» 9 / Tevbe  23:

Kuran Sırası: 9
İniş Sırası: 113
Tevbe Suresi = Tövbe Suresi
ismini 104. ayetinde yer alan Allah’in tövbeleri çokça kabul ettigi çokça bagisladiginin ifade edilmesinden alir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129

9:23 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
EY/HEY/AH | SİZ! | kimseler | inanan(lar) | | edinmeyin | babalarınızı | ve kardeşlerinizi | veliler | eğer | seviyorlarsa | küfrü | karşı | imana | ve kim | onları veli tanırsa | sizden | işte | onlardır | zalimler |

ǼYHÆ ÆLZ̃YN ËMNWÆ TTḢZ̃WÆ ËBÆÙKM WÎḢWÆNKM ǼWLYÆÙ ÎN ÆSTḪBWÆ ÆLKFR AL ÆLÎYMÆN WMN YTWLHM MNKM FǼWLÙK HM ÆLƵÆLMWN
eyyuhā elleƶīne āmenū tetteḣiƶū ābā'ekum ve iḣvānekum evliyā'e ini steHabbū l-kufra ǎlā l-īmāni ve men yetevellehum minkum feulāike humu Z-Zālimūne

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ امَنُوا لَا تَتَّخِذُوا ابَاءَكُمْ وَإِخْوَانَكُمْ أَوْلِيَاءَ إِنِ اسْتَحَبُّوا الْكُفْرَ عَلَى الْإِيمَانِ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ مِنْكُمْ فَأُولَٰئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. YÆ = yā : EY/HEY/AH
2. ǼYHÆ = eyyuhā : SİZ!
3. ÆLZ̃YN = elleƶīne : kimseler
4. ËMNWÆ = āmenū : inanan(lar)
5. LÆ = lā :
6. TTḢZ̃WÆ = tetteḣiƶū : edinmeyin
7. ËBÆÙKM = ābā'ekum : babalarınızı
8. WÎḢWÆNKM = ve iḣvānekum : ve kardeşlerinizi
9. ǼWLYÆÙ = evliyā'e : veliler
10. ÎN = ini : eğer
11. ÆSTḪBWÆ = steHabbū : seviyorlarsa
12. ÆLKFR = l-kufra : küfrü
13. AL = ǎlā : karşı
14. ÆLÎYMÆN = l-īmāni : imana
15. WMN = ve men : ve kim
16. YTWLHM = yetevellehum : onları veli tanırsa
17. MNKM = minkum : sizden
18. FǼWLÙK = feulāike : işte
19. HM = humu : onlardır
20. ÆLƵÆLMWN = Z-Zālimūne : zalimler
EY/HEY/AH | SİZ! | kimseler | inanan(lar) | | edinmeyin | babalarınızı | ve kardeşlerinizi | veliler | eğer | seviyorlarsa | küfrü | karşı | imana | ve kim | onları veli tanırsa | sizden | işte | onlardır | zalimler |

[Y] [EYH] [] [ÆMN] [] [ÆḢZ̃] [ÆBW] [ÆḢW] [WLY] [] [ḪBB] [KFR] [] [ÆMN] [] [WLY] [] [] [] [ƵLM]
ǼYHÆ ÆLZ̃YN ËMNWÆ TTḢZ̃WÆ ËBÆÙKM WÎḢWÆNKM ǼWLYÆÙ ÎN ÆSTḪBWÆ ÆLKFR AL ÆLÎYMÆN WMN YTWLHM MNKM FǼWLÙK HM ÆLƵÆLMWN

eyyuhā elleƶīne āmenū tetteḣiƶū ābā'ekum ve iḣvānekum evliyā'e ini steHabbū l-kufra ǎlā l-īmāni ve men yetevellehum minkum feulāike humu Z-Zālimūne
يا أيها الذين آمنوا لا تتخذوا آباءكم وإخوانكم أولياء إن استحبوا الكفر على الإيمان ومن يتولهم منكم فأولئك هم الظالمون

