» 37 / Sâffât  50:

Kuran Sırası: 37
İniş Sırası: 56
Saffat Suresi = Saflar/Saf-Tutanlar Suresi
adini ilk ayetinde yer alan sira sira dizilenler ifadesinden almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182

37:50 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
dönmüş | biri | | diğerine | soruyorlar |

FǼGBL BAŽHM AL BAŽ YTSÆÙLWN
fe eḳbele beǎ'Duhum ǎlā beǎ'Din yetesā'elūne

فَأَقْبَلَ بَعْضُهُمْ عَلَىٰ بَعْضٍ يَتَسَاءَلُونَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. FǼGBL = fe eḳbele : dönmüş
2. BAŽHM = beǎ'Duhum : biri
3. AL = ǎlā :
4. BAŽ = beǎ'Din : diğerine
5. YTSÆÙLWN = yetesā'elūne : soruyorlar
dönmüş | biri | | diğerine | soruyorlar |

[GBL] [BAŽ] [] [BAŽ] [SÆL]
FǼGBL BAŽHM AL BAŽ YTSÆÙLWN

fe eḳbele beǎ'Duhum ǎlā beǎ'Din yetesā'elūne
فأقبل بعضهم على بعض يتساءلون

[ق ب ل] [ب ع ض] [] [ب ع ض] [س ا ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأقبل ق ب ل | GBL FǼGBL fe eḳbele dönmüş And (will) approach
بعضهم ب ع ض | BAŽ BAŽHM beǎ'Duhum biri some of them
على | AL ǎlā to
بعض ب ع ض | BAŽ BAŽ beǎ'Din diğerine others
يتساءلون س ا ل | SÆL YTSÆÙLWN yetesā'elūne soruyorlar questioning one another.
dönmüş | biri | | diğerine | soruyorlar |

[GBL] [BAŽ] [] [BAŽ] [SÆL]
FǼGBL BAŽHM AL BAŽ YTSÆÙLWN

fe eḳbele beǎ'Duhum ǎlā beǎ'Din yetesā'elūne
فأقبل بعضهم على بعض يتساءلون

[ق ب ل] [ب ع ض] [] [ب ع ض] [س ا ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأقبل ق ب ل | GBL FǼGBL fe eḳbele dönmüş And (will) approach
Fe,,Gaf,Be,Lam,
80,,100,2,30,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
الفاء عاطفة
فعل ماض
بعضهم ب ع ض | BAŽ BAŽHM beǎ'Duhum biri some of them
Be,Ayn,Dad,He,Mim,
2,70,800,5,40,
N – nominative masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
على | AL ǎlā to
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
بعض ب ع ض | BAŽ BAŽ beǎ'Din diğerine others
Be,Ayn,Dad,
2,70,800,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
يتساءلون س ا ل | SÆL YTSÆÙLWN yetesā'elūne soruyorlar questioning one another.
Ye,Te,Sin,Elif,,Lam,Vav,Nun,
10,400,60,1,,30,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form VI) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل

Konu Başlığı: [37:50-61] Bahçe Halkı Cehennem Halkını Ziyaret Ediyor

Abdulbaki Gölpınarlı : Bir kısmı, bir kısmına döner de birbirlerine sorarlar.
Adem Uğur : İşte o zaman, birbirlerine dönerek (dünyadaki hallerini) soracaklar.
Ahmed Hulusi : (Cennettekiler) birbirlerine yönelip soruşurlar.
Ahmet Tekin : Dünyadaki hayatlarıyla ilgili birbirlerine dönüp sorarlar.
Ahmet Varol : Birbirlerine dönüp sorarlar.
Ali Bulaç : Böyleyken, kimi kimine yönelmiş olarak, birbirlerine soruyorlar:
Ali Fikri Yavuz : Derken (cennet ehli olanlar) birbirleriyle konuşurlar.
Bekir Sadak : Birbirlerine donup sorarlar:
Celal Yıldırım : Birbirlerine yönelip sorarlar;
Diyanet İşleri : Derken birbirlerine yönelip sorarlar.
Diyanet İşleri (eski) : Birbirlerine dönüp sorarlar:
Diyanet Vakfi : İşte o zaman, birbirlerine dönerek (dünyadaki hallerini) soracaklar.
Edip Yüksel : Birbirlerine dönüp soruşurlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Derken birbirine dönüp sorarlar:
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Derken birbirlerine dönmüş soruşuyorlar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Derken ba'zısı ba'zısına dönmüş soruyorlardır:
Fizilal-il Kuran : Cennet ehli birbirine dönmüş sorarlar.
Gültekin Onan : Böyleyken, kimi kimine yönelmiş olarak, birbirlerine soruyorlar:
Hakkı Yılmaz : Sonra da bazısı bazısına dönüp birbirlerine sorarlar.
Hasan Basri Çantay : (Ehl-i cennetden) kimi kimine dönüb sorarlar.
Hayrat Neşriyat : O zaman (Cennet ehli) birbirlerine yönelerek karşılıklı soru sorarlar (sohbet ederler).
İbni Kesir : Bir kısmı bir kısmına dönerek soruştururlar.
İskender Evrenosoğlu : Bundan sonra, karşılıklı yönelip birbirlerine sorarlar.
Muhammed Esed : Hepsi dönüp (geçmiş hayatları hakkında) birbirlerine sorular soracaklar.
Ömer Nasuhi Bilmen : (50-51) Onların (o ehl-i cennetin) bazıları bazılarına karşı teveccüh ederek soruşturmaya başlarlar. Onlardan birisi der ki: «Benim (dünyada iken) muhakkak bir arkadaşım var idi.»
Ömer Öngüt : Birbirlerine dönüp sorarlar.
Şaban Piriş : İşte o zaman birbirlerine dönerek (dünyadaki hallerini) soracaklar:
Suat Yıldırım : Birbirleriyle sohbete girerler.
Süleyman Ateş : Bunlar birbirine dönmüş soruyorlar:
Tefhim-ul Kuran : Böyleyken, kimi kimine yönelmiş olarak, birbirlerine soruyorlar:
Ümit Şimşek : Birbirlerine dönmüş, hal hatır sormaktadırlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Birbirlerine dönüp birşeyler sorarlar.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}