» 19 / Meryem  40:

Kuran Sırası: 19
İniş Sırası: 44
Meryem Suresi = Meryem Suresi
Hz. Meryem’den bahsedildigi için bu ismi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98

19:40 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
ancak biz | biz | varis oluruz | dünyaya | ve bulunanlara | onun üzerinde | ve bize | döndürülürler |

ÎNÆ NḪN NRS̃ ÆLǼRŽ WMN ALYHÆ WÎLYNÆ YRCAWN
innā neHnu neriṧu l-erDe ve men ǎleyhā ve ileynā yurceǔne

إِنَّا نَحْنُ نَرِثُ الْأَرْضَ وَمَنْ عَلَيْهَا وَإِلَيْنَا يُرْجَعُونَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. ÎNÆ = innā : ancak biz
2. NḪN = neHnu : biz
3. NRS̃ = neriṧu : varis oluruz
4. ÆLǼRŽ = l-erDe : dünyaya
5. WMN = ve men : ve bulunanlara
6. ALYHÆ = ǎleyhā : onun üzerinde
7. WÎLYNÆ = ve ileynā : ve bize
8. YRCAWN = yurceǔne : döndürülürler
ancak biz | biz | varis oluruz | dünyaya | ve bulunanlara | onun üzerinde | ve bize | döndürülürler |

[] [] [WRS̃] [ÆRŽ] [] [] [] [RCA]
ÎNÆ NḪN NRS̃ ÆLǼRŽ WMN ALYHÆ WÎLYNÆ YRCAWN

innā neHnu neriṧu l-erDe ve men ǎleyhā ve ileynā yurceǔne
إنا نحن نرث الأرض ومن عليها وإلينا يرجعون

[] [] [و ر ث] [ا ر ض] [] [] [] [ر ج ع]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنا | ÎNÆ innā ancak biz Indeed, We
نحن | NḪN neHnu biz [We]
نرث و ر ث | WRS̃ NRS̃ neriṧu varis oluruz [We] will inherit
الأرض ا ر ض | ÆRŽ ÆLǼRŽ l-erDe dünyaya the earth
ومن | WMN ve men ve bulunanlara and whoever
عليها | ALYHÆ ǎleyhā onun üzerinde (is) on it,
وإلينا | WÎLYNÆ ve ileynā ve bize and to Us
يرجعون ر ج ع | RCA YRCAWN yurceǔne döndürülürler they will be returned.
ancak biz | biz | varis oluruz | dünyaya | ve bulunanlara | onun üzerinde | ve bize | döndürülürler |

[] [] [WRS̃] [ÆRŽ] [] [] [] [RCA]
ÎNÆ NḪN NRS̃ ÆLǼRŽ WMN ALYHÆ WÎLYNÆ YRCAWN

innā neHnu neriṧu l-erDe ve men ǎleyhā ve ileynā yurceǔne
إنا نحن نرث الأرض ومن عليها وإلينا يرجعون

[] [] [و ر ث] [ا ر ض] [] [] [] [ر ج ع]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنا | ÎNÆ innā ancak biz Indeed, We
,Nun,Elif,
,50,1,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
نحن | NḪN neHnu biz [We]
Nun,Ha,Nun,
50,8,50,
PRON – 1st person plural personal pronoun
ضمير منفصل
نرث و ر ث | WRS̃ NRS̃ neriṧu varis oluruz [We] will inherit
Nun,Re,Se,
50,200,500,
V – 1st person plural imperfect verb
فعل مضارع
الأرض ا ر ض | ÆRŽ ÆLǼRŽ l-erDe dünyaya the earth
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – accusative feminine noun → Earth"
اسم منصوب
ومن | WMN ve men ve bulunanlara and whoever
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
عليها | ALYHÆ ǎleyhā onun üzerinde (is) on it,
Ayn,Lam,Ye,He,Elif,
70,30,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
وإلينا | WÎLYNÆ ve ileynā ve bize and to Us
Vav,,Lam,Ye,Nun,Elif,
6,,30,10,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – preposition
PRON – 1st person plural object pronoun
الواو عاطفة
جار ومجرور
يرجعون ر ج ع | RCA YRCAWN yurceǔne döndürülürler they will be returned.
Ye,Re,Cim,Ayn,Vav,Nun,
10,200,3,70,6,50,
V – 3rd person masculine plural passive imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل

