» 16 / Nahl  14:

Kuran Sırası: 16
İniş Sırası: 70
Nahl Suresi = Ari Suresi
68-69. ayetlerinde Allah’in balarisina daglardan agaçlardan ve çardaklardan evler edinmesi emrinden dolayi bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128

16:14 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
O'dur | | hizmetinize veren | denizi | yemeniz için | ondan | et | taptaze | ve çıkarmanız için | ondan | süsler | kuşanacağınız | ve görüyorsun ki | gemiler | denizi yara yara gitmektedir | onun içinde | aramanız için | | O'nun lutfunu | ve olur ki | şükredersiniz |

WHW ÆLZ̃Y SḢR ÆLBḪR LTǼKLWÆ MNH LḪMÆ ŦRYÆ WTSTḢRCWÆ MNH ḪLYT TLBSWNHÆ WTR ÆLFLK MWÆḢR FYH WLTBTĞWÆ MN FŽLH WLALKM TŞKRWN
ve huve lleƶī seḣḣara l-beHra lite'kulū minhu leHmen Tariyyen ve testeḣricū minhu Hilyeten telbesūnehā ve terā l-fulke mevāḣira fīhi velitebteğū min feDlihi veleǎllekum teşkurūne

وَهُوَ الَّذِي سَخَّرَ الْبَحْرَ لِتَأْكُلُوا مِنْهُ لَحْمًا طَرِيًّا وَتَسْتَخْرِجُوا مِنْهُ حِلْيَةً تَلْبَسُونَهَا وَتَرَى الْفُلْكَ مَوَاخِرَ فِيهِ وَلِتَبْتَغُوا مِنْ فَضْلِهِ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. WHW = ve huve : O'dur
2. ÆLZ̃Y = lleƶī :
3. SḢR = seḣḣara : hizmetinize veren
4. ÆLBḪR = l-beHra : denizi
5. LTǼKLWÆ = lite'kulū : yemeniz için
6. MNH = minhu : ondan
7. LḪMÆ = leHmen : et
8. ŦRYÆ = Tariyyen : taptaze
9. WTSTḢRCWÆ = ve testeḣricū : ve çıkarmanız için
10. MNH = minhu : ondan
11. ḪLYT = Hilyeten : süsler
12. TLBSWNHÆ = telbesūnehā : kuşanacağınız
13. WTR = ve terā : ve görüyorsun ki
14. ÆLFLK = l-fulke : gemiler
15. MWÆḢR = mevāḣira : denizi yara yara gitmektedir
16. FYH = fīhi : onun içinde
17. WLTBTĞWÆ = velitebteğū : aramanız için
18. MN = min :
19. FŽLH = feDlihi : O'nun lutfunu
20. WLALKM = veleǎllekum : ve olur ki
21. TŞKRWN = teşkurūne : şükredersiniz
O'dur | | hizmetinize veren | denizi | yemeniz için | ondan | et | taptaze | ve çıkarmanız için | ondan | süsler | kuşanacağınız | ve görüyorsun ki | gemiler | denizi yara yara gitmektedir | onun içinde | aramanız için | | O'nun lutfunu | ve olur ki | şükredersiniz |

[] [] [SḢR] [BḪR] [ÆKL] [] [LḪM] [ŦRW] [ḢRC] [] [ḪLY] [LBS] [RÆY] [FLK] [MḢR] [] [BĞY] [] [FŽL] [] [ŞKR]
WHW ÆLZ̃Y SḢR ÆLBḪR LTǼKLWÆ MNH LḪMÆ ŦRYÆ WTSTḢRCWÆ MNH ḪLYT TLBSWNHÆ WTR ÆLFLK MWÆḢR FYH WLTBTĞWÆ MN FŽLH WLALKM TŞKRWN

ve huve lleƶī seḣḣara l-beHra lite'kulū minhu leHmen Tariyyen ve testeḣricū minhu Hilyeten telbesūnehā ve terā l-fulke mevāḣira fīhi velitebteğū min feDlihi veleǎllekum teşkurūne
وهو الذي سخر البحر لتأكلوا منه لحما طريا وتستخرجوا منه حلية تلبسونها وترى الفلك مواخر فيه ولتبتغوا من فضله ولعلكم تشكرون

