» 15 / Hicr  19:

Kuran Sırası: 15
İniş Sırası: 54
Hicr Suresi = Hicr Suresi
adini 80-84. ayetlerinde bahsedilen bir yer adi olan Hicr’den almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99

15:19 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
ve arzı | yaydık | ve attık | oraya | sağlam dağlar | ve bitirdik | orada | | her | şey(den) | ölçülü mütenasib |

WÆLǼRŽ MD̃D̃NÆHÆ WǼLGYNÆ FYHÆ RWÆSY WǼNBTNÆ FYHÆ MN KL ŞYÙ MWZWN
vel'erDe medednāhā ve elḳaynā fīhā ravāsiye ve enbetnā fīhā min kulli şey'in mevzūnin

وَالْأَرْضَ مَدَدْنَاهَا وَأَلْقَيْنَا فِيهَا رَوَاسِيَ وَأَنْبَتْنَا فِيهَا مِنْ كُلِّ شَيْءٍ مَوْزُونٍ

Transcript Okunuş Türkçe
1. WÆLǼRŽ = vel'erDe : ve arzı
2. MD̃D̃NÆHÆ = medednāhā : yaydık
3. WǼLGYNÆ = ve elḳaynā : ve attık
4. FYHÆ = fīhā : oraya
5. RWÆSY = ravāsiye : sağlam dağlar
6. WǼNBTNÆ = ve enbetnā : ve bitirdik
7. FYHÆ = fīhā : orada
8. MN = min :
9. KL = kulli : her
10. ŞYÙ = şey'in : şey(den)
11. MWZWN = mevzūnin : ölçülü mütenasib
ve arzı | yaydık | ve attık | oraya | sağlam dağlar | ve bitirdik | orada | | her | şey(den) | ölçülü mütenasib |

[ÆRŽ] [MD̃D̃] [LGY] [] [RSW] [NBT] [] [] [KLL] [ŞYÆ] [WZN]
WÆLǼRŽ MD̃D̃NÆHÆ WǼLGYNÆ FYHÆ RWÆSY WǼNBTNÆ FYHÆ MN KL ŞYÙ MWZWN

vel'erDe medednāhā ve elḳaynā fīhā ravāsiye ve enbetnā fīhā min kulli şey'in mevzūnin
والأرض مددناها وألقينا فيها رواسي وأنبتنا فيها من كل شيء موزون

[ا ر ض] [م د د] [ل ق ي] [] [ر س و] [ن ب ت] [] [] [ك ل ل] [ش ي ا] [و ز ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
والأرض ا ر ض | ÆRŽ WÆLǼRŽ vel'erDe ve arzı And the earth,
مددناها م د د | MD̃D̃ MD̃D̃NÆHÆ medednāhā yaydık We have spread it
وألقينا ل ق ي | LGY WǼLGYNÆ ve elḳaynā ve attık and [We] cast
فيها | FYHÆ fīhā oraya therein
رواسي ر س و | RSW RWÆSY ravāsiye sağlam dağlar firm mountains
وأنبتنا ن ب ت | NBT WǼNBTNÆ ve enbetnā ve bitirdik and [We] caused to grow
فيها | FYHÆ fīhā orada therein
من | MN min of
كل ك ل ل | KLL KL kulli her every
شيء ش ي ا | ŞYÆ ŞYÙ şey'in şey(den) thing
موزون و ز ن | WZN MWZWN mevzūnin ölçülü mütenasib well-balanced.
ve arzı | yaydık | ve attık | oraya | sağlam dağlar | ve bitirdik | orada | | her | şey(den) | ölçülü mütenasib |

[ÆRŽ] [MD̃D̃] [LGY] [] [RSW] [NBT] [] [] [KLL] [ŞYÆ] [WZN]
WÆLǼRŽ MD̃D̃NÆHÆ WǼLGYNÆ FYHÆ RWÆSY WǼNBTNÆ FYHÆ MN KL ŞYÙ MWZWN

vel'erDe medednāhā ve elḳaynā fīhā ravāsiye ve enbetnā fīhā min kulli şey'in mevzūnin
والأرض مددناها وألقينا فيها رواسي وأنبتنا فيها من كل شيء موزون

