Gültekin Onan Meali |
|
1: Ta en derinden acıyla sökerek çıkaranlara andolsun. | |
2: Yumuşacık çekip alanlara, | |
3: Yüzdükçe yüzerek gidenlere, | |
4: Öncü olarak yarışıp geçenlere, | |
5: Derken buyruğu bir düzen içinde evirip çevirenlere, | |
6: O sarsıntının sarsacağı gün, | |
7: Arkasından onu diğer bir sarsıntı izleyecek. | |
8: O gün kalpler (dehşet içinde) hoplayacak. | |
9: Gözler zillet içinde düşecek. | |
10: Derler ki: "Biz çukurda iken, gerçekten biz mi yeniden (diriltilip) döndürüleceğiz?" | |
11: "Biz çürüyüp dağılmış kemikler olduğumuz zaman mı?" | |
12: Derler ki: "Şu durumda, zararına bir dönüştür bu." | |
13: Oysa bu, yalnızca tek bir haykırıştır. | |
14: Bir de bakarsın ki, onlar, yerin üstündedirler. | |
15: Musa'nın haberi sana geldi mi? | |
16: Hani rabbi ona, kutsal vadi Tuva'da seslenmişti: | |
17: "Firavun'a git; çünkü o azdı." | |
18: Ona de ki: "Temizlenmek ister misin?" | |
19: "Seni rabbine yönelteyim, böylece (O'ndan) korkmuş olursun." | |
20: (Musa) Ona büyük ayeti gösterdi. | |
21: Fakat o, yalanladı ve isyan etti. | |
22: Sonra (karşı yönde) çaba harcayıp sırtını döndü. | |
23: Sonunda (yardımcı güçlerini) topladı, seslendi; | |
24: Dedi ki: "Sizin en yüce rabbiniz benim." | |
25: Böylelikle Tanrı onu, ahiret ve dünya azabıyla yakaladı. | |
26: Gerçekten bundan 'içi titreyerek korkacak' kimse için elbette bir ibret (ders) vardır. | |
27: Yaratmak bakımından siz mi daha güçsünüz yoksa gök mü? (Tanrı) Onu bina etti. | |
28: Boyunu yükseltti, ona belli bir düzen verdi. | |
29: Gecesini kararttı, kuşluğunu açığa çıkardı. | |
30: Bundan sonra yeryüzünü serip döşedi. | |
31: Ondan da suyunu ve otlağını çıkardı. | |
32: Dağlarını dikip oturttu; | |
33: Size ve hayvanlarınıza bir yarar (meta) olmak üzere. | |
34: Ancak o, 'her şeyi batırıp gömen büyük felaket' (kıyamet) geldiği zaman. | |
35: O gün, insan, neye çaba harcadığını düşünüp anlar. | |
36: Görebilenler için cehennem de sergilenmiştir. | |
37: Artık kim taşkınlık edip azarsa, | |
38: Ve dünya hayatını seçerse, | |
39: Şüphesiz cehennem, (onun için) bir barınma yeridir. | |
40: Kim rabbinin makamından korkar ve nefsi hevadan sakındırırsa, | |
41: Artık şüphesiz cennet, (onun için) bir barınma yeridir. | |
42: "O ne zaman demir atacak?" diye, sana kıyamet saatini soruyorlar. | |
43: Onunla ilgili bilgi vermekten yana sende ne var ki... | |
44: En sonunda o (ve onunla ilgili bilgi) rabbine aittir. | |
45: Sen, yalnızca ondan 'içi titreyerek korkanlar' için bir uyarıcısın. | |
46: Onu gördükleri gün sanki, bir akşam veya bir kuşluk vaktinden başkasını yaşamamış gibidirler. | |