» 17 / Isrâ  96:

Kuran Sırası: 17
İniş Sırası: 50
Isra Suresi = Gece Yürüyüsü Suresi
Allah’in Hz. Muhammed’i gecenin bir vaktinde ayetlerinden bir kismini göstermek üzere Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksaya yürütmesinde almistir ismini.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

17:96 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
de ki | yeter | Allah | şahid olarak | benimle | sizin aranızda | şüphesiz O | | kullarını | haber alır | görür |

GL KF BÆLLH ŞHYD̃Æ BYNY WBYNKM ÎNH KÆN BABÆD̃H ḢBYRÆ BṦYRÆ
ḳul kefā billahi şehīden beynī ve beynekum innehu kāne biǐbādihi ḣabīran beSīran

قُلْ كَفَىٰ بِاللَّهِ شَهِيدًا بَيْنِي وَبَيْنَكُمْ إِنَّهُ كَانَ بِعِبَادِهِ خَبِيرًا بَصِيرًا

Transcript Okunuş Türkçe
1. GL = ḳul : de ki
2. KF = kefā : yeter
3. BÆLLH = billahi : Allah
4. ŞHYD̃Æ = şehīden : şahid olarak
5. BYNY = beynī : benimle
6. WBYNKM = ve beynekum : sizin aranızda
7. ÎNH = innehu : şüphesiz O
8. KÆN = kāne :
9. BABÆD̃H = biǐbādihi : kullarını
10. ḢBYRÆ = ḣabīran : haber alır
11. BṦYRÆ = beSīran : görür
de ki | yeter | Allah | şahid olarak | benimle | sizin aranızda | şüphesiz O | | kullarını | haber alır | görür |

[GWL] [KFY] [] [ŞHD̃] [BYN] [BYN] [] [KWN] [ABD̃] [ḢBR] [BṦR]
GL KF BÆLLH ŞHYD̃Æ BYNY WBYNKM ÎNH KÆN BABÆD̃H ḢBYRÆ BṦYRÆ

ḳul kefā billahi şehīden beynī ve beynekum innehu kāne biǐbādihi ḣabīran beSīran
قل كفى بالله شهيدا بيني وبينكم إنه كان بعباده خبيرا بصيرا

[ق و ل] [ك ف ي] [] [ش ه د] [ب ي ن] [ب ي ن] [] [ك و ن] [ع ب د] [خ ب ر] [ب ص ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GWL GL ḳul de ki Say,
كفى ك ف ي | KFY KF kefā yeter """Sufficient is"
بالله | BÆLLH billahi Allah Allah
شهيدا ش ه د | ŞHD̃ ŞHYD̃Æ şehīden şahid olarak (as) a witness
بيني ب ي ن | BYN BYNY beynī benimle between me
وبينكم ب ي ن | BYN WBYNKM ve beynekum sizin aranızda and between you.
إنه | ÎNH innehu şüphesiz O Indeed, He
كان ك و ن | KWN KÆN kāne is
بعباده ع ب د | ABD̃ BABÆD̃H biǐbādihi kullarını of His slaves
خبيرا خ ب ر | ḢBR ḢBYRÆ ḣabīran haber alır All-Aware,
بصيرا ب ص ر | BṦR BṦYRÆ beSīran görür "All-Seer."""
de ki | yeter | Allah | şahid olarak | benimle | sizin aranızda | şüphesiz O | | kullarını | haber alır | görür |

[GWL] [KFY] [] [ŞHD̃] [BYN] [BYN] [] [KWN] [ABD̃] [ḢBR] [BṦR]
GL KF BÆLLH ŞHYD̃Æ BYNY WBYNKM ÎNH KÆN BABÆD̃H ḢBYRÆ BṦYRÆ

ḳul kefā billahi şehīden beynī ve beynekum innehu kāne biǐbādihi ḣabīran beSīran
قل كفى بالله شهيدا بيني وبينكم إنه كان بعباده خبيرا بصيرا

