» 6 / En’âm  77:

Kuran Sırası: 6
İniş Sırası: 55
Enam Suresi = Davar Suresi
Araplarin hayvanlara uyguladiklari bazi gelenekler kinandigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165

6:77 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
ne zaman ki | gördüğünde | Ay'ı | doğarken | dedi | budur | Rabbim | ne zaman ki | (o da) batınca | dedi | eğer | | bana doğru yolu göstermeseydi | Rabbim | elbette olurdum | -tan | topluluk- | sapıtan |

FLMÆ ÆLGMR BÆZĞÆ GÆL HZ̃Æ RBY FLMÆ ǼFL GÆL LÙN LM YHD̃NY RBY LǼKWNN MN ÆLGWM ÆLŽÆLYN
felemmā raā l-ḳamera bāziğan ḳāle hāƶā rabbī felemmā efele ḳāle lein lem yehdinī rabbī leekūnenne mine l-ḳavmi D-Dāllīne

فَلَمَّا رَأَى الْقَمَرَ بَازِغًا قَالَ هَٰذَا رَبِّي فَلَمَّا أَفَلَ قَالَ لَئِنْ لَمْ يَهْدِنِي رَبِّي لَأَكُونَنَّ مِنَ الْقَوْمِ الضَّالِّينَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. FLMÆ = felemmā : ne zaman ki
2. RǼ = raā : gördüğünde
3. ÆLGMR = l-ḳamera : Ay'ı
4. BÆZĞÆ = bāziğan : doğarken
5. GÆL = ḳāle : dedi
6. HZ̃Æ = hāƶā : budur
7. RBY = rabbī : Rabbim
8. FLMÆ = felemmā : ne zaman ki
9. ǼFL = efele : (o da) batınca
10. GÆL = ḳāle : dedi
11. LÙN = lein : eğer
12. LM = lem :
13. YHD̃NY = yehdinī : bana doğru yolu göstermeseydi
14. RBY = rabbī : Rabbim
15. LǼKWNN = leekūnenne : elbette olurdum
16. MN = mine : -tan
17. ÆLGWM = l-ḳavmi : topluluk-
18. ÆLŽÆLYN = D-Dāllīne : sapıtan
ne zaman ki | gördüğünde | Ay'ı | doğarken | dedi | budur | Rabbim | ne zaman ki | (o da) batınca | dedi | eğer | | bana doğru yolu göstermeseydi | Rabbim | elbette olurdum | -tan | topluluk- | sapıtan |

[] [RÆY] [GMR] [BZĞ] [GWL] [] [RBB] [] [ÆFL] [GWL] [] [] [HD̃Y] [RBB] [KWN] [] [GWM] [ŽLL]
FLMÆ ÆLGMR BÆZĞÆ GÆL HZ̃Æ RBY FLMÆ ǼFL GÆL LÙN LM YHD̃NY RBY LǼKWNN MN ÆLGWM ÆLŽÆLYN

felemmā raā l-ḳamera bāziğan ḳāle hāƶā rabbī felemmā efele ḳāle lein lem yehdinī rabbī leekūnenne mine l-ḳavmi D-Dāllīne
فلما رأى القمر بازغا قال هذا ربي فلما أفل قال لئن لم يهدني ربي لأكونن من القوم الضالين

[] [ر ا ي] [ق م ر] [ب ز غ] [ق و ل] [] [ر ب ب] [] [ا ف ل] [ق و ل] [] [] [ه د ي] [ر ب ب] [ك و ن] [] [ق و م] [ض ل ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فلما | FLMÆ felemmā ne zaman ki When
رأى ر ا ي | RÆY raā gördüğünde he saw
القمر ق م ر | GMR ÆLGMR l-ḳamera Ay'ı the moon
بازغا ب ز غ | BZĞ BÆZĞÆ bāziğan doğarken rising
قال ق و ل | GWL GÆL ḳāle dedi he said,
هذا | HZ̃Æ hāƶā budur """This"
ربي ر ب ب | RBB RBY rabbī Rabbim "(is) my Lord."""
فلما | FLMÆ felemmā ne zaman ki But when
أفل ا ف ل | ÆFL ǼFL efele (o da) batınca it set
قال ق و ل | GWL GÆL ḳāle dedi he said,
لئن | LÙN lein eğer """If"
لم | LM lem (does) not
يهدني ه د ي | HD̃Y YHD̃NY yehdinī bana doğru yolu göstermeseydi guide me
ربي ر ب ب | RBB RBY rabbī Rabbim my Lord,
لأكونن ك و ن | KWN LǼKWNN leekūnenne elbette olurdum I will surely be
من | MN mine -tan among
القوم ق و م | GWM ÆLGWM l-ḳavmi topluluk- the people
الضالين ض ل ل | ŽLL ÆLŽÆLYN D-Dāllīne sapıtan "who went astray."""
ne zaman ki | gördüğünde | Ay'ı | doğarken | dedi | budur | Rabbim | ne zaman ki | (o da) batınca | dedi | eğer | | bana doğru yolu göstermeseydi | Rabbim | elbette olurdum | -tan | topluluk- | sapıtan |

