N – accusative masculine noun PRON – 1st person plural possessive pronoun اسم منصوب و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إنك
|
ÎNK
inneke
sen mutlaka
Indeed, You
,Nun,Kef, ,50,20,
ACC – accusative particle PRON – 2nd person masculine singular object pronoun حرف نصب والكاف ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
جامع
ج م ع | CMA
CÆMA
cāmiǔ
toplayacaksın
will gather
Cim,Elif,Mim,Ayn, 3,1,40,70,
N – nominative masculine active participle اسم مرفوع
الناس
ن و س | NWS
ÆLNÆS
n-nāsi
insanları
[the] mankind
Elif,Lam,Nun,Elif,Sin, 1,30,50,1,60,
N – genitive masculine plural noun اسم مجرور
ليوم
ي و م | YWM
LYWM
liyevmin
bir günde
on a Day,
Lam,Ye,Vav,Mim, 30,10,6,40,
P – prefixed preposition lām N – genitive masculine indefinite noun جار ومجرور
لا
|
LÆ
lā
(there is) no
Lam,Elif, 30,1,
NEG – negative particle نافية تعمل عمل «أن»
ريب
ر ي ب | RYB
RYB
raybe
asla şüphe olmayan
doubt
Re,Ye,Be, 200,10,2,
N – accusative masculine noun اسم منصوب
فيه
|
FYH
fīhi
kendisinde
in it.
Fe,Ye,He, 80,10,5,
P – preposition PRON – 3rd person masculine singular object pronoun جار ومجرور
إن
|
ÎN
inne
şüphesiz
Indeed,
,Nun, ,50,
ACC – accusative particle حرف نصب
الله
|
ÆLLH
llahe
Allah
Allah
Elif,Lam,Lam,He, 1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah" لفظ الجلالة منصوب
لا
|
LÆ
lā
(does) not
Lam,Elif, 30,1,
NEG – negative particle حرف نفي
يخلف
خ ل ف | ḢLF
YḢLF
yuḣlifu
dönmez
break
Ye,Hı,Lam,Fe, 10,600,30,80,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb فعل مضارع
الميعاد
و ع د | WAD̃
ÆLMYAÆD̃
l-mīǎāde
sözünden
"the Promise."""
Elif,Lam,Mim,Ye,Ayn,Elif,Dal, 1,30,40,10,70,1,4,
N – accusative masculine noun اسم منصوب
Konu Başlığı: [3:7-9] Sınayan Noktalar
Abdulbaki Gölpınarlı : Rabbimiz, muhakkak sen, geleceğinde şüphe bulunmayan günde insanları toplayansın. Şüphe yok ki Allah, vaadinden dönmez.
Adem Uğur : Rabbimiz! Gelmesinde şüphe edilmeyen bir günde, insanları mutlaka toplayacak olan sensin. Allah asla sözünden dönmez.
Ahmed Hulusi : "Rabbimiz, muhakkak ki sen, oluşacağı konusunda şek, şüphe olmayan süreçte insanları cem edeceksin. Şüphesiz ki Allâh vaadinden dönmez. "
Ahmet Tekin : 'Ey Rabbimiz, gerçekleşeceği, hesapların görüleceği konusunda şüphe olmayan bir gün dolayısıyle Sen bütün insanları mutlaka toplayacaksın. Allah, belirlenmiş hesap gününü gerçekleştirme sözünden dönmeyecek ve ertelemeyecektir.'
Ahmet Varol : 'Ey Rabbimiz! Muhakkak sen insanları, geleceğinde şüphe olmayan bir günde biraraya getireceksin. Şüphe yok ki, Allah verdiği sözden dönmez.'
Ali Bulaç : "Rabbimiz, kendisinde şüphe olmayan bir günde insanları gerçekten Sen toplayacaksın. Doğrusu Allah, va'dinden cayıp dönmez."
Ali Fikri Yavuz : Rabbimiz! Muhakkak ki sen, geleceğinde hiç şüphe olmayan bir günde insanları toplayacaksın. Şüphesiz Allah va’dinden dönmez. (1) Müteşâbih: Kasd olunan mânayı bilmek, mümkün olmayan Kur’ân-ı Kerimdeki âyetlere denir. Müteşabih iki nevidir: Lâfzı müteşâbih olan âyet ki, bundan hiç bir mâna anaşılmaz. Sûrelerin evvelinde bulunan Sâd Tâ-hâ gibi (Mukattaa) harfler. Anlamı müteşâbih olan âyet ki, zâhiri mânasını kasdetmek muhâldır. Allah’ın eli, onların elleri üstündedir. Bû âyet-i kerimeye böyle mâna vermek muhâldır. Çünkü, Allah’ın eli olamaz. Ancak, el ya kudret ile tevil edilir, ya da Allah tarafından murad edilen mânaya inanç beslenir.
Bekir Sadak : Rabbimiz! Dogrusu gelecegi suphe goturmeyen gunde, insanlari toplayacak olan Sensin. suphesiz ki Allah verdigi sozden caymaz.*
Celal Yıldırım : Rabbimiz! Şüphesiz ki (meydana gelmesinde) hiç şüphe olmayan (Kıyamet) gününde insanları toplayan Sensin. Doğrusu Allah va'dinden caymaz..
Diyanet İşleri : “Rabbimiz! Şüphesiz sen, hakkında şüphe olmayan bir günde insanları toplayacaksın. Şüphesiz Allah va’dinden dönmez.”
