» 11 / Hûd  44:

Kuran Sırası: 11
İniş Sırası: 52
Hud Suresi = Hud Suresi
Hz. Hud’un hayati anlatildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123

11:44 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
ve denildi | EY/HEY/AH | yer | çek | suyunu | ve EY/HEY/AH | gök | sen de tut | ve çekildi | su | ve bitirildi | | ve oturdu | üzerine | Cudi'nin | ve denildi | yok olsun | topluluğu | zalimler |

WGYL ǼRŽ ÆBLAY MÆÙK WYÆ SMÆÙ ǼGLAY WĞYŽ ÆLMÆÙ WGŽY ÆLǼMR WÆSTWT AL ÆLCWD̃Y WGYL BAD̃Æ LLGWM ÆLƵÆLMYN
ve ḳīle erDu bleǐy māeki ve yā semāu eḳliǐy ve ğīDe l-māu ve ḳuDiye l-emru vestevet ǎlā l-cūdiyyi ve ḳīle buǎ'den lilḳavmi Z-Zālimīne

وَقِيلَ يَا أَرْضُ ابْلَعِي مَاءَكِ ويَا سَمَاءُ أَقْلِعِي وَغِيضَ الْمَاءُ وَقُضِيَ الْأَمْرُ وَاسْتَوَتْ عَلَى الْجُودِيِّ وَقِيلَ بُعْدًا لِلْقَوْمِ الظَّالِمِينَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. WGYL = ve ḳīle : ve denildi
2. YÆ = yā : EY/HEY/AH
3. ǼRŽ = erDu : yer
4. ÆBLAY = bleǐy : çek
5. MÆÙK = māeki : suyunu
6. WYÆ = ve yā : ve EY/HEY/AH
7. SMÆÙ = semāu : gök
8. ǼGLAY = eḳliǐy : sen de tut
9. WĞYŽ = ve ğīDe : ve çekildi
10. ÆLMÆÙ = l-māu : su
11. WGŽY = ve ḳuDiye : ve bitirildi
12. ÆLǼMR = l-emru :
13. WÆSTWT = vestevet : ve oturdu
14. AL = ǎlā : üzerine
15. ÆLCWD̃Y = l-cūdiyyi : Cudi'nin
16. WGYL = ve ḳīle : ve denildi
17. BAD̃Æ = buǎ'den : yok olsun
18. LLGWM = lilḳavmi : topluluğu
19. ÆLƵÆLMYN = Z-Zālimīne : zalimler
ve denildi | EY/HEY/AH | yer | çek | suyunu | ve EY/HEY/AH | gök | sen de tut | ve çekildi | su | ve bitirildi | | ve oturdu | üzerine | Cudi'nin | ve denildi | yok olsun | topluluğu | zalimler |

[GWL] [Y] [ÆRŽ] [BLA] [MWH] [Y] [SMW] [GLA] [ĞYŽ] [MWH] [GŽY] [ÆMR] [SWY] [] [] [GWL] [BAD̃] [GWM] [ƵLM]
WGYL ǼRŽ ÆBLAY MÆÙK WYÆ SMÆÙ ǼGLAY WĞYŽ ÆLMÆÙ WGŽY ÆLǼMR WÆSTWT AL ÆLCWD̃Y WGYL BAD̃Æ LLGWM ÆLƵÆLMYN

ve ḳīle erDu bleǐy māeki ve yā semāu eḳliǐy ve ğīDe l-māu ve ḳuDiye l-emru vestevet ǎlā l-cūdiyyi ve ḳīle buǎ'den lilḳavmi Z-Zālimīne
وقيل يا أرض ابلعي ماءك ويا سماء أقلعي وغيض الماء وقضي الأمر واستوت على الجودي وقيل بعدا للقوم الظالمين