[ا ر ض] [م د د] [ل ق ي] [] [ر س و] [ن ب ت] [] [] [ك ل ل] [ش ي ا] [و ز ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
والأرض ا ر ض | ÆRŽ WÆLǼRŽ vel'erDe ve arzı And the earth,
Vav,Elif,Lam,,Re,Dad,
6,1,30,,200,800,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative feminine noun → Earth"
الواو عاطفة
اسم منصوب
مددناها م د د | MD̃D̃ MD̃D̃NÆHÆ medednāhā yaydık We have spread it
Mim,Dal,Dal,Nun,Elif,He,Elif,
40,4,4,50,1,5,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وألقينا ل ق ي | LGY WǼLGYNÆ ve elḳaynā ve attık and [We] cast
Vav,,Lam,Gaf,Ye,Nun,Elif,
6,,30,100,10,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
فيها | FYHÆ fīhā oraya therein
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
رواسي ر س و | RSW RWÆSY ravāsiye sağlam dağlar firm mountains
Re,Vav,Elif,Sin,Ye,
200,6,1,60,10,
N – accusative feminine plural active participle
اسم منصوب
وأنبتنا ن ب ت | NBT WǼNBTNÆ ve enbetnā ve bitirdik and [We] caused to grow
Vav,,Nun,Be,Te,Nun,Elif,
6,,50,2,400,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
فيها | FYHÆ fīhā orada therein
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
من | MN min of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
كل ك ل ل | KLL KL kulli her every
Kef,Lam,
20,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
شيء ش ي ا | ŞYÆ ŞYÙ şey'in şey(den) thing
Şın,Ye,,
300,10,,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
موزون و ز ن | WZN MWZWN mevzūnin ölçülü mütenasib well-balanced.
Mim,Vav,Ze,Vav,Nun,
40,6,7,6,50,
N – genitive masculine indefinite passive participle
اسم مجرور