[ي] [أ ي ه] [] [ا م ن] [] [ا خ ذ ] [ا ب و] [ا خ و] [و ل ي] [] [ح ب ب] [ك ف ر] [] [ا م ن] [] [و ل ي] [] [] [] [ظ ل م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يا ي | Y EY/HEY/AH """O!"
أيها أ ي ه | EYH ǼYHÆ eyyuhā SİZ! You
الذين | ÆLZ̃YN elleƶīne kimseler who
آمنوا ا م ن | ÆMN ËMNWÆ āmenū inanan(lar) believe!
لا | (Do) not
تتخذوا ا خ ذ | ÆḢZ̃ TTḢZ̃WÆ tetteḣiƶū edinmeyin take
آباءكم ا ب و | ÆBW ËBÆÙKM ābā'ekum babalarınızı your fathers
وإخوانكم ا خ و | ÆḢW WÎḢWÆNKM ve iḣvānekum ve kardeşlerinizi and your brothers
أولياء و ل ي | WLY ǼWLYÆÙ evliyā'e veliler (as) allies
إن | ÎN ini eğer if
استحبوا ح ب ب | ḪBB ÆSTḪBWÆ steHabbū seviyorlarsa they prefer
الكفر ك ف ر | KFR ÆLKFR l-kufra küfrü [the] disbelief
على | AL ǎlā karşı over
الإيمان ا م ن | ÆMN ÆLÎYMÆN l-īmāni imana [the] belief.
ومن | WMN ve men ve kim And whoever
يتولهم و ل ي | WLY YTWLHM yetevellehum onları veli tanırsa takes them as allies
منكم | MNKM minkum sizden among you,
فأولئك | FǼWLÙK feulāike işte then those
هم | HM humu onlardır [they]
الظالمون ظ ل م | ƵLM ÆLƵÆLMWN Z-Zālimūne zalimler (are) the wrongdoers.
EY/HEY/AH | SİZ! | kimseler | inanan(lar) | | edinmeyin | babalarınızı | ve kardeşlerinizi | veliler | eğer | seviyorlarsa | küfrü | karşı | imana | ve kim | onları veli tanırsa | sizden | işte | onlardır | zalimler |

[Y] [EYH] [] [ÆMN] [] [ÆḢZ̃] [ÆBW] [ÆḢW] [WLY] [] [ḪBB] [KFR] [] [ÆMN] [] [WLY] [] [] [] [ƵLM]
ǼYHÆ ÆLZ̃YN ËMNWÆ TTḢZ̃WÆ ËBÆÙKM WÎḢWÆNKM ǼWLYÆÙ ÎN ÆSTḪBWÆ ÆLKFR AL ÆLÎYMÆN WMN YTWLHM MNKM FǼWLÙK HM ÆLƵÆLMWN

eyyuhā elleƶīne āmenū tetteḣiƶū ābā'ekum ve iḣvānekum evliyā'e ini steHabbū l-kufra ǎlā l-īmāni ve men yetevellehum minkum feulāike humu Z-Zālimūne
يا أيها الذين آمنوا لا تتخذوا آباءكم وإخوانكم أولياء إن استحبوا الكفر على الإيمان ومن يتولهم منكم فأولئك هم الظالمون

[ي] [أ ي ه] [] [ا م ن] [] [ا خ ذ ] [ا ب و] [ا خ و] [و ل ي] [] [ح ب ب] [ك ف ر] [] [ا م ن] [] [و ل ي] [] [] [] [ظ ل م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يا ي | Y EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,