[] [] [س خ ر] [ب ح ر] [ا ك ل] [] [ل ح م] [ط ر و] [خ ر ج] [] [ح ل ي] [ل ب س] [ر ا ي] [ف ل ك] [م خ ر] [] [ب غ ي] [] [ف ض ل] [] [ش ك ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وهو | WHW ve huve O'dur And He
الذي | ÆLZ̃Y lleƶī (is) the One Who
سخر س خ ر | SḢR SḢR seḣḣara hizmetinize veren subjected
البحر ب ح ر | BḪR ÆLBḪR l-beHra denizi the sea
لتأكلوا ا ك ل | ÆKL LTǼKLWÆ lite'kulū yemeniz için for you to eat
منه | MNH minhu ondan from it
لحما ل ح م | LḪM LḪMÆ leHmen et meat
طريا ط ر و | ŦRW ŦRYÆ Tariyyen taptaze fresh
وتستخرجوا خ ر ج | ḢRC WTSTḢRCWÆ ve testeḣricū ve çıkarmanız için and that you bring forth
منه | MNH minhu ondan from it,
حلية ح ل ي | ḪLY ḪLYT Hilyeten süsler ornaments
تلبسونها ل ب س | LBS TLBSWNHÆ telbesūnehā kuşanacağınız (that) you wear them.
وترى ر ا ي | RÆY WTR ve terā ve görüyorsun ki And you see
الفلك ف ل ك | FLK ÆLFLK l-fulke gemiler the ships
مواخر م خ ر | MḢR MWÆḢR mevāḣira denizi yara yara gitmektedir ploughing
فيه | FYH fīhi onun içinde through it,
ولتبتغوا ب غ ي | BĞY WLTBTĞWÆ velitebteğū aramanız için and that you may seek
من | MN min of
فضله ف ض ل | FŽL FŽLH feDlihi O'nun lutfunu His Bounty,
ولعلكم | WLALKM veleǎllekum ve olur ki and that you may
تشكرون ش ك ر | ŞKR TŞKRWN teşkurūne şükredersiniz (be) grateful.
O'dur | | hizmetinize veren | denizi | yemeniz için | ondan | et | taptaze | ve çıkarmanız için | ondan | süsler | kuşanacağınız | ve görüyorsun ki | gemiler | denizi yara yara gitmektedir | onun içinde | aramanız için | | O'nun lutfunu | ve olur ki | şükredersiniz |

[] [] [SḢR] [BḪR] [ÆKL] [] [LḪM] [ŦRW] [ḢRC] [] [ḪLY] [LBS] [RÆY] [FLK] [MḢR] [] [BĞY] [] [FŽL] [] [ŞKR]
WHW ÆLZ̃Y SḢR ÆLBḪR LTǼKLWÆ MNH LḪMÆ ŦRYÆ WTSTḢRCWÆ MNH ḪLYT TLBSWNHÆ WTR ÆLFLK MWÆḢR FYH WLTBTĞWÆ MN FŽLH WLALKM TŞKRWN

ve huve lleƶī seḣḣara l-beHra lite'kulū minhu leHmen Tariyyen ve testeḣricū minhu Hilyeten telbesūnehā ve terā l-fulke mevāḣira fīhi velitebteğū min feDlihi veleǎllekum teşkurūne
وهو الذي سخر البحر لتأكلوا منه لحما طريا وتستخرجوا منه حلية تلبسونها وترى الفلك مواخر فيه ولتبتغوا من فضله ولعلكم تشكرون

