» 23 / Mü’minûn  64:

Kuran Sırası: 23
İniş Sırası: 74
Müminun Suresi = Inananlar Suresi
Inananlarin basariya ulasacaklarindan bahsedildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118

23:64 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
nihayet | zaman | yakaladığımız | varlıklılarını | azab ile | hemen | onlar | feryada başlarlar |

ḪT ÎZ̃Æ ǼḢZ̃NÆ MTRFYHM BÆLAZ̃ÆB ÎZ̃Æ HM YCǼRWN
Hattā iƶā eḣaƶnā mutrafīhim bil-ǎƶābi iƶā hum yecerūne

حَتَّىٰ إِذَا أَخَذْنَا مُتْرَفِيهِمْ بِالْعَذَابِ إِذَا هُمْ يَجْأَرُونَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. ḪT = Hattā : nihayet
2. ÎZ̃Æ = iƶā : zaman
3. ǼḢZ̃NÆ = eḣaƶnā : yakaladığımız
4. MTRFYHM = mutrafīhim : varlıklılarını
5. BÆLAZ̃ÆB = bil-ǎƶābi : azab ile
6. ÎZ̃Æ = iƶā : hemen
7. HM = hum : onlar
8. YCǼRWN = yecerūne : feryada başlarlar
nihayet | zaman | yakaladığımız | varlıklılarını | azab ile | hemen | onlar | feryada başlarlar |

[] [] [ÆḢZ̃] [TRF] [AZ̃B] [] [] [CÆR]
ḪT ÎZ̃Æ ǼḢZ̃NÆ MTRFYHM BÆLAZ̃ÆB ÎZ̃Æ HM YCǼRWN

Hattā iƶā eḣaƶnā mutrafīhim bil-ǎƶābi iƶā hum yecerūne
حتى إذا أخذنا مترفيهم بالعذاب إذا هم يجأرون

[] [] [ا خ ذ ] [ت ر ف] [ع ذ ب] [] [] [ج ا ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
حتى | ḪT Hattā nihayet Until
إذا | ÎZ̃Æ iƶā zaman when
أخذنا ا خ ذ | ÆḢZ̃ ǼḢZ̃NÆ eḣaƶnā yakaladığımız We seize
مترفيهم ت ر ف | TRF MTRFYHM mutrafīhim varlıklılarını their affluent ones
بالعذاب ع ذ ب | AZ̃B BÆLAZ̃ÆB bil-ǎƶābi azab ile with the punishment,
إذا | ÎZ̃Æ iƶā hemen behold!
هم | HM hum onlar They
يجأرون ج ا ر | CÆR YCǼRWN yecerūne feryada başlarlar cry for help.
nihayet | zaman | yakaladığımız | varlıklılarını | azab ile | hemen | onlar | feryada başlarlar |

[] [] [ÆḢZ̃] [TRF] [AZ̃B] [] [] [CÆR]
ḪT ÎZ̃Æ ǼḢZ̃NÆ MTRFYHM BÆLAZ̃ÆB ÎZ̃Æ HM YCǼRWN

Hattā iƶā eḣaƶnā mutrafīhim bil-ǎƶābi iƶā hum yecerūne
حتى إذا أخذنا مترفيهم بالعذاب إذا هم يجأرون

[] [] [ا خ ذ ] [ت ر ف] [ع ذ ب] [] [] [ج ا ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
حتى | ḪT Hattā nihayet Until
Ha,Te,,
8,400,,
INC – inceptive particle
حرف ابتداء
إذا | ÎZ̃Æ iƶā zaman when
,Zel,Elif,
,700,1,
T – time adverb
ظرف زمان
أخذنا ا خ ذ | ÆḢZ̃ ǼḢZ̃NÆ eḣaƶnā yakaladığımız We seize
,Hı,Zel,Nun,Elif,
,600,700,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
مترفيهم ت ر ف | TRF MTRFYHM mutrafīhim varlıklılarını their affluent ones
Mim,Te,Re,Fe,Ye,He,Mim,
40,400,200,80,10,5,40,
N – nominative masculine plural (form IV) passive participle
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
بالعذاب ع ذ ب | AZ̃B BÆLAZ̃ÆB bil-ǎƶābi azab ile with the punishment,
Be,Elif,Lam,Ayn,Zel,Elif,Be,
2,1,30,70,700,1,2,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
إذا | ÎZ̃Æ iƶā hemen behold!
,Zel,Elif,
,700,1,
T – time adverb
ظرف زمان
هم | HM hum onlar They
He,Mim,
5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
يجأرون ج ا ر | CÆR YCǼRWN yecerūne feryada başlarlar cry for help.
Ye,Cim,,Re,Vav,Nun,
10,3,,200,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل

