» 11 / Hûd  23:

Kuran Sırası: 11
İniş Sırası: 52
Hud Suresi = Hud Suresi
Hz. Hud’un hayati anlatildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123

11:23 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
şüphesiz ki | kimseler | iman eden(ler) | ve işleyenler | iyi işler | ve gönülden boyun eğenler | | Rabblerine | işte onlar | ehlidirler | cennet | onlar | orada | kalıcıdırlar |

ÎN ÆLZ̃YN ËMNWÆ WAMLWÆ ÆLṦÆLḪÆT WǼḢBTWÆ ÎL RBHM ǼWLÙK ǼṦḪÆB ÆLCNT HM FYHÆ ḢÆLD̃WN
inne elleƶīne āmenū ve ǎmilū S-SāliHāti ve eḣbetū ilā rabbihim ulāike eSHābu l-cenneti hum fīhā ḣālidūne

إِنَّ الَّذِينَ امَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَأَخْبَتُوا إِلَىٰ رَبِّهِمْ أُولَٰئِكَ أَصْحَابُ الْجَنَّةِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. ÎN = inne : şüphesiz ki
2. ÆLZ̃YN = elleƶīne : kimseler
3. ËMNWÆ = āmenū : iman eden(ler)
4. WAMLWÆ = ve ǎmilū : ve işleyenler
5. ÆLṦÆLḪÆT = S-SāliHāti : iyi işler
6. WǼḢBTWÆ = ve eḣbetū : ve gönülden boyun eğenler
7. ÎL = ilā :
8. RBHM = rabbihim : Rabblerine
9. ǼWLÙK = ulāike : işte onlar
10. ǼṦḪÆB = eSHābu : ehlidirler
11. ÆLCNT = l-cenneti : cennet
12. HM = hum : onlar
13. FYHÆ = fīhā : orada
14. ḢÆLD̃WN = ḣālidūne : kalıcıdırlar
şüphesiz ki | kimseler | iman eden(ler) | ve işleyenler | iyi işler | ve gönülden boyun eğenler | | Rabblerine | işte onlar | ehlidirler | cennet | onlar | orada | kalıcıdırlar |

[] [] [ÆMN] [AML] [ṦLḪ] [ḢBT] [] [RBB] [] [ṦḪB] [CNN] [] [] [ḢLD̃]
ÎN ÆLZ̃YN ËMNWÆ WAMLWÆ ÆLṦÆLḪÆT WǼḢBTWÆ ÎL RBHM ǼWLÙK ǼṦḪÆB ÆLCNT HM FYHÆ ḢÆLD̃WN

inne elleƶīne āmenū ve ǎmilū S-SāliHāti ve eḣbetū ilā rabbihim ulāike eSHābu l-cenneti hum fīhā ḣālidūne
إن الذين آمنوا وعملوا الصالحات وأخبتوا إلى ربهم أولئك أصحاب الجنة هم فيها خالدون

[] [] [ا م ن] [ع م ل] [ص ل ح] [خ ب ت] [] [ر ب ب] [] [ص ح ب] [ج ن ن] [] [] [خ ل د]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz ki Indeed,
الذين | ÆLZ̃YN elleƶīne kimseler those who
آمنوا ا م ن | ÆMN ËMNWÆ āmenū iman eden(ler) believe
وعملوا ع م ل | AML WAMLWÆ ve ǎmilū ve işleyenler and do
الصالحات ص ل ح | ṦLḪ ÆLṦÆLḪÆT S-SāliHāti iyi işler good deeds
وأخبتوا خ ب ت | ḢBT WǼḢBTWÆ ve eḣbetū ve gönülden boyun eğenler and humble themselves
إلى | ÎL ilā before
ربهم ر ب ب | RBB RBHM rabbihim Rabblerine their Lord,
أولئك | ǼWLÙK ulāike işte onlar those
أصحاب ص ح ب | ṦḪB ǼṦḪÆB eSHābu ehlidirler (are the) companions
الجنة ج ن ن | CNN ÆLCNT l-cenneti cennet (of) Paradise,
هم | HM hum onlar they
فيها | FYHÆ fīhā orada in it
خالدون خ ل د | ḢLD̃ ḢÆLD̃WN ḣālidūne kalıcıdırlar (will) abide forever.
şüphesiz ki | kimseler | iman eden(ler) | ve işleyenler | iyi işler | ve gönülden boyun eğenler | | Rabblerine | işte onlar | ehlidirler | cennet | onlar | orada | kalıcıdırlar |

[] [] [ÆMN] [AML] [ṦLḪ] [ḢBT] [] [RBB] [] [ṦḪB] [CNN] [] [] [ḢLD̃]
ÎN ÆLZ̃YN ËMNWÆ WAMLWÆ ÆLṦÆLḪÆT WǼḢBTWÆ ÎL RBHM ǼWLÙK ǼṦḪÆB ÆLCNT HM FYHÆ ḢÆLD̃WN

inne elleƶīne āmenū ve ǎmilū S-SāliHāti ve eḣbetū ilā rabbihim ulāike eSHābu l-cenneti hum fīhā ḣālidūne
إن الذين آمنوا وعملوا الصالحات وأخبتوا إلى ربهم أولئك أصحاب الجنة هم فيها خالدون

