» 18 / Kehf  51:

Kuran Sırası: 18
İniş Sırası: 69
Kehf Suresi = Magara Suresi
9-27. ayetlerinde putperest kavimlerinden kaçip magaraya gizlenen bir grup gencin hikayesi anlatildigindan dolayi bu ismi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110

18:51 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
| onları hazır bulundurmadım | yaratılmasında | göklerin | ve yerin | ve ne de | yaratılmasında | kendilerinin | ve | değilim | edinmiş | yoldan şaşırtanları | yardımcı |

ǼŞHD̃THM ḢLG ÆLSMÆWÆT WÆLǼRŽ WLÆ ḢLG ǼNFSHM WMÆ KNT MTḢZ̃ ÆLMŽLYN AŽD̃Æ
eşhedtuhum ḣalḳa s-semāvāti vel'erDi ve lā ḣalḳa enfusihim ve mā kuntu mutteḣiƶe l-muDillīne ǎDuden

مَا أَشْهَدْتُهُمْ خَلْقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَلَا خَلْقَ أَنْفُسِهِمْ وَمَا كُنْتُ مُتَّخِذَ الْمُضِلِّينَ عَضُدًا

Transcript Okunuş Türkçe
1. MÆ = mā :
2. ǼŞHD̃THM = eşhedtuhum : onları hazır bulundurmadım
3. ḢLG = ḣalḳa : yaratılmasında
4. ÆLSMÆWÆT = s-semāvāti : göklerin
5. WÆLǼRŽ = vel'erDi : ve yerin
6. WLÆ = ve lā : ve ne de
7. ḢLG = ḣalḳa : yaratılmasında
8. ǼNFSHM = enfusihim : kendilerinin
9. WMÆ = ve mā : ve
10. KNT = kuntu : değilim
11. MTḢZ̃ = mutteḣiƶe : edinmiş
12. ÆLMŽLYN = l-muDillīne : yoldan şaşırtanları
13. AŽD̃Æ = ǎDuden : yardımcı
| onları hazır bulundurmadım | yaratılmasında | göklerin | ve yerin | ve ne de | yaratılmasında | kendilerinin | ve | değilim | edinmiş | yoldan şaşırtanları | yardımcı |

[] [ŞHD̃] [ḢLG] [SMW] [ÆRŽ] [] [ḢLG] [NFS] [] [KWN] [ÆḢZ̃] [ŽLL] [AŽD̃]
ǼŞHD̃THM ḢLG ÆLSMÆWÆT WÆLǼRŽ WLÆ ḢLG ǼNFSHM WMÆ KNT MTḢZ̃ ÆLMŽLYN AŽD̃Æ

eşhedtuhum ḣalḳa s-semāvāti vel'erDi ve lā ḣalḳa enfusihim ve mā kuntu mutteḣiƶe l-muDillīne ǎDuden
ما أشهدتهم خلق السماوات والأرض ولا خلق أنفسهم وما كنت متخذ المضلين عضدا

[] [ش ه د] [خ ل ق] [س م و] [ا ر ض] [] [خ ل ق] [ن ف س] [] [ك و ن] [ا خ ذ ] [ض ل ل] [ع ض د]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ما | Not
أشهدتهم ش ه د | ŞHD̃ ǼŞHD̃THM eşhedtuhum onları hazır bulundurmadım I made them witness
خلق خ ل ق | ḢLG ḢLG ḣalḳa yaratılmasında the creation
السماوات س م و | SMW ÆLSMÆWÆT s-semāvāti göklerin (of) the heavens
والأرض ا ر ض | ÆRŽ WÆLǼRŽ vel'erDi ve yerin and the earth
ولا | WLÆ ve lā ve ne de and not
خلق خ ل ق | ḢLG ḢLG ḣalḳa yaratılmasında the creation
أنفسهم ن ف س | NFS ǼNFSHM enfusihim kendilerinin (of) themselves
وما | WMÆ ve mā ve and not
كنت ك و ن | KWN KNT kuntu değilim I Am
متخذ ا خ ذ | ÆḢZ̃ MTḢZ̃ mutteḣiƶe edinmiş the One to take
المضلين ض ل ل | ŽLL ÆLMŽLYN l-muDillīne yoldan şaşırtanları the misleaders
عضدا ع ض د | AŽD̃ AŽD̃Æ ǎDuden yardımcı (as) helper(s).
| onları hazır bulundurmadım | yaratılmasında | göklerin | ve yerin | ve ne de | yaratılmasında | kendilerinin | ve | değilim | edinmiş | yoldan şaşırtanları | yardımcı |

