» 36 / Yâsîn  34:

Kuran Sırası: 36
İniş Sırası: 41
Yasin Suresi = Ey Sin Suresi
ismini 1. ayetinde geçen ya ve sin harflerinden alir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83

36:34 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
ve yarattık | orada | bahçeleri | | hurma | ve üzüm | ve akıttık | orada | -den | çeşmeler- |

WCALNÆ FYHÆ CNÆT MN NḢYL WǼANÆB WFCRNÆ FYHÆ MN ÆLAYWN
ve ceǎlnā fīhā cennātin min neḣīlin ve eǎ'nābin ve feccernā fīhā mine l-ǔyūni

وَجَعَلْنَا فِيهَا جَنَّاتٍ مِنْ نَخِيلٍ وَأَعْنَابٍ وَفَجَّرْنَا فِيهَا مِنَ الْعُيُونِ

Transcript Okunuş Türkçe
1. WCALNÆ = ve ceǎlnā : ve yarattık
2. FYHÆ = fīhā : orada
3. CNÆT = cennātin : bahçeleri
4. MN = min :
5. NḢYL = neḣīlin : hurma
6. WǼANÆB = ve eǎ'nābin : ve üzüm
7. WFCRNÆ = ve feccernā : ve akıttık
8. FYHÆ = fīhā : orada
9. MN = mine : -den
10. ÆLAYWN = l-ǔyūni : çeşmeler-
ve yarattık | orada | bahçeleri | | hurma | ve üzüm | ve akıttık | orada | -den | çeşmeler- |

[CAL] [] [CNN] [] [NḢL] [ANB] [FCR] [] [] [AYN]
WCALNÆ FYHÆ CNÆT MN NḢYL WǼANÆB WFCRNÆ FYHÆ MN ÆLAYWN

ve ceǎlnā fīhā cennātin min neḣīlin ve eǎ'nābin ve feccernā fīhā mine l-ǔyūni
وجعلنا فيها جنات من نخيل وأعناب وفجرنا فيها من العيون

[ج ع ل] [] [ج ن ن] [] [ن خ ل] [ع ن ب] [ف ج ر] [] [] [ع ي ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وجعلنا ج ع ل | CAL WCALNÆ ve ceǎlnā ve yarattık And We placed
فيها | FYHÆ fīhā orada therein
جنات ج ن ن | CNN CNÆT cennātin bahçeleri gardens
من | MN min of
نخيل ن خ ل | NḢL NḢYL neḣīlin hurma date-palms
وأعناب ع ن ب | ANB WǼANÆB ve eǎ'nābin ve üzüm and grapevines,
وفجرنا ف ج ر | FCR WFCRNÆ ve feccernā ve akıttık and We caused to gush forth
فيها | FYHÆ fīhā orada in it
من | MN mine -den of
العيون ع ي ن | AYN ÆLAYWN l-ǔyūni çeşmeler- the springs,
ve yarattık | orada | bahçeleri | | hurma | ve üzüm | ve akıttık | orada | -den | çeşmeler- |

[CAL] [] [CNN] [] [NḢL] [ANB] [FCR] [] [] [AYN]
WCALNÆ FYHÆ CNÆT MN NḢYL WǼANÆB WFCRNÆ FYHÆ MN ÆLAYWN

ve ceǎlnā fīhā cennātin min neḣīlin ve eǎ'nābin ve feccernā fīhā mine l-ǔyūni
وجعلنا فيها جنات من نخيل وأعناب وفجرنا فيها من العيون

[ج ع ل] [] [ج ن ن] [] [ن خ ل] [ع ن ب] [ف ج ر] [] [] [ع ي ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وجعلنا ج ع ل | CAL WCALNÆ ve ceǎlnā ve yarattık And We placed
Vav,Cim,Ayn,Lam,Nun,Elif,
6,3,70,30,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
فيها | FYHÆ fīhā orada therein
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
جنات ج ن ن | CNN CNÆT cennātin bahçeleri gardens
Cim,Nun,Elif,Te,
3,50,1,400,
N – genitive feminine plural indefinite noun
اسم مجرور
من | MN min of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
نخيل ن خ ل | NḢL NḢYL neḣīlin hurma date-palms
Nun,Hı,Ye,Lam,
50,600,10,30,
"N – genitive masculine plural indefinite noun → Date Palm"
اسم مجرور
وأعناب ع ن ب | ANB WǼANÆB ve eǎ'nābin ve üzüm and grapevines,
Vav,,Ayn,Nun,Elif,Be,
6,,70,50,1,2,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive masculine plural indefinite noun → Grape"
الواو عاطفة
اسم مجرور
وفجرنا ف ج ر | FCR WFCRNÆ ve feccernā ve akıttık and We caused to gush forth
Vav,Fe,Cim,Re,Nun,Elif,
6,80,3,200,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
فيها | FYHÆ fīhā orada in it
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
من | MN mine -den of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
العيون ع ي ن | AYN ÆLAYWN l-ǔyūni çeşmeler- the springs,
Elif,Lam,Ayn,Ye,Vav,Nun,
1,30,70,10,6,50,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور

