» 21 / Enbiyâ  68:

Kuran Sırası: 21
İniş Sırası: 73
Enbiya Suresi = Peygamberler Suresi
agirlikli olarak peygamberlerden söz edildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112

21:68 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
dediler ki | onu (İbrahim'i) yakın | ve yardım edin | tanrılarınıza | eğer | siz | (bir iş) yapacaksanız |

GÆLWÆ ḪRGWH WÆNṦRWÆ ËLHTKM ÎN KNTM FÆALYN
ḳālū Harriḳūhu venSurū ālihetekum in kuntum fāǐlīne

قَالُوا حَرِّقُوهُ وَانْصُرُوا الِهَتَكُمْ إِنْ كُنْتُمْ فَاعِلِينَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. GÆLWÆ = ḳālū : dediler ki
2. ḪRGWH = Harriḳūhu : onu (İbrahim'i) yakın
3. WÆNṦRWÆ = venSurū : ve yardım edin
4. ËLHTKM = ālihetekum : tanrılarınıza
5. ÎN = in : eğer
6. KNTM = kuntum : siz
7. FÆALYN = fāǐlīne : (bir iş) yapacaksanız
dediler ki | onu (İbrahim'i) yakın | ve yardım edin | tanrılarınıza | eğer | siz | (bir iş) yapacaksanız |

[GWL] [ḪRG] [NṦR] [ÆLH] [] [KWN] [FAL]
GÆLWÆ ḪRGWH WÆNṦRWÆ ËLHTKM ÎN KNTM FÆALYN

ḳālū Harriḳūhu venSurū ālihetekum in kuntum fāǐlīne
قالوا حرقوه وانصروا آلهتكم إن كنتم فاعلين

[ق و ل] [ح ر ق] [ن ص ر] [ا ل ه] [] [ك و ن] [ف ع ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GWL GÆLWÆ ḳālū dediler ki They said,
حرقوه ح ر ق | ḪRG ḪRGWH Harriḳūhu onu (İbrahim'i) yakın """Burn him"
وانصروا ن ص ر | NṦR WÆNṦRWÆ venSurū ve yardım edin and support
آلهتكم ا ل ه | ÆLH ËLHTKM ālihetekum tanrılarınıza your gods,
إن | ÎN in eğer if
كنتم ك و ن | KWN KNTM kuntum siz you are
فاعلين ف ع ل | FAL FÆALYN fāǐlīne (bir iş) yapacaksanız "doers."""
dediler ki | onu (İbrahim'i) yakın | ve yardım edin | tanrılarınıza | eğer | siz | (bir iş) yapacaksanız |

[GWL] [ḪRG] [NṦR] [ÆLH] [] [KWN] [FAL]
GÆLWÆ ḪRGWH WÆNṦRWÆ ËLHTKM ÎN KNTM FÆALYN

ḳālū Harriḳūhu venSurū ālihetekum in kuntum fāǐlīne
قالوا حرقوه وانصروا آلهتكم إن كنتم فاعلين

[ق و ل] [ح ر ق] [ن ص ر] [ا ل ه] [] [ك و ن] [ف ع ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GWL GÆLWÆ ḳālū dediler ki They said,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
حرقوه ح ر ق | ḪRG ḪRGWH Harriḳūhu onu (İbrahim'i) yakın """Burn him"
Ha,Re,Gaf,Vav,He,
8,200,100,6,5,
V – 2nd person masculine plural (form II) imperative verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وانصروا ن ص ر | NṦR WÆNṦRWÆ venSurū ve yardım edin and support
Vav,Elif,Nun,Sad,Re,Vav,Elif,
6,1,50,90,200,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
آلهتكم ا ل ه | ÆLH ËLHTKM ālihetekum tanrılarınıza your gods,
,Lam,He,Te,Kef,Mim,
,30,5,400,20,40,
N – accusative masculine plural noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إن | ÎN in eğer if
,Nun,
,50,
COND – conditional particle
حرف شرط
كنتم ك و ن | KWN KNTM kuntum siz you are
Kef,Nun,Te,Mim,
20,50,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
فاعلين ف ع ل | FAL FÆALYN fāǐlīne (bir iş) yapacaksanız "doers."""
Fe,Elif,Ayn,Lam,Ye,Nun,
80,1,70,30,10,50,
N – accusative masculine plural active participle
اسم منصوب

