V – 3rd person masculine plural perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أضغاث
ض غ ث | ŽĞS̃
ǼŽĞÆS̃
eDğāṧu
(bu) karmakarışık
"""Muddled"
,Dad,Ğayn,Elif,Se, ,800,1000,1,500,
N – nominative masculine plural noun اسم مرفوع
أحلام
ح ل م | ḪLM
ǼḪLÆM
eHlāmin
hayallerdir
"dreams;"
,Ha,Lam,Elif,Mim, ,8,30,1,40,
N – genitive masculine plural indefinite noun اسم مجرور
بل
|
BL
beli
hayır
nay,
Be,Lam, 2,30,
RET – retraction particle حرف اضراب
افتراه
ف ر ي | FRY
ÆFTRÆH
fterāhu
onu uydurmuş
"he (has) invented it;"
Elif,Fe,Te,Re,Elif,He, 1,80,400,200,1,5,
V – 3rd person masculine singular (form VIII) perfect verb PRON – 3rd person masculine singular object pronoun فعل ماض والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بل
|
BL
bel
hayır
nay,
Be,Lam, 2,30,
RET – retraction particle حرف اضراب
هو
|
HW
huve
o
he
He,Vav, 5,6,
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun ضمير منفصل
شاعر
ش ع ر | ŞAR
ŞÆAR
şāǐrun
şa'irdir
(is) a poet.
Şın,Elif,Ayn,Re, 300,1,70,200,
N – nominative masculine singular indefinite noun اسم مرفوع
فليأتنا
ا ت ي | ÆTY
FLYǼTNÆ
felye'tinā
bize getirse ya
So let him bring us
Fe,Lam,Ye,,Te,Nun,Elif, 80,30,10,,400,50,1,
REM – prefixed resumption particle IMPV – prefixed imperative particle lām V – 3rd person masculine singular imperfect verb, jussive mood PRON – 1st person plural object pronoun الفاء استئنافية اللام لام الامر فعل مضارع مجزوم و«نا» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بآية
ا ي ي | ÆYY
B ËYT
biāyetin
bir mu'cize
a sign
Be,,Ye,Te merbuta, 2,,10,400,
P – prefixed preposition bi N – genitive feminine singular indefinite noun جار ومجرور
كما
|
KMÆ
kemā
gibi
like what
Kef,Mim,Elif, 20,40,1,
P – prefixed preposition ka SUB – subordinating conjunction جار ومجرور
أرسل
ر س ل | RSL
ǼRSL
ursile
gönderildikleri
was sent
,Re,Sin,Lam, ,200,60,30,
V – 3rd person masculine singular (form IV) passive perfect verb فعل ماض مبني للمجهول
الأولون
ا و ل | ÆWL
ÆLǼWLWN
l-evvelūne
öncekilerin
"(to) the former."""
Elif,Lam,,Vav,Lam,Vav,Nun, 1,30,,6,30,6,50,
N – nominative masculine plural noun اسم مرفوع
Konu Başlığı: [21:2-20] Yeni Vahiy ve Mucizelere Karşı Çıkış
Abdulbaki Gölpınarlı : Hattâ derler ki: Bu sözler, saçma sapan rüyadan ibâret, belki de kendisi uyduruyor bunları, hattâ o, bir şâir. Değilse neden evvelkilere gönderildiği gibi bize bir mûcize gösteremiyor?
Adem Uğur : Hayır, dediler, (bunlar) saçma sapan rüyalardır; bilakis onu kendisi uydurmuştur; belki de o, şairdir. (Eğer öyle değilse) bize hemen, öncekilere gönderilenin benzeri bir âyet getirsin.
Ahmed Hulusi : Şöyle de dediler: "Konuştukları kuruntulardan oluşan rüyalarıdır! Muhtemelen uyduruyor. . . Hayır, O bir şairdir! (Eğer böyle değilse) geçmişte yaşamış Rasûllerdeki gibi mucizesini göstersin!"
Ahmet Tekin : Onlar:
' Hayır, bunlar saçma sapan hayallerdir... Yok canım, o sözleri uydurmuştur... Hayır, hayır, o bir şâirdir... Böyle değilse eğer, özgürce sorumluluklarını yerine getiren önceki peygamberler gibi, o da bize hak peygamber olduğuna dair bir delil, maddî bir mûcize getirsin.' dediler.
