» 21 / Enbiyâ  30:

Kuran Sırası: 21
İniş Sırası: 73
Enbiya Suresi = Peygamberler Suresi
agirlikli olarak peygamberlerden söz edildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112

21:30 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
| görmediler mi? | kimseler | inkar eden(ler) | şüphesiz | gökler | ve yer | idi | bitişik | biz onları ayırdık | ve yarattık | -dan | su- | her | şeyi | canlı | | hala inanmıyorlar mı? |

ǼWLM YR ÆLZ̃YN KFRWÆ ǼN ÆLSMÆWÆT WÆLǼRŽ KÆNTÆ RTGÆ FFTGNÆHMÆ WCALNÆ MN ÆLMÆÙ KL ŞYÙ ḪY ǼFLÆ YÙMNWN
evelem yera elleƶīne keferū enne s-semāvāti vel'erDe kānetā ratḳan fefeteḳnāhumā ve ceǎlnā mine l-māi kulle şey'in Hayyin efelā yu'minūne

أَوَلَمْ يَرَ الَّذِينَ كَفَرُوا أَنَّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ كَانَتَا رَتْقًا فَفَتَقْنَاهُمَا وَجَعَلْنَا مِنَ الْمَاءِ كُلَّ شَيْءٍ حَيٍّ أَفَلَا يُؤْمِنُونَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. ǼWLM = evelem :
2. YR = yera : görmediler mi?
3. ÆLZ̃YN = elleƶīne : kimseler
4. KFRWÆ = keferū : inkar eden(ler)
5. ǼN = enne : şüphesiz
6. ÆLSMÆWÆT = s-semāvāti : gökler
7. WÆLǼRŽ = vel'erDe : ve yer
8. KÆNTÆ = kānetā : idi
9. RTGÆ = ratḳan : bitişik
10. FFTGNÆHMÆ = fefeteḳnāhumā : biz onları ayırdık
11. WCALNÆ = ve ceǎlnā : ve yarattık
12. MN = mine : -dan
13. ÆLMÆÙ = l-māi : su-
14. KL = kulle : her
15. ŞYÙ = şey'in : şeyi
16. ḪY = Hayyin : canlı
17. ǼFLÆ = efelā :
18. YÙMNWN = yu'minūne : hala inanmıyorlar mı?
| görmediler mi? | kimseler | inkar eden(ler) | şüphesiz | gökler | ve yer | idi | bitişik | biz onları ayırdık | ve yarattık | -dan | su- | her | şeyi | canlı | | hala inanmıyorlar mı? |

[] [RÆY] [] [KFR] [] [SMW] [ÆRŽ] [KWN] [RTG] [FTG] [CAL] [] [MWH] [KLL] [ŞYÆ] [ḪYY] [] [ÆMN]
ǼWLM YR ÆLZ̃YN KFRWÆ ǼN ÆLSMÆWÆT WÆLǼRŽ KÆNTÆ RTGÆ FFTGNÆHMÆ WCALNÆ MN ÆLMÆÙ KL ŞYÙ ḪY ǼFLÆ YÙMNWN

evelem yera elleƶīne keferū enne s-semāvāti vel'erDe kānetā ratḳan fefeteḳnāhumā ve ceǎlnā mine l-māi kulle şey'in Hayyin efelā yu'minūne
أولم ير الذين كفروا أن السماوات والأرض كانتا رتقا ففتقناهما وجعلنا من الماء كل شيء حي أفلا يؤمنون