Konu Başlığı: [21:68-72] Ateşten Kurtarılıyor

Abdulbaki Gölpınarlı : Bir şey yapacaksanız dediler, yakın onu da mâbutlarınıza yardım edin.
Adem Uğur : (Bir kısmı:) Eğer iş yapacaksanız, yakın onu da tanrılarınıza yardım edin! dediler.
Ahmed Hulusi : Dediler ki: "Onu (İbrahim'i) yakarak tanrılarınıza destek verin. . . Eğer elinizden bir şey gelirse (bunu yapın). "
Ahmet Tekin : Bir kısmı, saray ileri gelenleri: 'Eğer bir şey yapmakta kararlı iseniz, şunu yakın da, tanrılarınıza yardım edin, öclerini alın' dediler.
Ahmet Varol : Dediler ki: 'Eğer bir şey yapacaksanız, onu yakın da ilahlarınıza yardım edin!'
Ali Bulaç : Dediler ki: "Eğer (bir şey) yapacaksanız, onu yakın ve ilahlarınıza yardımda bulunun."
Ali Fikri Yavuz : (Nemrud ve kavmi şöyle) dediler: “- Bunu (İbrâhîm’i) yakın da İlâhlarınızın öcünü alın; eğer bir iş yapacaksanız...”
Bekir Sadak : Onlar: «Bir sey yapacaksaniz, sunu yakin da tanrilariniza yardim edin» dediler.
Celal Yıldırım : Onlar, «eğer (İbrahim'e ceza olarak bir şey) yapacaksanız onu ateşte yakın da tanrılarınıza yardımcı olun» dediler.
Diyanet İşleri : (İçlerinden bazıları), “Eğer (bir şey) yapacaksanız, onu yakın da ilâhlarınıza yardım edin” dediler.
Diyanet İşleri (eski) : Onlar: 'Bir şey yapacaksanız, şunu yakın da tanrılarınıza yardım edin' dediler.
Diyanet Vakfi : (Bir kısmı:) Eğer iş yapacaksanız, yakın onu da tanrılarınıza yardım edin! dediler.
Edip Yüksel : 'Bir şey yapacaksanız onu yakın da tanrılarınızı destekleyin,' dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar: «Bir şey yapacaksanız, şunu yakın da tanrılarınıza yardım edin» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : (Onlar): «Siz bunu yakın da tanrılarınızın öcünü alın, eğer birşey yapacaksanız!» dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Siz bunu, dediler: yakın da ilâhlarınızın öcünü alın, bir iş yapacaksınız
Fizilal-il Kuran : O zaman soydaşları «Eğer ilahlarınızın tarafını tutacaksanız İbrahim'i ateşe atınız da böylece onları destekleyiniz» dediler.
Gültekin Onan : Dediler ki: "Eğer (bir şey) yapacaksanız, onu yakın ve tanrılarınıza yardımda bulunun."
Hakkı Yılmaz : Toplumu: “Eğer yapanlarsanız, şunu yandırın [ateşe verin, sıkıntıya sokun] ve tanrılarınıza yardım edin” dediler.
Hasan Basri Çantay : Dediler: «Ona yakın! (bu suretle) Tanrılarınıza yardım edin, eğer (bir iş) yapanlarsanız».
Hayrat Neşriyat : (Bazıları:) 'Eğer (bir iş) yapacak kimseler iseniz, onu yakın da ilâhlarınıza yardım edin!' dediler.
İbni Kesir : Onlar: Bir şey yapacaksanız şunu yakın da tanrılarınıza yardım edin, dedi
İskender Evrenosoğlu : “Eğer yapabilirseniz, onu (İbrâhîm A.S'ı) yakın! Ve ilâhlarınıza yardım edin.” dediler.
Muhammed Esed : "Eğer (bir şey) yapacaksanız" dediler, "bari o'nu yakın da, böylece tanrılarınıza arka çıkmış olun!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Dediler ki: «O'nu yakınız ve ilâhlarınıza yardım ediniz. Eğer yapacak kimseler iseniz.»
Ömer Öngüt : Dediler ki: “Eğer bir iş yapacaksanız, şunu yakın da ilâhlarınıza yardım edin!”
Şaban Piriş : -Eğer bir şey yapacaksanız, şunu yakın da, ilahlarınıza yardım edin, dediler.
Suat Yıldırım : "Eğer yapacağınız bir şey varsa, dediler, o da bunu yakmaktır. Böyle yapın da tanrılarınıza sahip çıkın!"
Süleyman Ateş : Dediler: "Onu yakın, tanrılarınıza yardım edin, eğer bir iş yapacaksanız."
Tefhim-ul Kuran : Dediler ki: «Eğer (bir şey) yapacaksanız, onu yakın ve ilahlarınıza yardımda bulunun.»
Ümit Şimşek : 'Eğer bir iş yapacaksanız,' dediler, 'onu yakarak tanrılarınıza yardımcı olun.'
Yaşar Nuri Öztürk : Dediler: "Yakın bunu! Eğer birşey yapacak kişilerseniz, ilahlarınıza yardım edin."


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}