[] [ŞHD̃] [ḢLG] [SMW] [ÆRŽ] [] [ḢLG] [NFS] [] [KWN] [ÆḢZ̃] [ŽLL] [AŽD̃]
ǼŞHD̃THM ḢLG ÆLSMÆWÆT WÆLǼRŽ WLÆ ḢLG ǼNFSHM WMÆ KNT MTḢZ̃ ÆLMŽLYN AŽD̃Æ

eşhedtuhum ḣalḳa s-semāvāti vel'erDi ve lā ḣalḳa enfusihim ve mā kuntu mutteḣiƶe l-muDillīne ǎDuden
ما أشهدتهم خلق السماوات والأرض ولا خلق أنفسهم وما كنت متخذ المضلين عضدا

[] [ش ه د] [خ ل ق] [س م و] [ا ر ض] [] [خ ل ق] [ن ف س] [] [ك و ن] [ا خ ذ ] [ض ل ل] [ع ض د]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ما | Not
Mim,Elif,
40,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
أشهدتهم ش ه د | ŞHD̃ ǼŞHD̃THM eşhedtuhum onları hazır bulundurmadım I made them witness
,Şın,He,Dal,Te,He,Mim,
,300,5,4,400,5,40,
V – 1st person singular (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
خلق خ ل ق | ḢLG ḢLG ḣalḳa yaratılmasında the creation
Hı,Lam,Gaf,
600,30,100,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
السماوات س م و | SMW ÆLSMÆWÆT s-semāvāti göklerin (of) the heavens
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,Vav,Elif,Te,
1,30,60,40,1,6,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
والأرض ا ر ض | ÆRŽ WÆLǼRŽ vel'erDi ve yerin and the earth
Vav,Elif,Lam,,Re,Dad,
6,1,30,,200,800,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive feminine noun → Earth"
الواو عاطفة
اسم مجرور
ولا | WLÆ ve lā ve ne de and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
خلق خ ل ق | ḢLG ḢLG ḣalḳa yaratılmasında the creation
Hı,Lam,Gaf,
600,30,100,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
أنفسهم ن ف س | NFS ǼNFSHM enfusihim kendilerinin (of) themselves
,Nun,Fe,Sin,He,Mim,
,50,80,60,5,40,
N – genitive feminine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وما | WMÆ ve mā ve and not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
كنت ك و ن | KWN KNT kuntu değilim I Am
Kef,Nun,Te,
20,50,400,
V – 1st person singular perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
متخذ ا خ ذ | ÆḢZ̃ MTḢZ̃ mutteḣiƶe edinmiş the One to take
Mim,Te,Hı,Zel,
40,400,600,700,
N – accusative masculine (form VIII) active participle
اسم منصوب
المضلين ض ل ل | ŽLL ÆLMŽLYN l-muDillīne yoldan şaşırtanları the misleaders
Elif,Lam,Mim,Dad,Lam,Ye,Nun,
1,30,40,800,30,10,50,
N – genitive masculine plural (form IV) active participle
اسم مجرور
عضدا ع ض د | AŽD̃ AŽD̃Æ ǎDuden yardımcı (as) helper(s).
Ayn,Dad,Dal,Elif,
70,800,4,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب

Konu Başlığı: [18:50-53] İblis'in meleklikten Düşmesi

Abdulbaki Gölpınarlı : Ne göklerle yerin yaratılışına tanık ettik onları, ne kendilerinin yaratılışına. İnsanları doğru yoldan saptıranları da yardımcı edinmem.
Adem Uğur : Ben onları (İblis ve soyunu) ne göklerin ve yerin yaratılışına, ne de bizzat kendilerinin yaratılışına şahit tuttum. Ben yoldan çıkaranları yardımcı edinecek değilim.
Ahmed Hulusi : Ben onları (cinleri) Semâlar ve arzın yaratılmasına da, kendi yaratılmalarına da şahit tutmadım! İnsanları saptıranlar hiçbir zaman bana hizmet vermez!
Ahmet Tekin : 'Ben onları, İblis ve soyunu, ne göklerin ve yerin yaratılışında, ne de bizzat kendilerinin yaratılışında bulundurdum, ne de onlardan düşüncelerini açıklamalarını istedim. Kâinatın planlamasında, yaratılışında ve aslî düzeninin sağlanmasında onlar benim ortaklarım da değildir. Ben, insanları başlarına buyruk hale getirerek hak yoldan uzaklaştırıp, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihlerine imkân sağlayanları yardımcı edinmiş değilim.' buyurdu.
Ahmet Varol : Onları ne göklerin ve yerin yaratılışında, ne de kendilerinin yaratılışında hazır bulundurdum. Ben saptırıcıları yardımcı da edinmedim.
Ali Bulaç : Göklerin ve yerin yaratılışında da, kendi nefislerinin yaratılışında da Ben onları şahid tutmadım. Ben, saptırıcıları yardımcı güç te edinmedim.
Ali Fikri Yavuz : Ben (Azîmü’ş-şân) İblis ve yaranını, ne göklerle yerin yaradılışında, ne de kendilerinin yaradılışında şâhid tutmadım; ve hiç bir zaman (insanları) sapıtanları yardımcı edinmiş değilim.
Bekir Sadak : Oysa Ben onlari ne goklerin ve yerin yaratilmasinda ve ne de kendilerinin yaratilamsinda hazir bulundurdum. Saptiranlari hicbir isde asla yardimci da edinmedim.
Celal Yıldırım : Ben onları, ne göklerle yerin yaratılışına, ne de kendilerinin yaratılışına şâhid kılmadım (hazır bulundurmadım) ve ben saptıranları da (hiçbir zaman) yardımcı edinmedim.
Diyanet İşleri : Ben onları ne göklerin ve yerin yaratılışına, ne de kendilerinin yaratılışına şahit tuttum. Saptıranları da hiçbir zaman yardımcı edinmiş değilim.
Diyanet İşleri (eski) : Oysa Ben onları ne göklerin ve yerin yaratılmasında ve ne de kendilerinin yaratılmasında hazır bulundurdum. Saptıranları hiçbir işte asla yardımcı da edinmedim.
Diyanet Vakfi : Ben onları (İblis ve soyunu) ne göklerin ve yerin yaratılışına, ne de bizzat kendilerinin yaratılışına şahit tuttum. Ben yoldan çıkaranları yardımcı edinecek değilim.
Edip Yüksel : Onları ne göklerin ve yerin yaratılışına, ne de kendilerinin yaratılışına tanık yapmadım. Saptıranları hiç bir zaman egemenliğimde görevlendirmem.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ben, onları (İblis ve soyunu) ne göklerin ve yerin yaratılışında, ne de kendilerinin yaratılışında şahit tutmadım ve hiçbir zaman doğru yoldan çıkanları yardımcı edinmiş değilim.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ben onları ne göklerin ve yerin yaratılışına ne de kendilerinin yaratılışına şahit tutmadım; ve hiçbir zaman yoldan saptıranları yardımcı edinmiş değilim.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ben onları ne Göklerin ve Yerin yaradılışına ne de kendilerinin yaradılışına şâhid kılmadım ve hiç bir zaman mudılleri kol tutmuş değilim