[] [] [س خ ر] [ب ح ر] [ا ك ل] [] [ل ح م] [ط ر و] [خ ر ج] [] [ح ل ي] [ل ب س] [ر ا ي] [ف ل ك] [م خ ر] [] [ب غ ي] [] [ف ض ل] [] [ش ك ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وهو | WHW ve huve O'dur And He
Vav,He,Vav,
6,5,6,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
الواو عاطفة
ضمير منفصل
الذي | ÆLZ̃Y lleƶī (is) the One Who
Elif,Lam,Zel,Ye,
1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun
اسم موصول
سخر س خ ر | SḢR SḢR seḣḣara hizmetinize veren subjected
Sin,Hı,Re,
60,600,200,
V – 3rd person masculine singular (form II) perfect verb
فعل ماض
البحر ب ح ر | BḪR ÆLBḪR l-beHra denizi the sea
Elif,Lam,Be,Ha,Re,
1,30,2,8,200,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
لتأكلوا ا ك ل | ÆKL LTǼKLWÆ lite'kulū yemeniz için for you to eat
Lam,Te,,Kef,Lam,Vav,Elif,
30,400,,20,30,6,1,
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
منه | MNH minhu ondan from it
Mim,Nun,He,
40,50,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
لحما ل ح م | LḪM LḪMÆ leHmen et meat
Lam,Ha,Mim,Elif,
30,8,40,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
طريا ط ر و | ŦRW ŦRYÆ Tariyyen taptaze fresh
Tı,Re,Ye,Elif,
9,200,10,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
وتستخرجوا خ ر ج | ḢRC WTSTḢRCWÆ ve testeḣricū ve çıkarmanız için and that you bring forth
Vav,Te,Sin,Te,Hı,Re,Cim,Vav,Elif,
6,400,60,400,600,200,3,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural (form X) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
منه | MNH minhu ondan from it,
Mim,Nun,He,
40,50,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
حلية ح ل ي | ḪLY ḪLYT Hilyeten süsler ornaments
Ha,Lam,Ye,Te merbuta,
8,30,10,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
تلبسونها ل ب س | LBS TLBSWNHÆ telbesūnehā kuşanacağınız (that) you wear them.
Te,Lam,Be,Sin,Vav,Nun,He,Elif,
400,30,2,60,6,50,5,1,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وترى ر ا ي | RÆY WTR ve terā ve görüyorsun ki And you see
Vav,Te,Re,,
6,400,200,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine singular imperfect verb
الواو عاطفة
فعل مضارع
الفلك ف ل ك | FLK ÆLFLK l-fulke gemiler the ships
Elif,Lam,Fe,Lam,Kef,
1,30,80,30,20,
"N – accusative masculine noun → Ship"
اسم منصوب
مواخر م خ ر | MḢR MWÆḢR mevāḣira denizi yara yara gitmektedir ploughing
Mim,Vav,Elif,Hı,Re,
40,6,1,600,200,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
فيه | FYH fīhi onun içinde through it,
Fe,Ye,He,
80,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
ولتبتغوا ب غ ي | BĞY WLTBTĞWÆ velitebteğū aramanız için and that you may seek
Vav,Lam,Te,Be,Te,Ğayn,Vav,Elif,
6,30,400,2,400,1000,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 2nd person masculine plural (form VIII) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN min of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
فضله ف ض ل | FŽL FŽLH feDlihi O'nun lutfunu His Bounty,
Fe,Dad,Lam,He,
80,800,30,5,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ولعلكم | WLALKM veleǎllekum ve olur ki and that you may
Vav,Lam,Ayn,Lam,Kef,Mim,
6,30,70,30,20,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
حرف نصب من اخوات «ان» والكاف ضمير متصل في محل نصب اسم «لعل»
تشكرون ش ك ر | ŞKR TŞKRWN teşkurūne şükredersiniz (be) grateful.
Te,Şın,Kef,Re,Vav,Nun,
400,300,20,200,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل

Konu Başlığı: [16:7-19] Tanrı'nın Nimetleri

Abdulbaki Gölpınarlı : Öyle bir mabuttur ki râm etmiştir size denizi ondan çıkan terü tâze balıkları yemeniz, çıkardığınız ziynet eşyâsını takınmanız için ve görürsün ki gemi, denizde, suları yara yara gitmede; râm etmiştir size denizi, nasîbinizi onun lûtfundan arayıp bularak şükredesiniz diye.
Adem Uğur : İçinden taze et (balık) yemeniz ve takacağınız bir süs (eşyası) çıkarmanız için denizi emrinize veren O'dur. Gemilerin denizde (suları) yara yara gittiklerini de görüyorsun. (Bütün bunlar) onun lütfunu aramanız ve nimetine şükretmeniz içindir.
Ahmed Hulusi : "HÛ"; ki denizi, ondan taze et yiyesiniz ve takacağınız süsü çıkarasınız diye hizmetinize verdi. . . Gemileri, onda yara yara gidenler görürsün. . . O'nun fazlından isteyesiniz ve değerlendirerek şükredenlerden olasınız diye.
Ahmet Tekin : O, taze et, balık yiyesiniz, takındığınız süs eşyalarını çıkarasınız diye denizi de faydalanmanız için kurduğu düzene boyun eğdirendir. Gemilerin, filoların denizde suyu yararak gittiklerini görüyorsun. Bunlar lütfundan rızık aramanız, deniz ticareti yapmanız içindir. Umulur ki şükrünüze vesile olur.
Ahmet Varol : İçinden taze et yemeniz ve takınacağınız süs eşyaları çıkarmanız için denizi sizin hizmetinize sunan da O'dur. Gemilerin onun içinde (suyu) yararak gittiklerini görürsün. (Bunlar) O'nun lütfunu aramanız içindir. Ve olur ki şükredersiniz diye!
Ali Bulaç : Denizi de sizin emrinize veren O'dur, ondan taze et yemektesiniz ve giyiminizde ondan süs eşyaları çıkarmaktasınız. Gemilerin onda (suları) yara yara akıp gittiğini görüyorsun. (Bütün bunlar) O'nun fazlından aramanız ve şükretmeniz içindir.
Ali Fikri Yavuz : Yine denizden taze et (balık eti) yiyesiniz ve ondan giyib takınacağınız bir zinet (inci) çıkarasınız diye, denizi hizmetinize bağlayan O’dur. Gemilerin denizde suyu yararak gittiklerini görüyorsun, hem Allah’ın fazlından nasîp arayasınız diye, hem de olur ki şükredersiniz.
Bekir Sadak : Taze et yemeniz, takindiginiz susleri edinmeniz ve Allah'in bol nimetinden faydalanmaniz icin denize ki gemilerin onu yara yara gittigini gorursun boyun egdiren de O'dur. Artik belki sukredersiniz.
Celal Yıldırım : Pek taze et yemeniz ve takınacağınız süs eşyasını çıkarmanız için denizi de (belli ölçü ve kanunlarla) yararınıza sunan O'dur. Gemileri de suyu yara yara gittiğini görürsün ki, bu Allah'ın geniş lûtfunu ve ihsanını dilemeniz içindir. Ola ki şükredersiniz.
Diyanet İşleri : O, taze et yemeniz ve takınacağınız süs eşyası çıkarmanız için denizi sizin hizmetinize verendir. Gemilerin orada suyu yara yara gittiğini görürsün. (Bütün bunlar) O’nun lütfundan nasip aramanız ve şükretmeniz içindir.
Diyanet İşleri (eski) : Taze et yemeniz, takındığınız süsleri edinmeniz ve Allah'ın bol nimetinden faydalanmanız için denize -ki gemilerin onu yara yara gittiğini görürsün- boyun eğdiren de O'dur. Artık belki şükredersiniz.
Diyanet Vakfi : İçinden taze et (balık) yemeniz ve takacağınız bir süs (eşyası) çıkarmanız için denizi emrinize veren O'dur. Gemilerin denizde (suları) yara yara gittiklerini de görüyorsun. (Bütün bunlar) onun lütfunu aramanız ve nimetine şükretmeniz içindir.
Edip Yüksel : O ki denizi emrinize sunmuştur; ondan taze et yersiniz, ondan giyim ve takı için süsler çıkarırsınız. Gemilerin denizi yara yara akıp gittiğini görürsünüz. Böylece O'nun lütfunu ararsınız ve belki ona şükredersiniz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Yine denizden taze et (balık) yiyesiniz ve ondan takındığınız süs eşyasını çıkarasınız diye, denizi emrinize veren Allah'tır. Gemilerin denizde suyu yararak gittiklerini görüyorsun. Lütfundan rızık aramanız ve şükretmeniz için Allah böyle yapmıştır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Yine taze bir et yiyesiniz ve içinden giyeceğiniz zinet eşyasını çıkarasınız diye, denizi emrinize veren O'dur. Gemilerin denizde suları yara yara akıp gittiklerini görürsün ve bu da lütfundan payınızı aramanız içindir, ola ki şükredersiniz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Yine odur ki o, denizi teshır etmiştirki ondan taze bir et yiyesiniz ve içinden giyeceğiniz bir ziynet çıkarasınız, gemileri de görürsünüz ki onda yara yara akar giderler, hem fazlından nasıyb arayasınız diye hem de gerek ki şükredesiniz
