İbni Kesir Meali |
|
1: Boğulmuş olanları söküp alanlara andolsun. | |
2: Canları kolaylıkla alanlara, | |
3: Yüzüp yüzüp gidenlere, | |
4: Yarıştıkça yarışanlara, | |
5: Ve işleri yönetenlere, | |
6: O gün; bir sarsıntı sarsar, | |
7: Ve peşinden bie başkası gelir. | |
8: O gün kalbler titrer, | |
9: Gözler yere döner. | |
10: Biz, eski halimize mi döndürüleceğiz? derler. | |
11: Ufalanmış kemikler olduğumuz vakit mi? | |
12: O takdirde bu, zararlı bir dönüştür, derler. | |
13: Doğrusu o, bir tek çığlıktır. | |
14: Ki o zaman, hepsi toprağın yüzüne dökülecektir. | |
15: Musa'nın haberi geldi mi sana? | |
16: Hani Rabbı ona; mukaddes vadide, Tuva'da şöyle seslenmişti: | |
17: Firavun'a git; çünkü o, çok azmıştır. | |
18: De ki: temizlenmeye meylin var mı senin. | |
19: Rabbına giden yolu göstereyim de O'ndan korkasın. | |
20: Ve ona en büyük mucizeyi gösterdi. | |
21: Ama o, yalanlayıp isyan etti. | |
22: Sonra arkasını döndü, koşmaya başladı. | |
23: Toplayıp seslendi: | |
24: Ve sizin en yüce Rabbınız benim, dedi. | |
25: Bunu üzerine Allah, onu dünya ve ahiret azabıyla yakaladı. | |
26: Şüphesiz ki bunda, korkan kimseler için ibret vardır. | |
27: Sizi yaratmak mı daha zordur, yoksa göğü mü? Onu bina etmiştir. | |
28: Boynu yükseltmiş ve ona bir şekil vermiştir. | |
29: Gecesini karanlık yapmış, gündüzünü ortaya çıkarmıştır. | |
30: Bundan sonra yeri döşemiştir. | |
31: Ondan suyunu ve otlağını çıkarmıştır. | |
32: Dağları dikmiştir. | |
33: Sizin ve hayvanlarınızın geçinmesi için. | |
34: Fakat o en büyük bela geldiği zaman; | |
35: O gün insan, neye çalıştığını anlar. | |
36: Cehennem, bakan herkese apaçık gösterilir. | |
37: Artık kim haddini aşmışsa. | |
38: Ve kim dünya hayatını tercih etmişse; | |
39: Şüphesiz ki onun varacağı yer; cehennemdir. | |
40: Kim de Rabbının makamından korkup da nefsini heveslerden alıkoyduysa; | |
41: Şüphesiz ki onun varacağı yer, cennettir. | |
42: Sana kıyametin ne zaman gelip çatacağını soruyorlar. | |
43: Senin neyine onun zamanını bildirmek. | |
44: En sonunda o, ancak Rabbına aittir. | |
45: Sen, ancak O'ndan korkanı uyaransın. | |
46: Ve onlar onu gördükleri gün; sadece bir akşam veya bir kuşluk vakti kalmış gibi olurlar. | |