» 36 / Yâsîn  67:

Kuran Sırası: 36
İniş Sırası: 41
Yasin Suresi = Ey Sin Suresi
ismini 1. ayetinde geçen ya ve sin harflerinden alir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83

36:67 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
ve eğer | dilesek | değiştirip dondururduk | | onları oldukları yerde | artık | güçleri yetmez | ileri gitmeye | ne de | geri dönmeye |

WLW NŞÆÙ LMSḢNÆHM AL MKÆNTHM FMÆ ÆSTŦÆAWÆ MŽYÆ WLÆ YRCAWN
velev neşā'u lemeseḣnāhum ǎlā mekānetihim femā steTāǔ muDiyyen ve lā yerciǔne

وَلَوْ نَشَاءُ لَمَسَخْنَاهُمْ عَلَىٰ مَكَانَتِهِمْ فَمَا اسْتَطَاعُوا مُضِيًّا وَلَا يَرْجِعُونَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. WLW = velev : ve eğer
2. NŞÆÙ = neşā'u : dilesek
3. LMSḢNÆHM = lemeseḣnāhum : değiştirip dondururduk
4. AL = ǎlā :
5. MKÆNTHM = mekānetihim : onları oldukları yerde
6. FMÆ = femā : artık
7. ÆSTŦÆAWÆ = steTāǔ : güçleri yetmez
8. MŽYÆ = muDiyyen : ileri gitmeye
9. WLÆ = ve lā : ne de
10. YRCAWN = yerciǔne : geri dönmeye
ve eğer | dilesek | değiştirip dondururduk | | onları oldukları yerde | artık | güçleri yetmez | ileri gitmeye | ne de | geri dönmeye |

[] [ŞYÆ] [MSḢ] [] [KWN] [] [ŦWA] [MŽY] [] [RCA]
WLW NŞÆÙ LMSḢNÆHM AL MKÆNTHM FMÆ ÆSTŦÆAWÆ MŽYÆ WLÆ YRCAWN

velev neşā'u lemeseḣnāhum ǎlā mekānetihim femā steTāǔ muDiyyen ve lā yerciǔne
ولو نشاء لمسخناهم على مكانتهم فما استطاعوا مضيا ولا يرجعون

[] [ش ي ا] [م س خ] [] [ك و ن] [] [ط و ع] [م ض ي] [] [ر ج ع]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولو | WLW velev ve eğer And if
نشاء ش ي ا | ŞYÆ NŞÆÙ neşā'u dilesek We willed
لمسخناهم م س خ | MSḢ LMSḢNÆHM lemeseḣnāhum değiştirip dondururduk surely, We (would have) transformed them
على | AL ǎlā in
مكانتهم ك و ن | KWN MKÆNTHM mekānetihim onları oldukları yerde their places
فما | FMÆ femā artık then not
استطاعوا ط و ع | ŦWA ÆSTŦÆAWÆ steTāǔ güçleri yetmez they would have been able
مضيا م ض ي | MŽY MŽYÆ muDiyyen ileri gitmeye to proceed
ولا | WLÆ ve lā ne de and not
يرجعون ر ج ع | RCA YRCAWN yerciǔne geri dönmeye return.
ve eğer | dilesek | değiştirip dondururduk | | onları oldukları yerde | artık | güçleri yetmez | ileri gitmeye | ne de | geri dönmeye |

[] [ŞYÆ] [MSḢ] [] [KWN] [] [ŦWA] [MŽY] [] [RCA]
WLW NŞÆÙ LMSḢNÆHM AL MKÆNTHM FMÆ ÆSTŦÆAWÆ MŽYÆ WLÆ YRCAWN

velev neşā'u lemeseḣnāhum ǎlā mekānetihim femā steTāǔ muDiyyen ve lā yerciǔne
ولو نشاء لمسخناهم على مكانتهم فما استطاعوا مضيا ولا يرجعون

