CONJ – prefixed conjunction wa (and) COND – conditional particle الواو عاطفة حرف شرط
تجهر
ج ه ر | CHR
TCHR
techer
açık da söylesen
you speak aloud
Te,Cim,He,Re, 400,3,5,200,
V – 2nd person masculine singular imperfect verb, jussive mood فعل مضارع مجزوم
بالقول
ق و ل | GWL
BÆLGWL
bil-ḳavli
sözü
the word,
Be,Elif,Lam,Gaf,Vav,Lam, 2,1,30,100,6,30,
P – prefixed preposition bi N – genitive masculine verbal noun جار ومجرور
فإنه
|
FÎNH
feinnehu
muhakkak O
then indeed, He
Fe,,Nun,He, 80,,50,5,
REM – prefixed resumption particle ACC – accusative particle PRON – 3rd person masculine singular object pronoun الفاء استئنافية حرف نصب والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
يعلم
ع ل م | ALM
YALM
yeǎ'lemu
bilir
knows
Ye,Ayn,Lam,Mim, 10,70,30,40,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb فعل مضارع
السر
س ر ر | SRR
ÆLSR
s-sirra
gizliyi
the secret
Elif,Lam,Sin,Re, 1,30,60,200,
N – accusative masculine noun اسم منصوب
وأخفى
خ ف ي | ḢFY
WǼḢF
ve eḣfā
ve daha gizlisini
and the more hidden.
Vav,,Hı,Fe,, 6,,600,80,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) N – accusative noun الواو عاطفة اسم منصوب
Konu Başlığı: -
Abdulbaki Gölpınarlı : Sesini yükseltsen de, yükseltmesen de hiç şüphe yok ki o, gizliyi de bilir, açığa vurulanı da.
Adem Uğur : Eğer sen, sözü açıktan söylersen, bilesin ki O, gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilir.
Ahmed Hulusi : Sen düşündüğünü açığa vursan (veya gizlesen); (bil ki) kesinlikle O, Sırr'ı da (şuurundakini de) Ahfa'yı da (onu meydana getiren Esmâ mertebeni de) bilir!
Ahmet Tekin : Sen, dileğini, duanı yüksek sesle söylesen de, gizlice niyazda bulunsan da far-ketmez. O fısıltıyı da, gizliyi de, gizlinin giz-lisini de bilir.
Ahmet Varol : Sen sözü açığa vursan da (gizlesen de birdir). Çünkü muhakkak O gizliyi de ondan daha gizlisini de bilir.
Ali Bulaç : Sözü açığa vursan da, (gizlesen de birdir). Çünkü şüphesiz O, gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilmektedir.
Ali Fikri Yavuz : Sen (Allah’a ettiğin dua ve zikirle) sesini yükseltsen, bil ki, Allah bundan müstağnidir. Çünkü Allah gizliyi de bilir, kalbdekini de. (Bunun için bağırarak dua etmeye lüzum yok, huzur ve ihlâs lâzımdır.)
Bekir Sadak : Sen sozu istersen aciga vur, suphesiz O gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilir.
Celal Yıldırım : Sözü acık söylesen de, şüphesiz ki, O, gizlisini ve daha gizlisini bilir.
Diyanet İşleri : Sen sözü açığa vursan da, gizlesen de Allah için birdir. Çünkü O, gizliyi de bilir, ondan daha gizli olanı da.
Diyanet İşleri (eski) : Sen sözü istersen açığa vur, şüphesiz O gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilir.
Diyanet Vakfi : Eğer sen, sözü açıktan söylersen, bilesin ki O, gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilir.
Edip Yüksel : (Niyetini) Sözle açıklasan da (açıklamasan da) O, gizliyi ve gizlinin gizlisini bilir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sen (Allah'a ettiğin dua ve zikirle) sesini yükseltirsen (bilki Allah bundan mustağnîdir.). Çünkü O şüphesiz gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilir.