Abdulbaki Gölpınarlı : Ve de ki: Hiç şüphe yok ki ben, gerçekten de bir korkutucuyum. Adem Uğur : De ki: Şüphesiz ben apaçık bir uyarıcıyım. Ahmed Hulusi : De ki: "Kesinlikle ben, evet ben apaçık bir uyarıcıyım. " Ahmet Tekin : 'Sorumluluk, hesap ve cezanın varlığını açıklayan apaçık uyarıcı benim, ben' de. Ahmet Varol : Ve de ki: 'Doğrusu ben apaçık bir uyarıcıyım.' Ali Bulaç : Ve de ki: "Şüphe yok, ben apaçık bir uyarıcıyım." Ali Fikri Yavuz : Bir de (Ey Rasûlüm) de ki: “-Haberiniz olsun, ben, (üzerinize bir azap ineceğini bildiren) açık bir korkutucuyum: Bekir Sadak : De ki: «Dogrusu ben apacik bir uyariciyim.» Celal Yıldırım : Ve de ki: Şüphesiz ben açık bir uyarıcıyım. Diyanet İşleri : De ki: “Gerçekten ben, apaçık bir uyarıcıyım.” Diyanet İşleri (eski) : De ki: 'Doğrusu ben apaçık bir uyarıcıyım.' Diyanet Vakfi : De ki: Şüphesiz ben apaçık bir uyarıcıyım. Edip Yüksel : De ki: 'Ben apaçık bir uyarıcıyım.' Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : De ki: «Şüphesiz ben apaçık bir uyarıcıyım.» Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ve de ki: «Benim o apaçık uyarıcı ben!» Elmalılı Hamdi Yazır : Ve de ki haberiniz olsun; ben o nezîri mübîn ben Fizilal-il Kuran : Ben açık sözlü bir uyarıcıyım de. Gültekin Onan : Ve de ki: "Şüphe yok, ben apaçık bir uyarıcıyım." Hakkı Yılmaz : (88,89) "Sakın onlardan bazı kimselere verip de kendilerini onunla yararlandırdığımız şeylere; mal ve servete heveslenip gözlerini dikme. Onlar hakkında üzülme de... Sen kanatlarını mü’minler için indir. Ve: “Şüphesiz ben, apaçık bir uyarıcının ta kendisiyim” de. " Hasan Basri Çantay : Ve de ki: «Şübhesiz ben, (evet) ben (üstünüze inecek azâb-ı ilâhîyi) açıkça haber verenim». Hayrat Neşriyat : Ve de ki: 'Şübhesiz ben, (Allah’ın azâbı ile korkutan) apaçık bir korkutucuyum.' İbni Kesir : De ki: Ben apaçık bir uyarıcıyım. İskender Evrenosoğlu : “Ve muhakkak ki; ben apaçık (uyaran, açıklayan, beyan eden) bir nezirim.” de. Muhammed Esed : ve de ki: "Haberiniz olsun, ben (Allah'ın vaad ettiği) açık sözlü uyarıcıyım!" Ömer Nasuhi Bilmen : Ve de ki: «Ben, şüphesiz ben (sizi azab-ı ilâhî ile) apaçık korkutucuyum.» Ömer Öngüt : De ki: “Ben şüphesiz ki apaçık bir uyarıcıyım. ” Şaban Piriş : Ve ben apaçık bir uyarıcıyım! de Suat Yıldırım : Ve de ki: "Sizleri bekleyen felakete karşı sizi açıkça uyarıyorum." Süleyman Ateş : Ve: "Ben, ancak ben, apaçık bir uyarıcıyım!" de. Tefhim-ul Kuran : Ve de ki: «Şüphe yok, ben apaçık bir uyarıcıyım.» Ümit Şimşek : Bir de şunu söyle: Ben apaçık bir uyarıcıyım. Yaşar Nuri Öztürk : Ve de ki: "Ben, evet ben, apaçık konuşan bir uyarıcıyım!"