أيها أ ي ه | EYH ǼYHÆ eyyuhā SİZ! You
,Ye,He,Elif,
,10,5,1,
VOC – prefixed vocative particle ya
N – nominative noun
أداة نداء
اسم مرفوع
الذين | ÆLZ̃YN elleƶīne kimseler who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
آمنوا ا م ن | ÆMN ËMNWÆ āmenū inanan(lar) believe!
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لا | (Do) not
Lam,Elif,
30,1,
PRO – prohibition particle
حرف نهي
تتخذوا ا خ ذ | ÆḢZ̃ TTḢZ̃WÆ tetteḣiƶū edinmeyin take
Te,Te,Hı,Zel,Vav,Elif,
400,400,600,700,6,1,
V – 2nd person masculine plural (form VIII) imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
آباءكم ا ب و | ÆBW ËBÆÙKM ābā'ekum babalarınızı your fathers
,Be,Elif,,Kef,Mim,
,2,1,,20,40,
N – accusative masculine plural noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وإخوانكم ا خ و | ÆḢW WÎḢWÆNKM ve iḣvānekum ve kardeşlerinizi and your brothers
Vav,,Hı,Vav,Elif,Nun,Kef,Mim,
6,,600,6,1,50,20,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine plural noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أولياء و ل ي | WLY ǼWLYÆÙ evliyā'e veliler (as) allies
,Vav,Lam,Ye,Elif,,
,6,30,10,1,,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
إن | ÎN ini eğer if
,Nun,
,50,
COND – conditional particle
حرف شرط
استحبوا ح ب ب | ḪBB ÆSTḪBWÆ steHabbū seviyorlarsa they prefer
Elif,Sin,Te,Ha,Be,Vav,Elif,
1,60,400,8,2,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form X) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الكفر ك ف ر | KFR ÆLKFR l-kufra küfrü [the] disbelief
Elif,Lam,Kef,Fe,Re,
1,30,20,80,200,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
على | AL ǎlā karşı over
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
الإيمان ا م ن | ÆMN ÆLÎYMÆN l-īmāni imana [the] belief.
Elif,Lam,,Ye,Mim,Elif,Nun,
1,30,,10,40,1,50,
N – genitive masculine (form IV) verbal noun
اسم مجرور
ومن | WMN ve men ve kim And whoever
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
يتولهم و ل ي | WLY YTWLHM yetevellehum onları veli tanırsa takes them as allies
Ye,Te,Vav,Lam,He,Mim,
10,400,6,30,5,40,
V – 3rd person masculine singular (form V) imperfect verb, jussive mood
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع مجزوم و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
منكم | MNKM minkum sizden among you,
Mim,Nun,Kef,Mim,
40,50,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
فأولئك | FǼWLÙK feulāike işte then those
Fe,,Vav,Lam,,Kef,
80,,6,30,,20,
REM – prefixed resumption particle
DEM – plural demonstrative pronoun
الفاء استئنافية
اسم اشارة
هم | HM humu onlardır [they]
He,Mim,
5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
الظالمون ظ ل م | ƵLM ÆLƵÆLMWN Z-Zālimūne zalimler (are) the wrongdoers.
Elif,Lam,Zı,Elif,Lam,Mim,Vav,Nun,
1,30,900,1,30,40,6,50,
N – nominative masculine plural active participle
اسم مرفوع

