» 10 / Yûnus  76:

Kuran Sırası: 10
İniş Sırası: 51
Yunus Suresi = Yunus Suresi
Hz. Yunus ve kavminden bahsedildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109

10:76 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
ne zaman ki | onlara gelince | gerçek | | katımızdan | dediler | şüphesiz | bu | bir sihirdir | apaçık |

FLMÆ CÆÙHM ÆLḪG MN AND̃NÆ GÆLWÆ ÎN HZ̃Æ LSḪR MBYN
felemmā cā'ehumu l-Haḳḳu min ǐndinā ḳālū inne hāƶā lesiHrun mubīnun

فَلَمَّا جَاءَهُمُ الْحَقُّ مِنْ عِنْدِنَا قَالُوا إِنَّ هَٰذَا لَسِحْرٌ مُبِينٌ

Transcript Okunuş Türkçe
1. FLMÆ = felemmā : ne zaman ki
2. CÆÙHM = cā'ehumu : onlara gelince
3. ÆLḪG = l-Haḳḳu : gerçek
4. MN = min :
5. AND̃NÆ = ǐndinā : katımızdan
6. GÆLWÆ = ḳālū : dediler
7. ÎN = inne : şüphesiz
8. HZ̃Æ = hāƶā : bu
9. LSḪR = lesiHrun : bir sihirdir
10. MBYN = mubīnun : apaçık
ne zaman ki | onlara gelince | gerçek | | katımızdan | dediler | şüphesiz | bu | bir sihirdir | apaçık |

[] [CYÆ] [ḪGG] [] [AND̃] [GWL] [] [] [SḪR] [BYN]
FLMÆ CÆÙHM ÆLḪG MN AND̃NÆ GÆLWÆ ÎN HZ̃Æ LSḪR MBYN

felemmā cā'ehumu l-Haḳḳu min ǐndinā ḳālū inne hāƶā lesiHrun mubīnun
فلما جاءهم الحق من عندنا قالوا إن هذا لسحر مبين

[] [ج ي ا] [ح ق ق] [] [ع ن د] [ق و ل] [] [] [س ح ر] [ب ي ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فلما | FLMÆ felemmā ne zaman ki So when
جاءهم ج ي ا | CYÆ CÆÙHM cā'ehumu onlara gelince came to them
الحق ح ق ق | ḪGG ÆLḪG l-Haḳḳu gerçek the truth
من | MN min from Us,
عندنا ع ن د | AND̃ AND̃NÆ ǐndinā katımızdan from Us,
قالوا ق و ل | GWL GÆLWÆ ḳālū dediler they said,
إن | ÎN inne şüphesiz """Indeed"
هذا | HZ̃Æ hāƶā bu this
لسحر س ح ر | SḪR LSḪR lesiHrun bir sihirdir (is) surely, a magic
مبين ب ي ن | BYN MBYN mubīnun apaçık "clear."""
ne zaman ki | onlara gelince | gerçek | | katımızdan | dediler | şüphesiz | bu | bir sihirdir | apaçık |

[] [CYÆ] [ḪGG] [] [AND̃] [GWL] [] [] [SḪR] [BYN]
FLMÆ CÆÙHM ÆLḪG MN AND̃NÆ GÆLWÆ ÎN HZ̃Æ LSḪR MBYN

felemmā cā'ehumu l-Haḳḳu min ǐndinā ḳālū inne hāƶā lesiHrun mubīnun
فلما جاءهم الحق من عندنا قالوا إن هذا لسحر مبين

[] [ج ي ا] [ح ق ق] [] [ع ن د] [ق و ل] [] [] [س ح ر] [ب ي ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فلما | FLMÆ felemmā ne zaman ki So when
Fe,Lam,Mim,Elif,
80,30,40,1,
REM – prefixed resumption particle
T – time adverb
الفاء استئنافية
ظرف زمان
جاءهم ج ي ا | CYÆ CÆÙHM cā'ehumu onlara gelince came to them
Cim,Elif,,He,Mim,
3,1,,5,40,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الحق ح ق ق | ḪGG ÆLḪG l-Haḳḳu gerçek the truth
Elif,Lam,Ha,Gaf,
1,30,8,100,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
من | MN min from Us,
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
عندنا ع ن د | AND̃ AND̃NÆ ǐndinā katımızdan from Us,
Ayn,Nun,Dal,Nun,Elif,
70,50,4,50,1,
N – genitive noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم مجرور و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
قالوا ق و ل | GWL GÆLWÆ ḳālū dediler they said,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إن | ÎN inne şüphesiz """Indeed"
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
هذا | HZ̃Æ hāƶā bu this
He,Zel,Elif,
5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
لسحر س ح ر | SḪR LSḪR lesiHrun bir sihirdir (is) surely, a magic
Lam,Sin,Ha,Re,
30,60,8,200,
EMPH – emphatic prefix lām
N – nominative masculine indefinite noun
اللام لام التوكيد
اسم مرفوع
مبين ب ي ن | BYN MBYN mubīnun apaçık "clear."""
Mim,Be,Ye,Nun,
40,2,10,50,
ADJ – nominative masculine indefinite (form IV) active participle
صفة مرفوعة

