CONJ – prefixed conjunction wa (and) ACC – accusative particle PRON – 3rd person feminine singular object pronoun الواو عاطفة حرف نصب و«ها» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
لبسبيل
س ب ل | SBL
LBSBYL
lebisebīlin
bir yol üzerinde
(is) on a road
Lam,Be,Sin,Be,Ye,Lam, 30,2,60,2,10,30,
EMPH – emphatic prefix lām P – prefixed preposition bi N – genitive masculine indefinite noun اللام لام التوكيد جار ومجرور
مقيم
ق و م | GWM
MGYM
muḳīmin
durmaktadır
established.
Mim,Gaf,Ye,Mim, 40,100,10,40,
N – genitive masculine indefinite (form IV) active participle اسم مجرور
Konu Başlığı: [15:61-77] Lut ve Homoseksüel Halkı
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve şüphe yok ki o şehir, hâlâ herkesin yol uğrağı olan bir yerde.
Adem Uğur : Onlar hâla gözler önünde duran bir yol üzerindedirler.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki o şehir, insanların yolları üzerindedir.
Ahmet Tekin : Onların şehirleri hâlâ gözler önünde, bir yol üzerindedir.
Ahmet Varol : Orası kullanılmakta olan bir yol üzerindedir.
Ali Bulaç : O (şehir de) gerçekten bir yol üstünde (hâlâ) durmaktadır.
Ali Fikri Yavuz : Hem o Lût kavminin bulunduğu şehir harabesi, (Kureyş kâfirlerinin de ibret alabileceği uğrak) bir yol üzerinde bulunmaktadır.
Bekir Sadak : O sehrin kalintilari islek yollar uzerinde hala durmaktadir.
Celal Yıldırım : Ve şehrin kalıntısı, öteden beri işlek olan yol üzerinde duruyor.
Diyanet İşleri : O şehrin kalıntıları hâlâ mevcut olan bir yol üstünde duruyor.
Diyanet İşleri (eski) : O şehrin kalıntıları işlek yollar üzerinde hala durmaktadır.
Diyanet Vakfi : Onlar hâla gözler önünde duran bir yol üzerindedirler.
Edip Yüksel : Ve o (yıkıntı kent), yol üzerinde durmaktadır.