[ق و ل] [ك ف ي] [] [ش ه د] [ب ي ن] [ب ي ن] [] [ك و ن] [ع ب د] [خ ب ر] [ب ص ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GWL GL ḳul de ki Say,
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
كفى ك ف ي | KFY KF kefā yeter """Sufficient is"
Kef,Fe,,
20,80,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
بالله | BÆLLH billahi Allah Allah
Be,Elif,Lam,Lam,He,
2,1,30,30,5,
"P – prefixed preposition bi
PN – genitive proper noun → Allah"
جار ومجرور
شهيدا ش ه د | ŞHD̃ ŞHYD̃Æ şehīden şahid olarak (as) a witness
Şın,He,Ye,Dal,Elif,
300,5,10,4,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
بيني ب ي ن | BYN BYNY beynī benimle between me
Be,Ye,Nun,Ye,
2,10,50,10,
LOC – location adverb
PRON – 1st person singular possessive pronoun
ظرف مكان والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وبينكم ب ي ن | BYN WBYNKM ve beynekum sizin aranızda and between you.
Vav,Be,Ye,Nun,Kef,Mim,
6,2,10,50,20,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
LOC – accusative location adverb
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
الواو عاطفة
ظرف مكان منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إنه | ÎNH innehu şüphesiz O Indeed, He
,Nun,He,
,50,5,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
حرف نصب والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
كان ك و ن | KWN KÆN kāne is
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
بعباده ع ب د | ABD̃ BABÆD̃H biǐbādihi kullarını of His slaves
Be,Ayn,Be,Elif,Dal,He,
2,70,2,1,4,5,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
جار ومجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
خبيرا خ ب ر | ḢBR ḢBYRÆ ḣabīran haber alır All-Aware,
Hı,Be,Ye,Re,Elif,
600,2,10,200,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
بصيرا ب ص ر | BṦR BṦYRÆ beSīran görür "All-Seer."""
Be,Sad,Ye,Re,Elif,
2,90,10,200,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة

