» 6 / En’âm  75:

Kuran Sırası: 6
İniş Sırası: 55
Enam Suresi = Davar Suresi
Araplarin hayvanlara uyguladiklari bazi gelenekler kinandigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165

6:75 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
ve böylece | biz gösteriyorduk | İbrahim'e | melekutunu | göklerin | ve yerin | olsun diye | -dan | inananlar- |

WKZ̃LK NRY ÎBRÆHYM MLKWT ÆLSMÆWÆT WÆLǼRŽ WLYKWN MN ÆLMWGNYN
ve keƶālike nurī ibrāhīme melekūte s-semāvāti vel'erDi veliyekūne mine l-mūḳinīne

وَكَذَٰلِكَ نُرِي إِبْرَاهِيمَ مَلَكُوتَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَلِيَكُونَ مِنَ الْمُوقِنِينَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. WKZ̃LK = ve keƶālike : ve böylece
2. NRY = nurī : biz gösteriyorduk
3. ÎBRÆHYM = ibrāhīme : İbrahim'e
4. MLKWT = melekūte : melekutunu
5. ÆLSMÆWÆT = s-semāvāti : göklerin
6. WÆLǼRŽ = vel'erDi : ve yerin
7. WLYKWN = veliyekūne : olsun diye
8. MN = mine : -dan
9. ÆLMWGNYN = l-mūḳinīne : inananlar-
ve böylece | biz gösteriyorduk | İbrahim'e | melekutunu | göklerin | ve yerin | olsun diye | -dan | inananlar- |

[] [RÆY] [] [MLK] [SMW] [ÆRŽ] [KWN] [] [YGN]
WKZ̃LK NRY ÎBRÆHYM MLKWT ÆLSMÆWÆT WÆLǼRŽ WLYKWN MN ÆLMWGNYN

ve keƶālike nurī ibrāhīme melekūte s-semāvāti vel'erDi veliyekūne mine l-mūḳinīne
وكذلك نري إبراهيم ملكوت السماوات والأرض وليكون من الموقنين

[] [ر ا ي] [] [م ل ك] [س م و] [ا ر ض] [ك و ن] [] [ي ق ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وكذلك | WKZ̃LK ve keƶālike ve böylece And thus
نري ر ا ي | RÆY NRY nurī biz gösteriyorduk We show(ed)
إبراهيم | ÎBRÆHYM ibrāhīme İbrahim'e Ibrahim
ملكوت م ل ك | MLK MLKWT melekūte melekutunu the kingdom
السماوات س م و | SMW ÆLSMÆWÆT s-semāvāti göklerin (of) the heavens
والأرض ا ر ض | ÆRŽ WÆLǼRŽ vel'erDi ve yerin and the earth,
وليكون ك و ن | KWN WLYKWN veliyekūne olsun diye so that he would be
من | MN mine -dan among
الموقنين ي ق ن | YGN ÆLMWGNYN l-mūḳinīne inananlar- the ones who are certain.
ve böylece | biz gösteriyorduk | İbrahim'e | melekutunu | göklerin | ve yerin | olsun diye | -dan | inananlar- |

[] [RÆY] [] [MLK] [SMW] [ÆRŽ] [KWN] [] [YGN]
WKZ̃LK NRY ÎBRÆHYM MLKWT ÆLSMÆWÆT WÆLǼRŽ WLYKWN MN ÆLMWGNYN

ve keƶālike nurī ibrāhīme melekūte s-semāvāti vel'erDi veliyekūne mine l-mūḳinīne
وكذلك نري إبراهيم ملكوت السماوات والأرض وليكون من الموقنين

