» 5 / Mâide  63:

Kuran Sırası: 5
İniş Sırası: 112
Maide Suresi = Sofra suresi
112. ve 114. ayetlerinde Hz. Isa’nin Allah’tan istedigi sofradan söz edildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120

5:63 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
gerekmez miydi? | menetmeleri | Rabbanilerin | ve hahamların | | onlarıv sözlerini | günah | ve yemelerini | haram | ne kötüdür | şey | oldukları | yapmakta |

LWLÆ YNHÆHM ÆLRBÆNYWN WÆLǼḪBÆR AN GWLHM ÆLÎS̃M WǼKLHM ÆLSḪT LBÙS KÆNWÆ YṦNAWN
levlā yenhāhumu r-rabbāniyyūne vel'eHbāru ǎn ḳavlihimu l-iṧme ve eklihimu s-suHte lebi'se kānū yeSneǔne

لَوْلَا يَنْهَاهُمُ الرَّبَّانِيُّونَ وَالْأَحْبَارُ عَنْ قَوْلِهِمُ الْإِثْمَ وَأَكْلِهِمُ السُّحْتَ لَبِئْسَ مَا كَانُوا يَصْنَعُونَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. LWLÆ = levlā : gerekmez miydi?
2. YNHÆHM = yenhāhumu : menetmeleri
3. ÆLRBÆNYWN = r-rabbāniyyūne : Rabbanilerin
4. WÆLǼḪBÆR = vel'eHbāru : ve hahamların
5. AN = ǎn :
6. GWLHM = ḳavlihimu : onlarıv sözlerini
7. ÆLÎS̃M = l-iṧme : günah
8. WǼKLHM = ve eklihimu : ve yemelerini
9. ÆLSḪT = s-suHte : haram
10. LBÙS = lebi'se : ne kötüdür
11. MÆ = mā : şey
12. KÆNWÆ = kānū : oldukları
13. YṦNAWN = yeSneǔne : yapmakta
gerekmez miydi? | menetmeleri | Rabbanilerin | ve hahamların | | onlarıv sözlerini | günah | ve yemelerini | haram | ne kötüdür | şey | oldukları | yapmakta |

[] [NHY] [RBB] [ḪBR] [] [GWL] [ÆS̃M] [ÆKL] [SḪT] [BÆS] [] [KWN] [ṦNA]
LWLÆ YNHÆHM ÆLRBÆNYWN WÆLǼḪBÆR AN GWLHM ÆLÎS̃M WǼKLHM ÆLSḪT LBÙS KÆNWÆ YṦNAWN

levlā yenhāhumu r-rabbāniyyūne vel'eHbāru ǎn ḳavlihimu l-iṧme ve eklihimu s-suHte lebi'se kānū yeSneǔne
لولا ينهاهم الربانيون والأحبار عن قولهم الإثم وأكلهم السحت لبئس ما كانوا يصنعون

[] [ن ه ي] [ر ب ب] [ح ب ر] [] [ق و ل] [ا ث م] [ا ك ل] [س ح ت] [ب ا س] [] [ك و ن] [ص ن ع]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
لولا | LWLÆ levlā gerekmez miydi? Why (do) not
ينهاهم ن ه ي | NHY YNHÆHM yenhāhumu menetmeleri forbid them,
الربانيون ر ب ب | RBB ÆLRBÆNYWN r-rabbāniyyūne Rabbanilerin the Rabbis
والأحبار ح ب ر | ḪBR WÆLǼḪBÆR vel'eHbāru ve hahamların and the religious scholars
عن | AN ǎn from
قولهم ق و ل | GWL GWLHM ḳavlihimu onlarıv sözlerini their saying
الإثم ا ث م | ÆS̃M ÆLÎS̃M l-iṧme günah the sinful
وأكلهم ا ك ل | ÆKL WǼKLHM ve eklihimu ve yemelerini and their eating
السحت س ح ت | SḪT ÆLSḪT s-suHte haram (of) the forbidden?
لبئس ب ا س | BÆS LBÙS lebi'se ne kötüdür Surely, evil
ما | şey (is) what
كانوا ك و ن | KWN KÆNWÆ kānū oldukları they used to
يصنعون ص ن ع | ṦNA YṦNAWN yeSneǔne yapmakta do.
gerekmez miydi? | menetmeleri | Rabbanilerin | ve hahamların | | onlarıv sözlerini | günah | ve yemelerini | haram | ne kötüdür | şey | oldukları | yapmakta |

[] [NHY] [RBB] [ḪBR] [] [GWL] [ÆS̃M] [ÆKL] [SḪT] [BÆS] [] [KWN] [ṦNA]
LWLÆ YNHÆHM ÆLRBÆNYWN WÆLǼḪBÆR AN GWLHM ÆLÎS̃M WǼKLHM ÆLSḪT LBÙS KÆNWÆ YṦNAWN

levlā yenhāhumu r-rabbāniyyūne vel'eHbāru ǎn ḳavlihimu l-iṧme ve eklihimu s-suHte lebi'se kānū yeSneǔne
لولا ينهاهم الربانيون والأحبار عن قولهم الإثم وأكلهم السحت لبئس ما كانوا يصنعون