[ق و ل] [ي] [ا ر ض] [ب ل ع] [م و ه] [ي] [س م و] [ق ل ع] [غ ي ض] [م و ه] [ق ض ي] [ا م ر] [س و ي] [] [] [ق و ل] [ب ع د] [ق و م] [ظ ل م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقيل ق و ل | GWL WGYL ve ḳīle ve denildi And it was said,
يا ي | Y EY/HEY/AH """O!"
أرض ا ر ض | ÆRŽ ǼRŽ erDu yer earth
ابلعي ب ل ع | BLA ÆBLAY bleǐy çek Swallow
ماءك م و ه | MWH MÆÙK māeki suyunu your water,
ويا ي | Y WYÆ ve yā ve EY/HEY/AH "and ""O!"
سماء س م و | SMW SMÆÙ semāu gök sky
أقلعي ق ل ع | GLA ǼGLAY eḳliǐy sen de tut
وغيض غ ي ض | ĞYŽ WĞYŽ ve ğīDe ve çekildi And subsided
الماء م و ه | MWH ÆLMÆÙ l-māu su the water,
وقضي ق ض ي | GŽY WGŽY ve ḳuDiye ve bitirildi and was fulfilled
الأمر ا م ر | ÆMR ÆLǼMR l-emru the Command.
واستوت س و ي | SWY WÆSTWT vestevet ve oturdu And it rested
على | AL ǎlā üzerine on
الجودي | ÆLCWD̃Y l-cūdiyyi Cudi'nin the Judi.
وقيل ق و ل | GWL WGYL ve ḳīle ve denildi And it was said,
بعدا ب ع د | BAD̃ BAD̃Æ buǎ'den yok olsun """Away"
للقوم ق و م | GWM LLGWM lilḳavmi topluluğu with the people
الظالمين ظ ل م | ƵLM ÆLƵÆLMYN Z-Zālimīne zalimler "the wrongdoers."""
ve denildi | EY/HEY/AH | yer | çek | suyunu | ve EY/HEY/AH | gök | sen de tut | ve çekildi | su | ve bitirildi | | ve oturdu | üzerine | Cudi'nin | ve denildi | yok olsun | topluluğu | zalimler |

[GWL] [Y] [ÆRŽ] [BLA] [MWH] [Y] [SMW] [GLA] [ĞYŽ] [MWH] [GŽY] [ÆMR] [SWY] [] [] [GWL] [BAD̃] [GWM] [ƵLM]
WGYL ǼRŽ ÆBLAY MÆÙK WYÆ SMÆÙ ǼGLAY WĞYŽ ÆLMÆÙ WGŽY ÆLǼMR WÆSTWT AL ÆLCWD̃Y WGYL BAD̃Æ LLGWM ÆLƵÆLMYN

ve ḳīle erDu bleǐy māeki ve yā semāu eḳliǐy ve ğīDe l-māu ve ḳuDiye l-emru vestevet ǎlā l-cūdiyyi ve ḳīle buǎ'den lilḳavmi Z-Zālimīne
وقيل يا أرض ابلعي ماءك ويا سماء أقلعي وغيض الماء وقضي الأمر واستوت على الجودي وقيل بعدا للقوم الظالمين

[ق و ل] [ي] [ا ر ض] [ب ل ع] [م و ه] [ي] [س م و] [ق ل ع] [غ ي ض] [م و ه] [ق ض ي] [ا م ر] [س و ي] [] [] [ق و ل] [ب ع د] [ق و م] [ظ ل م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقيل ق و ل | GWL WGYL ve ḳīle ve denildi And it was said,
Vav,Gaf,Ye,Lam,
6,100,10,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular passive perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض مبني للمجهول
يا ي | Y EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,

أرض ا ر ض | ÆRŽ ǼRŽ erDu yer earth
,Re,Dad,
,200,800,
"VOC – prefixed vocative particle ya
N – nominative feminine noun → Earth"
أداة نداء
اسم مرفوع
ابلعي ب ل ع | BLA ÆBLAY bleǐy çek Swallow
Elif,Be,Lam,Ayn,Ye,
1,2,30,70,10,
V – 2nd person feminine singular imperative verb
PRON – subject pronoun
فعل أمر والياء ضمير متصل في محل رفع فاعل
ماءك م و ه | MWH MÆÙK māeki suyunu your water,
Mim,Elif,,Kef,
40,1,,20,
N – accusative masculine noun
PRON – 2nd person feminine singular possessive pronoun
اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ويا ي | Y WYÆ ve yā ve EY/HEY/AH "and ""O!"
Vav,Ye,Elif,
6,10,1,