[] [] [ا م ن] [ع م ل] [ص ل ح] [خ ب ت] [] [ر ب ب] [] [ص ح ب] [ج ن ن] [] [] [خ ل د]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz ki Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الذين | ÆLZ̃YN elleƶīne kimseler those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
آمنوا ا م ن | ÆMN ËMNWÆ āmenū iman eden(ler) believe
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وعملوا ع م ل | AML WAMLWÆ ve ǎmilū ve işleyenler and do
Vav,Ayn,Mim,Lam,Vav,Elif,
6,70,40,30,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الصالحات ص ل ح | ṦLḪ ÆLṦÆLḪÆT S-SāliHāti iyi işler good deeds
Elif,Lam,Sad,Elif,Lam,Ha,Elif,Te,
1,30,90,1,30,8,1,400,
N – genitive feminine plural active participle
اسم مجرور
وأخبتوا خ ب ت | ḢBT WǼḢBTWÆ ve eḣbetū ve gönülden boyun eğenler and humble themselves
Vav,,Hı,Be,Te,Vav,Elif,
6,,600,2,400,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إلى | ÎL ilā before
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
ربهم ر ب ب | RBB RBHM rabbihim Rabblerine their Lord,
Re,Be,He,Mim,
200,2,5,40,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أولئك | ǼWLÙK ulāike işte onlar those
,Vav,Lam,,Kef,
,6,30,,20,
DEM – plural demonstrative pronoun
اسم اشارة
أصحاب ص ح ب | ṦḪB ǼṦḪÆB eSHābu ehlidirler (are the) companions
,Sad,Ha,Elif,Be,
,90,8,1,2,
N – nominative masculine plural noun
اسم مرفوع
الجنة ج ن ن | CNN ÆLCNT l-cenneti cennet (of) Paradise,
Elif,Lam,Cim,Nun,Te merbuta,
1,30,3,50,400,
"PN – genitive feminine proper noun → Paradise"
اسم علم مجرور
هم | HM hum onlar they
He,Mim,
5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
فيها | FYHÆ fīhā orada in it
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
خالدون خ ل د | ḢLD̃ ḢÆLD̃WN ḣālidūne kalıcıdırlar (will) abide forever.
Hı,Elif,Lam,Dal,Vav,Nun,
600,1,30,4,6,50,
N – nominative masculine plural active participle
اسم مرفوع