[] [ر ا ي] [] [ك ف ر] [] [س م و] [ا ر ض] [ك و ن] [ر ت ق] [ف ت ق] [ج ع ل] [] [م و ه] [ك ل ل] [ش ي ا] [ح ي ي] [] [ا م ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أولم | ǼWLM evelem Do not
ير ر ا ي | RÆY YR yera görmediler mi? see
الذين | ÆLZ̃YN elleƶīne kimseler those who
كفروا ك ف ر | KFR KFRWÆ keferū inkar eden(ler) disbelieved
أن | ǼN enne şüphesiz that
السماوات س م و | SMW ÆLSMÆWÆT s-semāvāti gökler the heavens
والأرض ا ر ض | ÆRŽ WÆLǼRŽ vel'erDe ve yer and the earth
كانتا ك و ن | KWN KÆNTÆ kānetā idi were
رتقا ر ت ق | RTG RTGÆ ratḳan bitişik a joined entity,
ففتقناهما ف ت ق | FTG FFTGNÆHMÆ fefeteḳnāhumā biz onları ayırdık then We parted them
وجعلنا ج ع ل | CAL WCALNÆ ve ceǎlnā ve yarattık and We made
من | MN mine -dan from
الماء م و ه | MWH ÆLMÆÙ l-māi su- [the] water
كل ك ل ل | KLL KL kulle her every
شيء ش ي ا | ŞYÆ ŞYÙ şey'in şeyi living thing?
حي ح ي ي | ḪYY ḪY Hayyin canlı living thing?
أفلا | ǼFLÆ efelā Then will not
يؤمنون ا م ن | ÆMN YÙMNWN yu'minūne hala inanmıyorlar mı? they believe?
| görmediler mi? | kimseler | inkar eden(ler) | şüphesiz | gökler | ve yer | idi | bitişik | biz onları ayırdık | ve yarattık | -dan | su- | her | şeyi | canlı | | hala inanmıyorlar mı? |

[] [RÆY] [] [KFR] [] [SMW] [ÆRŽ] [KWN] [RTG] [FTG] [CAL] [] [MWH] [KLL] [ŞYÆ] [ḪYY] [] [ÆMN]
ǼWLM YR ÆLZ̃YN KFRWÆ ǼN ÆLSMÆWÆT WÆLǼRŽ KÆNTÆ RTGÆ FFTGNÆHMÆ WCALNÆ MN ÆLMÆÙ KL ŞYÙ ḪY ǼFLÆ YÙMNWN

evelem yera elleƶīne keferū enne s-semāvāti vel'erDe kānetā ratḳan fefeteḳnāhumā ve ceǎlnā mine l-māi kulle şey'in Hayyin efelā yu'minūne
أولم ير الذين كفروا أن السماوات والأرض كانتا رتقا ففتقناهما وجعلنا من الماء كل شيء حي أفلا يؤمنون

[] [ر ا ي] [] [ك ف ر] [] [س م و] [ا ر ض] [ك و ن] [ر ت ق] [ف ت ق] [ج ع ل] [] [م و ه] [ك ل ل] [ش ي ا] [ح ي ي] [] [ا م ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أولم | ǼWLM evelem Do not
,Vav,Lam,Mim,
,6,30,40,
INTG – prefixed interrogative alif
SUP – prefixed supplemental particle
NEG – negative particle
الهمزة همزة استفهام
الواو زائدة
حرف نفي
ير ر ا ي | RÆY YR yera görmediler mi? see
Ye,Re,
10,200,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
الذين | ÆLZ̃YN elleƶīne kimseler those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
كفروا ك ف ر | KFR KFRWÆ keferū inkar eden(ler) disbelieved
Kef,Fe,Re,Vav,Elif,
20,80,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أن | ǼN enne şüphesiz that
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب من اخوات «ان»
السماوات س م و | SMW ÆLSMÆWÆT s-semāvāti gökler the heavens
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,Vav,Elif,Te,
1,30,60,40,1,6,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
والأرض ا ر ض | ÆRŽ WÆLǼRŽ vel'erDe ve yer and the earth
Vav,Elif,Lam,,Re,Dad,
6,1,30,,200,800,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative feminine noun → Earth"
الواو عاطفة
اسم منصوب
كانتا ك و ن | KWN KÆNTÆ kānetā idi were
Kef,Elif,Nun,Te,Elif,
20,1,50,400,1,
V – 3rd person feminine dual perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والألف ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
رتقا ر ت ق | RTG RTGÆ ratḳan bitişik a joined entity,
Re,Te,Gaf,Elif,
200,400,100,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
ففتقناهما ف ت ق | FTG FFTGNÆHMÆ fefeteḳnāhumā biz onları ayırdık then We parted them
Fe,Fe,Te,Gaf,Nun,Elif,He,Mim,Elif,
80,80,400,100,50,1,5,40,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person dual object pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وجعلنا ج ع ل | CAL WCALNÆ ve ceǎlnā ve yarattık and We made
Vav,Cim,Ayn,Lam,Nun,Elif,
6,3,70,30,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN mine -dan from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الماء م و ه | MWH ÆLMÆÙ l-māi su- [the] water
Elif,Lam,Mim,Elif,,
1,30,40,1,,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
كل ك ل ل | KLL KL kulle her every
Kef,Lam,
20,30,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
شيء ش ي ا | ŞYÆ ŞYÙ şey'in şeyi living thing?
Şın,Ye,,
300,10,,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
حي ح ي ي | ḪYY ḪY Hayyin canlı living thing?
Ha,Ye,
8,10,
ADJ – genitive masculine singular indefinite adjective
صفة مجرورة
أفلا | ǼFLÆ efelā Then will not
,Fe,Lam,Elif,
,80,30,1,
INTG – prefixed interrogative alif
SUP – prefixed supplemental particle
NEG – negative particle
الهمزة همزة استفهام
الفاء زائدة
حرف نفي
يؤمنون ا م ن | ÆMN YÙMNWN yu'minūne hala inanmıyorlar mı? they believe?
Ye,,Mim,Nun,Vav,Nun,
10,,40,50,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل

Konu Başlığı: [21:30-35] Büyük Patlama

Abdulbaki Gölpınarlı : Kâfir olanlar görmezler mi ki gerçekten de göklerle yer birdi de biz onları ayırdık ve her şeyi, sudan yarattık, hâlâ mı inanmazlar?
Adem Uğur : İnkâr edenler, göklerle yer bitişik bir halde iken bizim, onları birbirinden kopardığımızı ve her canlı şeyi sudan yarattığımızı görüp düşünmediler mi? Yine de inanmazlar mı?
Ahmed Hulusi : O hakikat bilgisini inkâr edenler görmediler mi ki (atom altı boyutuyla) semâlar ve arz birleşik idi de biz onları (algılayıcı kuvvelerin yoğunlaşmasıyla) yarıp ayırdık! Her diri şeyi sudan (H2O) oluşturduk. . . Hâlâ iman etmiyorlar mı?
Ahmet Tekin : Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, göklerin, yerin, yaşa-maya, ürün vermeye elverişsiz ve işlevsiz olduğunu, bizim onları, yaşamaya, ürün vermeye elverişli ve işlevli hale getirdiğimizi, göklerde ve yerde hayat-destek ortamları ve imkânları oluşturduğumuzu, bütün can-lıları, hayvanları, bitkileri sudan hazırlayıp var ettiğimizi görmüyorlar mı, anlamıyorlar mı? Bilimden birazcık nasibi olanlar hâlâ iman etmeyecekler mi?
Ahmet Varol : İnkar edenler görmediler mi ki, göklerle yer bitişikken biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık? Hala iman etmeyecekler mi?
Ali Bulaç : O inkâr edenler görmüyorlar mı ki, (başlangıçta) göklerle yer, birbiriyle bitişik iken, biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık. Yine de onlar inanmayacaklar mı?
Ali Fikri Yavuz : O kâfir olanlar, görmediler mi ki, göklerle yer bitişik bir halde iken biz onları ayırdık. Hayatı olan her şeyi sudan yarattık. Hâlâ inanmıyorlar mı?
Bekir Sadak : inkar edenler, gokler ve yer yapisikken onlari ayirdigimizi ve butun canlilari sudan meydana getirdigimizi bilmezler mi? inanmiyorlar mi?
Celal Yıldırım : İnkarcı sapıklar, göklerin ve yerin bitişik olduğunu, onları bizim ayırdığımızı ve her canlı olanı sudan yaratıp meydana getirdiğimizi görüp anlamıyorlar mı ? Hâlâ inanmıyorlar mı?
Diyanet İşleri : İnkâr edenler, göklerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı ve diri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi görmediler mi? Hâlâ inanmayacaklar mı?
Diyanet İşleri (eski) : İnkar edenler, gökler ve yer yapışıkken onları ayırdığımızı ve bütün canlıları sudan meydana getirdiğimizi bilmezler mi? İnanmıyorlar mı?
Diyanet Vakfi : İnkâr edenler, göklerle yer bitişik bir halde iken bizim, onları birbirinden kopardığımızı ve her canlı şeyi sudan yarattığımızı görüp düşünmediler mi? Yine de inanmazlar mı?
Edip Yüksel : İnkar edenler, görmezler mi ki gökler ve yer bitişik durumda idi de biz onları patlattık? Ayrıca her canlıyı da sudan yarattık. Hâlâ inanmıyacaklar mı?
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O kâfir olanlar, görmediler mi ki, göklerle yer bitişik bir halde iken biz onları ayırdık. Hayatı olan her şeyi sudan yarattık. Hâlâ inanmıyorlar mı?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O küfredenler görmediler mi ki, gökler ve yer bitişik idiler de Biz onları ayırdık; canlı olan her şeyi sudan yaptık. Hala inanmıyorlar mı?
