CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 3rd person masculine plural (form V) perfect verb PRON – subject pronoun الواو عاطفة فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أمرهم
ا م ر | ÆMR
ǼMRHM
emrahum
işlerini
their affair
,Mim,Re,He,Mim, ,40,200,5,40,
N – accusative masculine noun PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
بينهم
ب ي ن | BYN
BYNHM
beynehum
aralarında
among themselves,
Be,Ye,Nun,He,Mim, 2,10,50,5,40,
LOC – accusative location adverb PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun ظرف مكان منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
كل
ك ل ل | KLL
KL
kullun
hepsi
all
Kef,Lam, 20,30,
N – nominative masculine indefinite noun اسم مرفوع
إلينا
|
ÎLYNÆ
ileynā
bize
to Us
,Lam,Ye,Nun,Elif, ,30,10,50,1,
P – preposition PRON – 1st person plural object pronoun جار ومجرور
راجعون
ر ج ع | RCA
RÆCAWN
rāciǔne
döneceklerdir
(will) return.
Re,Elif,Cim,Ayn,Vav,Nun, 200,1,3,70,6,50,
N – nominative masculine plural active participle اسم مرفوع
Konu Başlığı: [21:92-95] Tek Tanrı/Tek Din
Abdulbaki Gölpınarlı : Dîne âit işlerinde, kendi aralarında bölük bölük oldu onlar ve hepsi de dönüp bizim tapımıza gelecek.
Adem Uğur : (İnsanlar) kendi aralarında (din ve devlet) işlerinin birliğini bozdular. Halbuki hepsi bize döneceklerdir.
Ahmed Hulusi : Onlar aralarında işlerini (din - sistem anlayışlarını) paramparça ettiler. . . Hepsi bize rücu edicilerdir.
Ahmet Tekin : İnsanlar, aralarındaki, düzenlerini, işlerini, birliklerini, güçlerini, yönetimlerini, ekonomilerini ve dinlerini parçaladılar. Hepsi bizim huzurumuza gelip hesap verecekler.
Ahmet Varol : Onlar işlerini aralarında parçaladılar. [12] (Sonuçta) hepsi bize dönecektir.
Ali Bulaç : Onlar, işlerini kendi aralarında parça parça dağıttılar (dinlerinde bölünmeler yaptılar); hepsi bize döneceklerdir.
Ali Fikri Yavuz : Geçen ümmetler, din işlerini aralarında parçaladılar, ayrılıklara düştüler; fakat hepsi bize döneceklerdir.
Bekir Sadak : Ama insanlar, din konusunda aralarinda boluklere ayrildilar, hepsi Bize doneceklerdir. *
Celal Yıldırım : (Ne var ki insanlar) kendi aralarında bölünüp parça parça oldular. (Ama sonunda) hepsi de bize döneceklerdir.
Diyanet İşleri : (İnsanlar) işlerini kendi aralarında parça parça ettiler. Hepsi de ancak bize dönecekler.
Diyanet İşleri (eski) : Ama insanlar, din konusunda aralarında bölüklere ayrıldılar, hepsi Bize döneceklerdir.
Diyanet Vakfi : (İnsanlar) kendi aralarında (din ve devlet) işlerinin birliğini bozdular. Halbuki hepsi bize döneceklerdir.
Edip Yüksel : Fakat onlar işlerinde ayrılığa düştüler; hepsi bize döneceklerdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ama insanlar din konusunda aralarında bölüklere ayrıldılar ama, hepsi bize döneceklerdir.