Ahmet Varol : 'Hayır; bu ancak karışık rüyalardan ibarettir. Hayır, bunu o kendisi uydurmuştur. Hayır o bir şairdir. Öyle değilse öncekilere gönderildiği gibi bize bir ayet (mucize) getirsin' dediler.
Ali Bulaç : "Hayır" dediler. (Bunlar) Karmakarışık düşlerdir; hayır, onu kendisi uydurmuştur; hayır o bir şairdir. Böyle değilse, öncekilere gönderildiği gibi bize de bir ayet (mucize) getirsin."
Ali Fikri Yavuz : (Müşriklerden bir kısmı şöyle) dediler: “- Hz. Muhammed’in (a.s.) getirdiği bu ayetler, rüya saçmalarıdır, yok onu kendisi uydurdu, yok o bir şairdir. Böyle değilse, evvelki peygamberlerin getirdiği mucizeler gibi, o da bize bir mucize getirsin.”
Bekir Sadak : Onlar: «Hayir; bunlar karisik ruyalardir", «Hayir, onu uydurmustur» «Hayir; o sairdir,» «Haydi onceki peygamberler gibi o da bize bir mucize getirsin» dediler.
Celal Yıldırım : Onlar, «hayır, (Kur'ân ve Muhammed'in dedikleri) olsa olsa (şuur altında biriken) rüya saçmalarıdır. Hayır, O bunları uydurmuştur; hayır O şâirdir; değilse, bize önceki peygamberlere gönderildiği gibi bir mu'cize getirsin» derler.
Diyanet İşleri : Onlar, “Hayır, bunlar karma karışık yalancı düşlerdir. Hayır, onu kendisi uydurdu; hayır, o bir şairdir. Eğer böyle değilse, önceki peygamberlerin (mucizelerle) gönderildikleri gibi o da bize bir mucize getirsin” dediler.
Diyanet İşleri (eski) : Onlar: 'Hayır; bunlar karışık rüyalardır', 'Hayır; onu uydurmuştur', 'Hayır; o şairdir', 'Haydi önceki peygamberler gibi o da bize bir mucize getirsin' dediler.
Diyanet Vakfi : «Hayır, dediler, (bunlar) saçma sapan rüyalardır; bilakis onu kendisi uydurmuştur; belki de o, şairdir. (Eğer öyle değilse) bize hemen, öncekilere gönderilenin benzeri bir âyet getirsin.»
Edip Yüksel : Hatta, 'Boş hayallerdir,' 'Onu o uydurmuş,' ve 'O bir şairdir, daha önceki elçiler gibi o da bize mucizeler getirsin,' dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar: «Hayır, bunlar karışık rüyalardır; yok, onu kendisi uydurdu, yok o bir şairdir. Böyle değilse önceki peygamberler gibi, o da bize bir mucize getirsin» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : (Onlar): «Bunlar bir takım karışık rüyalar; yok onu kendisi uydurdu; yok o bir şairdir; öyle değilse, önceki peygamberlerin gönderdikleri gibi, bize bir mucize getirsin!» derler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Dediler: adgâsü ahlâm, yok onu uydurdu, yok o bir şâir, yoksa bize evvelkilerin gönderildikleri gibi bir âyet getirsin
Fizilal-il Kuran : O zalimler dediler ki; «Hayır, Muhammed'in söyledikleri birtakım karmaşık, birbirinden kopuk hayallerdir. Hayır, bu sözler O'nun uydurmasıdır. Hayır, O bir şairdir. Öyle değilse bize daha önceki peygamberlerin gösterdiklerine benzer bir mucize göstersin.»
Gültekin Onan : "Hayır" dediler. "(Bunlar) Karmakarışık düşlerdir; hayır, onu kendisi uydurmuştur; hayır, o bir şairdir. Böyle değilse, öncekilere gönderildiği gibi bize de bir ayet getirsin."
