V – 3rd person masculine singular perfect verb فعل ماض
فاخرج
خ ر ج | ḢRC
FÆḢRC
feḣruc
öyleyse çık
"""Then get out"
Fe,Elif,Hı,Re,Cim, 80,1,600,200,3,
REM – prefixed resumption particle V – 2nd person masculine singular imperative verb الفاء استئنافية فعل أمر
منها
|
MNHÆ
minhā
oradan
of it,
Mim,Nun,He,Elif, 40,50,5,1,
P – preposition PRON – 3rd person feminine singular object pronoun جار ومجرور
فإنك
|
FÎNK
feinneke
çünkü sen
for indeed, you
Fe,,Nun,Kef, 80,,50,20,
REM – prefixed resumption particle ACC – accusative particle PRON – 2nd person masculine singular object pronoun الفاء استئنافية حرف نصب والكاف ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
رجيم
ر ج م | RCM
RCYM
racīmun
kovuldun
(are) expelled.
Re,Cim,Ye,Mim, 200,3,10,40,
N – nominative masculine singular indefinite noun اسم مرفوع
Konu Başlığı: [15:26-38] İnsan Soyu
Abdulbaki Gölpınarlı : Çık buradan dedi, şüphe yok ki taşlanmış, kovulmuşsun sen.
Adem Uğur : Allah şöyle buyurdu: Öyle ise oradan çık! Artık kovuldun!
Ahmed Hulusi : Buyurdu: "O hâlde çık oradan! Muhakkak ki sen racîmsin (tard edilmiş, taşlanmış). "
Ahmet Tekin : Allah:
'Öyle ise, ordan çık, artık sen kovuldun' buyurdu.
Ahmet Varol : (Allah) dedi ki: 'Öyleyse çık oradan, sen artık kovulmuş birisin.
Ali Bulaç : Dedi ki: "Öyleyse ondan (cennetten) çık, çünkü sen kovulmuş bulunmaktasın."
Ali Fikri Yavuz : Allah buyurdu ki: “- O halde, o cennetten çık, çünkü sen koğulmuşsun.
Bekir Sadak : (34-35) «leyse defol oradan, sen artik kovulmus birisin. Dogrusu hesap gunune kadar lanet sanadir» dedi.
Celal Yıldırım : Bunun üzerine Allah ona: «Çık oradan ; çünkü doğrusu sen koğulmüş ve sürülmüşsün !
Diyanet İşleri : (34-35) Allah, “Öyleyse çık oradan, çünkü sen kovuldun. Şüphesiz hesap gününe kadar lânet senin üzerinedir” dedi.
Diyanet İşleri (eski) : (34-35) 'Öyleyse defol oradan, sen artık kovulmuş birisin. Doğrusu hesap gününe kadar lanet sanadır' dedi.
Diyanet Vakfi : Allah şöyle buyurdu: Öyle ise oradan çık! Artık kovuldun!
Edip Yüksel : (Tanrı:) 'Öyleyse çık oradan; sen kovuldun!'
Fizilal-il Kuran : Allah «Öyleyse defol oradan, artık sen rahmetimden kovulmuşsun» dedi.
Gültekin Onan : Dedi ki: "Öyleyse ondan (cennetten) çık, çünkü sen kovulmuş bulunmaktasın."
Hakkı Yılmaz : (34,35) Allah, “Öyle ise oradan çık! Sen, artık kesinlikle kovulmuş, mahvolmuş birisin ve kesinlikle Din gününe kadar dışlanma sadece senin üzerindedir” dedi.
Hasan Basri Çantay : (Cenâb-ı Hak) şöyle buyurdu: «O halde çık buradan. Çünkü sen artık koğulmuşsundur».
Hayrat Neşriyat : (Allah) buyurdu ki: 'Öyle ise oradan (Cennetten) çık! Artık hiç şübhesiz sen,(benim rahmetimden) kovulmuş birisin!'
İbni Kesir : Buyurdu ki: Öyleyse çık oradan. Sen, artık kovulmuş birisin.
İskender Evrenosoğlu : (Allahû Tealâ şöyle) buyurdu: “Hemen oradan çık! Muhakkak ki; sen bu sebeple kovuldun."
Muhammed Esed : "Çık git öyleyse bu (meleki makam)dan!" diye buyurdu O; "Çünkü, sen artık kovulmuş birisin!
Ömer Nasuhi Bilmen : (Hak Teâlâ da) Buyurdu ki: «Artık çık oradan, muhakkak ki, sen kovulmuşundur.»
Ömer Öngüt : Buyurdu ki: “Çık oradan! Sen artık kovuldun!”
Suat Yıldırım : (34-35) Allah şöyle buyurdu: "O halde, defol buradan! Çünkü sen kovuldun ve bu lânet, hesap gününe kadar senin üzerinde devam edecektir."
Süleyman Ateş : (Allâh): "Öyleyse çık oradan (meleklerin içinden çık), dedi, çünkü sen kovuldun!"
Tefhim-ul Kuran : Dedi ki: «Öyleyse ondan (cennetten) çık, çünkü sen kovulmuş bulunmaktasın.»
Ümit Şimşek : Allah 'Öyleyse çık oradan,' buyurdu. 'Sen artık kovulmuş birisin.