» 15 / Hicr  74:

Kuran Sırası: 15
İniş Sırası: 54
Hicr Suresi = Hicr Suresi
adini 80-84. ayetlerinde bahsedilen bir yer adi olan Hicr’den almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99

15:74 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
ve getirdik | üstünü | altına | ve yağdırdık | üzerlerine | taşlar | | çamurdan pişmiş |

FCALNÆ AÆLYHÆ SÆFLHÆ WǼMŦRNÆ ALYHM ḪCÆRT MN SCYL
fe ceǎlnā ǎāliyehā sāfilehā ve emTarnā ǎleyhim Hicāraten min siccīlin

فَجَعَلْنَا عَالِيَهَا سَافِلَهَا وَأَمْطَرْنَا عَلَيْهِمْ حِجَارَةً مِنْ سِجِّيلٍ

Transcript Okunuş Türkçe
1. FCALNÆ = fe ceǎlnā : ve getirdik
2. AÆLYHÆ = ǎāliyehā : üstünü
3. SÆFLHÆ = sāfilehā : altına
4. WǼMŦRNÆ = ve emTarnā : ve yağdırdık
5. ALYHM = ǎleyhim : üzerlerine
6. ḪCÆRT = Hicāraten : taşlar
7. MN = min :
8. SCYL = siccīlin : çamurdan pişmiş
ve getirdik | üstünü | altına | ve yağdırdık | üzerlerine | taşlar | | çamurdan pişmiş |

[CAL] [ALW] [SFL] [MŦR] [] [ḪCR] [] [SCL]
FCALNÆ AÆLYHÆ SÆFLHÆ WǼMŦRNÆ ALYHM ḪCÆRT MN SCYL

fe ceǎlnā ǎāliyehā sāfilehā ve emTarnā ǎleyhim Hicāraten min siccīlin
فجعلنا عاليها سافلها وأمطرنا عليهم حجارة من سجيل

[ج ع ل] [ع ل و] [س ف ل] [م ط ر] [] [ح ج ر] [] [س ج ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فجعلنا ج ع ل | CAL FCALNÆ fe ceǎlnā ve getirdik And We made
عاليها ع ل و | ALW AÆLYHÆ ǎāliyehā üstünü its highest (part)
سافلها س ف ل | SFL SÆFLHÆ sāfilehā altına its lowest,
وأمطرنا م ط ر | MŦR WǼMŦRNÆ ve emTarnā ve yağdırdık and We rained
عليهم | ALYHM ǎleyhim üzerlerine upon them
حجارة ح ج ر | ḪCR ḪCÆRT Hicāraten taşlar stones
من | MN min of
سجيل س ج ل | SCL SCYL siccīlin çamurdan pişmiş baked clay.
ve getirdik | üstünü | altına | ve yağdırdık | üzerlerine | taşlar | | çamurdan pişmiş |

[CAL] [ALW] [SFL] [MŦR] [] [ḪCR] [] [SCL]
FCALNÆ AÆLYHÆ SÆFLHÆ WǼMŦRNÆ ALYHM ḪCÆRT MN SCYL

fe ceǎlnā ǎāliyehā sāfilehā ve emTarnā ǎleyhim Hicāraten min siccīlin
فجعلنا عاليها سافلها وأمطرنا عليهم حجارة من سجيل

[ج ع ل] [ع ل و] [س ف ل] [م ط ر] [] [ح ج ر] [] [س ج ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فجعلنا ج ع ل | CAL FCALNÆ fe ceǎlnā ve getirdik And We made
Fe,Cim,Ayn,Lam,Nun,Elif,
80,3,70,30,50,1,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الفاء عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
عاليها ع ل و | ALW AÆLYHÆ ǎāliyehā üstünü its highest (part)
Ayn,Elif,Lam,Ye,He,Elif,
70,1,30,10,5,1,
N – accusative masculine active participle
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم منصوب و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
سافلها س ف ل | SFL SÆFLHÆ sāfilehā altına its lowest,
Sin,Elif,Fe,Lam,He,Elif,
60,1,80,30,5,1,
N – accusative masculine active participle
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم منصوب و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وأمطرنا م ط ر | MŦR WǼMŦRNÆ ve emTarnā ve yağdırdık and We rained
Vav,,Mim,Tı,Re,Nun,Elif,
6,,40,9,200,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
عليهم | ALYHM ǎleyhim üzerlerine upon them
Ayn,Lam,Ye,He,Mim,
70,30,10,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
حجارة ح ج ر | ḪCR ḪCÆRT Hicāraten taşlar stones
Ha,Cim,Elif,Re,Te merbuta,
8,3,1,200,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
من | MN min of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
سجيل س ج ل | SCL SCYL siccīlin çamurdan pişmiş baked clay.
Sin,Cim,Ye,Lam,
60,3,10,30,
"N – genitive masculine indefinite noun → Clay"
اسم مجرور