Konu Başlığı: [15:9-21] İlahi Yöntemle Gerçekleşecektir

Abdulbaki Gölpınarlı : Yeryüzünü, enine boyuna döşedik ve orada metîn dağlar yarattık ve oradan, taktîrimize göre, her şeyi bitirdik.
Adem Uğur : Yeri uzatıp yaydık, orada sabit dağlar yerleştirdik, yine orada miktarı ve ölçüsü belirli olan şeyler bitirdik.
Ahmed Hulusi : Arzı (bedeni Esmâ özelliklerini açığa çıkaracak organları alacak şekilde) genişlettik! Onda sâbit dağlar (vücuttaki organlar) ilka ettik. . . Onda her şeyi ölçülü bitirdik.
Ahmet Tekin : Yerleşimi sağlamak, hayatı kolaylaştırmak için yer kürenin toprağını, biyolojik, kimyevî yapısını, rengini oluşturup yayarak verimli hale getirdik. Orada, ağır baskılı, oturaklı, derin temellere dayalı dağlar yerleştirdik. Yine orada her şeyi dengeli, âhenkli, ölçülü ürettik.
Ahmet Varol : Yeri de yaydık, üzerine sabit dağlar yerleştirdik ve onda her şeyden belli ölçüde bitirdik.
Ali Bulaç : Yere (gelince,) onu döşeyip yaydık, onda sarsılmaz dağlar bıraktık ve onda her şeyden ölçüsü belirlenmiş ürünler bitirdik.
Ali Fikri Yavuz : Arzı da döşedik ve oraya yerli yerinde dağlar koyduk, orada hikmetle ölçülmüş her şeyden bitkiler bitirdik.
Bekir Sadak : Yeri yaydik, oraya sabit daglar yerlestirdik, orada her seyi bir olcuye gore bitirdik.
Celal Yıldırım : Yeryüzünü de yaydık, orada ağırlığı olan sabit dağlar koyduk ve orada ölçülmüş (miktar ve özelliği belirlenmiş) her şeyi yetiştirdik.
Diyanet İşleri : Yeri de yaydık, ona sabit dağlar yerleştirdik ve orada ölçülü (bir biçimde) her şeyi bitirdik.
Diyanet İşleri (eski) : Yeri yaydık, oraya sabit dağlar yerleştirdik, orada her şeyi bir ölçüye göre bitirdik.
Diyanet Vakfi : Yeri uzatıp yaydık, orada sabit dağlar yerleştirdik, yine orada miktarı ve ölçüsü belirli olan şeyler bitirdik.
Edip Yüksel : Yeryüzünü genişletip içine sağlam dağlar yerleştirdik ve orada her şeyi mükemmel bir ölçüye göre bitirdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Yeryüzünü düzgün bir şekilde yarattık ve oraya sabit dağlar yerleştirdik. Orada hikmetle ölçülmüş her şeyden bitkiler bitirdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Yeri de döşeyip yaydık, ona ağır baskılar bıraktık ve onda ölçülü herşeyden bitirdik.
Elmalılı Hamdi Yazır : Arzı meddettik ve ona ağır baskılar bıraktık ve onda mevzun her şeyden bitirdik,
Fizilal-il Kuran : Yerin alanını geniş yaptık, oraya sabit dağlar serpiştirdik ve orada belirli bir ölçü uyarınca her bitkiyi bitirdik.
Gültekin Onan : Yere (gelince,) onu döşeyip yaydık, onda sarsılmaz dağlar bıraktık ve onda her şeyden ölçüsü belirlenmiş ürünler bitirdik.
Hakkı Yılmaz : Yeryüzünü de yaydık ve oraya sabit kazıklar/dağlar yerleştirdik. Ve yeryüzünde ölçülmüş her şeyden bitkiler bitirdik.
Hasan Basri Çantay : Yeri de (döşeyib) yaydık. Onda sabit dağlar (yaratıb) koyduk, oralarda (hikmet ve maslahatla) ölçülmüş her şeyden (münâsib) nebatlar bitirdik.
Hayrat Neşriyat : Yeryüzünü ise yaydık; oraya sâbit dağlar yerleştirdik ve orada ölçülü herşeyden (her nebâttan) bitirdik.
İbni Kesir : Yeri de döşeyip yaydık. Oraya sabit dağlar yerleştirdik. Ve orada her şeyden ölçülü olarak yetiştirdik.
İskender Evrenosoğlu : Ve yeryüzü; onu uzattık (yaydık) ve oraya büyük dağlar koyduk. Ve orada her şeyden (bütün bitkilerden) mevzun (birbiriyle orantılı) olarak bitkiler yetiştirdik.
Muhammed Esed : Ve yeryüzünü yayıp üzerine yerinden oynatılmaz dağlar yerleştirdik; ve orada (hayatın) her türünün dengeli bir biçimde büyüyüp boyvermesini sağladık;
Ömer Nasuhi Bilmen : Yeryüzünü de yaydık ve onda sabit dağlar bıraktık. Ve onda her bir ölçülmüş şeyden bitirdik.
Ömer Öngüt : Yeri döşeyip yaydık. Orada sabit dağlar yerleştirdik. Yine orada miktarı ve ölçüsü belirli olan şeyler bitirdik.
Şaban Piriş : Yeri de yaydık. Oraya sabit dağlar yerleştirdik. Orada her şeyden ölçülü olarak ürün verdik.
Suat Yıldırım : Yeri de yaydık, genişlettik ve oraya sağlam dağlar çaktık ve orada hikmetle ölçülmüş olarak her türlü nebatı yetiştirdik.
Süleyman Ateş : Arzı da yaydık, oraya sağlam dağlar attık ve orada ölçülü mütenâsib şeyler bitirdik.
Tefhim-ul Kuran : Yere (gelince,) onu döşeyip yaydık, onda sarsılmaz dağlar bıraktık ve onda her şeyden ölçüsü belirlenmiş ürünler bitirdik.
Ümit Şimşek : Yeri de yayıp döşedik, onda sağlam dağlar diktik ve ölçülüp biçilmiş herbir şeyden yetiştirdik.
Yaşar Nuri Öztürk : Yeri yayıp döşedik, ona kuvvetli dağlar diktik ve içinde ölçülü/ahenkli her şeyden bitirdik.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}