Abdulbaki Gölpınarlı : Odur dirilten ve öldüren ve hepiniz de dönüp onun tapısına varacaksınız. | |
Adem Uğur : O hem diriltir hem de öldürür ve yalnız O'na döndürüleceksiniz. | |
Ahmed Hulusi : "HÛ"! Diriltir ve öldürür! O'na rücu edeceksiniz (Hakikatinizin, Esmâ'sıyla yaratılmış olduğunu Hakk-el yakîn yaşayacaksınız)! | |
Ahmet Tekin : O hayat verir, yaşatır, eceller gelince de ölümü gerçekleştirir. O’nun huzuruna götürülüp hesaba çekileceksiniz. | |
Ahmet Varol : O, diriltir ve öldürür ve siz O'na döndürülürsünüz. | |
Ali Bulaç : O, diriltir ve öldürür. Ve O'na döndürüleceksiniz. | |
Ali Fikri Yavuz : Allah hem diriltir, hem öldürür. Hep döndürülüp ona götürüleceksiniz. | |
Bekir Sadak : Dirilten ve olduren O'dur. O'na doneceksiniz. | |
Celal Yıldırım : O diriltir ve öldürür ve ancak O'na döndürüleceksiniz. | |
Diyanet İşleri : O, diriltir ve öldürür; ancak O’na döndürüleceksiniz. | |
Diyanet İşleri (eski) : Dirilten ve öldüren O'dur. O'na döneceksiniz. | |
Diyanet Vakfi : O hem diriltir hem de öldürür ve yalnız O’na döndürüleceksiniz. | |
Edip Yüksel : O diriltir ve öldürür. O'na döndürüleceksiniz. | |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O, hem can veren, hem can alandır. Ve hepiniz O'na döndürülüp götürüleceksiniz. | |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O hem diriltir, hem de öldürür ve hep döndürülüp O'na götürüleceksiniz! | |
Elmalılı Hamdi Yazır : O hem diriltir hem öldürür ve hep döndürülüb ona götürüleceksiniz | |
Fizilal-il Kuran : Dirilten de öldüren de O'dur. O'nun huzuruna döndürüleceksiniz. | |
Gültekin Onan : O, diriltir ve öldürür. Ve O'na döndürüleceksiniz. | |
Hakkı Yılmaz : Allah, hayat verir ve öldürür. Ve siz, yalnızca O'na döndürüleceksiniz. | |
Hasan Basri Çantay : O, hem diriltir, hem öldürür. (Hepiniz) ancak Ona döndürüleceksiniz. | |
Hayrat Neşriyat : O, hem hayat verir, hem öldürür. Ve (sonunda hepiniz) O’na döndürüleceksiniz! | |
İbni Kesir : Dirilten ve öldüren O'dur. O'na döneceksiniz. | |
İskender Evrenosoğlu : O, diriltir ve öldürür. Ve O'na döndürüleceksiniz. | |
Muhammed Esed : Hayatı bahşeden ve ölümü takdir eden O'dur; ve sonunda hepiniz O'na dönmek zorundasınız. | |
Ömer Nasuhi Bilmen : O diriltir ve öldürür ve O'na döndürüleceksinizdir. | |
Ömer Öngüt : Dirilten de öldüren de O'dur. Siz O'na döndürülüp götürüleceksiniz. | |
Şaban Piriş : Dirilten ve öldüren O’dur. O’na döndürüleceksiniz! | |
Suat Yıldırım : Hayatı veren de, öldürüp geri alan da O’dur. Ve sonunda hepiniz O’nun huzuruna götürüleceksiniz. | |
Süleyman Ateş : O, yaşatır, öldürür ve siz O'na döndürülüp götürüleceksiniz. | |
Tefhim-ul Kuran : O, diriltir ve öldürür. Ve O'na döndürüleceksiniz. | |
Ümit Şimşek : Can veren de, öldüren de Odur; yine Ona dönersiniz. | |
Yaşar Nuri Öztürk : O, hayat verir, O öldürür. O'na döndürüleceksiniz.! | |