» 17 / Isrâ  110:

Kuran Sırası: 17
İniş Sırası: 50
Isra Suresi = Gece Yürüyüsü Suresi
Allah’in Hz. Muhammed’i gecenin bir vaktinde ayetlerinden bir kismini göstermek üzere Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksaya yürütmesinde almistir ismini.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

17:110 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
de ki | dua edin (çağırın) | Allah diye | veya | dua edin (çağırın) | Rahman diye | hangisiyle | | çağırsanız | Zira onlar/onlarsa | isimler | en güzel | | pek bağırma | namazında | | pek de gizleme | onu (sesini) | tut | arasında | bunun | bir yol |

GL ÆD̃AWÆ ÆLLH ǼW ÆD̃AWÆ ÆLRḪMN ǼYÆ TD̃AWÆ FLH ÆLǼSMÆÙ ÆLḪSN WLÆ TCHR BṦLÆTK WLÆ TḢÆFT BHÆ WÆBTĞ BYN Z̃LK SBYLÆ
ḳuli d'ǔ llahe evi d'ǔ r-raHmāne eyyen ted'ǔ fe lehu l-esmā'u l-Husnā ve lā techer biSalātike ve lā tuḣāfit bihā vebteği beyne ƶālike sebīlen

قُلِ ادْعُوا اللَّهَ أَوِ ادْعُوا الرَّحْمَٰنَ أَيًّا مَا تَدْعُوا فَلَهُ الْأَسْمَاءُ الْحُسْنَىٰ وَلَا تَجْهَرْ بِصَلَاتِكَ وَلَا تُخَافِتْ بِهَا وَابْتَغِ بَيْنَ ذَٰلِكَ سَبِيلًا

Transcript Okunuş Türkçe
1. GL = ḳuli : de ki
2. ÆD̃AWÆ = d'ǔ : dua edin (çağırın)
3. ÆLLH = llahe : Allah diye
4. ǼW = evi : veya
5. ÆD̃AWÆ = d'ǔ : dua edin (çağırın)
6. ÆLRḪMN = r-raHmāne : Rahman diye
7. ǼYÆ = eyyen : hangisiyle
8. MÆ = mā :
9. TD̃AWÆ = ted'ǔ : çağırsanız
10. FLH = fe lehu : Zira onlar/onlarsa
11. ÆLǼSMÆÙ = l-esmā'u : isimler
12. ÆLḪSN = l-Husnā : en güzel
13. WLÆ = ve lā :
14. TCHR = techer : pek bağırma
15. BṦLÆTK = biSalātike : namazında
16. WLÆ = ve lā :
17. TḢÆFT = tuḣāfit : pek de gizleme
18. BHÆ = bihā : onu (sesini)
19. WÆBTĞ = vebteği : tut
20. BYN = beyne : arasında
21. Z̃LK = ƶālike : bunun
22. SBYLÆ = sebīlen : bir yol
de ki | dua edin (çağırın) | Allah diye | veya | dua edin (çağırın) | Rahman diye | hangisiyle | | çağırsanız | Zira onlar/onlarsa | isimler | en güzel | | pek bağırma | namazında | | pek de gizleme | onu (sesini) | tut | arasında | bunun | bir yol |

[GWL] [D̃AW] [] [] [D̃AW] [RḪM] [] [] [D̃AW] [LH] [SMW] [ḪSN] [] [CHR] [ṦLW] [] [ḢFT] [] [BĞY] [BYN] [] [SBL]
GL ÆD̃AWÆ ÆLLH ǼW ÆD̃AWÆ ÆLRḪMN ǼYÆ TD̃AWÆ FLH ÆLǼSMÆÙ ÆLḪSN WLÆ TCHR BṦLÆTK WLÆ TḢÆFT BHÆ WÆBTĞ BYN Z̃LK SBYLÆ

ḳuli d'ǔ llahe evi d'ǔ r-raHmāne eyyen ted'ǔ fe lehu l-esmā'u l-Husnā ve lā techer biSalātike ve lā tuḣāfit bihā vebteği beyne ƶālike sebīlen
قل ادعوا الله أو ادعوا الرحمن أيا ما تدعوا فله الأسماء الحسنى ولا تجهر بصلاتك ولا تخافت بها وابتغ بين ذلك سبيلا