Konu Başlığı: [11:23-24] Gerçeği onaylayanlar

Abdulbaki Gölpınarlı : İnanıp iyi işlerde bulunanlara ve Rablerine yalvarıp yakaranlara gelince: Onlardır cennet ehli ve onlar, orada ebedî kalırlar.
Adem Uğur : İnanıp da güzel işler yapan ve Rablerine gönülden boyun eğenlere gelince, işte onlar cennet ehlidir. Onlar orada ebedî kalırlar.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki iman edip imanın gereği fiilleri ortaya koyanlar ve Rablerine huşû ve itaat hâlinde olanlar var ya, işte onlar cennet ehlidir! Onlar orada ebedî kalıcılardır.
Ahmet Tekin : İman ederek, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenler, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanlar, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanlar, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenler Rablerine kemâl-i edeple gönülden boyun eğenler, işte onlar cennet ehlidirler. Onlar orada ebedî yaşayacaklar.
Ahmet Varol : İman edip iyi işler işleyen ve Rabblerine gönülden boyun eğenlere gelince; işte onlar cennetliklerdir. Onlar orada sonsuza kadar kalacaklardır.
Ali Bulaç : İman edip salih amellerde bulunanlar ve 'Rablerine kalbleri tatmin bulmuş olarak bağlananlar', işte bunlar da cennetin halkıdırlar. Onda süresiz kalacaklardır.
Ali Fikri Yavuz : Fakat iman edip sâlih amellerde bulunanlar ve huşû ile Rablerine itaat edenler (var ya), işte bunlar cennetliktirler, orada onlar ebedî kalıcıdırlar.
Bekir Sadak : Dogrusu inanan ve yararli is yapanlar ve Rablerine boyun egenler, iste onlar cennetliklerdir; orada temellidirler.
Celal Yıldırım : Onlar ki, imân edip iyi-yararlı amellerde bulundular ve Rablarına gönülden bağlanıp kalb yatışkanlığıyla O'na yönelip eğildiler, işte onlar Cennet yaranıdırlar ve orada ebedî kalıcılardır.
Diyanet İşleri : İman edip, salih ameller işleyen ve Rablerine gönülden bağlananlara gelince, işte onlar cennetliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
Diyanet İşleri (eski) : Doğrusu inanan ve yararlı iş yapanlar ve Rablerine boyun eğenler, işte onlar cennetliklerdir; orada temellidirler.
Diyanet Vakfi : İnanıp da güzel işler yapan ve Rablerine gönülden boyun eğenlere gelince, işte onlar cennet ehlidir. Onlar orada ebedî kalırlar.
Edip Yüksel : İnanıp erdemli davrananlar ve Rab'lerine gönülden boyun eğenler ise cennet halkıdır. Onlar orada ebedi kalıcıdır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Fakat iman edip salih amel işleyenler ve Rablerine karşı edepli olanlar, güvenen ve itaat edenler var ya, işte bunlar da cennet ehlidirler. Onlar orada ebedi kalırlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Fakat iman edip güzel işler yapanlar ve Rablerine edeple gönülden itaat edenler, işte bunlar, cennetliklerdir; orada sonsuza dek kalacaklardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Fakat iyman edip salih salih ameller yapanlar ve mevlâlarına edeb ve ıtmi'nan ile itaatkâr olanlar işte bunlar eshabı Cennet hep orada muhalleddirler
Fizilal-il Kuran : İman edip iyi ameller işleyenlere ve Allah'a gönülden saygı besleyenlere gelince, onlar cennetliklerdir ve orada ebedi olarak kalacaklardır.
Gültekin Onan : İnanıp salih amellerde bulunanlar ve 'rablerine kalbleri tatmin bulmuş olarak bağlananlar', işte bunlar da cennetin halkıdırlar. Onda süresiz kalacaklardır.
Hakkı Yılmaz : Şüphesiz iman edenler, düzeltmeye yönelik işleri yapanlar ve Rablerine derin saygı ve alçakgönüllülük ile bağlananlar, işte bunlar da cennet ashâbıdırlar. Onlar orada sonsuz olarak kalırlar.
Hasan Basri Çantay : Îman edib de güzel işler yapanlar (a) ve huşu ve tevaazu'la Rablerine bağlananlar (a gelince) onlar cennetin yaranıdırlar. Onun içinde ebedî kalıcıdırlar onlar.
Hayrat Neşriyat : Muhakkak îmân edip sâlih ameller işleyenler ve Rablerine gönülden boyun eğenler var ya, işte onlar Cennet ehlidirler. Onlar orada ebedî olarak kalıcıdırlar.
İbni Kesir : Doğrusu inanan, salih ameller işleyen ve Rabblarına boyun eğenler; işte onlardır cennetlik olanlar. Orada ebediyyen kalacaklardır.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki; âmenû olanlar (ölmeden evvel Allah'a ulaşmayı dileyenler), ıslâh edici amel (nefs tezkiyesi) yapanlar ve Rab'lerine huşû duyanlar (kalplerine ihbat konulanlar, razı ve itaatkâr olanlar), işte onlar, cennet ehlidir. Onlar, orada ebedî kalanlardır.
Muhammed Esed : (Buna karşılık,) gerçek imana erişen, dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyan ve Rablerine alçak gönüllülükle boyun eğen kimseler; cennetlik olanlar, orada yerleşip sonsuza kadar yaşayacak olanlar işte böyleleridir.
Ömer Nasuhi Bilmen : İmân edenler, ve sâlih amellerde bulunanlar ve Rablerine kemal-i itaat ve huşû ile mutmain olanlar (yok mu) işte şüphesiz ki onlar cennet sahibidirler, onlar orada ebedîyyen kalıcılardır.
Ömer Öngüt : İman edip sâlih ameller işleyen ve Rablerine gönülden boyun eğenlere gelince, işte onlar cennet halkıdırlar. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
Şaban Piriş : İman edip, doğru işler yapanlar ve Rab’lerine kesinkes bağlananlar, onlar, cennet halkıdırlar. Onlar orada temelli kalacaklardır.
Suat Yıldırım : Fakat iman edip makbul ve güzel işler yapanlar ve mevlâlarına gönülden bağlanıp itaat edenler ise cennetliktir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
Süleyman Ateş : İnanıp iyi işler yapan ve Rablerine gönülden boyun eğenlere gelince; işte onlar da cennet halkıdır, onlar orada ebedi kalacaklardır.
Tefhim-ul Kuran : İman edip salih amellerde bulunanlar ve 'Rablerine kalbleri tatmin bulmuş olarak bağlananlar', işte bunlar da cennetin halkıdırlar. Onda temelli olarak kalacaklardır.
Ümit Şimşek : İman eden, güzel işler yapan ve Rablerine gönülden itaat edenlere gelince, işte onlar Cennet ehlidir; orada sürekli kalacaklardır.
Yaşar Nuri Öztürk : İman edip hayra ve barışa yönelik işler yaparak Rablerine içten bir bağlılıkla boyun eğenlere gelince, onlar cennet halkıdırlar. Sürekli kalacaklardır orada.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}