» 4 / Nisâ  10:

Kuran Sırası: 4
İniş Sırası: 92
Nisa Suresi = Kadinlar Suresi
Pek çok ayetinde kadinlarin haklarindan bahsedildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176

4:10 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
şüphesiz | kimseler | yiyen(ler) | mallarını | öksüzlerin | zulüm ile | doğrusu | yemektedirler | | karınlarına | ateş | ve gireceklerdir | çılgın bir ateşe |

ÎN ÆLZ̃YN YǼKLWN ǼMWÆL ÆLYTÆM ƵLMÆ ÎNMÆ YǼKLWN FY BŦWNHM NÆRÆ WSYṦLWN SAYRÆ
inne elleƶīne ye'kulūne emvāle l-yetāmā Zulmen innemā ye'kulūne buTūnihim nāran ve seyeSlevne seǐyran

إِنَّ الَّذِينَ يَأْكُلُونَ أَمْوَالَ الْيَتَامَىٰ ظُلْمًا إِنَّمَا يَأْكُلُونَ فِي بُطُونِهِمْ نَارًا وَسَيَصْلَوْنَ سَعِيرًا

Transcript Okunuş Türkçe
1. ÎN = inne : şüphesiz
2. ÆLZ̃YN = elleƶīne : kimseler
3. YǼKLWN = ye'kulūne : yiyen(ler)
4. ǼMWÆL = emvāle : mallarını
5. ÆLYTÆM = l-yetāmā : öksüzlerin
6. ƵLMÆ = Zulmen : zulüm ile
7. ÎNMÆ = innemā : doğrusu
8. YǼKLWN = ye'kulūne : yemektedirler
9. FY = fī :
10. BŦWNHM = buTūnihim : karınlarına
11. NÆRÆ = nāran : ateş
12. WSYṦLWN = ve seyeSlevne : ve gireceklerdir
13. SAYRÆ = seǐyran : çılgın bir ateşe
şüphesiz | kimseler | yiyen(ler) | mallarını | öksüzlerin | zulüm ile | doğrusu | yemektedirler | | karınlarına | ateş | ve gireceklerdir | çılgın bir ateşe |

[] [] [ÆKL] [MWL] [YTM] [ƵLM] [] [ÆKL] [] [BŦN] [NWR] [ṦLY] [SAR]
ÎN ÆLZ̃YN YǼKLWN ǼMWÆL ÆLYTÆM ƵLMÆ ÎNMÆ YǼKLWN FY BŦWNHM NÆRÆ WSYṦLWN SAYRÆ

inne elleƶīne ye'kulūne emvāle l-yetāmā Zulmen innemā ye'kulūne buTūnihim nāran ve seyeSlevne seǐyran
إن الذين يأكلون أموال اليتامى ظلما إنما يأكلون في بطونهم نارا وسيصلون سعيرا

[] [] [ا ك ل] [م و ل] [ي ت م] [ظ ل م] [] [ا ك ل] [] [ب ط ن] [ن و ر] [ص ل ي] [س ع ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
الذين | ÆLZ̃YN elleƶīne kimseler those who
يأكلون ا ك ل | ÆKL YǼKLWN ye'kulūne yiyen(ler) consume
أموال م و ل | MWL ǼMWÆL emvāle mallarını wealth
اليتامى ي ت م | YTM ÆLYTÆM l-yetāmā öksüzlerin (of) the orphans
ظلما ظ ل م | ƵLM ƵLMÆ Zulmen zulüm ile wrongfully,
إنما | ÎNMÆ innemā doğrusu only
يأكلون ا ك ل | ÆKL YǼKLWN ye'kulūne yemektedirler they consume
في | FY in
بطونهم ب ط ن | BŦN BŦWNHM buTūnihim karınlarına their bellies
نارا ن و ر | NWR NÆRÆ nāran ateş fire,
وسيصلون ص ل ي | ṦLY WSYṦLWN ve seyeSlevne ve gireceklerdir and they will be burned
سعيرا س ع ر | SAR SAYRÆ seǐyran çılgın bir ateşe (in) a Blazing Fire.
şüphesiz | kimseler | yiyen(ler) | mallarını | öksüzlerin | zulüm ile | doğrusu | yemektedirler | | karınlarına | ateş | ve gireceklerdir | çılgın bir ateşe |

