Abdulbaki Gölpınarlı : Sen, onu ne bilirsin ki ne anlatacaksın? | |
Adem Uğur : Sen onu nereden bilip bildireceksin! | |
Ahmed Hulusi : (Oysa) onun bilgisi sende ne arar! | |
Ahmet Tekin : Sen onu nereden bilip insanlara anlatacaksın? | |
Ahmet Varol : Sen onun hakkında nereden bilgi vereceksin? | |
Ali Bulaç : Onunla ilgili bilgi vermekten yana, sende ne var ki... | |
Ali Fikri Yavuz : Onu anlatmak sana nerden olsun? (Allah bildirmeyince...) | |
Bekir Sadak : Nerde senden onu anlatmasi? | |
Celal Yıldırım : Sende ona ait bilgi nerede ki anlatasın ?! | |
Diyanet İşleri : Onu bilip söylemek nerede, sen nerede? | |
Diyanet İşleri (eski) : Nerde senden onu anlatması? | |
Diyanet Vakfi : Sen onu nereden bilip bildireceksin! | |
Edip Yüksel : Onu bildirmek, (ey Muhammed) senin görevin değildir. | |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sen nerde, onu anlatmak nerde?! | |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Nerde senden onu anlatması (sen nerede, onu anlatmak nerede)?! | |
Elmalılı Hamdi Yazır : Nerde senden onu anlatması? | |
Fizilal-il Kuran : Sen nerede, onun vaktini söylemek nerede? | |
Gültekin Onan : Onunla ilgili bilgi vermekten yana sende ne var ki... | |
Hakkı Yılmaz : Onun anılmasından sende ne var ki? | |
Hasan Basri Çantay : Sende ona âid şey (bilgi) yokdur ki anlatasın. | |
Hayrat Neşriyat : Onu anlatmaktan (vaktinden haber vermekten) yana, sende ne (bilgi) var? | |
İbni Kesir : Senin neyine onun zamanını bildirmek. | |
İskender Evrenosoğlu : Sende onun zikrinden (başka) ne var (onun beyanından başka bir bilgin yoktur). | |
Muhammed Esed : Sen onun hakkında ne söyleyebilirsin ki? | |
Ömer Nasuhi Bilmen : (42-44) Sana Kıyametten sorarlar ki, onun vukû'u ne zamandır? Sen onu yâdetmek hususunda ne haldesin? Onun sonu Rabbine varır. | |
Ömer Öngüt : Sende ona âit bilgi yoktur ki anlatasın. | |
Şaban Piriş : Senin neyine ondan haber vermek. | |
Suat Yıldırım : Sen nerede, onun vaktini bildirmek nerede? | |
Süleyman Ateş : Sen nerede, onun vaktini söylemek nerede?! | |
Tefhim-ul Kuran : Onunla ilgili bilgi vermekten yana, sende ne var ki... | |
Ümit Şimşek : Sen onu nereden bileceksin? | |
Yaşar Nuri Öztürk : Nerede sende, onu hatırlatacak şey! | |