Abdulbaki Gölpınarlı : Sen ancak, korkanı korkutansın. | |
Adem Uğur : Sen ancak ondan korkanları uyarırsın. | |
Ahmed Hulusi : Sen ancak O'ndan haşyet duyan kimsenin uyarıcısısın! | |
Ahmet Tekin : Senin, sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatarak uyarman, yalnızca kıyametin dehşetinden korkanlara fayda sağlar. | |
Ahmet Varol : Sen sadece ondan korkacak olanı uyarıcısın. | |
Ali Bulaç : Sen, yalnızca ondan 'içi titreyerek korkanlar' için bir uyarıcısın. | |
Ali Fikri Yavuz : Sen, ancak kıyametten korkacakları sakındıran bir peygambersin. | |
Bekir Sadak : Sen sadece kiyametten korkani uyaransin. | |
Celal Yıldırım : Sen ancak (Allah'tan) saygı ile korkup eğilenleri uyaransın. | |
Diyanet İşleri : Sen, ancak ondan korkanları uyarıcısın. | |
Diyanet İşleri (eski) : Sen sadece kıyametten korkanı uyaransın. | |
Diyanet Vakfi : Sen ancak ondan korkanları uyarırsın. | |
Edip Yüksel : Senin görevin, sadece ondan korkanları uyarmaktır. | |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sen ancak ondan korkacak olanları uyarıcısın. | |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sen, ancak O'ndan korkacakların bir uyarıcısısın! | |
Elmalılı Hamdi Yazır : Sen ancak bir münzirisin ondan haşyet duyacakların | |
Fizilal-il Kuran : Sen ancak, ondan korkacak olanları uyarırsın. | |
Gültekin Onan : Sen, yalnızca ondan 'içi titreyerek korkanlar' için bir uyarıcısın. | |
Hakkı Yılmaz : Sen, ancak kıyâmetin kopuş zamanına, saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperti duyan kişilerin uyarıcısısın. | |
Hasan Basri Çantay : Sen ondan korkacak kimselere ancak o tehlikeyi haber verensin. | |
Hayrat Neşriyat : Sen ancak ondan korkan (Müslüman)ları korkutucusun! | |
İbni Kesir : Sen, ancak O'ndan korkanı uyaransın. | |
İskender Evrenosoğlu : Sen sadece, O'na huşû duyan, O'ndan korkanlar için bir uyarıcısın. | |
Muhammed Esed : Sen ancak ondan korkanları uyar(mak için gönderil)mişsin. | |
Ömer Nasuhi Bilmen : Şüphe yok ki sen, ancak ondan korkanlara bir korkutucusun. | |
Ömer Öngüt : Sen ancak ondan korkacak olan kimselere o tehlikeyi haber verensin. | |
Şaban Piriş : Sen ancak ondan korkan kimseye bir uyarıcısın. | |
Suat Yıldırım : Sana düşen sadece ondan korkanı uyarmaktır. | |
Süleyman Ateş : Sen ancak, ondan korkacak olanları uyarıcısın. | |
Tefhim-ul Kuran : Sen, yalnızca ondan 'içi titreyerek korkmakta' olanlar için bir uyarıp korkutansın. | |
Ümit Şimşek : Sen ondan korkanlar için bir uyarıcısın. | |
Yaşar Nuri Öztürk : Sen sadece, ondan korkanları uyaransın. | |