» 7 / A’râf  78:

Kuran Sırası: 7
İniş Sırası: 39
Araf Suresi = Yüksek/Orta Yer Suresi
46. Ayette yer alan cennet ve cehennem arasindaki orta yer bölgesindeki insanlardan bahsedildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206

7:78 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
hemen onları yakaladı | o sarsıntı | çökekaldılar | | yurtlarında | diz üstü |

FǼḢZ̃THM ÆLRCFT FǼṦBḪWÆ FY D̃ÆRHM CÆS̃MYN
feeḣaƶethumu r-racfetu feeSbeHū dārihim cāṧimīne

فَأَخَذَتْهُمُ الرَّجْفَةُ فَأَصْبَحُوا فِي دَارِهِمْ جَاثِمِينَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. FǼḢZ̃THM = feeḣaƶethumu : hemen onları yakaladı
2. ÆLRCFT = r-racfetu : o sarsıntı
3. FǼṦBḪWÆ = feeSbeHū : çökekaldılar
4. FY = fī :
5. D̃ÆRHM = dārihim : yurtlarında
6. CÆS̃MYN = cāṧimīne : diz üstü
hemen onları yakaladı | o sarsıntı | çökekaldılar | | yurtlarında | diz üstü |

[ÆḢZ̃] [RCF] [ṦBḪ] [] [D̃WR] [CS̃M]
FǼḢZ̃THM ÆLRCFT FǼṦBḪWÆ FY D̃ÆRHM CÆS̃MYN

feeḣaƶethumu r-racfetu feeSbeHū dārihim cāṧimīne
فأخذتهم الرجفة فأصبحوا في دارهم جاثمين

[ا خ ذ ] [ر ج ف] [ص ب ح] [] [د و ر] [ج ث م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأخذتهم ا خ ذ | ÆḢZ̃ FǼḢZ̃THM feeḣaƶethumu hemen onları yakaladı So seized them
الرجفة ر ج ف | RCF ÆLRCFT r-racfetu o sarsıntı the earthquake,
فأصبحوا ص ب ح | ṦBḪ FǼṦBḪWÆ feeSbeHū çökekaldılar then they became
في | FY in
دارهم د و ر | D̃WR D̃ÆRHM dārihim yurtlarında their homes
جاثمين ج ث م | CS̃M CÆS̃MYN cāṧimīne diz üstü fallen prone.
hemen onları yakaladı | o sarsıntı | çökekaldılar | | yurtlarında | diz üstü |

[ÆḢZ̃] [RCF] [ṦBḪ] [] [D̃WR] [CS̃M]
FǼḢZ̃THM ÆLRCFT FǼṦBḪWÆ FY D̃ÆRHM CÆS̃MYN

feeḣaƶethumu r-racfetu feeSbeHū dārihim cāṧimīne
فأخذتهم الرجفة فأصبحوا في دارهم جاثمين

[ا خ ذ ] [ر ج ف] [ص ب ح] [] [د و ر] [ج ث م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأخذتهم ا خ ذ | ÆḢZ̃ FǼḢZ̃THM feeḣaƶethumu hemen onları yakaladı So seized them
Fe,,Hı,Zel,Te,He,Mim,
80,,600,700,400,5,40,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person feminine singular perfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الرجفة ر ج ف | RCF ÆLRCFT r-racfetu o sarsıntı the earthquake,
Elif,Lam,Re,Cim,Fe,Te merbuta,
1,30,200,3,80,400,
N – nominative feminine noun
اسم مرفوع
فأصبحوا ص ب ح | ṦBḪ FǼṦBḪWÆ feeSbeHū çökekaldılar then they became
Fe,,Sad,Be,Ha,Vav,Elif,
80,,90,2,8,6,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض من اخوات «كان» والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «اصبح»
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
دارهم د و ر | D̃WR D̃ÆRHM dārihim yurtlarında their homes
Dal,Elif,Re,He,Mim,
4,1,200,5,40,
N – genitive feminine singular noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
جاثمين ج ث م | CS̃M CÆS̃MYN cāṧimīne diz üstü fallen prone.
Cim,Elif,Se,Mim,Ye,Nun,
3,1,500,40,10,50,
N – accusative masculine plural active participle
اسم منصوب