Diyanet İşleri (eski) : Rabbimiz! Doğrusu geleceği şüphe götürmeyen günde, insanları toplayacak olan Sensin. Şüphesiz ki Allah verdiği sözden caymaz.
Diyanet Vakfi : Rabbimiz! Gelmesinde şüphe edilmeyen bir günde, insanları mutlaka toplayacak olan sensin. Allah asla sözünden dönmez.
Edip Yüksel : 'Rabbimiz, gerçekleşmesi kuşku gütürmeyen günde insanları toplayacak olan sensin.' ALLAH sözünden dönmez.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ey Rabbimiz! Muhakkak ki, Sen, geleceğinde hiç şüphe olmayan bir günde bütün insanları bir araya toplayacaksın. Muhakkak ki Allah, hiç sözünden caymaz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ey Rabbimiz, şüphesiz sen, insanları, geleceğinde hiç şüphe olmayan bir güne toplayacaksın. Şüphesiz Allah, belirlediği süreyi şaşırmaz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ya rabbena! muhakkak ki sen insanları geleceğinde hiç şüphe olmıyan bir güne toplıyacaksın, şüphesiz ki Allah mi'adını şaşırmaz.
Fizilal-il Kuran : Ey Rabbimiz, sen geleceği kuşkusuz olan bir günde insanları kesinlikle biraraya getireceksin. Hiç şüphesiz Allah sözünden caymaz.
Gültekin Onan : "Rabbimiz, kendisinde şüphe olmayan bir günde insanları gerçekten Sen toplayacaksın. Doğrusu Tanrı, va'dinden cayıp dönmez".
Hakkı Yılmaz : (7-9) Allah, sana bu kitabı indirendir. Bu kitaptan bir kısmı yasa içeren âyetlerdir ki bunlar, kitabın anasıdır. Diğerleri de benzeşen anlamlılardır. Amma, durum bu iken, kalplerinde kaypaklık/tutarsızlık olan kimseler, insanları dinden çıkarmak, ortak koşmaya sürüklemek ve onun anlamlarından en uygununun tesbitine yeltenmek için hemen ondan benzeşen anlamlı olanlarının peşine düşerler. Hâlbuki onun anlamlarından en uygun olanının tesbitini ancak Allah ve –“Biz buna inandık, hepsi Rabbimiz katındandır. Rabbimiz! Bize kılavuzluk ettikten sonra kalplerimizi çevirme! Bize Kendi nezdinden rahmet lütfet! Şüphesiz Sen, bol bol lütfedenin ta kendisisin. Rabbimiz! Şüphesiz Sen, insanları, kendisinde hiçbir şüphe olmayan gün için toplayansın. Şüphesiz Allah, verdiği sözden dönmez” diyen– o bilgide uzman olanlar bilirler. Ve sadece kavrama yetenekleri olanlar öğüt alırlar.
Hasan Basri Çantay : Ey Rabbimiz, muhakkak ki Sen, (vukuunda) hiç bir şübhe olmayan bir günde insanları toplayacak olansın. Şübhesiz Allah sözünden caymaz.
Hayrat Neşriyat : 'Rabbimiz! Hakkında şübhe olmayan (geleceği muhakkak) bir günde insanları bir araya getirici olan muhakkak ki sensin!' Şübhesiz Allah, va'dinden dönmez.
İbni Kesir : Ey Rabbımız; muhakkak ki geleceğinden şüphe olmayan bir günde insanları toplayacak Sen'sin. Şüphesiz ki Allah vaadinden dönmez.
İskender Evrenosoğlu : Rabbimiz muhakkak ki insanları, hakkında şüphe olmayan günde toplayacak olan Sen'sin. Muhakkak ki Allah vaadinden dönmez.
Muhammed Esed : "Ey Rabbimiz! (Geleceğine) hiç şüphe olmayan o Gün'ü görüp yaşamaları için mutlaka insanlığı bir araya toplayacaksın: Allah vaadini yerine getirmekten asla kaçınmaz."
Ömer Nasuhi Bilmen : Rabbimiz! Şüphe yok ki, nâsı kendisinde şüphe olmayan bir gün için toplayan ancak Sen'sin. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ vaadinde hulf etmez.
Ömer Öngüt : “Ey Rabbimiz! Gelmesinde aslâ şüphe olmayan bir günde sen insanları mutlaka toplayacaksın. ” Şüphesiz ki Allah vaadinden dönmez.
Şaban Piriş : -Rabbimiz, geleceği şüphe götürmeyen günde bütün insanları toplayacak olan şüphesiz sensin. Allah sözünden dönmez.
Suat Yıldırım : "Sen, geleceğinde hiç şüphe olmayan bir günde bütün insanları bir araya toplayacaksın. Allah sözünden asla dönmez."
Süleyman Ateş : "Rabbimiz, sen mutlaka insanları, asla şüphe olmayan bir günde toplayacaksın." Allâh sözünden dönmez.
Tefhim-ul Kuran : «Rabbimiz, kendisinde şüphe olmayan bir günde insanları muhakkak Sen toplayacaksın. Doğrusu Allah, vâ'dinden cayıp dönmez.»
Ümit Şimşek : Rabbimiz! Geleceğinde kuşku olmayan bir günde insanları huzurunda toplayacak olan da Sensin. Şüphesiz ki Allah sözünden asla dönmez.
Yaşar Nuri Öztürk : Ey Rabbimiz! Sen Câmî'sin; insanları varlığında kuşku bulunmayan bir günde mutlaka toplayacaksın. Allah, sözünü yerine getireceği yer ve zamanı asla şaşırmaz.