CONJ – prefixed conjunction wa (and) N – genitive masculine plural noun الواو عاطفة اسم مجرور
من
|
MN
min
from
Mim,Nun, 40,50,
P – preposition حرف جر
بعده
ب ع د | BAD̃
BAD̃H
beǎ'dihi
ondan sonraki
after him,
Be,Ayn,Dal,He, 2,70,4,5,
N – genitive noun PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وأوحينا
و ح ي | WḪY
WǼWḪYNÆ
ve evHaynā
nitekim vahyetmiştik
and We revealed
Vav,,Vav,Ha,Ye,Nun,Elif, 6,,6,8,10,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 1st person plural (form IV) perfect verb PRON – subject pronoun الواو عاطفة فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
إلى
|
ÎL
ilā
to
,Lam,, ,30,,
P – preposition حرف جر
إبراهيم
|
ÎBRÆHYM
ibrāhīme
İbrahim'e
Ibrahim
,Be,Re,Elif,He,Ye,Mim, ,2,200,1,5,10,40,
"PN – genitive masculine proper noun → Ibrahim" اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
"CONJ – prefixed conjunction wa (and) PN – genitive masculine proper noun → Ishmael" الواو عاطفة اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
وإسحاق
|
WÎSḪÆG
ve isHāḳa
ve İshak'a
and Isaac
Vav,,Sin,Ha,Elif,Gaf, 6,,60,8,1,100,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and) PN – genitive proper noun → Isaac" الواو عاطفة اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
ويعقوب
|
WYAGWB
ve yeǎ'ḳūbe
ve Ya'kub'a
and Yaqub,
Vav,Ye,Ayn,Gaf,Vav,Be, 6,10,70,100,6,2,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and) PN – genitive proper noun → Yaqub" الواو عاطفة اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
والأسباط
س ب ط | SBŦ
WÆLǼSBÆŦ
vel'esbāTi
ve sıbtlara
and the tribes,
Vav,Elif,Lam,,Sin,Be,Elif,Tı, 6,1,30,,60,2,1,9,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) N – genitive masculine plural noun الواو عاطفة اسم مجرور
وعيسى
|
WAYS
ve ǐysā
ve Îsa'ya
and Isa
Vav,Ayn,Ye,Sin,, 6,70,10,60,,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and) PN – genitive proper noun → Jesus" الواو عاطفة اسم علم مجرور
وأيوب
|
WǼYWB
ve eyyūbe
ve Eyyub'a
and Ayyub,
Vav,,Ye,Vav,Be, 6,,10,6,2,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and) PN – genitive proper noun → Ayyub" الواو عاطفة اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
ويونس
|
WYWNS
ve yūnuse
ve Yunus'a
and Yunus,
Vav,Ye,Vav,Nun,Sin, 6,10,6,50,60,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and) PN – genitive proper noun → Yunus" الواو عاطفة اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
وهارون
|
WHÆRWN
ve hārūne
ve Harun'a
and Harun
Vav,He,Elif,Re,Vav,Nun, 6,5,1,200,6,50,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and) PN – genitive masculine proper noun → Harun" الواو عاطفة اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
وسليمان
|
WSLYMÆN
ve suleymāne
ve Süleyman'a
and Sulaiman
Vav,Sin,Lam,Ye,Mim,Elif,Nun, 6,60,30,10,40,1,50,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and) PN – genitive proper noun → Solomon" الواو عاطفة اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
وآتينا
ا ت ي | ÆTY
W ËTYNÆ
ve āteynā
ve vermiştik
and We gave
Vav,,Te,Ye,Nun,Elif, 6,,400,10,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 1st person plural (form IV) perfect verb PRON – subject pronoun الواو عاطفة فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
داوود
|
D̃ÆWWD̃
dāvūde
Davud'a da
(to) Dawood
Dal,Elif,Vav,Vav,Dal, 4,1,6,6,4,
"PN – accusative proper noun → David" اسم علم منصوب
زبورا
ز ب ر | ZBR
ZBWRÆ
zebūran
Zebur'u
the Zaboor.
Ze,Be,Vav,Re,Elif, 7,2,6,200,1,
"PN – accusative masculine indefinite proper noun → Zabur" اسم علم منصوب
Konu Başlığı: [4:163-170] Tanrı'nın Elçileri
Abdulbaki Gölpınarlı : Biz vahyettik sana, nitekim vahyettik Nûh'a ve ondan sonraki peygamberlere ve vahyettik İbrahîm'e, İsmâîl'e, İshak'a, Yakup'a ve evlâtlarına ve İsa'ya, Eyyub'a, Yûnus'a, Hârûn'a ve Süleyman'a ve Dâvûd'a Zebur'u verdik.