[ق و ل] [د ع و] [] [] [د ع و] [ر ح م] [] [] [د ع و] [ل ه] [س م و] [ح س ن] [] [ج ه ر] [ص ل و] [] [خ ف ت] [] [ب غ ي] [ب ي ن] [] [س ب ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GWL GL ḳuli de ki Say,
ادعوا د ع و | D̃AW ÆD̃AWÆ d'ǔ dua edin (çağırın) """Invoke"
الله | ÆLLH llahe Allah diye Allah
أو | ǼW evi veya or
ادعوا د ع و | D̃AW ÆD̃AWÆ d'ǔ dua edin (çağırın) invoke
الرحمن ر ح م | RḪM ÆLRḪMN r-raHmāne Rahman diye the Most Gracious.
أيا | ǼYÆ eyyen hangisiyle By whatever (name)
ما | By whatever (name)
تدعوا د ع و | D̃AW TD̃AWÆ ted'ǔ çağırsanız you invoke,
فله ل ه | LH FLH fe lehu Zira onlar/onlarsa then for him
الأسماء س م و | SMW ÆLǼSMÆÙ l-esmā'u isimler the Most Beautiful Names.
الحسنى ح س ن | ḪSN ÆLḪSN l-Husnā en güzel the Most Beautiful Names.
ولا | WLÆ ve lā And (do) not
تجهر ج ه ر | CHR TCHR techer pek bağırma be loud
بصلاتك ص ل و | ṦLW BṦLÆTK biSalātike namazında in your prayers
ولا | WLÆ ve lā and not
تخافت خ ف ت | ḢFT TḢÆFT tuḣāfit pek de gizleme be silent
بها | BHÆ bihā onu (sesini) therein,
وابتغ ب غ ي | BĞY WÆBTĞ vebteği tut but seek
بين ب ي ن | BYN BYN beyne arasında between
ذلك | Z̃LK ƶālike bunun that
سبيلا س ب ل | SBL SBYLÆ sebīlen bir yol "a way."""
de ki | dua edin (çağırın) | Allah diye | veya | dua edin (çağırın) | Rahman diye | hangisiyle | | çağırsanız | Zira onlar/onlarsa | isimler | en güzel | | pek bağırma | namazında | | pek de gizleme | onu (sesini) | tut | arasında | bunun | bir yol |

[GWL] [D̃AW] [] [] [D̃AW] [RḪM] [] [] [D̃AW] [LH] [SMW] [ḪSN] [] [CHR] [ṦLW] [] [ḢFT] [] [BĞY] [BYN] [] [SBL]
GL ÆD̃AWÆ ÆLLH ǼW ÆD̃AWÆ ÆLRḪMN ǼYÆ TD̃AWÆ FLH ÆLǼSMÆÙ ÆLḪSN WLÆ TCHR BṦLÆTK WLÆ TḢÆFT BHÆ WÆBTĞ BYN Z̃LK SBYLÆ

ḳuli d'ǔ llahe evi d'ǔ r-raHmāne eyyen ted'ǔ fe lehu l-esmā'u l-Husnā ve lā techer biSalātike ve lā tuḣāfit bihā vebteği beyne ƶālike sebīlen
قل ادعوا الله أو ادعوا الرحمن أيا ما تدعوا فله الأسماء الحسنى ولا تجهر بصلاتك ولا تخافت بها وابتغ بين ذلك سبيلا