Konu Başlığı: [9:23-24] Bir Seçim Yapmak Durumunda Kalırsanız

Abdulbaki Gölpınarlı : Ey inananlar, kâfirliği severler ve küfrü imana tercih ederlerse babalarınızı ve kardeşlerinizi de dost edinmeyin ve içinizden kim onları severse onlardır zulmedenler.
Adem Uğur : Ey iman edenler! Eğer küfrü imana tercih ediyorlarsa, babalarınızı ve kardeşlerinizi (bile) veli edinmeyin. Sizden kim onları dost edinirse, işte onlar zalimlerin kendileridir.
Ahmed Hulusi : Ey iman edenler! Eğer hakikati inkârı imana tercih ediyorlarsa, babalarınızı ve kardeşlerinizi dost edinmeyin. . . Sizden kim onları velî edinir ise, işte onlar zâlimlerin ta kendileridirler.
Ahmet Tekin : Ey iman nimetine kavuşanlar, eğer küfrü imana tercih ediyorlarsa, babalarınızı ve kardeşlerinizi velî-dost edinmeyin, kamu görevlerini icraya onları yetkili kılmayın. Sizden kim onların hâkimiyetini kabul eder, dostça muamele ederse, onlar, işte onlar, kendilerine zarar veren zâlimlerin ta kendileridir.
Ahmet Varol : Ey iman edenler! Eğer küfrü imana tercih ederlerse babalarınızı ve kardeşlerinizi kendinize dost edinmeyin. İçinizden kim onları kendisine dost edinirse işte onlar zalimdirler.
Ali Bulaç : Ey iman edenler, eğer imana karşı inkârı sevip tercih ediyorlarsa, babalarınızı ve kardeşlerinizi veliler edinmeyin. Sizden kim onları veli edinirse, işte bunlar zulmeden kimselerdir.
Ali Fikri Yavuz : Ey iman edenler! Eğer babalarınız ve kardeşleriniz, iman üzerine küfrü tercih edip seviyorlarsa, onları dostlar edinmeyiniz. Sizden kim, onları veli (dost) edinirse, işte onlar, nefislerine zulmedenlerdir.
Bekir Sadak : Ey inananlar! Babalarinizi, kardeslerinizi kufru imana tercih ediyorlarsa dost edinmeyin. Sizden onlari kim dost edinirse dogrusu kendine yazik etmis olurlar.
Celal Yıldırım : Ey imân edenler! Babalarınızı ve kardeşlerinizi, eğer küfrü imândan üstün tutup seviyorlarsa, (gönülden) dost edinmeyin. Sizden kim onları dost edinirse, kendilerine çok yazık etmiş olurlar.
Diyanet İşleri : Ey iman edenler! Eğer küfrü imana tercih ederlerse, babalarınızı ve kardeşlerinizi bile dost edinmeyin. İçinizden kim onları dost edinirse, işte onlar, zalimlerin ta kendileridir.
Diyanet İşleri (eski) : Ey inananlar! Babalarınızı, kardeşlerinizi küfrü imana tercih ediyorlarsa dost edinmeyin. Sizden onları kim dost edinirse doğrusu kendine yazık etmiş olurlar.
Diyanet Vakfi : Ey iman edenler! Eğer küfrü imana tercih ediyorlarsa, babalarınızı ve kardeşlerinizi (bile) veli edinmeyin. Sizden kim onları dost edinirse, işte onlar zalimlerin kendileridir.
Edip Yüksel : Ey inananlar, inkarı imana tercih ettikleri taktirde ana babalarınızı ve kardeşlerinizi dost edinmeyin. Kim onları dost edinirse onlar zalimlerdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ey iman edenler! Eğer babalarınız ve kardeşleriniz imana karşılık küfürden hoşlanıyorlarsa, onları dost edinmeyiniz. Sizden her kim onları dost edinirse işte onlar da zalimlerin ta kendileridir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ey iman edenler, eğer babalarınız ve kardeşleriniz imana karşı küfürden hoşlanıyorlarsa onları dost edinmeyin! Sizden her kim onları dost edinecek olursa, işte bunlar kendilerine zulmedenlerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ey o bütün iyman edenler: babalarınız ve ıhvanınız eğer iymana karşı küfrü hoşlanıyorlarsa onları evliya ittihaz etmeyiniz, sizden her kim onları veliy tanıyacak olursa işte onlar nefislerine zulmedenlerdir