Konu Başlığı: [10:75-82] Musa ve Harun Firavuna Mesajı İletiyor

Abdulbaki Gölpınarlı : Gerçek olan şey, katımızdan onlara gelince bu dediler, şüphe yok ki apaçık bir büyü.
Adem Uğur : Katımızdan onlara hak (mucize) gelince: "Bu elbette apaçık bir sihirdir" dediler.
Ahmed Hulusi : İndîmizden onlara Hak geldiğinde: "Muhakkak ki bu apaçık bir sihirdir" dediler.
Ahmet Tekin : Kendilerine tarafımızdan hak bir mûcize, doğru bilgiler gelince: 'Bunlar kesinlikle, aklımızı etki altına alan apaçık bir sihirdir, bir aldatmacadır' dediler.
Ahmet Varol : Onlara katımızdan gerçek gelince: 'Bu apaçık bir sihirdir' dediler.
Ali Bulaç : Onlara katımızdan hak geldiği zaman, dediler ki: "Bu, kuşkusuz apaçık bir büyüdür."
Ali Fikri Yavuz : Tarafımızdan kendilerine mûcize geldiği vakit, “ - Muhakkak bu açık bir sihirdir.” dediler.
Bekir Sadak : Gercek, katimizdan onlara gelince: «Dogrusu bu apacik bir buyudur» dediler.
Celal Yıldırım : Onlara bizim katımızdan hak gelince, «bu ancak açık bir sihirdir» dediler.
Diyanet İşleri : Katımızdan kendilerine hak (mucize) gelince, “Şüphesiz bu, apaçık bir sihirdir” dediler.
Diyanet İşleri (eski) : Gerçek, katımızdan onlara gelince: 'Doğrusu bu apaçık bir büyüdür' dediler.
Diyanet Vakfi : Katımızdan onlara hak (mucize) gelince: «Bu elbette apaçık bir sihirdir» dediler.
Edip Yüksel : Tarafımızdan kendilerine gerçek gelince, 'Bu apaçık bir büyüdür,' dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kendilerine tarafımızdan hak gelince, «Muhakkak ki bu, apaçık bir sihirdir.» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Tarafımızdan kendilerine hak gelince, «Muhakkak bu açık bir sihir!» dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Tarafımızdan kendilerine hak geldiği vakıt her halde bu açık bir sihir dediler
Fizilal-il Kuran : Bizim tarafımızdan gönderilen gerçek onlara ulaşınca, «Bu apaçık bir büyüdür» dediler.
Gültekin Onan : Onlara katımızdan hak geldiği zaman, dediler ki: "Bu, kuşkusuz apaçık bir büyüdür."
Hakkı Yılmaz : Kendilerine tarafımızdan gerçek gelince, “Hiç şüphesiz bu, kesinlikle apaçık bir sihirdir” dediler.
Hasan Basri Çantay : Tarafımızdan kendilerine hak (mu'cize) geldiği vakit: «Her halde bu, apaçık bir sihirdir» dediler.
Hayrat Neşriyat : Nihâyet onlara tarafımızdan hak gelince: 'Doğrusu bu apaçık bir sihirdir' dediler.
İbni Kesir : Tarafımızdan kendilerine hak geldiği vakit; doğrusu bu, apaçık bir büyüdür, dediler.
İskender Evrenosoğlu : Böylece onlara katımızdan hak geldiği zaman: “Muhakkak ki bu, apaçık bir sihirdir.” dediler.
Muhammed Esed : Öyle ki, kendilerine katımızdan hak geldiği zaman, "Bakın, bu düpedüz bir büyü!" dediler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Vaktâ ki onlara Bizim tarafımızdan hak geldi, «Şüphe yok ki bu elbette apaçık bir sahirdir,» dediler.
Ömer Öngüt : Katımızdan kendilerine hak geldiği zaman: “Doğrusu bu apaçık bir sihirdir. ” dediler.
Şaban Piriş : Katımızdan onlara gerçek geldiği zaman, onlar: -Bu, apaçık bir sihirdir! demişlerdi.
Suat Yıldırım : Onlara tarafımızdan gerçek ulaşınca: "Bu besbelli bir sihirdir." dediler.
Süleyman Ateş : Onlara katımızdan gerçek gelince: "Bu, apaçık bir büyüdür." dediler.
Tefhim-ul Kuran : Onlara katımızdan hak geldiği zaman, dediler ki: «Bu, kuşkusuz apaçık bir büyüdür.»
Ümit Şimşek : Tarafımızdan onlara hak geldiğinde, 'Bu düpedüz bir büyü' dediler.
Yaşar Nuri Öztürk : Gerçek, katımızdan onlara geldiğinde şöyle demişlerdi: "Hiç kuşkusuz, bu, apaçık bir büyüdür."


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}