[] [RÆY] [GMR] [BZĞ] [GWL] [] [RBB] [] [ÆFL] [GWL] [] [] [HD̃Y] [RBB] [KWN] [] [GWM] [ŽLL]
FLMÆ ÆLGMR BÆZĞÆ GÆL HZ̃Æ RBY FLMÆ ǼFL GÆL LÙN LM YHD̃NY RBY LǼKWNN MN ÆLGWM ÆLŽÆLYN

felemmā raā l-ḳamera bāziğan ḳāle hāƶā rabbī felemmā efele ḳāle lein lem yehdinī rabbī leekūnenne mine l-ḳavmi D-Dāllīne
فلما رأى القمر بازغا قال هذا ربي فلما أفل قال لئن لم يهدني ربي لأكونن من القوم الضالين

[] [ر ا ي] [ق م ر] [ب ز غ] [ق و ل] [] [ر ب ب] [] [ا ف ل] [ق و ل] [] [] [ه د ي] [ر ب ب] [ك و ن] [] [ق و م] [ض ل ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فلما | FLMÆ felemmā ne zaman ki When
Fe,Lam,Mim,Elif,
80,30,40,1,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
T – time adverb
الفاء عاطفة
ظرف زمان
رأى ر ا ي | RÆY raā gördüğünde he saw
Re,,,
200,,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
القمر ق م ر | GMR ÆLGMR l-ḳamera Ay'ı the moon
Elif,Lam,Gaf,Mim,Re,
1,30,100,40,200,
"N – accusative masculine noun → Moon"
اسم منصوب
بازغا ب ز غ | BZĞ BÆZĞÆ bāziğan doğarken rising
Be,Elif,Ze,Ğayn,Elif,
2,1,7,1000,1,
N – accusative masculine indefinite active participle
اسم منصوب
قال ق و ل | GWL GÆL ḳāle dedi he said,
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
هذا | HZ̃Æ hāƶā budur """This"
He,Zel,Elif,
5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
ربي ر ب ب | RBB RBY rabbī Rabbim "(is) my Lord."""
Re,Be,Ye,
200,2,10,
N – nominative masculine noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
اسم مرفوع والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فلما | FLMÆ felemmā ne zaman ki But when
Fe,Lam,Mim,Elif,
80,30,40,1,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
T – time adverb
الفاء عاطفة
ظرف زمان
أفل ا ف ل | ÆFL ǼFL efele (o da) batınca it set
,Fe,Lam,
,80,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
قال ق و ل | GWL GÆL ḳāle dedi he said,
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
لئن | LÙN lein eğer """If"
Lam,,Nun,
30,,50,
EMPH – emphatic prefix lām
COND – conditional particle
اللام لام التوكيد
حرف شرط
لم | LM lem (does) not
Lam,Mim,
30,40,
NEG – negative particle
حرف نفي
يهدني ه د ي | HD̃Y YHD̃NY yehdinī bana doğru yolu göstermeseydi guide me
Ye,He,Dal,Nun,Ye,
10,5,4,50,10,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, jussive mood
PRON – 1st person singular object pronoun
فعل مضارع مجزوم والياء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ربي ر ب ب | RBB RBY rabbī Rabbim my Lord,
Re,Be,Ye,
200,2,10,
N – nominative masculine noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
اسم مرفوع والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لأكونن ك و ن | KWN LǼKWNN leekūnenne elbette olurdum I will surely be
Lam,,Kef,Vav,Nun,Nun,
30,,20,6,50,50,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 1st person singular imperfect verb
EMPH – emphatic suffix nūn
اللام لام التوكيد
فعل مضارع والنون للتوكيد
من | MN mine -tan among
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
القوم ق و م | GWM ÆLGWM l-ḳavmi topluluk- the people
Elif,Lam,Gaf,Vav,Mim,
1,30,100,6,40,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
الضالين ض ل ل | ŽLL ÆLŽÆLYN D-Dāllīne sapıtan "who went astray."""
Elif,Lam,Dad,Elif,Lam,Ye,Nun,
1,30,800,1,30,10,50,
ADJ – genitive masculine plural active participle
صفة مجرورة