[] [ن ه ي] [ر ب ب] [ح ب ر] [] [ق و ل] [ا ث م] [ا ك ل] [س ح ت] [ب ا س] [] [ك و ن] [ص ن ع]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
لولا | LWLÆ levlā gerekmez miydi? Why (do) not
Lam,Vav,Lam,Elif,
30,6,30,1,
EXH – exhortation particle
حرف تحضيض
ينهاهم ن ه ي | NHY YNHÆHM yenhāhumu menetmeleri forbid them,
Ye,Nun,He,Elif,He,Mim,
10,50,5,1,5,40,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الربانيون ر ب ب | RBB ÆLRBÆNYWN r-rabbāniyyūne Rabbanilerin the Rabbis
Elif,Lam,Re,Be,Elif,Nun,Ye,Vav,Nun,
1,30,200,2,1,50,10,6,50,
N – nominative masculine plural noun
اسم مرفوع
والأحبار ح ب ر | ḪBR WÆLǼḪBÆR vel'eHbāru ve hahamların and the religious scholars
Vav,Elif,Lam,,Ha,Be,Elif,Re,
6,1,30,,8,2,1,200,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine plural noun
الواو عاطفة
اسم مرفوع
عن | AN ǎn from
Ayn,Nun,
70,50,
P – preposition
حرف جر
قولهم ق و ل | GWL GWLHM ḳavlihimu onlarıv sözlerini their saying
Gaf,Vav,Lam,He,Mim,
100,6,30,5,40,
N – genitive masculine verbal noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
الإثم ا ث م | ÆS̃M ÆLÎS̃M l-iṧme günah the sinful
Elif,Lam,,Se,Mim,
1,30,,500,40,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
وأكلهم ا ك ل | ÆKL WǼKLHM ve eklihimu ve yemelerini and their eating
Vav,,Kef,Lam,He,Mim,
6,,20,30,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive masculine verbal noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
السحت س ح ت | SḪT ÆLSḪT s-suHte haram (of) the forbidden?
Elif,Lam,Sin,Ha,Te,
1,30,60,8,400,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
لبئس ب ا س | BÆS LBÙS lebi'se ne kötüdür Surely, evil
Lam,Be,,Sin,
30,2,,60,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 3rd person masculine singular perfect verb
اللام لام التوكيد
فعل ماض
ما | şey (is) what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
كانوا ك و ن | KWN KÆNWÆ kānū oldukları they used to
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
يصنعون ص ن ع | ṦNA YṦNAWN yeSneǔne yapmakta do.
Ye,Sad,Nun,Ayn,Vav,Nun,
10,90,50,70,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل

Konu Başlığı: [5:51-68] Yahudiler ve Hıristiyanlar

Abdulbaki Gölpınarlı : Bâri, hükümleri bilenleri ve bilginleri, onları, suç olan sözleri söylemekten ve haram yemekten menetselerdi. İşledikleri iş, ne de kötüdür.
Adem Uğur : Din adamları ve âlimleri onları, günah olan sözleri söylemekten ve haram yemekten menetselerdi ya! İşledikleri (fiiller) ne kötüdür!
Ahmed Hulusi : Rabbanîler ve Ahbar (Mâide:44'te açıklandı) onları Allâh'a karşı suç olanları söylemekten ve haram yemekten engelleseler ya. . . Onların yapıp üretmekte oldukları ne kötüdür!
Ahmet Tekin : Gerçek dindarların ve din bilginlerinin, onları herkesçe bilinen günahların sözcülüğünü, savunuculuğunu yapmaktan, yalan söylemekten ve köklerini kurutan ve insanî değer bırakmayan haramı, rüşveti yemekten men etmeleri gerekmez miydi? Yapmakta oldukları düzenbazlıklar ne kötüdür.
Ahmet Varol : Kendilerini Rabbe adamış olanlarının (Rabbanilerinin) ve bilginlerinin onları günah söz söylemekten ve haram yemekten alıkoymaları gerekmez miydi! İşlemekte oldukları şeyler ne kadar kötüdür!
Ali Bulaç : Bilgin-yöneticileri (Rabbaniyyun) ve yüksek bilginleri (Ahbar), onları, günah söylemelerinden ve haram yiyiciliklerinden sakındırmalı değil miydi? Yapmakta oldukları ne kötüdür.
Ali Fikri Yavuz : Ne olurdu? Onların âlimleri ve din bilginleri, günah söylemelerinden ve haram yemelerinden kendilerini vazgeçirmeğe çalışsalardı ya. İşledikleri bu sanat ne kadar kötü!...
Bekir Sadak : Rabbe kul olanlar ve bilginlerin onlara gunah soz soylemeyi ve haram yemeyi yasak etmeleri gerekmez miydi? Yapmakta olduklari ne kotudur!
Celal Yıldırım : Rab'den yana olan mürşidleri ve (dinde derinleşmiş) bilginleri onları günah söylemekten ve haram yemekten alıkoysalardı ya! İşleyegeldikleri şey ne kötü !
Diyanet İşleri : Bunları, din adamları ve bilginler günah söz söylemekten ve haram yemekten sakındırsalardı ya! Yapmakta oldukları şey ne kötüdür!
Diyanet İşleri (eski) : Rabbe kul olanlar ve bilginlerin onlara günah söz söylemeyi ve haram yemeyi yasak etmeleri gerekmez miydi? Yapmakta oldukları ne kötüdür!
Diyanet Vakfi : Din adamları ve âlimleri onları, günah olan sözleri söylemekten ve haram yemekten menetselerdi ya! İşledikleri (fiiller) ne kötüdür!
Edip Yüksel : Hahamları ve din adamları onları bu günah sözleri söylemekten, haram yemekten menetmeli değil miydi? İşledikleri ne fena!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Gerçek dindarların ve din bilginlerinin, onları günah olan bir söz söylemekten ve haram yemekten men etmeleri gerekmez miydi? Yaptıkları şey ne kötüdür!
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bari Allah dostları ve bilginleri, onları yalan söylemekten ve haram yemekten alıkoysaydılar. Ne kötü bir sanata alışmışlar!
Elmalılı Hamdi Yazır : Bari Rabbaniyyun ve Ahbar bunları günâh söylemekten ve haram yemekten nehyetseler! Ne fena san'ate alışmışlar
Fizilal-il Kuran : Allah'a bağlı bilginler ile din adamları bunları günah söz söylemekten ve haram mal yemekten sakındırsalar ya! Yaptıkları şey ne kadar kötüdür.
Gültekin Onan : Bilgin-yöneticileri (rabbaniyun) ve yüksek-bilginleri (ahbar), onları, günah söylemelerinden ve haram yiyiciliklerinden sakındırmalı değil miydi? Yapmakta oldukları ne kötüdür.
Hakkı Yılmaz : Kendilerini Allah'a adamış kişilerin ve din bilginlerinin onları, günahı söylemekten ve haramı yemekten men etmeleri gerekmez miydi? Yapıp ürettikleri şeyler ne kötüdür!
Hasan Basri Çantay : Bari bilginleri, fakıyhleri onları günâh söylemelerinden ve haram yemelerinden vaz geçirmiye çalışsalardı ya. Her halde yapmakda oldukları bu (san'at) ne kadar kötü!
Hayrat Neşriyat : (İçlerindeki) dindar insanların ve âlimlerin, onları, günah (söz) söylemelerinden ve haram yemelerinden men' etmeleri gerekmez miydi? İşleye geldikleri şey gerçekten ne kötüdür!
İbni Kesir : Rabb'a kul olanlar ve bilginler; onları günah söylemelerinden ve haram yemelerinden vazgeçirmeye çalışmalı değiller miydi? Yapmakta oldukları şey gerçekten ne kötü.
İskender Evrenosoğlu : Rabbanîler ve Hahamlar onları günah olan sözlerinden ve haram yemekten men etmeli değiller miydi? Yaptıkları şey ne kötü.
Muhammed Esed : Neden onların din adamları ve hahamları onları günahkarca iddialardan ve her türlü kötülüğü boğazlarına indirmekten alıkoymadılar? Ortaya koydukları şey ne kadar kötüdür!
Ömer Nasuhi Bilmen : Din bilginleri, fakihleri onları günah sözlerinden ve haram yemelerinden nehyetmeli değil midirler? İşledikleri şey elbette ne kadar kötü!
Ömer Öngüt : Rabbânîlerin (Rabbe kul olanların) ve Ahbar (bilginler)in onları günah söz söylemekten ve haram yemekten men etmeleri gerekmez miydi? İşledikleri sanat ne kötüdür!
Şaban Piriş : Rabbe kul olanlar ve bilginlerin onlara günah söz söylemeyi ve haram yemeyi yasak etmeleri gerekmez miydi? Yapmakta oldukları ne kötüdür.
Suat Yıldırım : Bari, onların mürşitleri ve fakihleri onların günah olan şeyler söylemelerini ve haram yemelerini önleselerdi ya! Ama heyhât! Bunların yaptıkları da, ayrıca bir çirkin!
Süleyman Ateş : Rabbânilerin ve hahamların, onları günâh söz söylemekten, harâm yemekten menetmeleri gerekmezmiydi? Yaptıkları şey ne kötüdür!
Tefhim-ul Kuran : Bilgin-yöneticileri (Rabbaniyyun) ve yüksek bilginleri (Ahbar), onları, günah söylemelerinden ve haram yiyiciliklerinden sakındırmalı değil miydi? Yapmakta oldukları (bu tür sanat çabaları) ne kötüdür.
Ümit Şimşek : Mürşid ve âlimlerinin, onları günah sözden ve haram yemekten alıkoymaları gerekmez miydi? İşleyip durdukları ne kötü birşeydir!
Yaşar Nuri Öztürk : Ruhbanları ve hahamları onları, günah oluşturan sözlerinden, haram yemekten alıkoysalardı olmaz mıydı? Ne kötüdür onların sınaat/teknoloji olarak üretmekte oldukları.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}