[] [ش ي ا] [م س خ] [] [ك و ن] [] [ط و ع] [م ض ي] [] [ر ج ع]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولو | WLW velev ve eğer And if
Vav,Lam,Vav,
6,30,6,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
COND – conditional particle
الواو عاطفة
حرف شرط
نشاء ش ي ا | ŞYÆ NŞÆÙ neşā'u dilesek We willed
Nun,Şın,Elif,,
50,300,1,,
V – 1st person plural imperfect verb
فعل مضارع
لمسخناهم م س خ | MSḢ LMSḢNÆHM lemeseḣnāhum değiştirip dondururduk surely, We (would have) transformed them
Lam,Mim,Sin,Hı,Nun,Elif,He,Mim,
30,40,60,600,50,1,5,40,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
اللام لام التوكيد
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
على | AL ǎlā in
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
مكانتهم ك و ن | KWN MKÆNTHM mekānetihim onları oldukları yerde their places
Mim,Kef,Elif,Nun,Te,He,Mim,
40,20,1,50,400,5,40,
N – genitive feminine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فما | FMÆ femā artık then not
Fe,Mim,Elif,
80,40,1,
REM – prefixed resumption particle
NEG – negative particle
الفاء استئنافية
حرف نفي
استطاعوا ط و ع | ŦWA ÆSTŦÆAWÆ steTāǔ güçleri yetmez they would have been able
Elif,Sin,Te,Tı,Elif,Ayn,Vav,Elif,
1,60,400,9,1,70,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form X) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
مضيا م ض ي | MŽY MŽYÆ muDiyyen ileri gitmeye to proceed
Mim,Dad,Ye,Elif,
40,800,10,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
ولا | WLÆ ve lā ne de and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
يرجعون ر ج ع | RCA YRCAWN yerciǔne geri dönmeye return.
Ye,Re,Cim,Ayn,Vav,Nun,
10,200,3,70,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل

Konu Başlığı: [36:41-68] İlk Geminin İcadı

Abdulbaki Gölpınarlı : Ve dileseydik onları çarpıp, durdukları yerde bir başka şekle sokardık da kalakalırlardı, ne ileriye gitmeye güçleri yeterdi, ne geriye dönmeye.
Adem Uğur : Eğer dilesek oldukları yerde onların şekillerini değiştirirdik de ne ileriye gitmeye güçleri yeterdi ne de geri gelmeye!
Ahmed Hulusi : Dileseydik mekânları üzere onları mesh ederdik (bulundukları anlayış üzere onları sâbitlerdik) de artık ne ileri gitmeye güçleri yeterdi ve ne de eski hâllerine dönebilirlerdi.
Ahmet Tekin : Sünnetimizin, düzenimizin yasaları içinde, irademizin tecellisine uygun olsaydı, kendilerinin güçlü, iktidar sahibi olduklarını sandıkları sırada, onların hallerini değiştirir çirkinleştirirdik. Ne ileri gidebilirlerdi. Ne de geri dönebilirlerdi.
Ahmet Varol : Dileseydik oldukları yerde onların kılıklarını değiştirirdik de ne ileri gitmeye ne de geri dönmeye güçleri yeterdi.
Ali Bulaç : Eğer dilemiş olsaydık, oldukları yerde (en görkemli çağlarında) onları bir başka kalıba sokardık; böylece ne ileri gitmeye, ne geri dönmeye güç yetirebilirlerdi.
Ali Fikri Yavuz : Bir de dileseydik, kılıklarını oldukları yerde çirkin bir şekle çevirirdik de ne ileri gidebilirlerdi, ne dönebilirlerdi.
Bekir Sadak : Dilesek, onlari olduklari yerde dondururduk da, ne ileri gidebilirler ve ne de geri donebilirlerdi. *
Celal Yıldırım : Dilemiş olsak, onları oldukları yerde suretlerini değiştirirdik de artık ne ileri gidebilirler, ne de geri dönebilirlerdi.
Diyanet İşleri : Yine eğer dileseydik, oldukları yerde başka yaratıklara dönüştürürdük de ne ileri gidebilirler, ne geri dönebilirlerdi.
Diyanet İşleri (eski) : Dilesek, onları oldukları yerde dondururduk da, ne ileri gidebilirler ve ne de geri dönebilirlerdi.
Diyanet Vakfi : Eğer dilesek oldukları yerde onların şekillerini değiştirirdik de ne ileriye gitmeye güçleri yeterdi ne de geri gelmeye!
Edip Yüksel : Dilesek onları oldukları yerde dondurur ne ileri gidebilir ne de geri dönebilirlerdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Yine dileseydik oldukları yerde kılıklarını değiştirirdik de ne ileri gidebilirlerdi, ne de geri dönebilirlerdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Yine dilesek kendilerini oldukları yerde kılıklarını değiştirirdik de ne ileri gidebilirlerdi, ne de dönebilirlerdi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Daha dilesek kendilerini oldukları yerde meshediverdik de ne ileri gidebilirlerdi ne dönebilirlerdi
Fizilal-il Kuran : Dileseydik kılıklarını değiştirip onları oldukları yerde dondururduk, ne ileri gidebilir, ne de geri dönebilirdi.
Gültekin Onan : Eğer dilemiş olsaydık, oldukları yerde (en görkemli çağlarında) onları bir başka kalıba sokardık; böylece ne ileri gitmeye, ne geri dönmeye güç yetirebilirlerdi.
Hakkı Yılmaz : Ve eğer dileseydik, oldukları yerde kılıklarını değiştirirdik de ileri gitmeye ve geri dönüp gelmeye güç yetiremezlerdi.
Hasan Basri Çantay : Yine dileseydik onları oldukları yerde suratlarını değişdirib bambaşka çirkin bir mâhiyyete getirirdik de ne ileri gitmiye, ne geri dönüb gelmiye güçleri yetmezdi.
Hayrat Neşriyat : Ve dileseydik, (en dirâyetli) oldukları(nı zannettikleri) yerde onların şekillerini(çirkin bir sûrete) elbette değiştirirdik de (bundan kurtulmak için), ne ileri gitmeye güçleri yeter, ne de geri dönebilirlerdi.
İbni Kesir : Biz isteseydik; onları oldukları yerde dondururduk da ileri geçmeye güçleri yetmezdi. Geri de dönemezlerdi.
İskender Evrenosoğlu : Ve eğer dileseydik, elbette onları mekânlarında (bulundukları yerde) değiştirirdik. O zaman ileri gitmeye ve geri dönmeye güçleri yetmezdi.
Muhammed Esed : Eğer (doğru ile yanlış arasında seçim yapma özgürlüğünden yoksun olmalarını) dilemiş olsaydık, onları kesinlikle farklı bir tabiatta yaratırdık ve bulundukları yerde (kökleştirirdik ki) ne ileri gidebilsinler, ne de geri dönebilsinler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve eğer dilese idik onları en kuvvetli bulundukları yerde mahvederdik. Artık ne geçip gitmeğe ve ne de geri dönmeğe muktedir olamazlardı.
Ömer Öngüt : Dileseydik oldukları yerde onların şekillerini değiştirirdik. Ne ileri gitmeye ne de geri dönmeye güçleri yetmezdi.
Şaban Piriş : Eğer dileseydik, kalıplarını değiştirirdik de ileri gitmeye de geri dönmeye de güçleri yetmezdi.
Suat Yıldırım : Eğer dileseydik, oldukları yerde, hemen baş üstü, mâhiyetlerini değiştirir, çirkin mi çirkin, tersyüz ederdik... Artık ne ileriye devam edebilir, ne de geriye dönüş yapabilirlerdi.
Süleyman Ateş : Dilesek kılıklarını değiştirip onları oldukları yerde dondururduk, ne ileri gidebilir, ne geri dönebilirlerdi.
Tefhim-ul Kuran : Eğer dilemiş olsaydık, oldukları yerde (en görkemli çağlarında) onları bir başka kalıba sokardık; böylece ne ileri gitmeye, ne de geri dönmeye güç yetirebilirlerdi.
Ümit Şimşek : Dileseydik, onları çirkin bir şekle sokardık da oldukları yerde kalırlar, ne ileri, ne de geri gitmeye güçleri yetmezdi.
Yaşar Nuri Öztürk : Dilesek, onları oldukları yerde hayvana çeviririz. O zaman ne ileri gitmeye güçleri yeter ne de geri dönebilirler.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}