P – prefixed preposition lām N – genitive feminine plural noun PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun جار ومجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وعهدهم
ع ه د | AHD̃
WAHD̃HM
ve ǎhdihim
ve ahidlerine
and their promise(s)
Vav,Ayn,He,Dal,He,Mim, 6,70,5,4,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) N – genitive masculine noun PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun الواو عاطفة اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
راعون
ر ع ي | RAY
RÆAWN
rāǔne
özen gösterirler
(are) observers
Re,Elif,Ayn,Vav,Nun, 200,1,70,6,50,
N – nominative masculine plural active participle اسم مرفوع
Konu Başlığı: -
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve öyle kişilerdir onlar ki emânetlerine ve ahitlerine riâyet ederler.
Adem Uğur : Yine onlar (o müminler) ki, emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler;
Ahmed Hulusi : Ayrıca onlar (o iman edenler) ki kendilerine emanet edilmiş olana ihanet etmeyip, verdikleri sözlere uyarlar.
Ahmet Tekin : Mü’minler, kamu görevlerini, sorumluluklarını yerine getirenler, toplumda güven ortamı sağlayanlar, emanete, ahitlerine, taahhütlerine, sözlerine riayet edenlerdir.
Ahmet Varol : (Yine) onlar emanetlerini ve ahitlerini gözetirler.
Ali Bulaç : (Yine) Onlar, emanetlerine ve ahidlerine riayet edenlerdir.
Ali Fikri Yavuz : Onlar ki, emanetlerine ve verdikleri söze riayet ederler.
Bekir Sadak : Onlar emanetlerini ve sozlerini yerine getirirler.
Celal Yıldırım : Onlar ki emânetlerini ve verdikleri sözü gözetir (yerine getirirler.
Diyanet İşleri : Yine onlar ki, emanetlerine ve verdikleri sözlere riâyet ederler.