» 16 / Nahl  96:

Kuran Sırası: 16
İniş Sırası: 70
Nahl Suresi = Ari Suresi
68-69. ayetlerinde Allah’in balarisina daglardan agaçlardan ve çardaklardan evler edinmesi emrinden dolayi bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128

16:96 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
bulunan | sizin yanınızda | tükenir | bulunan ise | yanında | Allah'ın | kalıcıdır | elbette vereceğiz | kimselerin | sabreden(lerin) | karşılığını | en güzeliyle | | olduklarının | yapıyor(lar) |

AND̃KM YNFD̃ WMÆ AND̃ ÆLLH BÆG WLNCZYN ÆLZ̃YN ṦBRWÆ ǼCRHM BǼḪSN KÆNWÆ YAMLWN
ǐndekum yenfedu ve mā ǐnde llahi bāḳin velenecziyenne elleƶīne Saberū ecrahum bieHseni kānū yeǎ'melūne

مَا عِنْدَكُمْ يَنْفَدُ وَمَا عِنْدَ اللَّهِ بَاقٍ وَلَنَجْزِيَنَّ الَّذِينَ صَبَرُوا أَجْرَهُمْ بِأَحْسَنِ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. MÆ = mā : bulunan
2. AND̃KM = ǐndekum : sizin yanınızda
3. YNFD̃ = yenfedu : tükenir
4. WMÆ = ve mā : bulunan ise
5. AND̃ = ǐnde : yanında
6. ÆLLH = llahi : Allah'ın
7. BÆG = bāḳin : kalıcıdır
8. WLNCZYN = velenecziyenne : elbette vereceğiz
9. ÆLZ̃YN = elleƶīne : kimselerin
10. ṦBRWÆ = Saberū : sabreden(lerin)
11. ǼCRHM = ecrahum : karşılığını
12. BǼḪSN = bieHseni : en güzeliyle
13. MÆ = mā :
14. KÆNWÆ = kānū : olduklarının
15. YAMLWN = yeǎ'melūne : yapıyor(lar)
bulunan | sizin yanınızda | tükenir | bulunan ise | yanında | Allah'ın | kalıcıdır | elbette vereceğiz | kimselerin | sabreden(lerin) | karşılığını | en güzeliyle | | olduklarının | yapıyor(lar) |

[] [AND̃] [NFD̃] [] [AND̃] [] [BGY] [CZY] [] [ṦBR] [ÆCR] [ḪSN] [] [KWN] [AML]
AND̃KM YNFD̃ WMÆ AND̃ ÆLLH BÆG WLNCZYN ÆLZ̃YN ṦBRWÆ ǼCRHM BǼḪSN KÆNWÆ YAMLWN

ǐndekum yenfedu ve mā ǐnde llahi bāḳin velenecziyenne elleƶīne Saberū ecrahum bieHseni kānū yeǎ'melūne
ما عندكم ينفد وما عند الله باق ولنجزين الذين صبروا أجرهم بأحسن ما كانوا يعملون

[] [ع ن د] [ن ف د] [] [ع ن د] [] [ب ق ي] [ج ز ي] [] [ص ب ر] [ا ج ر] [ح س ن] [] [ك و ن] [ع م ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ما | bulunan Whatever
عندكم ع ن د | AND̃ AND̃KM ǐndekum sizin yanınızda (is) with you
ينفد ن ف د | NFD̃ YNFD̃ yenfedu tükenir will be exhausted,
وما | WMÆ ve mā bulunan ise and whatever
عند ع ن د | AND̃ AND̃ ǐnde yanında (is) with
الله | ÆLLH llahi Allah'ın Allah
باق ب ق ي | BGY BÆG bāḳin kalıcıdır (will) be remaining.
ولنجزين ج ز ي | CZY WLNCZYN velenecziyenne elbette vereceğiz And surely We will pay
الذين | ÆLZ̃YN elleƶīne kimselerin those who
صبروا ص ب ر | ṦBR ṦBRWÆ Saberū sabreden(lerin) (are) patient
أجرهم ا ج ر | ÆCR ǼCRHM ecrahum karşılığını their reward
بأحسن ح س ن | ḪSN BǼḪSN bieHseni en güzeliyle to (the) best
ما | (of) what
كانوا ك و ن | KWN KÆNWÆ kānū olduklarının they used (to)
يعملون ع م ل | AML YAMLWN yeǎ'melūne yapıyor(lar) do.
bulunan | sizin yanınızda | tükenir | bulunan ise | yanında | Allah'ın | kalıcıdır | elbette vereceğiz | kimselerin | sabreden(lerin) | karşılığını | en güzeliyle | | olduklarının | yapıyor(lar) |