Konu Başlığı: [36:33-40] Tanrı'nın İşaretleri

Abdulbaki Gölpınarlı : Ve orada hurmalıklardan, üzüm bağlarından bahçeler halkettik ve orada kaynaklar çıkarıp akıttık.
Adem Uğur : Biz, yeryüzünde nice nice hurma bahçeleri, üzüm bağları yarattık ve oralarda birçok pınarlar fışkırttık.
Ahmed Hulusi : Orada hurma ağaçlarından, üzümlerden bahçeler oluşturduk, orada pınarlar fışkırttık.
Ahmet Tekin : Biz, yeryüzünde nice hurma bahçeleri ve üzüm bağları yetiştirdik. İçlerinde, pınarlardan kaynayan çaylar, dereler akıttık.
Ahmet Varol : Orada hurmalardan ve üzümlerden bahçeler oluşturduk ve içlerinden pınarlar fışkırttık.
Ali Bulaç : Biz, orada hurmalıklardan ve üzüm bağlarından bahçeler kıldık ve içlerinde pınarlar fışkırttık.
Ali Fikri Yavuz : Biz o arzda hurmalıklardan, üzüm bağlarından çeşitli bahçeler yaptık; içlerinde gözeler kaynattık (nehirler akıttık).
Bekir Sadak : Orada hurmaliklar ve uzum baglari var ederiz, aralarinda pinarlar fiskirtiriz.
Celal Yıldırım : Onda hurmalık ve üzüm bahçeleri meydana getirdik ve içinden pınarlar fışkırttık,
Diyanet İşleri : (34-35) Meyvelerinden yesinler diye biz orada hurmalıklar, üzüm bağları var ettik ve içlerinde pınarlar fışkırttık. Bunları onların elleri yapmış değildir. Hâlâ şükretmeyecekler mi?
Diyanet İşleri (eski) : Orada hurmalıklar ve üzüm bağları var ederiz, aralarında pınarlar fışkırtırız.
Diyanet Vakfi : Biz, yeryüzünde nice nice hurma bahçeleri, üzüm bağları yarattık ve oralarda birçok pınarlar fışkırttık.
Edip Yüksel : Orada hurma ağaçları ve üzümlerden oluşan bağ ve bahçeler yetiştirdik ve pınarlar fışkırttık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz orada hurmalıklardan, üzüm bağlarından bahçeler yaptık. İçlerinde pınarlardan sular fışkırttık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Orada cennetler yaptık; hurma bahçeleri, üzüm bağları (daha neler) neler! İçlerinde pınarlar akıttık.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve onda Cennetler yaptık, hurma bağçeleri, üzüm bağları, neler! içlerinde kaynaklar akıttık
Fizilal-il Kuran : Orada hurma ve üzüm bahçeleri yarattık; orada çeşmeler akıttık.
Gültekin Onan : Biz, orada hurmalıklardan ve üzüm bağlarından bahçeler kıldık ve içlerinde pınarlar fışkırttık.
Hakkı Yılmaz : (34,35) Ve Biz onun ürününden ve kendi elleriyle yaptıklarından yesinler diye orada hurmalıklardan, üzüm bağlarından bahçeler yaptık. İçlerinde pınarlardan sular fışkırttık. Hâlâ kendilerine verilen nimetlerin karşılığını ödemeyecekler mi?
Hasan Basri Çantay : Biz orada hurmalıklardan, üzüm bağlarından nice bostanlar yapdık. İçlerinde pınarlardan (nicesini) fışkırtdık,
Hayrat Neşriyat : Hem orada hurmalıklardan ve üzüm bağlarından nice bahçeler yaptık ve orada gözelerden (pınarlar) akıttık.
İbni Kesir : Ve orada hurmadan, üzümlerden bahçeler var ettik. Orada pınarlar fışkırttık.
İskender Evrenosoğlu : Ve orada, hurma ve üzüm bahçeleri kıldık (yaptık). Ve orada, pınarlar fışkırttık.
Muhammed Esed : orada (nasıl) hurmalıklar ve üzüm bağları (yetiştirmiş) ve içlerinden (nasıl) pınarlar fışkırtmıştık,
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve orada hurmalıklardan ve üzüm bağlarından nice bostanlar vücuda getirdik ve orada su menbalarından suları akıtıverdik.
Ömer Öngüt : Biz yeryüzünde nice nice hurma bahçeleri ve üzüm bağları yarattık, içinden pınarlar fışkırttık.
Şaban Piriş : Yine orada, hurma ve üzüm bahçeleri yetiştiririz. Aralarından da pınarlar fışkırtırız.
Suat Yıldırım : Orada üzüm bağları ve hurmalıklar yaptık, orada pınarlar fışkırttık.
Süleyman Ateş : Orada hurma ve üzüm bahçeleri yarattık; orada çeşmeler akıttık.
Tefhim-ul Kuran : Biz, onda hurmalıklardan ve üzüm bağlarından bahçeler kıldık ve içlerinde pınarlar fışkırttık.
Ümit Şimşek : Biz orada hurmalıklar ve üzüm bağları vücuda getirdik; orada pınarlar fışkırttık:
Yaşar Nuri Öztürk : Onda hurmalardan, üzümlerden bahçeler oluşturduk, ondan pınarlar fışkırttık;


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}