Fizilal-il Kuran : O denizi de yararınıza sundu ki, oradan elde edilen taze etler yiyesiniz ve diplerinden süs olarak kullanacağınız takılar çıkarasınız; gemilerin, dalgaları yara yara denizde süzüldüklerini görürsün. Nimetlerini araştırasınız ve ola ki, kendisine şükredesiniz diye Allah, denizi yararınıza sundu.
Gültekin Onan : Denizi de sizin emrinize veren O'dur, ondan taze et yemektesiniz ve giyiminizde ondan süs eşyaları çıkarmaktasınız. Gemilerin onda (suları) yara yara akıp gittiğini görüyorsun. (Bütün bunlar) O'nun fazlından aramanız ve şükretmeniz içindir.
Hakkı Yılmaz : Ve O, denizden taze et yiyesiniz ve ondan takındığınız süs eşyasını çıkarasınız diye armağanlarından rızık aramanız için ve kendinize verilen nimetlerin karşılığını ödemeniz için denizi sizin emrinize verendir. –Gemilerin denizde suyu yararak gittiklerini görüyorsun.–
Hasan Basri Çantay : O, denizi — ondan taze bir et yemeniz, ondan giyeceğiniz (kullanacağınız) zîneti çıkarmanız için — (hizmetinize) raam edendir. Gemilerin orada (suları) yararak gitdiklerini görüyorsun ki (bu, sırf Allahın) lutf-ü kereminden (nasıyb) aramanız ve (Ona) şükr etmeniz içindir.
Hayrat Neşriyat : İçinden tâze bir et (balık) yiyesiniz ve kendisinden onu takınacağınız bir ziynet(inci ve mercan) çıkarasınız diye, denizi hizmetinize veren de O’dur. Ayrıca gemileri onda(suları) yara yara giden (vâsıta)lar olarak görürsün. (Bütün bunlar, ibret almanız) ve O’nun fazlından (rızkınızı) aramanız içindir; tâ ki şükredesiniz.
İbni Kesir : Taze et yemeniz, giyineceğiniz süs eşyanızı çıkarmanız ve Allah'ın bol nimetinden istifade etmeniz için; denizi müsahhar kılan O'dur. Gemilerin onu yara yara gittiğini görürsün, O'nun lutfunu aramanız ve şükretmeniz içindir, belki şükredersiniz artık.
İskender Evrenosoğlu : Ondan taze et yemeniz için, denizi emrinize veren, O'dur. Ondan süs eşyası çıkarırsınız, onu takarsınız. Ve onun içinde, suları yararak giden gemileri görürsünüz. Ve (bunlar), O'nun fazlından istemeniz içindir. Ve böylece şükredersiniz.
Muhammed Esed : Ve yemek için taze et, takınmak için değerli taşlar çıkarasınız diye denizi; ve denizin üstünde suları yararak yol aldığını gördüğünüz gemileri, O'nun cömertliğinden belki bir pay ararsınız ve şükredersiniz diye (koyduğu tabii yasalara) bağlı kılan O'dur.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve O (Hâlik-ı Azîm)dir ki, denizi musahhar etmiştir. Tâ ki ondan taze bir et yiyesiniz ve ondan giyeceğiniz bir ziynet çıkarasınız. Gemileri de orada yara yara gider bir halde görürsün. Hem fazlından taleb edesiniz, hem de gerektir ki, şükredesiniz.
Ömer Öngüt : Taze et yemeniz, takınacağınız süs eşyanızı çıkarmanız ve Allah'ın bol nimetinden istifade etmeniz için denize boyun eğdiren Allah'tır. Nitekim gemilerin denizi yara yara gittiklerini görürsün. Artık belki şükredersiniz!
Şaban Piriş : Taze et yemeniz ve takındığınız süs eşyalarını ondan çıkarmanız için denizi sizin istifadenize sunmuştur. O’nun lütfundan aramanız için gemilerin onu yara yara gittiğini görürsün. Artık belki şükredersiniz.
Suat Yıldırım : Yine O’dur ki denizi sizin hizmetinize verdi ki oradan taptaze et yiyesiniz ve takınıp kuşanacağınız zinet eşyası çıkarasınız. Denizde gemilerin suları yara yara akıp gittiklerini görürsün. Bütün bunlar Onun lütfedeceği nasibi aramanız ve nimetine şükretmeniz içindir.
Süleyman Ateş : O, denizi de (hizmetinize) verdi ki ondan taptaze et yiyesiniz ve ondan kuşanacağınız süsler çıkarasınız. Görüyorsun ki gemiler, denizi yara yara akıp gitmektedir. Allâh'ın lutfunu aramanız ve O'na şükretmeniz için.
Tefhim-ul Kuran : Denizi de sizin emrinize veren O'dur, ondan taze et yemektesiniz ve giyiminizde ondan süs eşyaları çıkarmaktasınız. Gemilerin onda (suları) yara yara akıp gittiğini görüyorsun. (Bütün bunlar) O'nun fazlından aramanız ve şükretmeniz içindir.
Ümit Şimşek : Taze etlerinden yemeniz ve süslerinden çıkarıp takınmanız için denizleri de O sizin hizmetinize verdi. Gemilerin suyu yara yara gittiklerini görürsün. Bunlar, Allah'ın lütfundan nasibinizi aramanız ve şükretmeniz içindir.
Yaşar Nuri Öztürk : Ve O'dur ki, içinden taze bir et yemeniz ve kuşanacağınız bir süs çıkarmanız için denizi emrinize vermiştir. Gemileri onda yara yara gider görürsün. Böyle yapmıştır ki, O'nun kereminden nasip arayasınız ve şükredebilesiniz.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}