[ق و ل] [د ع و] [] [] [د ع و] [ر ح م] [] [] [د ع و] [ل ه] [س م و] [ح س ن] [] [ج ه ر] [ص ل و] [] [خ ف ت] [] [ب غ ي] [ب ي ن] [] [س ب ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GWL GL ḳuli de ki Say,
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
ادعوا د ع و | D̃AW ÆD̃AWÆ d'ǔ dua edin (çağırın) """Invoke"
Elif,Dal,Ayn,Vav,Elif,
1,4,70,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الله | ÆLLH llahe Allah diye Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
أو | ǼW evi veya or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
ادعوا د ع و | D̃AW ÆD̃AWÆ d'ǔ dua edin (çağırın) invoke
Elif,Dal,Ayn,Vav,Elif,
1,4,70,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الرحمن ر ح م | RḪM ÆLRḪMN r-raHmāne Rahman diye the Most Gracious.
Elif,Lam,Re,Ha,Mim,Nun,
1,30,200,8,40,50,
N – accusative masculine singular noun
اسم منصوب
أيا | ǼYÆ eyyen hangisiyle By whatever (name)
,Ye,Elif,
,10,1,
N – accusative indefinite noun
اسم منصوب
ما | By whatever (name)
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
تدعوا د ع و | D̃AW TD̃AWÆ ted'ǔ çağırsanız you invoke,
Te,Dal,Ayn,Vav,Elif,
400,4,70,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
فله ل ه | LH FLH fe lehu Zira onlar/onlarsa then for him
Fe,Lam,He,
80,30,5,
REM – prefixed resumption particle
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
الفاء استئنافية
جار ومجرور
الأسماء س م و | SMW ÆLǼSMÆÙ l-esmā'u isimler the Most Beautiful Names.
Elif,Lam,,Sin,Mim,Elif,,
1,30,,60,40,1,,
N – nominative masculine plural noun
اسم مرفوع
الحسنى ح س ن | ḪSN ÆLḪSN l-Husnā en güzel the Most Beautiful Names.
Elif,Lam,Ha,Sin,Nun,,
1,30,8,60,50,,
ADJ – nominative feminine singular adjective
صفة مرفوعة
ولا | WLÆ ve lā And (do) not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
تجهر ج ه ر | CHR TCHR techer pek bağırma be loud
Te,Cim,He,Re,
400,3,5,200,
V – 2nd person masculine singular imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
بصلاتك ص ل و | ṦLW BṦLÆTK biSalātike namazında in your prayers
Be,Sad,Lam,Elif,Te,Kef,
2,90,30,1,400,20,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
جار ومجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ولا | WLÆ ve lā and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
تخافت خ ف ت | ḢFT TḢÆFT tuḣāfit pek de gizleme be silent
Te,Hı,Elif,Fe,Te,
400,600,1,80,400,
V – 2nd person masculine singular (form III) imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
بها | BHÆ bihā onu (sesini) therein,
Be,He,Elif,
2,5,1,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person feminine singular personal pronoun
جار ومجرور
وابتغ ب غ ي | BĞY WÆBTĞ vebteği tut but seek
Vav,Elif,Be,Te,Ğayn,
6,1,2,400,1000,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine singular (form VIII) imperative verb
الواو عاطفة
فعل أمر
بين ب ي ن | BYN BYN beyne arasında between
Be,Ye,Nun,
2,10,50,
LOC – accusative location adverb
ظرف مكان منصوب
ذلك | Z̃LK ƶālike bunun that
Zel,Lam,Kef,
700,30,20,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
سبيلا س ب ل | SBL SBYLÆ sebīlen bir yol "a way."""
Sin,Be,Ye,Lam,Elif,
60,2,10,30,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب

Konu Başlığı: [17:110-111] Namazlarda Gösteriş

Abdulbaki Gölpınarlı : De ki: İster Allah adıyla duâ edin, ister rahman adıyla, hangi adla duâ ederseniz edin, gerçekten de bütün güzel adlar, O'nundur ve namazında pek yüksek sesle okuma, sesini pek de yavaşlatma, ikisinin arasında bir yol tut.
Adem Uğur : De ki: "İster Allah deyin, ister Rahman deyin. Hangisini deseniz olur. Çünkü en güzel isimler O'na hastır." Namazında yüksek sesle okuma; onda sesini fazla da kısma; ikisinin arası bir yol tut.
Ahmed Hulusi : De ki: "'Allâh' diye yönelin veya 'Rahman' diye yönelin! Hangi anlayış ile yönelseniz, El Esmâ ül Hüsnâ O'na aittir (Esmâ ül Hüsnâ ile işaret olunan hep aynı TEK! TEK'in değişik özelliklerine işaret eden isimler; illâ "HÛ")! Salâtında sesini yükseltme, onu gizleyip kısma da; ikisi arası bir yol tut. "
Ahmet Tekin : 'İster Allah diye ibadet ve dua edin. İster Rahman diye ibadet ve dua edin. Hangisiyle ibadet ve dua ederseniz edin, bütün güzel isimler, Esma-i Hüsna O’nundur.' diye ilan et. Namazını kılarken bağırarak okuma. Çok gizli de okuma. İkisinin arası bir yol seç.
Ahmet Varol : De ki: 'İster Allah diye çağırın, ister Rahman diye çağırın. Hangisiyle çağırsanız sonuçta en güzel isimler O'nundur.' Namazında sesini çok yükseltme çok da kısma. Bu ikisinin arasında (orta) bir yol tut.
Ali Bulaç : De ki: "Allah, diye çağırın, 'Rahman' diye çağırın, ne ile çağırırsanız; sonunda en güzel isimler O'nundur." Namazında sesini çok yükseltme, çok da kısma, bu ikisi arasında (orta) bir yol benimse.
Ali Fikri Yavuz : De ki: “-İster, Allah deyip dua edin, ister Rahman deyin; hangisini derseniz, onundur en güzel isimler (Esma-i Hüsnâ), Namazında sesini pek yükseltme, çok da gizleme. Bu ikisinin arasını bir yol tut. (Ebû Cehil, Peygamber Efendimizin Ya Allah!... Ya Rahman!, diye dua ettiğini işitince: “- Bizi iki ilâha ibadet etmekten alıkoyuyor, halbuki kendisi başka bir ilâha dua ediyor.” demiş ve bu âyet-i kerime, bunun üzerine nâzil olmuştur).
Bekir Sadak : De ki: «Ister Allah deyin, ister Rahman deyin, hangisini derseniz deyin, en guzel isimler O'nundur.» Namaz kilarken sesini yukseltme, gizli de okuma, ikisi ortasinda bir yol tut.
Celal Yıldırım : De ki: İster «Allah» deyin, ister «Rahman» deyin, hangisini derseniz deyin, en güzel isimler O'nundur. Namazında sesini pek yükseltme, onu pek kısma, bu ikisi arasında bir yol (bir ses tonu) tut.
Diyanet İşleri : De ki: “(Rabbinizi) ister Allah diye çağırın, ister Rahman diye çağırın. Hangisiyle çağırırsanız çağırın, nihayet en güzel isimler O’nundur.” Namazında sesini pek yükseltme, çok da kısma. İkisi ortası bir yol tut.
Diyanet İşleri (eski) : De ki: 'İster Allah deyin, ister Rahman deyin, hangisini derseniz deyin, en güzel isimler O'nundur.' Namaz kılarken sesini yükseltme, gizli de okuma, ikisi ortasında bir yol tut.
Diyanet Vakfi : De ki: «İster Allah deyin, ister Rahman deyin. Hangisini deseniz olur. Çünkü en güzel isimler O'na hastır.» Namazında yüksek sesle okuma; onda sesini fazla da kısma; ikisinin arası bir yol tut.
Edip Yüksel : De ki: 'İster ALLAH diye çağırın, ister Rahman diye çağırın. Hangisiyle çağırırsanız, tüm güzel isimler O'nundur. ' Namazında ne ilan et, ne de gizle; ikisinin arasında bir yol tut.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (Sen onlara) de ki: İster «Allah» deyin, ister «Rahmân» deyin, nasıl çağırırsanız çağırın. En güzel isimler O'nundur.» Namazında sesini pek yükseltme, çok da gizli okuma, orta yolu seç.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : De ki: «Allah deyin, Rahman deyin; hangisini derseniz, hep O'nundur, o en güzel isimler.» Bununla beraber namazında çok bağırma, çok da gizleme; ikisinin arası bir yol tut.
Elmalılı Hamdi Yazır : De ki; Allah diyin rahman diyin hangisini deseniz hep onundur o en güzel isimler; bununla beraber salâtında pek bağırma, pek de gizleme ikisinin arası bir yol tut!