Konu Başlığı: [6:74-82] İbrahim, Allah Konusunda Halkıyla Tartışıyor

Abdulbaki Gölpınarlı : Sonra Ayın doğmakta olduğunu görmüş de Rabbim bu demişti. Fakat batınca andolsun ki demişti, Rabbim bana doğru yolu göstermezse sapık kavimden olacağım ben.
Adem Uğur : Ay'ı doğarken görünce, Rabbim budur, dedi. O da batınca, Rabbim bana doğru yolu göstermezse elbette yoldan sapan topluluklardan olurum, dedi.
Ahmed Hulusi : Ay'ı (duygusallık kaynağı oluşu itibarıyla benliğini) doğarken gördü. . . "İşte bu Rabbim" dedi. . . Batınca şöyle dedi: "Yemin olsun ki eğer Rabbim bana hidâyet etmemiş olsaydı, elbette sapmışlar topluluğundan olurdum. "
Ahmet Tekin : Ayı doğarken görünce: 'Rabbim budur' dedi. O da batınca: 'Rabbim bana doğru yolu gösterme lütfunda bulunmazsa, elbette hak yoldan uzaklaşan, başına buyruk yaşayan, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih eden toplumdakilerden biri olurum' dedi.
Ahmet Varol : Ayı doğar halde görünce: 'Benim Rabbim işte bu' dedi. O da batınca: 'Eğer Rabbim beni doğru yola eriştirmeseydi şüphesiz sapıklar topluluğundan olacaktım' dedi.
Ali Bulaç : Ardından ay'ı, (etrafa aydınlık saçarak) doğar görünce: "Bu benim rabbim" demiş, fakat o da kayboluverince: "Andolsun" demişti, "Eğer Rabbim beni doğru yola erdirmezse gerçekten sapmışlar topluluğundan olurum."
Ali Fikri Yavuz : Sonra ayı, doğarken görünce: “- Rabbim bu mudur?”, dedi. Fakat o batıp kaybolunca: “-Yemin ederim ki, eğer Rabbim bana hidayet etmemiş olsaydı, muhakkak sapıklar topluluğundan olacaktım” demişti.
Bekir Sadak : Ayi dogarken gorunce, «iste bu benim Rabbim» dedi, batinca, «Rabbim beni dogruya eristirmeseydi and olsun ki sapiklardan olurdum» dedi.
Celal Yıldırım : Sonra Ay'ı doğarken görünce, «bu imiş benim Rabbim» dedi. Ay batınca, «eğer Rabbim beni doğru yola eriştirmeseydi, herhalde şu sapıtmış topluluktan olurdum» (diye rek putperestleri uyarmaya çalıştı).
Diyanet İşleri : Ay’ı doğarken görünce de, “İşte Rabbim!” dedi. Ay da batınca, “Andolsun ki, Rabbim bana doğru yolu göstermezse, mutlaka ben de sapıklardan olurum” dedi.
Diyanet İşleri (eski) : Ayı doğarken görünce, 'işte bu benim Rabbim!' dedi, batınca, 'Rabbim beni doğruya eriştirmeseydi and olsun ki sapıklardan olurdum' dedi.
Diyanet Vakfi : Ay'ı doğarken görünce, Rabbim budur, dedi. O da batınca, Rabbim bana doğru yolu göstermezse elbette yoldan sapan topluluklardan olurum, dedi.
Edip Yüksel : Ay'ı doğarken görünce, 'Budur benim Rabbim!,' dedi. Batınca da, 'Rabbim bana doğru yolu göstermezse sapıtanlardan olurum,' dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ay'ı doğarken gördü: «Rabb'im budur» dedi. O da batınca: «Yemin ederim ki, Rabbim bana doğru yolu göstermeseydi, elbette sapıklığa düşen topluluktan olurdum» dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ay'ı doğarken görünce: «Bu imiş Rabbim!» dedi. Batınca da: «Yemin ederim ki, Rabbim bana doğru yolu göstermemiş olsaydı, muhakkak ki, şu şaşkın topluluktan biri olacakmışım.» dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır : vaktâki ay doğmak üzere iken gördü «bu imiş rabbım» dedi, derken batınca «kasem ederim ki, dedi, rabbım beni hidayetine mazhar etmese idi muhakkak şu şaşkın kavmden olacakmışım»
