Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Biz, hiçbir memleketi herhalde bilinen bir yazısı olmaksızın helak etmedik.
Elmalılı Hamdi Yazır : Biz hiç bir memleketi her halde ma'lûm bir yazısı olmaksızın helâk etmedik
Fizilal-il Kuran : Yok ettiğimiz her beldenin mutlaka uğradığı akıbete ilişkin belirli bir yazısı vardır.
Gültekin Onan : Biz, kendisi için bilinen (takdir edilmiş) bir kitap olmaksızın hiç bir ülkeyi yıkıma uğratmadık.
Hakkı Yılmaz : Ve Biz hiçbir memleketi bilinen bir kitabı olmaksızın değişime/ yıkıma uğratmadık.
Hasan Basri Çantay : Biz hiçbir memleketi, onun (levh-i mahfuzda) ma'lûm (ve mukadder) bir yazısı olmaksızın, helak etmedik.
Hayrat Neşriyat : Hâlbuki (biz) hiçbir şehri, kendisi için belli bir kitab (kader) olmadan helâk etmedik.
İbni Kesir : Biz, hiç bir kasabayı bilinen bir yazısı olmaksızın helak etmedik.
İskender Evrenosoğlu : Ve Biz hiçbir ülkeyi, onun malûm (bilinen) bir kitabı olmaksızın helâk etmedik.
Muhammed Esed : Biz, çünkü, hiçbir toplumu, (önceden) ilahi bir kelamdan bütünüyle haberli kılmadan helak etmedik;
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve hiçbir ülkeyi helâk etmedik ki, illâ onun için malum bir kitap vardır.
Ömer Öngüt : Biz hiçbir memleketi yok etmedik ki, onun mutlaka bilinen bir yazısı olmasın.
Şaban Piriş : Bilinen bir yazgısı olmayan hiçbir ülkeyi yok etmedik.
Suat Yıldırım : Bizim imha ettiğimiz her memleket hakkında mutlaka daha önce kararlaştırılmış, malum bir vade vardır.
Süleyman Ateş : Biz hiçbir kenti yok etmedik ki, onun mutlaka bilinen bir yazısı olmasın (helâk ettiğimiz her ülkenin yazılmış, tesbit edilmiş bir süresi vardır. O süre dolunca onları yok etmişizdir).
Tefhim-ul Kuran : Biz, kendisi için bilinen (takdir edilmiş) bir kitap olmaksızın hiç bir ülkeyi yıkıma uğratmadık.
Ümit Şimşek : Biz hiçbir beldeyi, katımızda bilinen ecelleri dolmadan helâk etmedik.
Yaşar Nuri Öztürk : Biz hiçbir yurt ve medeniyeti, belirlenmiş bir yazgısı olmaksızın ortadan kaldırmadık.