V – 3rd person masculine plural perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
حرقوه
ح ر ق | ḪRG
ḪRGWH
Harriḳūhu
onu (İbrahim'i) yakın
"""Burn him"
Ha,Re,Gaf,Vav,He, 8,200,100,6,5,
V – 2nd person masculine plural (form II) imperative verb PRON – subject pronoun PRON – 3rd person masculine singular object pronoun فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وانصروا
ن ص ر | NṦR
WÆNṦRWÆ
venSurū
ve yardım edin
and support
Vav,Elif,Nun,Sad,Re,Vav,Elif, 6,1,50,90,200,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 2nd person masculine plural imperative verb PRON – subject pronoun الواو عاطفة فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
آلهتكم
ا ل ه | ÆLH
ËLHTKM
ālihetekum
tanrılarınıza
your gods,
,Lam,He,Te,Kef,Mim, ,30,5,400,20,40,
N – accusative masculine plural noun PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إن
|
ÎN
in
eğer
if
,Nun, ,50,
COND – conditional particle حرف شرط
كنتم
ك و ن | KWN
KNTM
kuntum
siz
you are
Kef,Nun,Te,Mim, 20,50,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
فاعلين
ف ع ل | FAL
FÆALYN
fāǐlīne
(bir iş) yapacaksanız
"doers."""
Fe,Elif,Ayn,Lam,Ye,Nun, 80,1,70,30,10,50,
N – accusative masculine plural active participle اسم منصوب
Konu Başlığı: [21:68-72] Ateşten Kurtarılıyor
Abdulbaki Gölpınarlı : Bir şey yapacaksanız dediler, yakın onu da mâbutlarınıza yardım edin.
Adem Uğur : (Bir kısmı:) Eğer iş yapacaksanız, yakın onu da tanrılarınıza yardım edin! dediler.
Ahmed Hulusi : Dediler ki: "Onu (İbrahim'i) yakarak tanrılarınıza destek verin. . . Eğer elinizden bir şey gelirse (bunu yapın). "
Ahmet Tekin : Bir kısmı, saray ileri gelenleri:
'Eğer bir şey yapmakta kararlı iseniz, şunu yakın da, tanrılarınıza yardım edin, öclerini alın' dediler.
Ahmet Varol : Dediler ki: 'Eğer bir şey yapacaksanız, onu yakın da ilahlarınıza yardım edin!'
Ali Bulaç : Dediler ki: "Eğer (bir şey) yapacaksanız, onu yakın ve ilahlarınıza yardımda bulunun."
Ali Fikri Yavuz : (Nemrud ve kavmi şöyle) dediler: “- Bunu (İbrâhîm’i) yakın da İlâhlarınızın öcünü alın; eğer bir iş yapacaksanız...”
Bekir Sadak : Onlar: «Bir sey yapacaksaniz, sunu yakin da tanrilariniza yardim edin» dediler.
Celal Yıldırım : Onlar, «eğer (İbrahim'e ceza olarak bir şey) yapacaksanız onu ateşte yakın da tanrılarınıza yardımcı olun» dediler.
Diyanet İşleri : (İçlerinden bazıları), “Eğer (bir şey) yapacaksanız, onu yakın da ilâhlarınıza yardım edin” dediler.
Diyanet İşleri (eski) : Onlar: 'Bir şey yapacaksanız, şunu yakın da tanrılarınıza yardım edin' dediler.
Diyanet Vakfi : (Bir kısmı:) Eğer iş yapacaksanız, yakın onu da tanrılarınıza yardım edin! dediler.
Edip Yüksel : 'Bir şey yapacaksanız onu yakın da tanrılarınızı destekleyin,' dediler.