ÆS̃M] [AD̃W] [ÆKL] [SḪT] [BÆS] [] [KWN] [AML]
WTR KS̃YRÆ MNHM YSÆRAWN FY ÆLÎS̃M WÆLAD̃WÆN WǼKLHM ÆLSḪT LBÙS KÆNWÆ YAMLWN

ve terā keṧīran minhum yusāriǔne l-iṧmi vel'ǔdvāni ve eklihimu s-suHte lebi'se kānū yeǎ'melūne
وترى كثيرا منهم يسارعون في الإثم والعدوان وأكلهم السحت لبئس ما كانوا يعملون

[ر ا ي] [ك ث ر] [] [س ر ع] [] [ا ث م] [ع د و] [ا ك ل] [س ح ت] [ب ا س] [] [ك و ن] [ع م ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وترى ر ا ي | RÆY WTR ve terā ve görürsün And you see
Vav,Te,Re,,
6,400,200,,
REM – prefixed resumption particle
V – 2nd person masculine singular imperfect verb
الواو استئنافية
فعل مضارع
كثيرا ك ث ر | KS̃R KS̃YRÆ keṧīran çoğunun many
Kef,Se,Ye,Re,Elif,
20,500,10,200,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun
اسم منصوب
منهم | MNHM minhum onlardan of them
Mim,Nun,He,Mim,
40,50,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
يسارعون س ر ع | SRA YSÆRAWN yusāriǔne (birbirleriyle) yarıştıklarını hastening
Ye,Sin,Elif,Re,Ayn,Vav,Nun,
10,60,1,200,70,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form III) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
في | FY into
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الإثم ا ث م | ÆS̃M ÆLÎS̃M l-iṧmi günahta [the] sin
Elif,Lam,,Se,Mim,
1,30,,500,40,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
والعدوان ع د و | AD̃W WÆLAD̃WÆN vel'ǔdvāni ve düşmanlıkta and [the] transgression
Vav,Elif,Lam,Ayn,Dal,Vav,Elif,Nun,
6,1,30,70,4,6,1,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive masculine noun
الواو عاطفة
اسم مجرور
وأكلهم ا ك ل | ÆKL WǼKLHM ve eklihimu ve yemede and eating
Vav,,Kef,Lam,He,Mim,
6,,20,30,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive masculine verbal noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
السحت س ح ت | SḪT ÆLSḪT s-suHte haram the forbidden.
Elif,Lam,Sin,Ha,Te,
1,30,60,8,400,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
لبئس ب ا س | BÆS LBÙS lebi'se ne kötüdür Surely evil
Lam,Be,,Sin,
30,2,,60,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 3rd person masculine singular perfect verb
اللام لام التوكيد
فعل ماض
ما | şey (is) what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
كانوا ك و ن | KWN KÆNWÆ kānū oldukları they were
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
يعملون ع م ل | AML YAMLWN yeǎ'melūne yapmakta doing.
Ye,Ayn,Mim,Lam,Vav,Nun,
10,70,40,30,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل

Konu Başlığı: [5:51-68] Yahudiler ve Hıristiyanlar

Abdulbaki Gölpınarlı : Onların çoğunu görürsün ki suç işlemekte, düşmanlık etmekte, haram yemekte birbirleriyle yarışa girerler. Yaptıkları şey, ne de kötüdür.
Adem Uğur : Onlardan birçoğunun günah, düşmanlık ve haram yemede yarıştıklarını görürsün. Yaptıkları ne kadar kötüdür!
Ahmed Hulusi : Onlardan çoğunun Allâh'a karşı suça meyilli; düşmanlıkta ve haram yemekte süratli gittiklerini görürsün. . . Yapmakta oldukları ne kadar da kötüdür!
Ahmet Tekin : Onlardan çoğunu, bilerek günah işlemede, zarar vermede, düşmanlıkta ve köklerini kurutan ve insanî değer bırakmayan haramı, rüşveti yemede yarış ederlerken görürsün. Yapmaya devam ettikleri fiilleri ne kötüdür.
Ahmet Varol : Onların çoğunun günah, düşmanlık ve haram yemede birbirleriyle yarıştıklarını görürsün. Yapmakta oldukları şeyler ne kadar kötüdür!
Ali Bulaç : Onlardan çoğunun günahta, düşmanlıkta ve haram yiyicilikte çabalarına hız kattıklarını görürsün. Yapmakta oldukları ne kötüdür.
Ali Fikri Yavuz : Onlardan bir çoğunu görürsün ki, günaha girmekte, düşmanlık etmekte ve haram yemekte birbirleriyle yarışırlar. Yapmakta oldukları şey ne kadar kötü!
Bekir Sadak : Onlardan cogunun gunaha, haksizliga ve haram yemege kosustuklarini gorursun. Yaptiklari ne kotudur!
Celal Yıldırım : Onlardan birçoğunun günaha, haksızlıkla düşmanlığa, haram yemeğe yarışırcasına koşuştuklarını görürsün. Yapageldikleri şey ne de fena !
Diyanet İşleri : Onlardan çoğunun günahta, düşmanlıkta, haram yemede birbirleriyle yarıştıklarını görürsün. Yapmakta oldukları şey ne kötüdür!
Diyanet İşleri (eski) : Onlardan çoğunun günaha, haksızlığa ve haram yemeğe koşuştuklarını görürsün. Yaptıkları ne kötüdür!
Diyanet Vakfi : Onlardan birçoğunun günah, düşmanlık ve haram yemede yarıştıklarını görürsün. Yaptıkları ne kadar kötüdür!
Edip Yüksel : Onların çoğunu günahta, düşmanlıkta ve haram yemekte koşuşurken görürsün. Yaptıkları ne kötü!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlardan çoğunu, günah işlemede, düşmanlıkta ve haram yemede yarış ederken görürsün. Bu yaptıkları şeyler ne kötüdür!
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlardan birçoğunun, günaha girmek, haksızlık yapmak ve haram yemek için sür'at yarışı yaptıklarını görürsün. Yaptıkları ise ne kötü!
Elmalılı Hamdi Yazır : Onlardan bir çoğunu görürsün ki günâha girmek, zulmetmek ve haram yemekte sür'at yarışı yaparlar, her halde ne fena yaparlar
Fizilal-il Kuran : Onlardan çoğunun günahta, ölçüleri aşmakta ve haram yemekte birbirleriyle yarıştıklarını görürsün. Yaptıkları şey ne kadar kötüdür.
Gültekin Onan : Onlardan çoğunun günahta, düşmanlıkta ve haram yiyicilikte çabalarına hız kattıklarını görürsün. Yapmakta oldukları ne kötüdür.
Hakkı Yılmaz : Onlardan pek çoğunun, günah işlemede, düşmanlıkta ve haram yemede yarıştıklarını görürsün. Bu yaptıkları şeyler ne kadar da kötüdür!
Hasan Basri Çantay : Onlardan bir çoğunu görürsün ki günâh (işlemek) de, düşmanlık (yapmak) da ve haram yemeklerinde birbiriyle sür'at koşusu yaparlar. İşlemekde oldukları şey elbet ne kadar kötü!..
Hayrat Neşriyat : Hem onlardan birçoğunun günah işlemede, düşmanlık yapmada ve haram yemelerinde koşuştuklarını görürsün. Yapmakta oldukları şey, gerçekten ne kötüdür!
İbni Kesir : Onlardan bir çoğunu görürsün ki; günaha, haksızlığa ve haram yemeye koşuşurlar. İşledikleri şey; gerçekten ne kötüdür.
İskender Evrenosoğlu : Ve onlardan bir çoğunun günahda, düşmanlıkta ve haram yemekte birbirleriyle yarıştıklarını görürsün. Yaptıkları şey ne kötü.
Muhammed Esed : Onların çoğunun, günah işlemede, gaddarca davranmada ve her kötülüğü boğazlarına indirmekte birbirleriyle yarıştıklarını görebilirsin. Yaptıkları şey ne kadar kötüdür.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onlardan birçoklarını görürsün ki, günaha, düşmanlığa ve haram yemeğe koşarlar. Yaptıkları şey elbette ne kadar fena!
Ömer Öngüt : Onların çoğunun günaha, düşmanlığa ve haram yemeye koşuştuklarını görürsün. Yaptıkları şey ne kötüdür!
Şaban Piriş : Onlardan çoğunun günaha, haksızlığa ve haram yemeğe koştuklarını görürsün, yaptıkları ne kötüdür!
Suat Yıldırım : Onlardan birçoğunun günaha, başkasının hakkına tecavüz etmeye, haram yemeye yarışırcasına koştuklarını görürsün. Yaptıkları şey ne kadar kötü!
Süleyman Ateş : Onlardan çoğunun günâh, düşmanlık ve harâm yemede birbirleriyle yarıştıklarını görürsün. Yaptıkları şey ne kötüdür!
Tefhim-ul Kuran : Onlardan çoğunun günahta, düşmanlıkta ve haram yiyicilikte çabalarına hız kattıklarını görürsün. Yapmakta oldukları ne kötüdür.
Ümit Şimşek : Onlardan birçoğunun günahta, düşmanlıkta ve haram yemekte yarıştıklarını görürsün. Yapmakta oldukları ne kadar da kötü birşeydir!
Yaşar Nuri Öztürk : Onların birçoğunun günahta, düşmanlıkta, haram yemede yarıştıklarını görürsün. Ne kötüdür o yapmakta oldukları!


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}