Konu Başlığı: [19:29-40] Bebek Konuşuyor

Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki biziz yeryüzünün ve yeryüzünde olanların mîrasçısı ve dönüp bizim tapımıza gelir onlar.
Adem Uğur : Yeryüzüne ve onun üzerindekilere ancak biz vâris oluruz (her şey gider, biz kalırız) ve onlar ancak bize döndürülürler.
Ahmed Hulusi : Ne arz kalır ne de üstünde herhangi bir şey! Hepsi bize (hakikatlerine) döndürülürler.
Ahmet Tekin : Şüphesiz biz bütün yeryüzüne ve üzerindeki herkese vâris olacağız, baki olan biziz. Herkes bizim huzurumuza getirilerek hesap verecek.
Ahmet Varol : Şüphesiz biz yeryüzüne ve onun üzerinde bulunanlara varis olacağız ve onlar bize döndürülecekler.
Ali Bulaç : Elbette, yeryüzünde ve onun üzerindekilere biz varis olacağız ve onlar bize döndürülecekler.
Ali Fikri Yavuz : Gerçekten biz, arza ve bütün üzerindekilere varis olacağız, (Bizden başka kimse kalmıyacak). Onlar da hesap için hep bize döndürülecekler.
Bekir Sadak : suphesiz Biz butun yeryuzune ve uzerinde bulunanlara varis olacagiz. Onlar Bize doneceklerdir. *
Celal Yıldırım : Şüphesiz ki biz, yeryüzüne de, onda bulunanlara da vâris olacağız ve onlar ancak bize döndürüleceklerdir.
Diyanet İşleri : Şüphesiz yeryüzüne ve onun üzerindekilere biz varis olacağız, biz! Ancak bize döndürülecekler.
Diyanet İşleri (eski) : Şüphesiz Biz bütün yeryüzüne ve üzerinde bulunanlara varis olacağız. Onlar Bize döneceklerdir.
Diyanet Vakfi : Yeryüzüne ve onun üzerindekilere ancak biz vâris oluruz (her şey gider, biz kalırız) ve onlar ancak bize döndürülürler.
Edip Yüksel : Yer ve üzerindekiler bize kalacak; onlar bize döndürülecekler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Şüphesiz biz bütün yeryüzüne ve üzerindekilere varis olacağız. Ve onlar da mutlaka bize döndürüleceklerdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Kesinlikle yeryüzüne ve bütün üzerindekilere Biz varis olacağız Biz! Ve onlar, hep Bize döndürüleceklerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır : her halde Arza ve bütün üzerindekilere biz varis olacağız biz, ve hep onlar bize irca olunacaklar
Fizilal-il Kuran : Kuşku yok ki, yeryüzünün ve oradaki tüm varlıkların son mirasçısı biz olacağız, tüm insanlar bize döndürüleceklerdir.
Gültekin Onan : Elbette, yeryüzünde ve onun üzerindekilere biz varis olacağız ve onlar bize döndürülecekler.
Hakkı Yılmaz : Şüphesiz Biz, yeryüzüne ve onun üzerindeki kimselere vâris olacağız/onlar gidecek Biz kalacağız. Ve onlar yalnızca Bize döndürüleceklerdir.
Hasan Basri Çantay : Şübhe yok ki (bütün) arza ve onun üzerinde bulunan kimselere biz vâris olacağız biz. Onlar (nihayet) ancak bize döndürüleceklerdir.
Hayrat Neşriyat : Şübhesiz ki, yeryüzüne ve üzerinde bulunan kimselere ancak biz vâris oluruz ve(onlar) ancak bize döndürülürler.
İbni Kesir : Şüphe yok ki bütün yeryüzüne ve üzerinde bulunanlara Biz, varis olacağız Ve onlar, Bize döndürüleceklerdir.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki Biz, yeryüzüne ve onun üzerinde olan kimselere Biz, varis olacağız. Ve onlar, Biz'e döndürülecekler.
Muhammed Esed : Oysa, (o Gün er geç gelip çatacak ve) yeryüzü ve onun üzerinde yaşayanlar geçip gittikten sonra yalnızca Biz kalacağız; ve (o zaman) onların hepsi Bize dönecekler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Biz, şüphe yok ki Biz, yeryüzüne ve onun üzerinde bulunanlara varis olacağız, ve Bize döndürüleceklerdir.
Ömer Öngüt : Şüphesiz ki biz bütün yeryüzüne ve üzerinde bulunanlara vâris olacağız. Onlar bize döndürülecekler.
Şaban Piriş : Şüphesiz yeryüzüne ve üzerindekilere biz varis olacağız. Ve bize döndürülecekler.
Suat Yıldırım : Şu kesin bir gerçektir ki bütün dünyaya ve dünyada yaşayan bütün insanlara Biz vâris olacağız (onlar sona erip baki Allah kalacak) ve ölümden sonra hepsi diriltilip Bizim huzurumuza getirileceklerdir.
Süleyman Ateş : Dünyâya ve üzerinde bulunanlara biz vâris oluruz biz, ve bize döndürülürler.
Tefhim-ul Kuran : Şüphe yok, yeryüzüne ve onun üzerindekilere biz varis olacağız ve onlar bize döndürülecekler.
Ümit Şimşek : Yeryüzüne de, onun üzerindekilere de Biz vâris oluruz; onlar ise huzurumuza dönerler.
Yaşar Nuri Öztürk : Yeryüzüne ve üzerindekilere biz mirasçı olacağız, biz. Ve bize döndürülecekler.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}