Fizilal-il Kuran : De ki; «Onu ister «Allah» diye çağırın, ister «Rahman» diye çağırın. Hangisiyle çağırırsanız çağırın, en güzel isimler O'nundur. Namazda sesini fazla yükseltme, fazla da kısık tutma, bu ikisi arasında bir yol tut.»
Gültekin Onan : De ki: "Tanrı", diye çağırın, "Rahman" diye çağırın, ne ile çağırırsanız; sonunda en güzel isimler O'nundur. Namazında sesini çok yükseltme, çok da kısma, bu ikisi arasında (orta) bir yol benimse.
Hakkı Yılmaz : "De ki: “Allah diye çağırın veyahut Rahmân diye çağırın. Hangi şeyle çağırırsanız çağırın en güzel isimler O'nundur. Salâtı [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olmanı; toplumu aydınlatmaya çalışmanı] açıkça yapma, gizli de yapma. Ve bu ikisi arasında bir yol ara.” "
Hasan Basri Çantay : De ki: «Gerek Allah diye (ad verib) çağırın, gerek Rahman diye (habîbim) (ad verib) çağırın, hangisi ile çağırırsanız nihayet en güzel isimler Onundur». Namazında pek bağırma, sesini o kadar kısma da. İkisinin arası bir yol tut.
Hayrat Neşriyat : De ki: 'İster Allah diye duâ edin, ister Rahmân diye duâ edin! Hangisiyle duâ etseniz, işte en güzel isimler O’nundur.' (Ey Habîbim!) Namazında sesini çok yükseltme; onda o kadar da gizleme; bu (ikisi)nin arasında bir yol tut!
İbni Kesir : De ki: İster Allah deyin, ister Rahman deyin. Hangisini derseniz deyin ; en güzel isimler O'nun içindir. Namazında sesini yükseltme de, gizleme de. İkisi arasında bir yol bul.
İskender Evrenosoğlu : De ki: “Allah diye çağırın veya Rahmân diye çağırın. Nasıl çağırırsanız hepsi O'nun Esmaül Hüsnası'dır (Allah'ın en güzel isimleridir).” Namazında (sesini) yükseltme ve onu (sesini) alçaltma. Bu ikisi arasında bir yol tut.
Muhammed Esed : De ki: "İster Allah diye çağırın, ister Rahman diye: O'nu hangi isimle çağırırsanız çağırın, (O hep Birdir; ve) bütün güzel ve üstün nitelikler O'nundur". (O'na dua et, ama) duanda sesini fazla yükseltme, çok fazla alçaltma da, ikisinin ortası bir yol tut;
Ömer Nasuhi Bilmen : De ki: «Allah diye dua edin, Rahmân diye dua edin, hangisiyle dua etseniz nihâyet en güzel isimler O'na mahsustur». Ve namazında sesini pek ziyâde kaldırma, ve onu büsbütün de kısma ve bunun arasında bir yol talep et.
Ömer Öngüt : Resulüm! De ki: “İster Allah diye çağırın, ister Rahman diye çağırın, hangisi ile çağırırsanız çağırın, en güzel isimler O'nundur. ” Namazında sesini yükseltme, sesini o kadar da kısma, ikisi arasında bir yol tut.
Şaban Piriş : De ki: -İster Allah diyerek dua edin, ister Rahman diyerek. Hangisiyle dua ederseniz edin, çünkü en güzel isimler O’nundur. Namazında sesini pek yükseltme, çok da kısma! İkisinin arasında bir yol tut.
Suat Yıldırım : De ki: "Dua ederken ister "Allah" ister "Rahman" diye hitab edin. Hangisini deseniz en güzel isimler hep O’nundur!" Namazında sesini pek yükseltme, ama iyice de kısma, ikisinin arası bir yol tut.
Süleyman Ateş : De ki: "İster Allâh diye çağırın, ister Rahmân diye çağırın. Hangisiyle çağırsanız en güzel isimler O'nundur." Namazında pek bağırma, pek de sesini gizleme, bu ikisinin arasında bir yol tut.
Tefhim-ul Kuran : De ki: «'Allah', diye çağırın, 'Rahman' diye çağırın, ne ile çağırırsanız; sonunda en güzel isimler O'nundur.» Namazında sesini çok yükseltme, onda çok da kısma, bu ikisi arasında (orta) bir yol benimse.
Ümit Şimşek : De ki: İster Allah diye, ister Rahmân diye dua edin. Hangisiyle dua edecek olsanız, en güzel isimler Onundur. Namazda sesini fazla yükseltme, büsbütün de kısma; ikisi arasında bir yol tut.
Yaşar Nuri Öztürk : De ki: "İster Allah diye yakarın, ister Rahman diye yakarın. Hangisiyle yakarırsanız yakarın, en güzel isimler/Esmâül Hüsna O'nundur. Namazında sesini yükseltme, kısma da. İkisi ortası bir yol tut."


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}