Adem Uğur Meali |
|
1: Söküp çıkaranlara, andolsun; | |
2: Yavaşça çekenlere, | |
3: Yüzdükçe yüzenlere, | |
4: Yarıştıkça yarışanlara, | |
5: Derken iş düzenleyenlere. | |
6: Birinci üflemenin (kâinatı) sarstığı, | |
7: Onu ikinci üflemenin takip ettiği gün, | |
8: İşte o gün yürekler kaygıdan oynar, | |
9: Gözler yorgun düşer. | |
10: Diyorlar ki, "Öldükten sonra biz, (dünyadaki) ilk halimize mi döndürüleceğiz, | |
11: (Hem de) çürümüş kemikler olduktan sonra ha?" | |
12: O zaman bu, ziyanlı bir dönüş olur dediler. | |
13: Bu dönüş, sadece bir seslenmeye bakar. | |
14: Birdenbire kendilerini mahşerde buluverirler. | |
15: (Habibim!) Sana Musa'nın haberi geldi mi? | |
16: Rabbi, kutsal Tuva vadisinde ona seslenmişti: | |
17: Firavun'a git! Çünkü o çok azdı. | |
18: De ki: Nasıl, arınmağa gönlün var mı? | |
19: Seni Rabbimin yoluna iletmemi ister misin? Böylece ondan korkarsın. | |
20: Ve ona en büyük mucizeyi gösterdi. | |
21: (O ise) hemen yalanladı ve isyan etti. | |
22: Sonra (inkâr için) olanca çabasını göstererek sırtını döndü. | |
23: Derhal (adamlarını) topladı ve (onlara) bağırdı: | |
24: Ben, sizin en yüce Rabbinizim! dedi. | |
25: Allah onu, (herkese ibret olarak) dünya ve ahiret azabıyla cezalandırdı. | |
26: Elbette bunda, korkan kimseler için büyük bir ibret vardır. | |
27: Sizi yaratmak mı daha güç, yoksa gökyüzünü yaratmak mı, ki onu Allah bina etti, | |
28: Onu yükseltti, düzene koydu, | |
29: Gecesini kararttı, gündüzünü ağarttı. | |
30: Ondan sonra da yerküreyi döşedi, | |
31: Yerden suyunu ve otlağını çıkardı, | |
32: Dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi. | |
33: Kendiniz ve hayvanlarınız için bir faydalanma olmak üzere. | |
34: Her şeyi alt üst eden o büyük felâket geldiği vakit, | |
35: İnsanın yapıp ettiklerini hatırlayacağı gün, | |
36: Ve görene cehennem açık bir şekilde gösterilmiştir. | |
37: Artık kim azmışsa, | |
38: Ve dünya hayatını ahirete tercih etmişse, | |
39: Şüphesiz cehennem (onun için) tek barınaktır. | |
40: Rabbinin makamından korkan ve nefsini kötü arzulardan uzaklaştırmış kimse için, | |
41: Şüphesiz cennet (onun) yegâne barınağıdır. | |
42: Sana kıyameti sorarlar: Gelip çatması ne zamandır? (derler.) | |
43: Sen onu nereden bilip bildireceksin! | |
44: Onun nihaî ilmi yalnız Rabbine aittir. | |
45: Sen ancak ondan korkanları uyarırsın. | |
46: Kıyamet gününü gördüklerinde (dünyada) sadece bir akşam vakti ya da kuşluk zamanı kadar kaldıklarını sanırlar. | |