Fizilal-il Kuran : Arkasından ayı doğarken görünce «Rabbim budur» dedi. Fakat o da batınca «Eğer Rabbim beni doğru yola iletmeseydi, kuşkusuz sapıklardan biri olurdum» dedi.
Gültekin Onan : Ardından ayı doğar görünce: "Bu benim rabbim" demiş, fakat o da kayboluverince: "Andolsun" demişti "Eğer rabbim beni doğru yola erdirmezse gerçekten sapmışlar topluluğundan olurum."
Hakkı Yılmaz : Sonra ay'ı doğarken görünce de, “Bu, benim rabbimdir” dedi. O da batınca, “Andolsun ki Rabbim bana doğru yolu göstermeseydi, kesinlikle ben sapkınlar toplumundan olurum” dedi.
Hasan Basri Çantay : Sonra ayı doğar halde görünce de: «Bu mu benim Rabbim?!» demiş, fakat o da batıb gidince: «Andolsun, demişdi, eğer Rabbim bana hidâyet etmemiş olsaymış muhakkak sapanlar güruhundan olacakmışım».
Hayrat Neşriyat : Daha sonra (gecenin bir vaktinde,) doğmakta olan ay’ı görünce: 'Bu rabbimdir(öyle mi?)' dedi. Sonra (o da) batınca: 'Yemîn olsun ki, eğer Rabbim beni hidâyete erdirmezse, mutlaka dalâlete düşen kimseler topluluğundan olurum!' dedi.
İbni Kesir : Sonra ayı doğarken görünce: Bu mu benim Rabbım? demiş. O da batınca: Eğer Rabbım beni hidayete erdirmeseydi; muhakkak sapanlar güruhundan olurdum, demişti.
İskender Evrenosoğlu : Ay'ı doğarken görünce: “Benim Rabbim bu.” dedi. Fakat kaybolunca: “Eğer Rabbim beni hidayete erdirmezse, mutlaka dalâletteki kavimden olurum.” dedi.
Muhammed Esed : Sonra, ayın doğduğunu görünce, "İşte benim Rabbim bu!" dedi. Ama ay da batınca, "Gerçekten, eğer Rabbim beni doğru yola iletmezse ben kesinlikle sapkınlığa düşmüş kimselerden olurdum!" dedi.
Ömer Nasuhi Bilmen : Vaktâ ki, ay'ı doğar bir halde gördü. «Rabbim budur,» dedi. Sonra ay batınca da «Andolsun ki, eğer bana Rabbim hidâyet etmemiş olsaydı, elbette ben dalâlete düşenler gürûhundan olacaktım» dedi.
Ömer Öngüt : Ay'ı doğarken görünce: “İşte benim Rabbim budur!” dedi. O da batınca: “Rabbim bana doğru yolu göstermezse, elbette dalâlete düşenler gürûhundan olurum. ” dedi.
Şaban Piriş : Ay’ı doğarken görünce: -Bu, Rabbim, demişti. Fakat, o da batınca: -Rabbim beni doğru yola iletmezse, muhakkak sapıklığa düşmüş kimselerden olacağım, demişti.
Suat Yıldırım : Sonra ayı, dolunay halinde doğmuş vaziyette görünce "(İddianıza göre) Rabbim budur!" dedi. Sonra o da batınca: "Rabbim bana doğru yolu göstermeseydi, mutlaka sapmışlardan olurdum!" dedi.
Süleyman Ateş : Ay'ı doğarken görünce: "Budur Rabbim" dedi. O da batınca: "Rabbim bana doğru yolu göstermeseydi, elbette sapan topluluktan olurdum." dedi.
Tefhim-ul Kuran : Ardından ay'ı, (etrafa aydınlık saçarak) doğar görünce: «Bu benim rabbim» demiş, fakat o da kayboluverince: «Andolsun» demişti. «Eğer Rabbim beni doğru yola eriştirmezse gerçekten sapmışlar topluluğundan olurum»
Ümit Şimşek : Ayı doğarken gördüğünde 'İşte rabbim' dedi. O da batınca 'Eğer Rabbim bana yol göstermeseydi, muhakkak ben sapıtmışlar güruhundan olurdum' dedi.
Yaşar Nuri Öztürk : Ay'ı doğar halde görünce, "Rabbim bu!" dedi. O batınca da şöyle konuştu: "Eğer Rabbim bana kılavuzluk etmeseydi sapıtan topluluktan olurdum."


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}