[] [ر ا ي] [] [م ل ك] [س م و] [ا ر ض] [ك و ن] [] [ي ق ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وكذلك | WKZ̃LK ve keƶālike ve böylece And thus
Vav,Kef,Zel,Lam,Kef,
6,20,700,30,20,
REM – prefixed resumption particle
P – prefixed preposition ka
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
الواو استئنافية
جار ومجرور
نري ر ا ي | RÆY NRY nurī biz gösteriyorduk We show(ed)
Nun,Re,Ye,
50,200,10,
V – 1st person plural (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
إبراهيم | ÎBRÆHYM ibrāhīme İbrahim'e Ibrahim
,Be,Re,Elif,He,Ye,Mim,
,2,200,1,5,10,40,
"PN – accusative masculine proper noun → Ibrahim"
اسم علم منصوب
ملكوت م ل ك | MLK MLKWT melekūte melekutunu the kingdom
Mim,Lam,Kef,Vav,Te,
40,30,20,6,400,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
السماوات س م و | SMW ÆLSMÆWÆT s-semāvāti göklerin (of) the heavens
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,Vav,Elif,Te,
1,30,60,40,1,6,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
والأرض ا ر ض | ÆRŽ WÆLǼRŽ vel'erDi ve yerin and the earth,
Vav,Elif,Lam,,Re,Dad,
6,1,30,,200,800,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive feminine noun → Earth"
الواو عاطفة
اسم مجرور
وليكون ك و ن | KWN WLYKWN veliyekūne olsun diye so that he would be
Vav,Lam,Ye,Kef,Vav,Nun,
6,30,10,20,6,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
الواو عاطفة
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب
من | MN mine -dan among
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الموقنين ي ق ن | YGN ÆLMWGNYN l-mūḳinīne inananlar- the ones who are certain.
Elif,Lam,Mim,Vav,Gaf,Nun,Ye,Nun,
1,30,40,6,100,50,10,50,
N – genitive masculine plural (form IV) active participle
اسم مجرور