[] [AND̃] [NFD̃] [] [AND̃] [] [BGY] [CZY] [] [ṦBR] [ÆCR] [ḪSN] [] [KWN] [AML]
AND̃KM YNFD̃ WMÆ AND̃ ÆLLH BÆG WLNCZYN ÆLZ̃YN ṦBRWÆ ǼCRHM BǼḪSN KÆNWÆ YAMLWN

ǐndekum yenfedu ve mā ǐnde llahi bāḳin velenecziyenne elleƶīne Saberū ecrahum bieHseni kānū yeǎ'melūne
ما عندكم ينفد وما عند الله باق ولنجزين الذين صبروا أجرهم بأحسن ما كانوا يعملون

[] [ع ن د] [ن ف د] [] [ع ن د] [] [ب ق ي] [ج ز ي] [] [ص ب ر] [ا ج ر] [ح س ن] [] [ك و ن] [ع م ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ما | bulunan Whatever
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
عندكم ع ن د | AND̃ AND̃KM ǐndekum sizin yanınızda (is) with you
Ayn,Nun,Dal,Kef,Mim,
70,50,4,20,40,
LOC – accusative location adverb
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
ظرف مكان منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ينفد ن ف د | NFD̃ YNFD̃ yenfedu tükenir will be exhausted,
Ye,Nun,Fe,Dal,
10,50,80,4,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
وما | WMÆ ve mā bulunan ise and whatever
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
عند ع ن د | AND̃ AND̃ ǐnde yanında (is) with
Ayn,Nun,Dal,
70,50,4,
LOC – accusative location adverb
ظرف مكان منصوب
الله | ÆLLH llahi Allah'ın Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
باق ب ق ي | BGY BÆG bāḳin kalıcıdır (will) be remaining.
Be,Elif,Gaf,
2,1,100,
N – genitive masculine indefinite active participle
اسم مجرور
ولنجزين ج ز ي | CZY WLNCZYN velenecziyenne elbette vereceğiz And surely We will pay
Vav,Lam,Nun,Cim,Ze,Ye,Nun,
6,30,50,3,7,10,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EMPH – emphatic prefix lām
V – 1st person plural imperfect verb
EMPH – emphatic suffix nūn
الواو عاطفة
اللام لام التوكيد
فعل مضارع والنون للتوكيد
الذين | ÆLZ̃YN elleƶīne kimselerin those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
صبروا ص ب ر | ṦBR ṦBRWÆ Saberū sabreden(lerin) (are) patient
Sad,Be,Re,Vav,Elif,
90,2,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أجرهم ا ج ر | ÆCR ǼCRHM ecrahum karşılığını their reward
,Cim,Re,He,Mim,
,3,200,5,40,
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
بأحسن ح س ن | ḪSN BǼḪSN bieHseni en güzeliyle to (the) best
Be,,Ha,Sin,Nun,
2,,8,60,50,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine singular noun
جار ومجرور
ما | (of) what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
كانوا ك و ن | KWN KÆNWÆ kānū olduklarının they used (to)
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
يعملون ع م ل | AML YAMLWN yeǎ'melūne yapıyor(lar) do.
Ye,Ayn,Mim,Lam,Vav,Nun,
10,70,40,30,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل

Konu Başlığı: [16:91-96] Sözleşmeleri Mutlaka Uygulayınız

Abdulbaki Gölpınarlı : Sizde ne varsa bitip tükenir, Allah'ın katındakiyse kalır. Sabredenlerin mükâfâtını, yaptıkları en güzel işlere karşılık olarak mutlaka vereceğiz.
Adem Uğur : Sizin yanınızdaki (dünya malı) tükenir, Allah katındakiler ise bâkidir. Elbette sabırlı davrananlara yapmakta olduklarının en güzeliyle mükâfatlarını vereceğiz.
Ahmed Hulusi : Sizin indînizdeki tükenir. . . Allâh indîndeki ise bâkîdir. . . Sabredenlere gelince, elbette onların yaptıklarının sonucunu, yapmakta olduklarından daha güzeli ile karşılarız.
Ahmet Tekin : Sizin sahip olduklarınız tükenir, biter. Allah katındakiler ise bâkidir, tükenmez. Biz, sabrederek mücadele edenlere, devamlı, bilinçli olarak işlemeye devam ettikleri amellerin en güzelini, en değerlisini ölçü alarak kesinkes mükâfatlarını vereceğiz.
Ahmet Varol : Sizin yanınızda olan tükenir, Allah'ın katında olan ise sonsuzdur. Sabredenlerin karşılıklarını muhakkak yaptıklarının en güzeliyle vereceğiz.
Ali Bulaç : Sizin yanınızda olan tükenir, Allah'ın katında olan ise kalıcıdır. Sabredenlerin karşılığını yaptıklarının en güzeliyle biz muhakkak vereceğiz.
Ali Fikri Yavuz : Sizin yanınızdaki dünya malı tükenir, Allah katındaki rahmet hazineleri ise bâkidir. Allah yolunda sabredenlere, yaptıkları amelin daha güzeliyle mükâfatlarını; elbette vereceğiz.
Bekir Sadak : Sizde olanlar tukenir ama, Allah katinda olanlar sonsuzdur, tukenmez. Sabredenlere ecirlerini, yaptiklarindan daha guzeli ile odeyecegiz.
Celal Yıldırım : Sizin yanınızdaki şeyler tükenir. Allah yanındaki ise sonsuzdur (sınırsızdır) tükenmez. Biz elbette sabredenleri, yapageldikleri şeyden daha güzeliyle mükâatlandıracağız.
Diyanet İşleri : Sizin yanınızdaki tükenir, Allah katında olan ise kalıcıdır. Elbette sabredenlere, yapmakta olduklarının en güzeliyle mükâfatlarını vereceğiz.
Diyanet İşleri (eski) : Sizde olanlar tükenir ama, Allah katında olanlar sonsuzdur, tükenmez. Sabredenlere ecirlerini, yaptıklarından daha güzeli ile ödeyeceğiz.
Diyanet Vakfi : Sizin yanınızdaki (dünya malı) tükenir, Allah katındakiler ise bâkidir. Elbette sabırlı davrananlara yapmakta olduklarının en güzeliyle mükâfatlarını vereceğiz.
Edip Yüksel : Sizin yanınızda bulunanlar biter; ancak ALLAH'ın yanındakiler ise süreklidir. Güçlüklere karşı direnenlerin ödüllerini, yaptıkları iyiliklere uygun olarak elbette vereceğiz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sizin yanınızdaki dünya malı tükenir, Allah'ın katındakiler ise tükenmez. Muhakkak ki biz, Allah yolunda sabredenleri, yaptıkları amelin daha güzeliyle mükafatlandıracağız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sizin yanınızdaki tükenir. Allah'ın katındaki ise kalıcıdır. Biz, mutlaka o sabredenlere, yaptıkları işin daha güzeli ile mükafatlarını vereceğiz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Sizin yanınızdaki tükenir, Allahın yanındaki ise bâkîdir, elbette biz o sabredenlere yaptıkları amelin daha güzelile ecirlerini muhakkak vereceğiz
