» 11 / Hûd  15:

Kuran Sırası: 11
İniş Sırası: 52
Hud Suresi = Hud Suresi
Hz. Hud’un hayati anlatildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123

11:15 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
kimler | | isterse | hayatını | dünya | ve süsünü | karşılıklarını tam veririz | onlara | yaptıklarının | orada | ve onlara | orada | | bir noksanlık yapılmaz |

MN KÆN YRYD̃ ÆLḪYÆT ÆLD̃NYÆ WZYNTHÆ NWF ÎLYHM ǼAMÆLHM FYHÆ WHM FYHÆ YBḢSWN
men kāne yurīdu l-Hayāte d-dunyā ve zīnetehā nuveffi ileyhim eǎ'mālehum fīhā ve hum fīhā yubḣasūne

مَنْ كَانَ يُرِيدُ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا وَزِينَتَهَا نُوَفِّ إِلَيْهِمْ أَعْمَالَهُمْ فِيهَا وَهُمْ فِيهَا لَا يُبْخَسُونَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. MN = men : kimler
2. KÆN = kāne :
3. YRYD̃ = yurīdu : isterse
4. ÆLḪYÆT = l-Hayāte : hayatını
5. ÆLD̃NYÆ = d-dunyā : dünya
6. WZYNTHÆ = ve zīnetehā : ve süsünü
7. NWF = nuveffi : karşılıklarını tam veririz
8. ÎLYHM = ileyhim : onlara
9. ǼAMÆLHM = eǎ'mālehum : yaptıklarının
10. FYHÆ = fīhā : orada
11. WHM = ve hum : ve onlara
12. FYHÆ = fīhā : orada
13. LÆ = lā :
14. YBḢSWN = yubḣasūne : bir noksanlık yapılmaz
kimler | | isterse | hayatını | dünya | ve süsünü | karşılıklarını tam veririz | onlara | yaptıklarının | orada | ve onlara | orada | | bir noksanlık yapılmaz |

[] [KWN] [RWD̃] [ḪYY] [D̃NW] [ZYN] [WFY] [] [AML] [] [] [] [] [BḢS]
MN KÆN YRYD̃ ÆLḪYÆT ÆLD̃NYÆ WZYNTHÆ NWF ÎLYHM ǼAMÆLHM FYHÆ WHM FYHÆ YBḢSWN

men kāne yurīdu l-Hayāte d-dunyā ve zīnetehā nuveffi ileyhim eǎ'mālehum fīhā ve hum fīhā yubḣasūne
من كان يريد الحياة الدنيا وزينتها نوف إليهم أعمالهم فيها وهم فيها لا يبخسون

[] [ك و ن] [ر و د] [ح ي ي] [د ن و] [ز ي ن] [و ف ي] [] [ع م ل] [] [] [] [] [ب خ س]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
من | MN men kimler Whoever [is]
كان ك و ن | KWN KÆN kāne Whoever [is]
يريد ر و د | RWD̃ YRYD̃ yurīdu isterse desires
الحياة ح ي ي | ḪYY ÆLḪYÆT l-Hayāte hayatını the life
الدنيا د ن و | D̃NW ÆLD̃NYÆ d-dunyā dünya (of) the world
وزينتها ز ي ن | ZYN WZYNTHÆ ve zīnetehā ve süsünü and its adornments,
نوف و ف ي | WFY NWF nuveffi karşılıklarını tam veririz We will repay in full
إليهم | ÎLYHM ileyhim onlara to them
أعمالهم ع م ل | AML ǼAMÆLHM eǎ'mālehum yaptıklarının (for) their deeds
فيها | FYHÆ fīhā orada therein,
وهم | WHM ve hum ve onlara and they
فيها | FYHÆ fīhā orada in it
لا | will not be lessened.
يبخسون ب خ س | BḢS YBḢSWN yubḣasūne bir noksanlık yapılmaz will not be lessened.
kimler | | isterse | hayatını | dünya | ve süsünü | karşılıklarını tam veririz | onlara | yaptıklarının | orada | ve onlara | orada | | bir noksanlık yapılmaz |

[] [KWN] [RWD̃] [ḪYY] [D̃NW] [ZYN] [WFY] [] [AML] [] [] [] [] [BḢS]
MN KÆN YRYD̃ ÆLḪYÆT ÆLD̃NYÆ WZYNTHÆ NWF ÎLYHM ǼAMÆLHM FYHÆ WHM FYHÆ YBḢSWN

men kāne yurīdu l-Hayāte d-dunyā ve zīnetehā nuveffi ileyhim eǎ'mālehum fīhā ve hum fīhā yubḣasūne
من كان يريد الحياة الدنيا وزينتها نوف إليهم أعمالهم فيها وهم فيها لا يبخسون