Konu Başlığı: [23:63-83] İnkarcılar Nankördür

Abdulbaki Gölpınarlı : Sonunda nîmet içinde yaşayanlarını azâba uğrattığımız zaman feryâda ve yalvarmaya başlarlar.
Adem Uğur : En nihayet, refah ve bolluk içinde olanlarını sıkıntıya (veya azaba) uğrattığımızda, bakarsın ki onlar feryadı basarlar.
Ahmed Hulusi : Nihayet onların pişmanlıktan doğan itirafları içinde azaplarıyla yakaladığımızda, hemen yalvara-yakara feryat ederler.
Ahmet Tekin : Nihayet, refah ve bolluk içinde olanlarını sıkıntıya, cezaya maruz bıraktığımızda, bakarsın ki, onlar feryad-ü figan ederek yalvarırlar.
Ahmet Varol : Nihayet onların refah içinde olanlarını azapla yakaladığımızda derhal feryat ederler.
Ali Bulaç : Nihayet, onların refahtan şımaran önde gelenlerini azab ile yakalayıverdiğimiz zaman, onlar hemen feryadı basacaklar.
Ali Fikri Yavuz : Nihayet onların (zevke düşkün) elebaşlarını azab ile yakaladığımız zaman, çığlık kopararak yardım istiyeceklerdir.
Bekir Sadak : Sonunda simarik varliklarini azabla yakaladigimiz zaman feryat ederler.
Celal Yıldırım : Ne vakit ki, refah içinde yüzen ileri gelenlerini azâb ile yakalarız, o zaman sızlanıp yardıma çağırırlar.
Diyanet İşleri : Nihayet refah ve bolluk içinde olanlarını azapla kıskıvrak yakaladığımız zaman, bakmışsın ki feryat edip duruyorlar.
Diyanet İşleri (eski) : Sonunda şımarık varlıklılarını azabla yakaladığımız zaman feryat ederler.
Diyanet Vakfi : En nihayet, refah ve bolluk içinde olanlarını sıkıntıya (veya azaba) uğrattığımızda, bakarsın ki onlar feryadı basarlar.
Edip Yüksel : Varlıklılarını cezaya çarptığımızda, yakınmaya başlarlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Nihayet, refah ve bolluk içinde olanlarını sıkıntıya uğrattığımızda, bakarsın ki onlar feryadı basarlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Nihayet, refah içinde olanlarını azaba çektiğimiz zaman, hemen feryada başlayacaklardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Nihayet refahlı olanlarını azâba çekiverdiğimiz zaman hemen feryada başlıyacaklardır
Fizilal-il Kuran : Ama onların azılı elebaşlarının yakasına azabımızla yapıştığımızda hemen feryadı basarlar.
Gültekin Onan : Nihayet, onların refahtan şımaran önde gelenlerini azab ile yakalayıverdiğimiz zaman, onlar hemen feryadı basacaklar.
Hakkı Yılmaz : Sonunda, onların konfor içinde olanlarını azapla yakaladığımızda hemen feryadı basıverirler.
Hasan Basri Çantay : Nihayet refah içinde olanlarını azâb ile yakaladığımız vakit onlar hemen feryâd ve istimdâd edeceklerdir.
Hayrat Neşriyat : Nihâyet onların ni'met içinde olanlarını azâb ile yakaladığımız zaman, bir de bakarsın ki onlar feryâd ederler.
İbni Kesir : En sonunda onların refahla şımaranlarını azabla yakaladığımız zaman hemen feryad ederler.
İskender Evrenosoğlu : Onların refahta olanlarını azapla aldığımız zaman (o zaman) onlar, yalvarıp bağırarak yardım isterler.
Muhammed Esed : öyle ki, sonunda, onların arasından bolluk, genişlik içinde dalıp gitmiş olanları azapla kıskıvrak yakaladığımız zaman yalvarıp yakarmaya başlayacaklar.
Ömer Nasuhi Bilmen : Nihâyet Biz onların ileri gelenlerini azap ile yakaladığımız zaman onlar o an bağırıp yalvarmağa başlarlar.
Ömer Öngüt : Nihayet onların refah ve bolluk içinde olanlarını azap ile yakaladığımız zaman, hemen feryadı basarlar.
Şaban Piriş : En sonunda onların zenginlerini ve liderlerini azapla yakaladığımız zaman, hemen feryadı basarlar.
Suat Yıldırım : En nihâyet onların refaha dalıp gitmiş olanlarını azapla kıskıvrak yakaladığımızda birden feryadı basarlar.
Süleyman Ateş : Nihâyet varlıklılarını azâb ile yakaladığımız zaman, hemen feryâda başlarlar.
Tefhim-ul Kuran : Nihayet, onların refahtan şımaran önde gelenlerini azab ile yakalayıverdiğimiz zaman, onlar hemen feryadı basacaklar.
Ümit Şimşek : Nihayet onların refah içinde yüzenlerini azapla yakalayıveririz; işte o zaman feryada başlarlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Sonunda, servet ve refahla şımarmışlarını azapla yakaladığımızda, hemen bağırıp dövünmeye başlarlar.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}