Konu Başlığı: [17:94-100] Elçilik: Gerekli Bir Test

Abdulbaki Gölpınarlı : De ki: Benimle sizin aranızda tanık olarak Allah yeter; şüphe yok ki o, kullarından haberdardır, onları görür.
Adem Uğur : De ki: Benimle sizin aranızda gerçek şahit olarak Allah kâfidir. Zira O, kullarını hakikaten bilip görmektedir.
Ahmed Hulusi : De ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak, Esmâ'sıyla hakikatim olan Allâh yeterlidir! Muhakkak ki O, kullarıyla Habiyr'dir, Basıyr'dir. "
Ahmet Tekin : 'Benimle sizin aranızdaki konularda, benim hak peygamber olduğum konusunda gerçek şâhit olarak Allah kâfidir. O, kullarının gizli-açık bütün davranışlarından haberdardır ve onları bilmekte, görmektedir.' de.
Ahmet Varol : De ki: 'Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Şüphesiz O kullarından haberdar olan, onları görendir.'
Ali Bulaç : De ki: "Benimle aranızda şahid olarak Allah yeter; kuşkusuz O, kullarından gerçeğiyle haberdardır, görendir."
Ali Fikri Yavuz : De ki: “- Allah, sizinle benim aramda şâhid yeter. Muhakkak ki o, kullarının yaptığından haberdardır, bütün hallerini görendir.
Bekir Sadak : De ki: «Benimle sizin aranizda sahit olarak Allah yeter. Dogrusu O, kullarini gorur, haberdardir.»
Celal Yıldırım : De ki: Benimle sizin aramızda şâhid olarak Allah yeter. Şüphesiz ki O, kullarından haberlidir ve (onların her hâlini) görendir.
Diyanet İşleri : De ki: “Sizinle benim aramda şahit olarak Allah yeter. Çünkü O, kullarından hakkıyla haberdardır, onları hakkıyla görendir.”
Diyanet İşleri (eski) : De ki: 'Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Doğrusu O, kullarını görür, haberdardır.'
Diyanet Vakfi : De ki: Benimle sizin aranızda gerçek şahit olarak Allah kâfidir. Zira O, kullarını hakikaten bilip görmektedir.
Edip Yüksel : De ki: 'Benimle sizin aranızda ALLAH tanıktır. O, kullarından haber alır, görür.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : De ki: «Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Çünkü O, kullarının yaptığından haberdardır, yaptıklarını çok iyi görendir.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : De ki: «Allah, sizinle benim aramda şahit olarak yeter. Gerçekten O, kullarından haberdardır, çok iyi görendir.»
Elmalılı Hamdi Yazır : De ki: Allah sizinle benim aramda şâhid yeter, her halde o, kullarına habîr basîr bulunuyor
Fizilal-il Kuran : De ki; «Benimle sizin aranızda Allah'ın şahitliği yeterlidir. O kullarının yaptıkları her işten haberdardır ve her şeyi görür.»
Gültekin Onan : De ki: "Benimle aranızda şahid olarak Tanrı yeter; kuşkusuz O, kullarından gerçeğiyle haberdardır, görendir."
Hakkı Yılmaz : De ki: “Benimle sizin aranızda şâhit olarak Allah yeter. Şüphesiz O, kullarına, her şeyin iç yüzünü, gizli taraflarını iyi bilendir, en iyi görendir.
Hasan Basri Çantay : De ki: «Benimle sizin aranızda hakıykî şâhid olarak Allah yeter. Çünkü O, kullarının (her şeyinden) cidden haberdârdır, kemâliyle görendir».
Hayrat Neşriyat : De ki: 'Benimle sizin aranızda şâhid olarak Allah yeter! Şübhesiz ki O, kullarından hakkıyla haberdardır, (onları) hakkıyla görendir.'
İbni Kesir : De ki: Şahid olarak, benim ve sizin aranızda Allah yeter. Muhakkak ki O; kulları için Habir'dir, Basir'dir.
İskender Evrenosoğlu : De ki: “Benimle sizin aranızda, Allah şahit olarak yeter.” Muhakkak ki O, kullarından haberdar olandır, (onları) görendir.
Muhammed Esed : De ki: "Benimle sizin aranızda Allah'tan başkası tanıklık edemez; kullarından (onların kalplerinde olanı bütün açıklığıyla) görerek haberdar olan O'dur".
Ömer Nasuhi Bilmen : De ki: «Allah Teâlâ benimle sizin aranızda şahit olarak kifâyet eder. Şüphe yok ki, O, kullarından haberdardır (onları bihakkın) görücü bulunmaktadır.»
Ömer Öngüt : De ki: “Benimle sizin aranızda gerçek şâhit olarak Allah kâfidir. Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır, onları görmektedir. ”
Şaban Piriş : De ki: -Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. O kullarından haberdardır.
Suat Yıldırım : De ki: "Sizinle benim aramda şahit olarak Allah yeter! Doğrusu O kullarının bütün hallerini bilip görmektedir."
Süleyman Ateş : De ki: "Benimle sizin aranızda şâhid olarak Allâh yeter. O, kulları(nın halleri)ni haber alır, görür."
Tefhim-ul Kuran : De ki: «Benimle aranızda şahid olarak Allah yeter; kuşkusuz O, kullarından gerçeğiyle haberdardır, görendir.»
Ümit Şimşek : De ki: Sizinle benim aramda şahit olarak Allah kâfidir. Çünkü O kullarından haberdardır ve onları görmektedir.
Yaşar Nuri Öztürk : De ki: "Benimle sizin aranızda tanık olarak Allah yeter. O, kullarından haberdardır, onları görmektedir."


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}