[] [] [ÆKL] [MWL] [YTM] [ƵLM] [] [ÆKL] [] [BŦN] [NWR] [ṦLY] [SAR]
ÎN ÆLZ̃YN YǼKLWN ǼMWÆL ÆLYTÆM ƵLMÆ ÎNMÆ YǼKLWN FY BŦWNHM NÆRÆ WSYṦLWN SAYRÆ

inne elleƶīne ye'kulūne emvāle l-yetāmā Zulmen innemā ye'kulūne buTūnihim nāran ve seyeSlevne seǐyran
إن الذين يأكلون أموال اليتامى ظلما إنما يأكلون في بطونهم نارا وسيصلون سعيرا

[] [] [ا ك ل] [م و ل] [ي ت م] [ظ ل م] [] [ا ك ل] [] [ب ط ن] [ن و ر] [ص ل ي] [س ع ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الذين | ÆLZ̃YN elleƶīne kimseler those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
يأكلون ا ك ل | ÆKL YǼKLWN ye'kulūne yiyen(ler) consume
Ye,,Kef,Lam,Vav,Nun,
10,,20,30,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أموال م و ل | MWL ǼMWÆL emvāle mallarını wealth
,Mim,Vav,Elif,Lam,
,40,6,1,30,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
اليتامى ي ت م | YTM ÆLYTÆM l-yetāmā öksüzlerin (of) the orphans
Elif,Lam,Ye,Te,Elif,Mim,,
1,30,10,400,1,40,,
N – genitive plural noun
اسم مجرور
ظلما ظ ل م | ƵLM ƵLMÆ Zulmen zulüm ile wrongfully,
Zı,Lam,Mim,Elif,
900,30,40,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
إنما | ÎNMÆ innemā doğrusu only
,Nun,Mim,Elif,
,50,40,1,
ACC – accusative particle
PREV – preventive particle
كافة ومكفوفة
يأكلون ا ك ل | ÆKL YǼKLWN ye'kulūne yemektedirler they consume
Ye,,Kef,Lam,Vav,Nun,
10,,20,30,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
بطونهم ب ط ن | BŦN BŦWNHM buTūnihim karınlarına their bellies
Be,Tı,Vav,Nun,He,Mim,
2,9,6,50,5,40,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
نارا ن و ر | NWR NÆRÆ nāran ateş fire,
Nun,Elif,Re,Elif,
50,1,200,1,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
وسيصلون ص ل ي | ṦLY WSYṦLWN ve seyeSlevne ve gireceklerdir and they will be burned
Vav,Sin,Ye,Sad,Lam,Vav,Nun,
6,60,10,90,30,6,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
FUT – prefixed future particle sa
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
حرف استقبال
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
سعيرا س ع ر | SAR SAYRÆ seǐyran çılgın bir ateşe (in) a Blazing Fire.
Sin,Ayn,Ye,Re,Elif,
60,70,10,200,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب

Konu Başlığı: [4:9-10] Göz Önünde Bulundurarak Yapın

Abdulbaki Gölpınarlı : Yetimlerin mallarını zulümle yiyenler, ancak ateş yerler, o mallar, karınlarında ateştir âdeta ve onlar, alevli ateşe atılacaklardır.
Adem Uğur : Haksızlıkla yetimlerin mallarını yiyenler şüphesiz karınlarına ancak ateş tıkınmış olurlar; zaten onlar alevlenmiş ateşe gireceklerdir.
Ahmed Hulusi : Yetimlerin mallarını haksız olarak yiyenler var ya, onlar karınlarını ateşle doldurmuş olurlar! Alevli ateşe sokulacaklardır.
Ahmet Tekin : Haksız yere yetimlerin, dulların mallarını yiyenler, karınlarına ateş doldurmuş, bedenlerini ateşle beslemiş olurlar. Yakında körüklenen alev püsküren cehennemin dehşet verici ateşine yaslanacaklar.
Ahmet Varol : Şüphesiz yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler karınlarına ateş yemiş olurlar. Ve bunlar alevli bir ateşin içine atılacaklardır.
Ali Bulaç : Gerçekten, yetimlerin mallarını zulmederek yiyenler, karınlarına ancak ateş doldurmuş olurlar. Onlar, çılgın bir ateşe gireceklerdir.
Ali Fikri Yavuz : Yetimlerin mallarını zulmen (haksız olarak) yiyenler karınlarına ancak bir ateş yerler ve yakında alevli ateşe gireceklerdir.
Bekir Sadak : Yetimlerin mallarini haksiz yere yiyenler, karinlarina ancak ates tikinmis olurlar, zaten onlar cilgin aleve atilacaklardir. *
Celal Yıldırım : Doğrusu yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, ancak karın dolusu ateş yemiş olurlar. Onlar harıl harıl yanıp yükselen bir ateşe gireceklerdir.
Diyanet İşleri : Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, ancak ve ancak karınlarını doldurasıya ateş yemiş olurlar ve zaten onlar çılgın bir ateşe (cehenneme) gireceklerdir.
Diyanet İşleri (eski) : Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, karınlarına ancak ateş tıkınmış olurlar, zaten onlar çılgın aleve atılacaklardır.
Diyanet Vakfi : Haksızlıkla yetimlerin mallarını yiyenler şüphesiz karınlarına ancak ateş tıkınmış olurlar; zaten onlar alevlenmiş ateşe gireceklerdir.
Edip Yüksel : Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler karınlarını ateşle doldurmuş olurlar ve cehennemi boylayacaklar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, muhakkak ki karınlarını ateşle doldurmuş olurlar ve cehennemi boylarlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, kesinlikle karınlarına sadece bir ateş yerler ve yarın çılgın bir ateşe yaslanırlar.
Elmalılı Hamdi Yazır : yetimlerin zulmen mallarını yiyenler muhakkak karınlarında sırf bir ateş yerler ve yarın bir çılgın ateşe yaslanırlar
Fizilal-il Kuran : Yetimlerin mallarını haksız biçimde yiyenler, midelerini ateşle doldurmaktan başka birşey yapmıyorlar. Zaten kudurmuş alevlerin içine atılacaklardır.
Gültekin Onan : Gerçekten, yetimlerin mallarını zulmederek yiyenler, karınlarına ancak ateş doldurmuş olurlar. Onlar, çirkin bir ateşe gireceklerdir.
Hakkı Yılmaz : Kesinlikle, yetimlerin mallarını haksız yere yiyen kimseler, kesinlikle karınlarının içinde ateş yerler. Ve yakında ateşi alevli cehenneme yaslanacaklardır.
Hasan Basri Çantay : Gerçek, yetîmlerin mallarını haksız (ve haraam) olarak yiyenler karınlarına ancak bir ateş yemiş olurlar. Onlar çılgın bir ateşe (cehenneme) gireceklerdir.
Hayrat Neşriyat : Şübhesiz ki haksız olarak yetimlerin mallarını yiyenler, karınlarına ancak bir ateş yemiş olurlar! Ve (onlar,) yakında çılgın alevli bir ateşe gireceklerdir!
İbni Kesir : Yetimlerin mallarını zulmen yiyenler; karınlarına sadece ateş doldurmuş olurlar. Zaten onlar çılgın bir ateşe gireceklerdir.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki yetimlerin mallarını zulümle (haksızlıkla) yiyenler, karınlarına sadece ateş yerler. Ve onlar, yakında alevli ateşe atılacaklar.
Muhammed Esed : Yetimlerin mallarını günahkarca yiyip bitirenler, sadece karınlarını ateşle doldurmuş olurlar. Çünkü (öteki dünyada) yakıcı bir ateşe mahkum olacaklar.
Ömer Nasuhi Bilmen : Şüphesiz o kimseler ki, yetimlerin mallarını haksız yere yerler, muhakkak karınlarında sırf bir ateş yemiş olurlar ve yakında bir ateşe sokulacaklardır.
Ömer Öngüt : Yetimlerin mallarını zulmen yiyenler, şüphesiz ki karınlarına sadece ateş doldurmuş olurlar ve onlar alevlenmiş ateşe gireceklerdir.
Şaban Piriş : Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, karınlarına sadece ateş doldururlar ve alevli bir ateşe atılırlar.
Suat Yıldırım : Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, aslında karınları dolusu ateş yerler. Onlar, yarın harıl harıl yanan bir ateşe gireceklerdir.
Süleyman Ateş : Zulüm ile öksüzlerin mallarını yiyenler, karınlarına sadece ateş koymaktadırlar ve çılgın bir ateşe gireceklerdir.
Tefhim-ul Kuran : Gerçek şu ki, yetimlerin mallarını zulmederek yiyenler, karınlarına ancak ateş yemiş olurlar. Onlar, çılgın bir ateşe gireceklerdir.
Ümit Şimşek : Yetimlerin mallarını haksız şekilde yiyenler, karınlarına ateş dolduruyorlar. Sonra da onlar alevli bir ateşe gireceklerdir.
Yaşar Nuri Öztürk : Şunda kuşkunuz olmasın ki, zulme başvurarak yetimlerin mallarını yiyenler karınlarına doldurmak üzere bir ateş yemekten başka bir şey yapmazlar. Ve onlar yakın bir zamanda, korkunç acılar veren bir azaba dalacaklardır.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}