Konu Başlığı: [7:75-79] Elçiyi Mesajından Tanıyorlar

Abdulbaki Gölpınarlı : Derken onlar şiddetli bir sesle azâba uğradılar, yurtlarında diz çökmüş bir halde yüzükoyun kapanarak helâk olup gittiler.
Adem Uğur : Bunun üzerine onları, o (gürültülü) sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü dona kaldılar.
Ahmed Hulusi : Onları çok şiddetli bir deprem yakaladı. . . Yurtlarında göçüp öldüler!
Ahmet Tekin : Bunun üzerine şiddetli bir gürleme halinde âni bir sarsıntı onların işini bitirdi. Sabahleyin yurtlarında yere çarpılarak çakılıp kalanlar oldular.
Ahmet Varol : Bunun üzerine onları kuvvetli bir sarsıntı aldı ve yurtlarında diz üstü çöküp kaldılar.
Ali Bulaç : Bunun üzerine onları dayanılmaz bir sarsıntı tuttu da kendi yurtlarında diz üstü çöke kaldılar.
Ali Fikri Yavuz : Bunun üzerine onları şiddetli bir sarsıntı yakaladı ve evlerinde çöküp mahvoldular.
Bekir Sadak : Bu yuzden onlari bir sarsinti tuttu ve olduklari yerde diz ustu cokuverdiler.
Celal Yıldırım : Bunun üzerine onları ansızın bir sarsıntı (müthiş bir deprem) yakalayıverdi, derken bulundukları yerde dizüstü çöküp kaldılar.
Diyanet İşleri : Derken, onları o kuvvetli sarsıntı yakaladı da yurtlarında yüzüstü hareketsiz çöke kaldılar.
Diyanet İşleri (eski) : Bu yüzden onları bir sarsıntı tuttu ve oldukları yerde diz üstü çöküverdiler.
Diyanet Vakfi : Bunun üzerine onları o (gürültülü) sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü dona kaldılar.
Edip Yüksel : Bunun üzerine, onları o sarsıntı yakaladı; evlerinde dizüstü çöküverdiler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bunun üzerine hemen onları, o sarsıntı yakaladı, yurtlarında diz üstü çökekaldılar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bunun üzerine kendilerini o şiddetli sarsıntı tutuverdi ve yurtlarında çöküp kaldılar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bunun üzerine onları «o recfe» tutuverdi vatanlarında çöke kaldılar
Fizilal-il Kuran : Bu arada ani bir yer sarsıntısına tutuldular da oldukları yerde yığılıp kalıverdiler.
Gültekin Onan : Bunun üzerine onları dayanılmaz bir sarsıntı tuttu da kendi yurtlarında diz üstü çöke kaldılar.
Hakkı Yılmaz : Bunun üzerine hemen onları, şiddetli sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü çöke kaldılar.
Hasan Basri Çantay : Bunun üzerine onları şiddetli bir sarsıntı tutuverdi de yurtlarında diz üstü çöken (helake uğrayan) kimseler oldular.
Hayrat Neşriyat : Bunun üzerine onları o sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü çöküp kalan kimseler oldular.
İbni Kesir : Bu yüzden onları şiddetli bir sarsıntı tutuverdi de yurtlarında dizüstü çöken kimseler oldular.
İskender Evrenosoğlu : Bunun üzerine onları şiddetli bir sarsıntı aldı (yakaladı) ve kendi yurtlarında diz üstü çöküp kaldılar.
Muhammed Esed : Derken bir deprem ansızın yakalayıverdi onları ve kendi evlerinde cansız seriliverdiler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Bunun üzerine onları şiddetli bir sarsılma tutuverdi. Yurtlarında diz üstü çöküvermiş oldular.
Ömer Öngüt : Bunun üzerine onları şiddetli bir sarsıntı yakaladı ve yurtlarında dizüstü çökekaldılar.
Şaban Piriş : Bunun üzerine onları şiddetli bir sarsıntı tutuverdi ve yurtlarında diz üstü çöke kaldılar.
Suat Yıldırım : Bunun üzerine o şiddetli sarsıntı onları kıskıvrak yakaladı da yurtlarında çökekaldılar.
Süleyman Ateş : Bunun üzerine hemen onları, o sarsıntı yakaladı, yurtlarında diz üstü çökekaldılar.
Tefhim-ul Kuran : Bunun üzerine onları dayanılmaz bir sarsıntı tuttu da kendi yurtlarında diz üstü çöke kaldılar.
Ümit Şimşek : Sonra onları şiddetli bir sarsıntı yakaladı da yurtlarında yüzüstü serilip kaldılar.
Yaşar Nuri Öztürk : Bunun üzerine onları, o şiddetli sarsıntı/o korkunç titreşim yakaladı da öz yurtlarında yere çökmüş bir hale geldiler.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}