سماء س م و | SMW SMÆÙ semāu gök sky
Sin,Mim,Elif,,
60,40,1,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
VOC – prefixed vocative particle ya
N – nominative feminine noun
الواو عاطفة
أداة نداء
اسم مرفوع
أقلعي ق ل ع | GLA ǼGLAY eḳliǐy sen de tut
,Gaf,Lam,Ayn,Ye,
,100,30,70,10,
V – 2nd person feminine singular (form IV) imperative verb
PRON – subject pronoun
فعل أمر والياء ضمير متصل في محل رفع فاعل
وغيض غ ي ض | ĞYŽ WĞYŽ ve ğīDe ve çekildi And subsided
Vav,Ğayn,Ye,Dad,
6,1000,10,800,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular passive perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض مبني للمجهول
الماء م و ه | MWH ÆLMÆÙ l-māu su the water,
Elif,Lam,Mim,Elif,,
1,30,40,1,,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
وقضي ق ض ي | GŽY WGŽY ve ḳuDiye ve bitirildi and was fulfilled
Vav,Gaf,Dad,Ye,
6,100,800,10,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular passive perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض مبني للمجهول
الأمر ا م ر | ÆMR ÆLǼMR l-emru the Command.
Elif,Lam,,Mim,Re,
1,30,,40,200,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
واستوت س و ي | SWY WÆSTWT vestevet ve oturdu And it rested
Vav,Elif,Sin,Te,Vav,Te,
6,1,60,400,6,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person feminine singular (form VIII) perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
على | AL ǎlā üzerine on
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
الجودي | ÆLCWD̃Y l-cūdiyyi Cudi'nin the Judi.
Elif,Lam,Cim,Vav,Dal,Ye,
1,30,3,6,4,10,
"PN – genitive proper noun → Al-Judi"
اسم علم مجرور
وقيل ق و ل | GWL WGYL ve ḳīle ve denildi And it was said,
Vav,Gaf,Ye,Lam,
6,100,10,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular passive perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض مبني للمجهول
بعدا ب ع د | BAD̃ BAD̃Æ buǎ'den yok olsun """Away"
Be,Ayn,Dal,Elif,
2,70,4,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
للقوم ق و م | GWM LLGWM lilḳavmi topluluğu with the people
Lam,Lam,Gaf,Vav,Mim,
30,30,100,6,40,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
الظالمين ظ ل م | ƵLM ÆLƵÆLMYN Z-Zālimīne zalimler "the wrongdoers."""
Elif,Lam,Zı,Elif,Lam,Mim,Ye,Nun,
1,30,900,1,30,40,10,50,
ADJ – genitive masculine plural active participle
صفة مجرورة