Konu Başlığı: [6:74-82] İbrahim, Allah Konusunda Halkıyla Tartışıyor

Abdulbaki Gölpınarlı : Biz, gerçek ve şüphesiz bilgiye sahip olması için İbrahîm'e, göklerdeki ve yeryüzündeki kudret ve saltanatı, tasarruf ve hikmeti böylece göstermedeydik.
Adem Uğur : Böylece biz, kesin iman edenlerden olması için İbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk.
Ahmed Hulusi : Böylece İbrahim'e, ikân sahibi olsun diye, semâlar ve arzın melekûtunu (derûnundaki, onları oluşturan kuvveleri) görecek basîreti veriyoruz (gözünün gördüğüyle eşyanın hakikatinden perdelenmesin diye).
Ahmet Tekin : Babasının hak yoldan sapmalarını gösterdiğimiz gibi, biz, ilme, delile ve gerekçeye itibar edip, kesin inananlardan olması için İbrâhim’e göklerin ve yerin işleyiş disiplinini ve aslî düzenini gösteriyoruz.
Ahmet Varol : Böylece İbrahim'e kesin bilgi sahibi olması için göklerin ve yerin melekutunu (büyüklüklerini, harikuladeliklerini) de gösteriyorduk.
Ali Bulaç : Böylece İbrahim'e, -kesin bilgiyle inananlardan olması için- göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk.
Ali Fikri Yavuz : Biz, İbrahim’e atasının ve kavminin sapıklığını gösterdiğimiz gibi, göklerin ve yerin acâibini ve güzelliklerini gösteriyorduk ki, tevhîd hususunda yakîn sahibi olsun.
Bekir Sadak : Yakinen bilenlerden olmasi icin ibrahim'e goklerin ve yerin hukumranligini soylece gosteriyorduk:
Celal Yıldırım : İşte böylece biz İbrahim'e kesin bilgi edinenlerden olsun diye göklerin ve yerin melekûtunu (yaratılışındaki düzen, denge, plân ve bazı kanunların işleyişini) gösteriyorduk.
Diyanet İşleri : İşte böylece İbrahim’e göklerdeki ve yerdeki hükümranlığı ve nizamı gösteriyorduk ki kesin ilme erenlerden olsun.
Diyanet İşleri (eski) : Yakinen bilenlerden olması için İbrahim'e göklerin ve yerin hükümranlığını şöylece gösteriyorduk:
Diyanet Vakfi : Böylece biz, kesin iman edenlerden olması için İbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk.
Edip Yüksel : Kesin bir inanca sahip olması için, İbrahim'e göklerin ve yerin yönetimini şöylece gösterdik:
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Böylece biz İbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu (muhteşem varlıklarını) gösteriyorduk ki, kesin inananlardan olsun.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Böylece İbrahim'e göklerin ve yerin melekutunu gösteriyorduk ki, kesin inananlardan olsun.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bu sûretle İbrâhîme göklerin ve yerin melekûtünü gösteriyorduk ki yakîn hâsıl edenlerden olsun
Fizilal-il Kuran : Biz İbrahim'e göklerin ve yerin görkemli egemenlik mekanizmasını böylece gösteriyorduk ki, o kesin inançlılardan olsun.
Gültekin Onan : Böylece İbrahim'e, -kesin bilgiyle inananlardan olması için- göklerin ve yerin melekutunu gösteriyorduk.
Hakkı Yılmaz : Ve Biz, kanıt elde etmesi ve kesin inananlardan olması için İbrâhîm'e göklerin ve yerin mülkiyeti ve yönetimini böylece gösteriyorduk.
Hasan Basri Çantay : Biz İbrâhîme (hakıykatı nasıl öğretdiysek, istidlalde bulunması ve) kesin ilme erenlerden olması için göklerin ve yerin büyük mülkünü de öylece gösteriyorduk.
Hayrat Neşriyat : İşte (birliğimize delil getirsin) ve kat'î olarak îmân edenlerden olsun diye İbrâhîm’e, göklerin ve yerin melekûtunu (İlâhî tasarrufâtın açıkça göründüğü cihetini)böyle gösteriyorduk.
İbni Kesir : İşte böylece yakınen bilenlerden olması için Biz, İbrahim'e göklerin ve yerin melekutunu gösteriyorduk.
İskender Evrenosoğlu : Ve böylece Biz, İbrâhîm'e onun mûkınîn (yakîn hasıl edenlerden) olması için yerin ve göklerin (semaların) melekûtunu gösteriyoruz (gösteriyorduk).
Muhammed Esed : Böylece Biz İbrahime, (Allahın) gökler ve yer üzerindeki güçlü hükümranlığı ile ilgili (ilk) kavrayışı kazandırdık, ki kalben mutmain olan kimselerden olsun.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve İbrahim'e şöylece göklerin ve yerin melekutunu gösteriyorduk ki, yakinen bilip inananlardan oluversin.
Ömer Öngüt : Böylece biz İbrahim'e yakîn sahiplerinden olması için, göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk.
Şaban Piriş : İbrahim’e sağlam müminlerden olması için, göklerin ve yerin hükümranlığını da şöyle göstermiştik.
Suat Yıldırım : Biz İbrâhim’e (şirkin çirkinliğini gösterdiğimiz gibi) imanında yakîne, kesinliğe ulaşması için göklerin ve yerin muhteşem hükümranlığını da öylece gösteriyorduk.
Süleyman Ateş : Böylece biz İbrâhim'e göklerin ve yerin melekûtunu (büyük ve hârikulâde muhteşem varlıklarını) gösteriyorduk ki, kesin inananlardan olsun.
Tefhim-ul Kuran : İşte böyle İbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk ki, yakîn sahiplerinden olsun.
Ümit Şimşek : Kesin bir imana erişmesi için, İbrahim'e Biz böylece göklerin ve yerin melekûtunu gösterdik.
Yaşar Nuri Öztürk : Böylece biz İbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk ki, gerçeği görüp bilerek inananlardan olsun.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}