Ahmed Hulusi : Onlar arınmak - saflaşmak (zekât) için ne gerekirse yaparlar;
Ahmet Tekin : Mü’minler vicdanlarını, servetlerini, sosyal bünyelerini arındıran, berekete vesile olan zekât verir duruma gelmek, zekâtı vermek ve hayırları çoğaltmak, vicdanları temizlemek için çalışanlardır.
Fizilal-il Kuran : Onlar ki, zekâtı aksatmaksızın, tam olarak verirler.
Gültekin Onan : Onlar, zekata ilişkin (söz ve görevlerini mutlaka) yerine getirenlerdir.
Hakkı Yılmaz : Ve onlar, zekâtı işleyen/vergiyi veren kimselerdir,
Hakkı Yılmaz : Allah, gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri altı evrede oluşturan ve de en büyük taht üzerinde egemenlik kurandır. O'nun astlarından size bir yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakın ve bir destekçi, iltimasçı yoktur. Hâlâ düşünüp ibret almayacak mısınız?
Hasan Basri Çantay : (Öyle mü'minler) ki onlar zekât (vazîfe) lerini yapanlardır.
Hayrat Neşriyat : Ve o kimseler ki, onlar zekât (vermek) için çalışanlardır.