Fizilal-il Kuran : Sizin yanınızdaki tükenir, fakat Allah'ın katındaki kalıcıdır, süreklidir. Biz sabredenleri, yaptıkları iyiliklerin en güzel karşılıkları ile ödüllendireceğiz.
Gültekin Onan : Sizin yanınızda olan tükenir, Tanrı'nın katında olan ise kalıcıdır. Sabredenlerin karşılığını yaptıklarının en güzeliyle biz muhakkak vereceğiz.
Hakkı Yılmaz : Sizin yanınızdaki tükenir, Allah'ın katındaki ise kalıcıdır. Ve Biz kesinlikle sabredenlere ecirlerini, yaptıklarının daha güzeli olarak karşılık vereceğiz.
Hasan Basri Çantay : Sizin nezdinizdeki tükenir, Allahın indindeki ise baakıydir. Sabredenlerin mükâfatını biz yapmakda olduklarının daha güzeliyle vereceğiz muhakkak.
Hayrat Neşriyat : Sizin yanınızda bulunan tükenir; Allah’ın katında bulunan ise ebedîdir. Elbette sabredenlere de mükâfâtlarını, yapmakta olduklarının daha güzeli ile vereceğiz.
İbni Kesir : Sizin yanınızdaki tükenir. Allah'ın katında olanlar ise sonsuzdur. Sabredenlere mükafatlarını, yaptıklarının daha güzeli ile ödeyeceğiz.
İskender Evrenosoğlu : Sizin yanınızda olan şeyler biter. Allah'ın indinde (katında) olan şeyler bakidir (tükenmez). Ve sabredenleri, yapmış oldukları amellerin ecirlerini (bedellerini), mutlaka daha güzeli ile mükâfatlandıracağız (karşılığını vereceğiz).
Muhammed Esed : (Çünkü) sizin katınızdaki tükenir gider, ama Allah katındaki kalıcıdır. Ve kesin olan şu ki: güçlüklere göğüs gerenleri yaptıkları en iyi şey neyse ona göre ödüllendireceğiz.
Ömer Nasuhi Bilmen : Sizin katınızdaki fenâ bulur, Allah'ın katındaki ise bâkidir. Ve sabredenleri amellerinin daha güzeli ile muhakkak ki mükâfaata nâil edeceğiz.
Ömer Öngüt : Sizin yanınızda olanlar tükenir, Allah katında olanlar ise bâkidir, tükenmez. Sabredenlerin karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle vereceğiz.
Şaban Piriş : Sizin yanınızda olanlar tükenir, fakat Allah’ın yanındakiler tükenmez. Sabırlı olanları ödüllendireceğiz. Onların mükafatını yaptıklarının en iyisiyle öderiz.
Suat Yıldırım : Sizin elinizdekiler tükenir, ama Allah’ın elinde olanlar bakidir. Biz sabredenleri, işledikleri en güzel işleri esas alarak ödüllendirecek, kötülüklerini bağışlayacağız.
Süleyman Ateş : Sizin yanınızda bulunan (dünyâ malı) tükenir. Allâh'ın yanında bulunan ise kalıcıdır. Biz sabredenlerin karşılığını yaptıklarının en güzeliyle vereceğiz.
Tefhim-ul Kuran : Sizin yanınızda olan tükenir, Allah'ın katında olan ise kalıcıdır. Sabredenlerin karşılığını yaptıklarının en güzeliyle biz muhakkak vereceğiz.
Ümit Şimşek : Elinizdekiler tükenir; Allah katındaki ise kalıcıdır. Sabredenlere, ödüllerini, yaptıklarının daha güzeliyle vereceğiz.
Yaşar Nuri Öztürk : Sizin yanınızdaki tükenir ama Allah'ın yanındaki sonsuza dek kalıcıdır. Sabredenlere ödüllerini biz, işleyip ürettiklerinin en güzeliyle mutlaka vereceğiz.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}