Fizilal-il Kuran : Ben şeytanları ne gökler ile yerin yaratılışına ve ne de kendi yaratılışına tanık etmedim. Benim insanları yoldan çıkaranları kendime yardımcı tutmam sözkonusu değildir.
Gültekin Onan : Göklerin ve yerin yaratılışında da, kendi nefslerinin yaratılışında da ben onları şahid tutmadım. Ben, saptırıcıları yardımcı güç de edinmedim.
Hakkı Yılmaz : Ben onları, göklerin ve yeryüzünün oluşturuluşuna ve kendilerinin oluşturuşuna şâhit tutmadım ve Ben hiçbir zaman saptıranları yardımcı edinmiş değilim.
Hasan Basri Çantay : Ben ne göklerin ve yerin yaradılışında, ne kendilerinin yaradılışında onları şâhid tutmadım. Sapdıranları da (hiç bir zaman yaratışda) yardımcı edinmiş değilim.
Hayrat Neşriyat : Onları (İblis’i ve zürriyetini), ne göklerin ve yerin yaratılmasında, ne de kendilerinin yaratılmasında şâhid bulundurmadım. Dalâlete düşürenleri kendime yardımcı edinici de değilim.
İbni Kesir : Oysa Ben onları; ne göklerin ve yerin yaratılmasında, ne de kendilerinin yaratılmasında şahid tuttum. Sapıkları da hiç bir zaman yardımcı edinmiş değilim.
İskender Evrenosoğlu : Ben, onları (iblis ve zürriyyetini) semaların ve arzın yaratılışına ve onların (kendilerinin de) yaratılışına şahit tutmadım. Ve Ben, dalâlette bırakanları yardımcı edinmedim.
Muhammed Esed : Ben onları ne göklerin ve yerin yaratılışına tanık kıldım; ne de kendilerinin yaratılışına; ayrıca, (insanları) yoldan çıkaran bu (varlıkları) kendime hiçbir şekilde yardımcı edinmiş de değilim.
Ömer Nasuhi Bilmen : Onları ne göklerin ve yerin yaradılışına ve ne de kendi nefislerinin yaradılışına şahit tutmadım ve Ben nâsı idlâl edici olanları da yardımcı ittihaz eder olmadım.
Ömer Öngüt : “Ben onları ne göklerin ve yerin yaratılışına, ne de kendilerinin yaratılışına şâhit tuttum. Ben yoldan çıkaranları yardımcı edinmiş değilim. ”
Şaban Piriş : Onları, göklerin ve yerin yaratılmasına veya kendilerinin yaratılışına şahit tutmadım. Saptıranları da hiç bir zaman yardımcı edinmedim.
Suat Yıldırım : Ben onları göklerin ve yerin yaratılışına tanık etmediğim gibi, kendi yaratılışlarına da şahit kılmadım. Ben sapık ve saptıran kimseleri hiçbir zaman yanıma yaklaştırmam, yardımcı edinmem.
Süleyman Ateş : Ben onları ne göklerin, yerin, yaratılmasında ve ne de kendilerinin yaratılmasında hazır bulundurdum; yoldan şaşırtanları (kendime) yardımcı tutmuş da değilim.
Tefhim-ul Kuran : Göklerin ve yerin yaratılışında da, kendi nefislerinin yaratılışında da Ben onları şahid tutmadım. Ben, saptırıcıları yardımcı güç de edinmedim.
Ümit Şimşek : Onları Ben ne göklerin ve yerin yaratılışına şahit tuttum, ne de kendi yaratılışlarına. Halkı saptıranları Ben kendime yardımcı da yapmadım.
Yaşar Nuri Öztürk : Ben onları ne göklerle yerin yaratılmasına, hatta ne kendilerinin yaratılmasına tanık tuttum. Ben, sapıp gitmişleri yardımcı edinecek değilim.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}