Adem Uğur : Biz Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. Ve (nitekim) İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, esbâta (torunlara), İsa'ya, Eyyûb'e, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a vahyettik. Davud'a da Zebûr'u verdik.
Ahmed Hulusi : Nuh'a ve ondan sonraki Nebilere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. . . İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakup'a, Esbat'a (torunlara), İsa'ya, Eyyub'e, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a da vahyettik. . . Davud'a Zebur'u (hikmetler bilgisini) verdik.
Ahmet Tekin : Biz, sana, Nûh’a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz esasların benzerini, Kur’ân’ı ve muhtaç olduğun bilgileri vahyettik. İbrâhim’e, İsmâil’e, İshak’a, Yâkub’a, torunlarına, Îsâ’ya, Eyyûb’a, Yûnus’a, Hârûn’a ve Süleyman’a da vahyettik. Dâvûd’a da Zebur’u verdik.
Ahmet Varol : Biz, Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Ya'kub'a, oğullarına, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a da vahyetmiştik. Davud'a da Zebur'u vermiştik.
Ali Bulaç : Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a da vahyettik. Davud'a da Zebur verdik.
Ali Fikri Yavuz : Nuh’a ve ondan sonraki peygamberlere vahy ettiğimiz gibi (Habîbim) sana da vahy ettik; ve yine İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a, Yakub’un evlâdlarına, İsa’ya, Eyyub’a, Yunus’a, Harûn’a, Süleyman’a da vahy ettik ve Davud’a Zebûr’u verdik.
Bekir Sadak : Nuh'a, ondan sonra gelen peygamberlere vahyettigimiz, Ibrahim'e, Ismail'e, Ishak'a, Yakub'a, torunlarina, Isa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Suleyman'a vahyettigimiz gibi suphesiz sana da vahyettik. Davud'a da Zebur verdik.
Celal Yıldırım : Şüphesiz ki biz Nuh'a, ondan sonraki peygamberlere, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Ya'kub'a, onun evlâd ve torunlarına; İsa'ya, Eyyûb'a, Yûnus'a, Harun'a ve Süleyman'a vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. Davud'a da Zebur'u verdik.
Diyanet İşleri : Biz, Nûh’a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a, torunlarına, İsa’ya, Eyyüb’e, Yûnus’a, Hârûn’a ve Süleyman’a da vahyetmiştik. Davûd’a da Zebûr vermiştik.
Diyanet İşleri (eski) : Nuh'a, ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a vahyettiğimiz gibi şüphesiz sana da vahyettik. Davud'a da Zebur verdik.
Diyanet Vakfi : Biz Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. Ve (nitekim) İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, esbâta (torunlara), İsa'ya, Eyyûb'e, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a vahyettik. Davud'a da Zebûr'u verdik.
Edip Yüksel : Nuh'a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve soyuna, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a, ve Süleyman'a da vahyetmiş, Davud'a da Zebur vermiştik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Muhakkak biz, Nuh'a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyûb'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a da vahyettik. Davud'a da Zebur'u verdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Gerçekten biz sana, Nuh'a ve ondan sonra gelen bütün peygamberlere vahyettiğimiz gibi vahyettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a da vahyettiğimiz ve Davud'a Zebur'u verdiğimiz gibi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Filhakıka biz sana (ya Muhammed) öyle vahiy indirdik ki Nuha ve ondan sonra gelen bütün Peygamberlere vahy ettiğimiz gibi: hem İbrahime, İsmaile, İshaka, Ya'kuba, Esbata, Isâya, Eyyuba, Yunüse, Haruna. Süleymana vahy ettiğimiz hem Dâvûda Zeburu verdiğimiz gibi
Fizilal-il Kuran : Nuh'a ve ondan önce gelen peygamberlere indirdiğimiz gibi sana da vahiy indirdik. Nitekim İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, Yakub'un torunlarına, İsa'ya, Eyyub'a, Harun'a, Süleyman'a vahiy indirmiş, Davud'a da Zebur'u vermiştik.
Gültekin Onan : Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğmiz gibi, sana da vahyettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a da vahyettik. Davud'a da Zebur verdik.
