N – genitive masculine plural active participle اسم مجرور
بعضا
ب ع ض | BAŽ
BAŽÆ
beǎ'Dan
diğerlerinin
(to) others
Be,Ayn,Dad,Elif, 2,70,800,1,
N – accusative masculine indefinite noun اسم منصوب
بما
|
BMÆ
bimā
ötürü
for what
Be,Mim,Elif, 2,40,1,
P – prefixed preposition bi REL – relative pronoun جار ومجرور
كانوا
ك و ن | KWN
KÆNWÆ
kānū
olduklarından
they used to
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif, 20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
يكسبون
ك س ب | KSB
YKSBWN
yeksibūne
kazanıyor(lar)
earn.
Ye,Kef,Sin,Be,Vav,Nun, 10,20,60,2,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb PRON – subject pronoun فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
Konu Başlığı: [6:124-129] Tanrı'nın Bilgeliğini Sorgulamak
Abdulbaki Gölpınarlı : İşte biz, kazandıkları suç yüzünden zâlimlerin bir kısmını, bir kısmına böyle mûsâllat ederiz.
Adem Uğur : İşte böylece işledikleri günahlardan ötürü zalimlerin bir kısmını diğer bir kısmının peşine takarız.
Ahmed Hulusi : İşte yaptıklarının getirisi ile zâlimlerin bazısını bazısına dost ederiz (ateşte beraberdirler)!
Ahmet Tekin : İnsanların ve cinlerin ilâhî emirlere isyan edenlerini perişan ettiğimiz gibi, işlemekte oldukları ameller, yüklendikleri günahlar sebebiyle, inkâr ve isyanda devam eden, İslâmî hayatı yaşamayı, İslâmî faaliyetleri engelleyen, engelleme tedbirleri alan zâlimlerin bir kısmını, diğer bir kısmına idareci yapar, birbirlerini saptırmaları, azdırmaları ve azaba dûçar etmeleri için onları birbirlerine musallat ederiz.
Ahmet Varol : İşte böylece, kazandıklarına karşılık zalimlerin bir kısmını diğerlerinin peşlerine takarız.
Ali Bulaç : Böylece biz, kazandıkları dolayısıyla zalimlerin bir kısmını bir kısmının başına geçiririz.
Ali Fikri Yavuz : İşte biz, asî insanlarla cinleri böyle birbirinden faydalandırdığımız gibi, zalimlerin bazısını bazısına, kazandıkları işler sebebiyle idareci ve hâkim yaparız.
Bekir Sadak : Zalimlerin bir kismini, kazandiklarindan oturu diger bir kismina boylece musallat ederiz. *
Celal Yıldırım : İşte böylece zâlimlerin kimini kimine kazandıkları (günah ve yaptıkları zalimlik) sebebiyle dost ve yoldaş ederiz.
Diyanet İşleri : İşte biz, kazanmakta oldukları günahlar sebebiyle zalimlerin bir kısmını diğer bir kısmına böyle musallat ederiz.
Diyanet İşleri (eski) : Zalimlerin bir kısmını, kazandıklarından ötürü diğer bir kısmına böylece musallat ederiz.
Diyanet Vakfi : İşte böylece işledikleri günahlardan ötürü zalimlerin bir kısmını diğer bir kısmının peşine takarız.
Edip Yüksel : Zalimleri böylece eşleyerek birbirinin dostları yaparız. Yaptıklarından ötürü...
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İşte biz böylece, kazandıkları günahlardan dolayı zalimlerin bir kısmını, diğer bir kısmına dost yaparız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İşte Biz, işleyip kazandıkları günahlardan dolayı zalimlerden kimini kimine dost ederiz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve işte biz, zalimlerin ba'zısını ba'zısına kesibleri sebebiyle böyle dost ederiz
Fizilal-il Kuran : İşte böylece biz, işledikleri kötülüklerden ötürü kimi zalimleri diğerlerinin peşine takarız.
Gültekin Onan : Böylece biz, kazandıkları dolayısıyla zalimlerin bir kısmını bir kısmının başına geçiririz.
Hakkı Yılmaz : "Ve işte Biz böylece, kazandıkları günahlardan dolayı yanlış; kendi zararlarına iş yapanların bir kısmını, diğer bir kısmına yakınlaştırırız. "
Hasan Basri Çantay : İşte biz zaalimlerden kimini kimine, irtikâb etmekde oldukları (günâhlar) yüzünden, böylece musallat ederiz.
Hayrat Neşriyat : İşte böylece kazanmakta oldukları (günahlar) yüzünden, zâlimlerin bazılarını bazılarına dost ederiz.
İbni Kesir : İşte böylece zalimlerden kimini kimine kazandıklarından ötürü musallat ederiz.
İskender Evrenosoğlu : Ve işte böylece kazanmış olduklarından (günahlarından) dolayı zalimlerin bir kısmını, bir kısmına çeviririz (musallat ederiz).
Muhammed Esed : Ve bu şekilde, zalimlerin, (kötü) fiilleri ile birbirlerini ayartıp baştan çıkarmalarını sağlarız.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve işte böylece zalimlerin bazısını bazısına irtikab ettikleri şeyler sebebiyle musallat ederiz.
Ömer Öngüt : İşte biz böylece, kazandıklarından dolayı, zâlimlerin bir kısmını diğer bir kısmına musallat ederiz.
Şaban Piriş : İşte böyle, zalimleri işledikleri sebebiyle birbirlerinin dostu yaparız..