Konu Başlığı: [11:38-44] Tufan

Abdulbaki Gölpınarlı : Ve dendi ki: Ey yeryüzü, em suyunu ve ey gök kes yağmurunu ve su emildi ve iş yapıldı bitti ve oturdu Cûdi'ye gemi ve uzaklık denildi, zulmeden topluluğa.
Adem Uğur : (Nihayet) "Ey yer suyunu yut! Ve ey gök (suyunu) tut!" denildi. Su çekildi; iş bitirildi; (gemi de) Cûdî (dağının) üzerine yerleşti. Ve: "O zalimler topluluğunun canı cehenneme!" denildi.
Ahmed Hulusi : "Ey yeryüzü, suyunu yut! Ey semâ, (yağmurunu) kes" denildi. . . Su çekildi. . . Hüküm yerine geldi. . . (Gemi) Cudi'de (yüksek bir dağda) yerini aldı. . . "Zâlimler kavmine uzaklık olsun" denildi.
Ahmet Tekin : Nihayet: 'Ey yer, suyunu yut. Ey gök, suyunu tut.' denildi. Sular çekildi. Plan icra edildi. Gemiler Cûdî dağına oturdu. 'İnkâr ile, isyan ile, baskı, zulüm, işkence ile, temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu ve Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen, suikastler tertip eden zâlim bir kavim rahmetten ve korumadan uzak olsun, canı Cehennem’e' denildi.
Ahmet Varol : 'Ey yer, suyunu çek ve ey gök sen de tut!' denildi. Böylece su çekildi, iş bitirildi, (gemi) Cudi'nin üzerine oturdu ve: 'Zalimler topluluğu yok olsun' denildi.
Ali Bulaç : Denildi ki: "Ey yer, suyunu yut ve ey gök, sen de tut." Su çekildi, iş bitiriliverdi, (gemi de) Cudi (dağı)üstünde durdu ve zalimler topluluğuna da: "Uzak olsunlar" denildi.
Ali Fikri Yavuz : Allah’ın emri olarak: “Ey arz, suyunu yut ve ey gök! Yağmuru tut.” denildi. Su çekildi ve iş bitirildi. Gemide CÛDİ dağı üzerinde kararlaştı ve : “-Zâlimler helâk olsun.” denildi.
Bekir Sadak : Yere, «Suyunu cek!", goge, «Ey gok sen de tut!» denildi. Su cekildi, is de bitti; gemi Cudi'ye oturdu. «Haksizlik yapan millet Allah'in rahmetinden uzak olsun» denildi.
Celal Yıldırım : Ey yeryüzü ! Suyunu yut; ey gök ! Sen de (suyunu) tut, denildi. Su çekildi, iş bitirildi ve gemi CÛDÎ üzerinde yöntemli şekilde durdu. O zâlimler topluluğuna da «rahmetten uzak olun !» denildi.
Diyanet İşleri : “Ey yeryüzü! Yut suyunu. Ey gök! Tut suyunu” denildi. Su çekildi, iş bitirildi. Gemi de Cûdî’ye oturdu ve “Zalimler topluluğu, Allah’ın rahmetinden uzak olsun!” denildi.
Diyanet İşleri (eski) : Yere, 'Suyunu çek!', göğe, 'Ey gök sen de tut!' denildi. Su çekildi, iş de bitti; gemi Cudi'ye oturdu. 'Haksızlık yapan millet Allah'ın rahmetinden uzak olsun' denildi.
Diyanet Vakfi : (Nihayet) «Ey yer suyunu yut! Ve ey gök (suyunu) tut!» denildi. Su çekildi; iş bitirildi; (gemi de) Cûdî (dağının) üzerine yerleşti. Ve: «O zalimler topluluğunun canı cehenneme!» denildi.
Edip Yüksel : Ve denildi ki: 'Ey toprak suyunu yut, ey gök sen de tut.' Su yatıştı, karar yerine getirildi, Cudi (Judea) üzerine oturdu ve 'Zalimler uzak olsunlar!,' dendi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah tarafından denildi ki: «Ey yeryüzü suyunu yut! Ey gökyüzü sen de suyunu kes!» Ve sular çekildi. Emir yerine gelmiş oldu. Gemi de Cudi dağı üzerine oturdu. O zalim kavme böylece dünyadan uzak olun denildi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bir de: «Ey yer, suyunu yut ve ey gök, sende açıl!» denildi ; su çekildi, iş bitirildi, gemi Cudi üzerinde durdu ve bu zalim topluluğa: «Defolun!» denilmişti.
Elmalılı Hamdi Yazır : bir de denildi: ey Arz! Yut suyunu ve ey Semâ! Açıl, su çekildi iş bitirildi ve gemi, Cudî üzerinde durdu, o zalim kavme def'olun denilmişti