Fizilal-il Kuran : Ey müminler, eğer babalarınız ve kardeşleriniz kâfirliği, müminliğe tercih ediyorlarsa sakın onları dost, yandaş edinmeyiniz. Kimler böylelerini dost edinirlerse onlar zalimlerin ta kendileridirler.
Gültekin Onan : Ey inananlar, eğer inanca karşı küfrü sevip tercih ediyorlarsa, babalarınızı ve kardeşlerinizi veliler edinmeyin. Sizden kim onları veli edinirse, işte bunlar zulmeden kimselerdir.
Hakkı Yılmaz : "Ey iman etmiş kimseler! Eğer babalarınız ve kardeşleriniz imana karşılık küfürü; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmeyi seviyorlarsa, onları yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakınlar edinmeyiniz. Sizden her kim de onları yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakınlar kabul ederse, artık işte onlar, yanlış davrananların; kendi zararlarına iş yapanların ta kendileridir. "
Hasan Basri Çantay : Ey îman edenler, babalarınızı, kardeşlerinizi — eğer küfrü sevib Onu îman üzerine tercîh ediyorlarsa — velîler edinmeyin. İçinizden kim onların velilikleri altına girerse onlar zaalimlerin ta kendileridir.
Hayrat Neşriyat : Ey îmân edenler! Eğer îmâna karşı küfrü (tercîh edip) seviyorlarsa, babalarınızı ve kardeşlerinizi (dahi gerçek) dostlar edinmeyin! Artık içinizden kim onları (o hâlde iken gerçek) dost edinirse, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir.
İbni Kesir : Ey iman edenler; eğer küfrü imana tercih ediyorlarsa, babalarınızı, kardeşlerinizi dostlar edinmeyin. Sizden her kim onları dost edinirse; işte onlar, zalimlerin kendileridir.
İskender Evrenosoğlu : Ey âmenû olanlar! Îmâna karşı (îmânın üstüne), îmândan üstün tutarak şâyet küfrü severlerse babalarınızı ve kardeşlerinizi dostlar edinmeyin. Ve sizden kim onlara dönerse işte onlar, onlar zalimlerdir.
Muhammed Esed : Siz ey imana erişenler! Hakkın inkarı eğer gönüllerinde imandan daha çok yer tutuyorsa, babalarınızı ve kardeşlerinizi (bile) dost ve yakın bilmeyin: çünkü içinizden kimler ki onlarla dostluk kurarsa, (bilin ki), işte onlardır kötülüğü seçen ve işleyen kimseler!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ey mü'minler! Eğer küfrü imân üzerine ihtiyar etmişler ise babalarınızı, kardaşlarınızı dost tutmayınız ve sizden onları kimler ki dost tutarsa, işte zalim olanlar onlardır.
Ömer Öngüt : Ey iman edenler! Eğer küfrü imana tercih ediyorlarsa, babalarınızı ve kardeşlerinizi dost edinmeyin. Sizden kim onları dost edinirse, işte onlar zâlimlerdir.
Şaban Piriş : -Ey iman edenler! Eğer küfrü imana tercih ediyorlarsa babalarınızı ve kardeşlerinizi veli edinmeyin. Sizden kim onları veli edinirse, işte onlar kendilerine yazık edenlerdir.
Suat Yıldırım : Ey iman edenler! Eğer küfrü imana tercih ediyorlarsa babalarınızı ve kardeşlerinizi bile veli edinmeyin. İçinizden onları dost edinenler, zalimlerin ta kendileridir.
Süleyman Ateş : Ey inananlar, eğer imânâ karşı küfrü seviyorlarsa babalarınızı ve kardeşlerinizi veliler edinmeyin. Sizden kim onları veli tanır(dost tutar)sa işte zâlimler onlardır.
Tefhim-ul Kuran : Ey iman edenler, eğer imana karşı küfrü sevip tercih ediyorlarsa, babalarınızı ve kardeşlerinizi veliler edinmeyin. Sizden kim onları veli edinirse, işte zulme sapanlar bunlardır.
Ümit Şimşek : Ey iman edenler! İnkârı imana tercih ettikleri takdirde, babalarınızı ve kardeşlerinizi veli edinmeyin. Sizden kim onları veli edinirse, işte onlar zalimlerin tâ kendisidir.
Yaşar Nuri Öztürk : Ey iman edenler! Babalarınız ve kardeşleriniz, eğer imana karşı inkârı seviyorlarsa, onları dostlar edinmeyin. İçinizden onları dost edinenler zalimlerin ta kendileridirler.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}