Elmalılı Hamdi Yazır : Ya o küfredenler görmedilerde mi ki Semavât-ü Arz bitişik idiler de biz onları ayırdık, hayatı olan her şey'i sudan yaptık, hâlâ inanmıyorlar mı?
Fizilal-il Kuran : Kâfirler, gökler ile yer birbirine yapışıkken onları ayırdığımızı ve bütün canlıları sudan meydana getirdiğimizi görmüyorlar mı? Onlar yine de iman etmiyorlar mı?
Gültekin Onan : O küfredenler görmüyorlar mı ki, (başlangıçta) göklerle yer, birbiriyle bitişik iken biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık. Yine de onlar inanmayacaklar mı?
Hakkı Yılmaz : "Ve şu kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş olan şu kimseler, gökler ve yer bitişik bir hâlde idi de Bizim o ikisini ayırdığımızı ve hayatı olan her şeyi sudan oluşturduğumuzu görmediler mi? Buna rağmen hâlâ inanmıyorlar mı? "
Hasan Basri Çantay : Göklerle yer bitişik bir halde iken biz onları birbirinden yarıb ayırdığımızı, her diri şey'i de sudan yaratdığımızı o küfr (ve inkâr) edenler görmedi (ler) mi? Haalâ inanmayacaklar mı onlar?
Hayrat Neşriyat : İnkâr edenler görmediler mi ki, şübhesiz gökler ve yer birbirine bitişik idiler de onları ayırdık ve her canlı şeyi, sudan yaptık. Hâlâ îmân etmiyorlar mı?
İbni Kesir : O küfredenler görmezler mi ki; gökler ve yer bitişikken Biz ayırdık onları. Ve her şeyi sudan canlı kıldık. Hala inanmıyorlar mı?
İskender Evrenosoğlu : İnkâr edenler (kâfirler), semaların ve arzın bitişik olduğunu görmediler mi? Sonra Biz, o ikisini (birbirinden) ayırdık. Ve her canlı şeyi sudan yarattık. Hâlâ inanmazlar mı?
Muhammed Esed : Peki, hakkı inkara şartlanmış olan bu insanlar, göklerin ve yerin (başlangıçta) bir tek bütün olduğunu ve Bizim sonradan onu ikiye ayırdığımızı ve yaşayan her şeyi sudan yarattığımızı görmüyorlar mı? Hala inanmayacaklar mı?
Ömer Nasuhi Bilmen : O kâfir olanlar bilmediler mi ki, muhakkak gökler ve yer bitişik bir halde iken Biz onları birbirinden yarıp ayırdık ve her diri şeyi sudan yarattık, hâlâ imân etmezler mi?
Ömer Öngüt : İnkâr edenler görmediler mi? Göklerle yer önceleri bitişik bir halde idiler de, biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık. Onlar hâlâ inanmıyorlar mı?
Şaban Piriş : İnkar edenler, görmez mi ki gökler ve yer birleşik iken onları (biz) ayırdık ve her şeye sudan hayat sağladık. Hala inanmayacaklar mı?
Suat Yıldırım : Hakkı, inkâr edenler görüp bilmediler mi ki göklerle yer bitişik (bir bütün) idi, onları Biz ayırdık, hayatı olan her şeyi sudan yaptık. Hâlâ inanmayacaklar mı?
Süleyman Ateş : O nankörler görmediler mi ki göklerle yer bitişik idi, biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık? Hâlâ inanmıyorlar mı?
Tefhim-ul Kuran : O küfre sapanlar görmüyorlar mı ki, (başlangıçta) göklerle yer, birbiriyle bitişik iken, biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık. Yine de onlar inanmayacaklar mı?
Ümit Şimşek : İnkâr edenler görmedi mi: Gökler ve yer bitişik iken Biz onları birbirinden ayırdık. Her canlı şeyi de sudan yarattık. Hâlâ mı inanmıyorlar?
Yaşar Nuri Öztürk : O küfre sapanlar görmediler mi ki gökler ve yer bitişik idi, biz onları ayırdık. Her canlı şeyi sudan oluşturduk. Hâlâ iman etmeyecekler mi?


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}