[] [ك و ن] [ر و د] [ح ي ي] [د ن و] [ز ي ن] [و ف ي] [] [ع م ل] [] [] [] [] [ب خ س]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
من | MN men kimler Whoever [is]
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
كان ك و ن | KWN KÆN kāne Whoever [is]
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
يريد ر و د | RWD̃ YRYD̃ yurīdu isterse desires
Ye,Re,Ye,Dal,
10,200,10,4,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
الحياة ح ي ي | ḪYY ÆLḪYÆT l-Hayāte hayatını the life
Elif,Lam,Ha,Ye,Elif,Te merbuta,
1,30,8,10,1,400,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
الدنيا د ن و | D̃NW ÆLD̃NYÆ d-dunyā dünya (of) the world
Elif,Lam,Dal,Nun,Ye,Elif,
1,30,4,50,10,1,
ADJ – accusative feminine singular adjective
صفة منصوبة
وزينتها ز ي ن | ZYN WZYNTHÆ ve zīnetehā ve süsünü and its adornments,
Vav,Ze,Ye,Nun,Te,He,Elif,
6,7,10,50,400,5,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative feminine noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم منصوب و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
نوف و ف ي | WFY NWF nuveffi karşılıklarını tam veririz We will repay in full
Nun,Vav,Fe,
50,6,80,
V – 1st person plural (form II) imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
إليهم | ÎLYHM ileyhim onlara to them
,Lam,Ye,He,Mim,
,30,10,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
أعمالهم ع م ل | AML ǼAMÆLHM eǎ'mālehum yaptıklarının (for) their deeds
,Ayn,Mim,Elif,Lam,He,Mim,
,70,40,1,30,5,40,
N – accusative masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فيها | FYHÆ fīhā orada therein,
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
وهم | WHM ve hum ve onlara and they
Vav,He,Mim,
6,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
الواو عاطفة
ضمير منفصل
فيها | FYHÆ fīhā orada in it
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
لا | will not be lessened.
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يبخسون ب خ س | BḢS YBḢSWN yubḣasūne bir noksanlık yapılmaz will not be lessened.
Ye,Be,Hı,Sin,Vav,Nun,
10,2,600,60,6,50,
V – 3rd person masculine plural passive imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل

Konu Başlığı: [11:13-16] Kuran: Taklidi İmkansız

Abdulbaki Gölpınarlı : Dünya hayatını, onun süs ve şatafatını isteyenlere, Dünya'da işlediklerinin karşılığını tastamam veririz ve onlar burada bir zarara ve eksikliğe de uğratılmazlar.
Adem Uğur : Kim, (yalnız) dünya hayatını ve zinetini istemekte ise, işlerinin karşılığını orada onlara tam olarak veririz ve orada onlar hiçbir zarara uğratılmazlar.
Ahmed Hulusi : Kim dünya hayatını ve onun süslü değerlerini irade ederse, yaptıklarının karşılığını tümüyle orada veririz. . . Onların dünyadaki karşılığı hiç eksiltilmez (dünya için yaşayan karşılığını dünyada alır ve biter).
Ahmet Tekin : Kimler dünya hayatını ve dünyadaki güzellikleri istemekte ısrar ederlerse, dünyadaki amellerinin karşılıklarını onlara tam olarak öderiz. Orada onlar hiçbir zarara uğratılmazlar, amellerinin değeri düşürülmez, mükâfatları eksik ödenmez.
Ahmet Varol : Kimler dünya hayatını ve süsünü isterse onlara orada yaptıklarının karşılıklarını tam veririz. Orada onlara bir noksanlık yapılmaz.
Ali Bulaç : Kim dünya hayatını ve onun çekiciliğini isterse, onlara yapıp ettiklerini onda tastamam öderiz ve onlar bunda hiç bir eksikliğe uğratılmazlar.
Ali Fikri Yavuz : Kim dünya hayatını ve onun gösterişli zevklerini isterse, biz onlara, amellerinin karşlığını tamamen öderiz (sıhhat, zenginlik ve zevkle yaşarlar). Bu hususta, onlara noksanlık yapılmaz.
Bekir Sadak : Dunya hayatini ve guzelliklerini isteyenlere, orada islediklerinin karsilgini tastamam, veririz; onlar orada bir eksiklige de ugratilmazlar.
Celal Yıldırım : Dünya hayatını, onun süs ve şatafatını isteyenlere, Dünya'da işlediklerinin karşılığını tastamam veririz ve onlar burada bir zarara ve eksikliğe de uğratılmazlar.
Diyanet İşleri : Kim yalnız dünya hayatını ve onun zinetini isterse, biz onlara yaptıklarının karşılığını orada tastamam öderiz. Orada onlar bir eksikliğe uğratılmazlar.
Diyanet İşleri (eski) : Dünya hayatını ve güzelliklerini isteyenlere, orada işlediklerinin karşılığını tastamam veririz; onlar orada bir eksikliğe de uğratılmazlar.
Diyanet Vakfi : Kim, (yalnız) dünya hayatını ve zinetini istemekte ise, işlerinin karşılığını orada onlara tam olarak veririz ve orada onlar hiçbir zarara uğratılmazlar.
Edip Yüksel : Kim dünya hayatını ve lüksünü ararsa, yaptıklarının karşılığını orada tam öderiz ve onlar orada hiç bir eksikliğe uğratılmazlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Her kim dünya hayatını ve güzelliklerini isterse biz onlara amellerinin karşılığını orada tamamen öderiz. Bu hususta kendilerine bir densizlik yapılmaz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Her kim dünya hayatını ve onun süsünü arzu ederse, Biz onlara dünyada yaptıklarının karşılığını tamamen öderiz ve bu konuda kendilerine densizlik yapılmaz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Her kim Dünya hayatı ve ziynetini murad ederse biz, onlara amellerini Dünyada tamamen öderiz, ve bu babda kendilerine densizlik yapılmaz
Fizilal-il Kuran : Sadece dünya hayatını ve bu hayatın çekici güzelliklerini isteyenlere çalışmalarının karşılığını orada tam olarak veririz, onlar orada hiçbir ödül kısıntısına uğratılmazlar.
Gültekin Onan : Kim dünya hayatını ve dünyanın zinet ve şatafatını isterse, Biz orada onların işlerinin karşılığını kendilerine tam tamına öderiz ve onlara dünyada asla haksızlık yapılmaz.
Hakkı Yılmaz : Her kim basit dünya hayatını ve süsünü isterse, yaptıklarının karşılığını, ona hiç eksiltmeden, burada tastamam veririz. Onlar orada hiçbir zarara uğratılmazlar.
Hasan Basri Çantay : Kim (yalınız) dünyâ hayaatını ve onun zînet (ve ihtişam) ını arzu ederse onların yapdıklarının (çalışdıklarının) karşılığını burada tamamen öderiz. Onlar bu hususda bir eksikliğe de uğratılmazlar.
Hayrat Neşriyat : Kim dünya hayâtını ve ziynetini isterse, onlara orada (dünyada) amellerinin karşılığını tam olarak veririz ve onlara orada bir eksiklik yapılmaz.
İbni Kesir : Kim, dünya hayatını ve onun süsünü isterse; onlara amellerinin karşılığını burada tamamen öderiz. Onlar bu hususta hiç bir zarara da uğratılmazlar.
İskender Evrenosoğlu : Kim dünya hayatını ve onun ziynetini (süsünü) isterse (istedi ise) onların amellerini(n karşılığını) orada, onlara öderiz (veririz). Ve onlara, orada (karşılıkları) eksiltilmez.
Muhammed Esed : Dünya hayatını ve onun görkemini, zenginliğini isteyenlere gelince, onlara bu (hayatta) yapıp ettiklerinin karşılığını tam olarak ödeyeceğiz ve onlar da hak ettiklerinden asla yoksun bırakılmayacaklar:
Ömer Nasuhi Bilmen : Her kim dünya hayatını ve onun ziynetini dilerse onlara da dünya amellerini tamamen öderiz ve onlar orada bir eksikliğe uğratılmazlar.
Ömer Öngüt : Kim dünya hayatını ve onun ziynetini isterse, onlara orada yaptıklarının karşılığını tam olarak veririz. Onlar orada hiçbir zarara uğratılmazlar.
Şaban Piriş : Dünya hayatını ve onun süslerini isteyenlere, orada yaptıklarının karşılığını hiç eksiksiz öderiz.
Suat Yıldırım : Kim dünya hayatını ve dünyanın zinet ve şatafatını isterse, Biz orada onların işlerinin karşılığını kendilerine tam tamına öderiz ve onlara dünyada asla haksızlık yapılmaz.
Süleyman Ateş : Kim dünya hayatını ve onun çekiciliğini isterse, onlara yapıp ettiklerini onda tastamam öderiz ve onlar bunda hiç bir eksikliğe de uğratılmazlar.
Tefhim-ul Kuran : Kim dünya hayatını ve onun çekiciliğini isterse, onlara yapıp ettiklerini onda tastamam öderiz ve onlar bunda hiç bir eksikliğe de uğratılmazlar.
Ümit Şimşek : Her kim iğreti hayatı ve onun süsünü isterse böylelerinin yapıp ettiklerinin karşılığını kendilerine bu hayatta tam olarak veririz. Onlar dünyada hiçbir eksiltmeye uğratılmazlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Her kim iğreti hayatı ve onun süsünü isterse böylelerinin yapıp ettiklerinin karşılığını kendilerine bu hayatta tam olarak veririz. Onlar dünyada hiçbir eksiltmeye uğratılmazlar.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}