Hakkı Yılmaz : "Aksine onlar: “Bunlar, karmakarışık düşlerdir; yok yok onu kendisi uydurdu; yok yok o bir şairdir. Hadi öyleyse önceki gönderilenler gibi bize bir alâmet/gösterge getirsin” dediler. "
Hasan Basri Çantay : Dediler: «Hayır, (bunlar) saçma sapan rü'yâlardır. Hayır, onu kendisi uydurmuşdur. Hayır, o, bir şâirdir. (Bunlar değilse) o halde evvelki (peygamber) lere gönderildiği gibi o da bize bir mu'cize getirsin».
Hayrat Neşriyat : (Onlar: 'Kur’ân sihirdir' dedikten sonra:) 'Hayır! (Bunlar) karmakarışık rüyâlardır. Hayır! Onu (kendisi) uydurmuştur. Hayır! O bir şâirdir; o hâlde (gerçekten peygamberse) öncekilere gönderildiği gibi, (o da) bize bir mu'cize getirsin!' dediler.
İbni Kesir : Onlar: Hayır, bunlar saçma sapan rüyalardır. Hayır onu uydurmuştur, hayır o, şairdir. Haydi önceki peygamberler gibi o da bize bir mucize getirsin dediler.
İskender Evrenosoğlu : “Hayır, karışık rüyalardır. Hayır, belki onu uydurdu. Hayır, belki de o bir şairdir. Öyleyse evvelkilere gönderildiği gibi bize (de) âyet (mucize) getirsin.” dediler.
Muhammed Esed : "Yoo", diyorlar, "(Muhammed'in bu söyledikleri) karmakarışık rüyalardan ibaret!" "Yok yok, bütün bunları kendisi uyduruyor!" "Hayır, o sadece bir şairdir!" "Peki, madem öyle, önceki (peygamberlerin mucizelerle) gönderildiği gibi o da bize bir mucize getirse ya!"
Ömer Nasuhi Bilmen : «Hayır,» dediler, «Karışık rüyâlardır, Hayır, onu iftira etmiştir, o belki bir şairdir. İmdi bize evvelkilerin gönderilmiş oldukları gibi bir âyet getiriversin.»
Ömer Öngüt : Dediler ki: “Hayır! Bunlar karmakarışık rüyâlardır. Hayır! Onu kendisi uydurmuştur. Hayır! O şâirdir. Eğer öyle değilse bize hemen önceki peygamberler gibi bir âyet (mucize) getirsin. ”
Şaban Piriş : -Hayır, dediler. Bunlar rüya saçmalıkları .. Hayır, onu o uydurmuştur. Hayır, O şairdir! Haydi, önceki peygamberler gibi bize bir mucize getirsin!
Suat Yıldırım : (Kur’ân’ı kime mal edecekleri konusunda şaşırıp kaldılar, cevapları kendilerini bile tatmin etmeyip durmadan fikir değiştirdiler.) "Hayır!" dediler, "bu adğâsu ahlam: karışık karışık rüyalar." "Yok yok, böyle değil, anlaşılan onu kendisi uydurmuş!" "Hayır! bu da değil, galiba o bir şair!", "Öyleyse önceki peygamberlere verilen mûcizeler kabilinden istediğimiz mûcizeyi bize göstersin!"
Süleyman Ateş : "Hayır, dediler, (bu) karmakarışık hayallerdir; hayır onu uydurmuş; hayır o şâ'irdir. (Eğer gerçekten peygamberse) öncekilerin, (mu'cizelerle) gönderildikleri gibi o da bize bir mu'cize getirsin."
Tefhim-ul Kuran : «Hayır» dediler. (Bunlar) Karmakarışık düşlerdir; hayır, onu kendisi düzüp uydurmuştur; hayır o bir şairdir. Böyle değilse, öncekilere gönderildiği gibi bize de bir ayet (mucize) getirsin.»
Ümit Şimşek : Onlar 'Yok, bu karmakarışık rüyalardan ibarettir. Yok, kendisi uydurdu. Yok, o bir şairdir,' dediler. 'Değilse, bize, tıpkı öncekilere gönderilenler gibi bir âyet getirsin.'
Yaşar Nuri Öztürk : Şöyle de dediler: "Saçma sapan rüyalar bunlar! Belki de uydurduğu bir yalandır. Belki de bir şairdir o. Hadi bir mucize getirsin bize, öncekilere gönderildiği gibi..."