Abdulbaki Gölpınarlı : Andolsun Allah'a ki dediler, sen hâlâ eski yanlışında ısrâr etmedesin. | |
Adem Uğur : (Onlar da:) Vallahi sen hâla eski şaşkınlığındasın, dediler. | |
Ahmed Hulusi : Dediler ki: "Tallahi! Muhakkak ki sen eski yanılgını yaşıyorsun. " | |
Ahmet Tekin : Yanındakiler:
'Allah’a yemin olsun ki sen, Yusuf’a olan sevginin geçmiştekine benzer sarhoşluğu içindesin' dediler. | |
Ahmet Varol : 'Hayret! Allah'a yemin olsun ki, sen hâlâ eski şaşkınlığın içindesin' dediler. | |
Ali Bulaç : "Allah adına, hayret" dediler. "Sen hâlâ geçmişteki yanlışlığındasın." | |
Ali Fikri Yavuz : Yâkub’un yanında bulunanlar: “- Allah’a yemin ederiz ki, sen hâlâ eski şaşkınlığında bulunuyorsun.” dediler. | |
Bekir Sadak : Cevresindekiler: «Allah'a yemin ederiz ki sen, hala eski saskinligindasin» dediler. | |
Celal Yıldırım : Oradakiler, «Allah'a and olsun ki, sen elbette o eski şaşkınlığın içinde bulunuyorsundur» dediler. | |
Diyanet İşleri : Onlar da, “Allah’a yemin ederiz ki sen hâlâ eski şaşkınlığındasın” dediler. | |
Diyanet İşleri (eski) : Çevresindekiler: 'Allah'a yemin ederiz ki sen, hala eski şaşkınlığındasın' dediler. | |
Diyanet Vakfi : (Onlar da:) Vallahi sen hâla eski şaşkınlığındasın, dediler. | |
Edip Yüksel : 'ALLAH'a andolsun sen hâlâ eski şaşkınlığın içindesin,' dediler. | |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Dediler ki: «Vallahi sen hâlâ o eski şaşkınlığındasın.» | |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Dediler ki: «Vallahi sen gerçekten eski şaşkınlığında devam ediyorsun!» | |
Elmalılı Hamdi Yazır : Dediler: tallahi sen cidden eski şaşgınlığından berdevamsın | |
Fizilal-il Kuran : Yanındakiler, Hz. Yakub'a; «Vallahi, sen halâ o eski şaşkınlığının pençesindesin» dediler.. | |
Gültekin Onan : "Tanrı adına, hayret" dediler. "Sen hala geçmişteki yanlışlığındasın." | |
Hakkı Yılmaz : Dediler ki: “Vallahi şüphesiz sen hâlâ o eski şaşkınlığındasın.” | |
Hasan Basri Çantay : (Yanındakiler) dediler: «Allaha yemîn ederiz ki sen haalâ eski yanlışlığında (berdevam) sın». | |
Hayrat Neşriyat : (Onlar:) 'Allah’a yemîn olsun ki, şübhesiz, sen hâlâ eski yanlışlığındasın' dediler. | |
İbni Kesir : Dediler ki: Allah'a yemin ederiz, sen hala eski şaşkınlığındasın. | |
İskender Evrenosoğlu : “Allah'a yemin olsun” dediler. “Gerçekten sen eski dalâletinin (eski üzüntünün verdiği sapmanın) içindesin.” | |
Muhammed Esed : "Allah şahittir ki, sen yine eski şaşkınlığında devam ediyorsun!" diye karşılık verdi yanındakiler. | |
Ömer Nasuhi Bilmen : Dediler ki: «Allah'a kasem olsun, muhakkak sen elbette eski şaşkınlığının içindesin.» | |
Ömer Öngüt : “Vallahi sen hâlâ eski şaşkınlığın içindesin. ” dediler. | |
Şaban Piriş : Çevresindekiler: -Vallahi sen, hala eski şaşkınlığındasın, dediler. | |
Suat Yıldırım : Oradakiler: "Vallahi," dediler, "sen hâlâ, o eski saflığında devam etmektesin." | |
Süleyman Ateş : "Vallahi sen hâlâ eski şaşkınlığın içindesin!" dediler. | |
Tefhim-ul Kuran : «Allah adına, hayret» dediler. «Sen hâlâ geçmişteki yanlışlığındasın.» | |
Ümit Şimşek : 'Allah'a yemin olsun ki sen hâlâ eski şaşkınlığındasın' dediler. | |
Yaşar Nuri Öztürk : Dediler: "Vallahi, sen hâlâ o eski sapıklığında diretiyorsun!" | |