CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 3rd person masculine plural imperfect verb PRON – subject pronoun الواو عاطفة فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
متى
|
MT
metā
ne zaman?
"""When (will be fulfilled)"
Mim,Te,, 40,400,,
INTG – interrogative noun اسم استفهام
هذا
|
HZ̃Æ
hāƶā
bu
this
He,Zel,Elif, 5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun اسم اشارة
الوعد
و ع د | WAD̃
ÆLWAD̃
l-veǎ'du
tehdid(ettiğiniz azab)
promise,
Elif,Lam,Vav,Ayn,Dal, 1,30,6,70,4,
N – nominative masculine noun اسم مرفوع
إن
|
ÎN
in
eğer
if
,Nun, ,50,
COND – conditional particle حرف شرط
كنتم
ك و ن | KWN
KNTM
kuntum
iseniz
you are
Kef,Nun,Te,Mim, 20,50,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
صادقين
ص د ق | ṦD̃G
ṦÆD̃GYN
Sādiḳīne
doğru söyleyenler
"truthful?"""
Sad,Elif,Dal,Gaf,Ye,Nun, 90,1,4,100,10,50,
N – accusative masculine plural active participle اسم منصوب
Konu Başlığı: [21:36-41] Elçilere Hakaret Ediliyor
Abdulbaki Gölpınarlı : Doğru söylüyorsanız derler, ne zaman yerine gelecek vaadiniz?
Adem Uğur : Eğer, diyorlar, doğru iseniz, ne zaman (gerçekleşecek) bu tehdit?
Ahmed Hulusi : "Eğer doğru söyleyenler iseniz şu vadedilen ne zamandır?" derler.
Ahmet Tekin : 'Söylediklerinde doğru isen, ne zaman gerçekleşecek bu tehdit, bu nihaî yargı?' diyorlar.
Ahmet Varol : Diyorlar ki: 'Eğer doğru sözlüler iseniz, şu vaad (kıyamet ve azap) ne zamandır?'
Ali Bulaç : "Eğer doğruyu söylüyor iseniz, bu vaid (edilen günün sorgu ve azabı) ne zamandır?" derler.
Ali Fikri Yavuz : Bir de (Mekke Kâfirleri): “- Doğru söyleyenler iseniz, bu va’d ne zaman?” diyorlar.
Bekir Sadak : «Dogru sozlu iseniz bildirin bu tehdit ne zamandir?» derler.
Celal Yıldırım : Onlar size, «eğer doğru söyleyenlerden iseniz, bu tehdidiniz ne zaman (gerçekleşir) ? derler.
Diyanet İşleri : Bir de “Eğer doğru söyleyenler iseniz, bu tehdit ne zaman gerçekleşecek?” diyorlar.
Diyanet İşleri (eski) : 'Doğru sözlü iseniz bildirin bu tehdit ne zamandır?' derler.
Diyanet Vakfi : «Eğer, diyorlar, doğru iseniz, ne zaman (gerçekleşecek) bu tehdit?»
Edip Yüksel : 'Doğru sözlü iseniz O verilen söz ne zaman gerçekleşecek,' diye meydan okuyorlar.
Fizilal-il Kuran : Eğer söylediğiniz doğru ise bu tehdidiniz ne zaman gerçekleşecek? dediler.
Gültekin Onan : "Eğer doğruyu söylüyor iseniz, bu vaid (edilen günün sorgu ve azabı) ne zamandır?" derler.
Hakkı Yılmaz : Ve inkâr eden kişiler, “Eğer doğrular iseniz, bu vaat ne zamandır?” diyorlar.
Hasan Basri Çantay : «Eğer doğrucular iseniz, derler, bu tehdîd (in tahakkuku) ne zaman»?
Hayrat Neşriyat : 'Eğer (iddiânızda) doğru kimseler iseniz, bu va'd (edilen azab) ne zaman?' diyorlar.
İbni Kesir : Doğru sözlüler iseniz bu vaad ne zaman? derler.
İskender Evrenosoğlu : “Eğer siz doğru söyleyenlerseniz, bu vaad ne zaman (yerine getirilecek)?” derler.
Muhammed Esed : Ama (mesajlarımı ciddiye almayanlar:) "Eğer doğru sözlü kimselerseniz, (cevap verin, ey inananlar), (Allah'ın nihai yargısı konusunda ileri sürdüğünüz) söz ne zaman gerçekleşecek?" diye sorup duruyorlar.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve derler ki, «Bu vaad ne zaman, eğer siz sâdıklar iseniz?»
Ömer Öngüt : Onlar: “Eğer doğru sözlü iseniz bu vaad ne zaman gerçekleşecek?” derler.
Şaban Piriş : -Doğru söylüyorsanız bu vaat ne zamandır? derler.
Suat Yıldırım : Ama yine de onlar: "Gerçeği söylüyorsanız, gösterin artık bu azabı, bu vâdin gerçekleşmesini daha ne kadar bekleyeceğiz!" diye söyleniyorlar.
Süleyman Ateş : "Doğru söyleyenler iseniz bu (bizi) tehdid (ettiğiniz azâb) ne zaman?" diyorlar.
Tefhim-ul Kuran : «Eğer doğruyu söylüyor iseniz, bu va'id (edilen günün sorgu ve azabı) ne zamandır?» derler.
Ümit Şimşek : Bir de 'Eğer doğru iseniz bu vaad ettiğiniz şey ne zaman?' diyorlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Diyorlar ki: "Eğer doğru sözlüler iseniz bu vaat ne zaman?"