Fizilal-il Kuran : Bir süre sonra yere «Ey yer, suyunu yut» ve göğe «Ey gök, yağmurunu tut» dendi. Bunun üzerine sular çekildi, Allah'ın emri gerçekleşti ve gemi Cudi'ye oturdu. Bu sırada «Kahrolsun zalimler güruhu» diyen bir ses duyuldu.
Gültekin Onan : Denildi ki: "Ey yer, suyunu tut ve ey gök, sen de tut." Su çekildi, buyruk yerine getirildi / bitirildi, (gemi de) Cudi (dağı) üstüne durdu ve zalimler topluluğuna da: "Uzak olsunlar" denildi.
Hakkı Yılmaz : "Ve “Ey yeryüzü suyunu yut! Ey gökyüzü sen de tut!” denildi. Sular da çekildi. Emir de yerine gelmiş oldu. Gemi de Cudi üzerine oturdu. Ve o şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapan topluma, “Uzak olun [kahrolun, tarihten silinin]!” denildi. "
Hasan Basri Çantay : (Taraf-ı ilâhîden) denildi ki: «Ey arz suyunu yut, ey gök sen de tut». Su kesildi, iş olub bitirildi, (gemi de) Cûdî (dağının) üzerinde durdu. O zaalimler güruhuna «Uzak olsunlar» denildi.
Hayrat Neşriyat : Nihâyet (vakti geldiğinde): 'Ey yer! Suyunu yut! Ve ey gök! (Sen de yağmurunu) tut!' denildi. Su çekildi, iş bitirildi, (gemi) Cûdî (dağının) üzerine oturdu ve: '(Allah’ın rahmetinden uzak olan) zâlimler topluluğu helâk olsun!' denildi.
İbni Kesir : Denildi ki: Ey yer suyunu çek, Ey gök, sen de tut, su çekildi, iş de bitti. Gemi Cudi'ye oturdu. Zalimler güruhu Allah'ın rahmetinden uzak olsun, denildi.
İskender Evrenosoğlu : Ve: “Ey arz (yeryüzü), suyunu yut! Ey sema (suyunu) tut!” denildi. Ve su çekildi ve emir yerine getirildi. Ve (gemi), Cudi (dağı)nın üzerine yerleşti. Ve zalim kavme: “Uzak olsunlar.” denildi.
Muhammed Esed : Ve derken, "Ey yer, suyunu yut!" denildi; "Ey gök, (yağmurunu) durdur!" Ve böylece sular çekildi, (Allah'ın) hükmü yerine geldi, gemi Cudi Dağı'na oturdu. Ve böylece, zulmeden bu halk için "uzak olsunlar!" sözü söylenmiş oldu.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve denildi ki: «Ey yer! Suyunu yut ve ey gök açıl.» Ve su kesildi ve iş icra edilmiş oldu. Gemi de Cûdi dağının üzerine yerleşti. Ve, «Zalimler olan kavim için uzaklık olsun!» denildi.
Ömer Öngüt : “Ey yer! Suyunu yut! Ey gök! Sen de tut!” denildi. Su çekildi, iş bitirildi. Gemi Cûdî'ye oturdu ve “Zâlimler topluluğu yok olsun!” denildi.
Şaban Piriş : -Ey yeryüzü suyunu yut, ey gök tut denildi. Su çekildi, emir gerçekleşti, gemi Cudi’ye oturdu. Ve şöyle denildi: -Kahrolsun zalim toplum!
Suat Yıldırım : Kâfirler boğulduktan sonra yerle göğe: "Ey yer suyunu yut ve sen ey gök suyunu tut!" diye emir buyuruldu. Su çekildi, iş bitirildi ve gemi Cudi üzerinde yerleşti ve "Kahrolsun o zalimler!" denildi.
Süleyman Ateş : "Ey yer, suyunu yut ve ey gök tut!" denildi. Su azaldı, iş bitirildi. (Gemi) Cudi'ye oturdu. "Haksızlık yapan kavim yok olsun!" denildi.
Tefhim-ul Kuran : Denildi ki: «Ey yer, suyunu yut ve ey gök, sen de tut.» Su çekildi, iş bitiriliverdi, (gemi de) Cûdi (dağı) üstünde durdu ve zalimler topluluğuna da: «Uzak olsunlar» denildi.
Ümit Şimşek : Ve denildi ki: 'Ey yer, suyunu yut; ey gök, suyunu tut.' Su çekildi, iş bitirildi, gemi Cûdî'ye oturdu. Ve 'Zalimler güruhu yok olsun' denildi.
Yaşar Nuri Öztürk : Ve denildi: "Ey yer! Suyunu yut ve ey gök, sen de tut." Ve su çekidi. İş bitirilmişti. Gemi, Cûdi üzerine oturdu ve haykırıldı: "O zalimler topluluğu geri gelmez olsun!"


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}