Konu Başlığı: [15:61-77] Lut ve Homoseksüel Halkı

Abdulbaki Gölpınarlı : Ülkelerinin altını üstüne getirdik, üstlerine balçıktan meydana gelmiş taşlar yağdırdık.
Adem Uğur : Böylece ülkelerinin üstünü altına getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.
Ahmed Hulusi : Oranın üstünü altına çevirdik ve üzerlerine siccilden taşlar (pişirilmiş taşlaşmış çamur - volkanik lav) yağdırdık.
Ahmet Tekin : Böylece, ülkenin altını üstüne getirdik. Belirlenmiş cezanın infazı için üzerlerine balçıktan dökülerek pişirilmiş taşlar yağdırdık.
Ahmet Varol : O an (şehirlerinin) üstünü altına getirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.
Ali Bulaç : Anında (yurtlarının) üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taş yağdırdık.
Ali Fikri Yavuz : Hemen şehirlerinin üstünü altına geçirdik ve üzerlerine de çamurdan pişirilmiş taş yağdırdık.
Bekir Sadak : Memleketlerini alt ust ettik, uzerlerine sert tas yagdirdik.
Celal Yıldırım : Şehirlerinin üstünü altına getiriverdik ve üzerlerine çamurdan pişirilmiş taş yağdırdık.
Diyanet İşleri : Hemen onların altını üstüne getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.
Diyanet İşleri (eski) : Memleketlerini alt üst ettik, üzerlerine sert taş yağdırdık.
Diyanet Vakfi : Böylece ülkelerinin üstünü altına getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.
Edip Yüksel : Onun altını üstüne getirdik. Üzerlerine çamurdan yapılmış sert taşlar indirdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz, onların şehirlerinin üstünü altına geçirdik ve üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Derhal şehirlerinin üstünü altına getirdik ve balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık üzerlerine.
Elmalılı Hamdi Yazır : Derhal şehirlerinin üstünü altına getiriverdik ve üzerlerine siccilden taşlar yağdırdık
Fizilal-il Kuran : Beldelerinin altını üstüne getirdik ve üzerlerine taşlaşmış balçık kütleleri yağdırdık.
Gültekin Onan : Anında (yurtlarının) üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taş yağdırdık.
Hakkı Yılmaz : Böylece Biz, onların üstünü altı yaptık ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.
Hasan Basri Çantay : Hemen (şehirlerinin) üstünü altına getirdik. Tepelerine de balçıkdan pişirilmiş bir taş (yağmuru) yağdırdık.
Hayrat Neşriyat : Böylece oranın üstünü altına getirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık!
İbni Kesir : Ülkelerinin üstünü altına getirdi. Üzerlerine sert taş yağdırdık.
İskender Evrenosoğlu : Böylece onun (o beldenin) üstünü altına getirdik. Onların üzerine siccîl'den (öldürücü) taşlar yağdırdık.
Muhammed Esed : ve böylece (bu günahkar şehirlerin) altını üstüne getirdik; belirlenmiş cezanın infazı için üzerlerine püskürtü halinde sert taşlar yağdırdık.
Ömer Nasuhi Bilmen : Hemen onların üstünü altına getirdik ve onların üzerine balçıktan yapılmış taşlar yağdırdık.
Ömer Öngüt : Şehirlerinin üstünü altına getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.
Şaban Piriş : Tavanlarını yerin dibine geçirdik. Üzerlerine de yağmur gibi pişmiş taşlar yağdırdık.
Suat Yıldırım : Bir anda şehirlerinin üstünü altına çevirdik. Pişirilmiş çamurdan yapılmış taş yağmuruna tuttuk onları!
Süleyman Ateş : O kentin üstünü altına getirdik ve üzerlerine de çamurdan pişmiş taşlar yağdırdık.
Tefhim-ul Kuran : Anında (yurtlarının) üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taş yağdırdık.
Ümit Şimşek : Şehirlerinin altını üstüne getirdik ve başlarına ateşte pişmiş taşlar yağdırdık.
Yaşar Nuri Öztürk : O kentin üstünü altına getirdik/üst düzeydekileri alt düzeye indirdik. Ve üzerlerine pişmiş çamurdan taşlar yağdırdık.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}