Hakkı Yılmaz : (163-165) Şüphesiz Biz, Nûh'a ve O'ndan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbrâhîm'e, İsmâîl'e, İshâk'a, Ya‘kûb'a, torunlarına, Îsâ'ya, Eyyûb'a, Yûnus'a, Hârûn'a ve Süleymân'a, daha önce kendilerini sana anlattığımız elçilere, kendilerini sana anlatmadığımız elçilere, elçilerden sonra insanların Allah'a karşı bir delilleri olmasın diye, müjdeciler ve uyarıcılar olarak vahyetmiştik. Dâvûd'a da Zebur'u verdik. Ve Allah, Mûsâ'ya söz söyledikçe söyledi/ onu yaraladıkça yaraladı, çok sıkıntı çektirdi. Ve Allah, en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olandır, en iyi yasa koyan, bozulmayı iyi engelleyen/sağlam yapandır.
Hasan Basri Çantay : Nuuha, ondan sonraki peygamberlere vahy etdiğimiz ve İbrahîme, İsmâîle, İshaaka, Ya'kuba, evlâdlarına, İsâya, Eyyuba, Yunusa, Hârûna ve Süleymana vahy eylediğimiz ve Dâvûda Zebûr verdiğimiz gibi (Habîbim) şübhesiz sana da vahyetdik biz.
Hayrat Neşriyat : (Ey Resûlüm!) Şübhe yok ki biz, Nûh’a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. İbrâhîm’e, İsmâîl’e, İshâk’a, Ya'kub’a, (ve onun)torunlar(ın)a, Îsâ’ya, Eyyûb’e, Yûnus’a, Hârûn’a ve Süleymân’a da vahyettik. Dâvûd’a ise Zebûr’u verdik.
İbni Kesir : Nuh'a, ondan sonra gelen peygamberlere, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Ya'kub'a ve torunlarına, İsa'ya, Eyyüb'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a vahyettiğimiz gibi, şüphesiz sana da vahyettik. Davud'a da Zebur'u verdik.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki Biz, Hz. Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. Ve Hz.İbrâhîm'e, Hz.İsmail'e, Hz.İshak'a, Hz.Yâkub ve torunlarına, Hz.İsa'ya, Hz.Eyub'a, Hz.Yunus'a, Hz.Harun'a ve Hz.Süleyman'a da vahyettik. Ve Hz.Davud'a Zebur'u verdik.
Muhammed Esed : Bak, (ey Peygamber,) Biz Nuha ve ondan sonraki bütün peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik: tıpkı İbrahime, İsmaile, İshaka, Yakuba ve İsa, Eyyub, Yunus, Harun ve Süleyman dahil onların torunlarına vahyettiğimiz gibi; ve Davuda bir ilahi hikmet kitabı bağışladığımız gibi;
Ömer Nasuhi Bilmen : Muhakkak Biz sana vahyettik, Nûh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi ve İbrahim'e, İsmaîl'e, İshak'a, Ya'kub'a, Esbât'a, İsa'ya, Eyyûb'e, Yûnus'a, Harûn'a ve Süleyman'a vahy eylediğimiz gibi ve Dâvud'a Zebûr'u verdiğimiz gibi.
Ömer Öngüt : Biz Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. İbrahim'e, İsmâil'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına, İsâ'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a, Süleyman'a da vahyettik. Davut'a da Zebur'u verdik.
Şaban Piriş : Nuh’a ve ondan sonra gelen Peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a, torunlarına, İsa’ya, Eyyub’a, Yunus’a, Harun’a ve Süleyman’a da vahyettik. Davud’a da Zebur’u verdik.
Suat Yıldırım : Nuh’a ve ondan sonraki nebîlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. İbrâhim’e, İsmâil’e, İshak’a, Yâkub’a ve torunlarına, Îsâ’ya, Eyyub’a, Yunus’a, Harun ve Süleyman’a da vahyettik. Davud’a da Zebur’u verdik.
Süleyman Ateş : Biz, Nûh'a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. Nitekim İbrâhim'e, İsmâ'il'e, İshak'a, Ya'kûb'a, sıbtlara, Îsâ'ya, Eyyûb'a, Yûnus'a, Hârûn'a, Süleyman'a da vahyetmiş ve Dâvûd'a da Zebur'u vermiştik.
Tefhim-ul Kuran : Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a da vahyettik. Davud'a da Zebur verdik.
Ümit Şimşek : Biz Nuh'a ve Nuh'tan sonraki peygamberlere nasıl vahyettiysek, sana da öylece vahyettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve nesline, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a da vahyettik. Davud'a ise Zebur'u verdik.
Yaşar Nuri Öztürk : Biz, tıpkı Nûh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. Biz İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyûb'e, Yûnus'a, Hârun'a, Süleyman'a da vahyettik. Dâvud'a da Zebur'u verdik.