Bekir Sadak Meali |
|
1: (1-5) Sira sira duran ve onlerindekini surdukce suren ve Allah'i andikca anan meleklere and olsun ki, sizin Tanriniz birdir; goklerin, yerin ve ikisi arasinda bulunanlarin Rabbidir. | |
6: suphesiz Biz, yakin gogu bir susle, yildizlarla susledik. | |
7: Onu, inatci her turlu seytandan koruduk. | |
8: (8-9) Onlar yuce alemi asla dinleyemezler. Her yonden kovularak atilirlar. Onlara surekli bir azap vardir. | |
10: Hele bir tek soz kapan olsun; delici bir alev onun pesine dusuverir. | |
11: Allah'a es kosanlara sor: Kendilerini yaratmak mi daha zordur, yoksa Bizim yarattigimiz gokleri yaratmak mi? Aslinda Biz kendilerini ozlu ve yapiskan camurdan yaratmisizdir. | |
12: Evet; sen onlara sasiyorsun, onlar da seni alaya aliyorlar. | |
13: Onlara ogut verildiginde ogut dinlemezler. | |
14: Bir mucize gorduklerinde onu eglenceye alirlar. | |
15: (15-17) «Bu apacik bir sihirdir; oldugumuz, toprak ve kemik oldugumuz zaman, onceki babalarimiz yahut biz mi dirilecegiz?» derler. | |
18: De ki: «Evet hem de zelil ve hakir olarak.» | |
19: Tek bir ciglik. Hemen bakip kalirlar. | |
20: soyle derler: «Vay bize! Iste bu ceza gunudur.» | |
21: Onlara: «Iste bu, yalanladiginiz hukum gunudur» denir. * | |
22: (22-23) Ilgililere soyle emredilir: «Zulmedenleri, onlarla isbirligi edenleri ve Allah'i birakip da taptiklarini derleyin. Onlari cehennem yoluna koyun.» | |
24: «nlari durdurun; cunku kendilerinden daha da sorulacaktir.» | |
25: soyle sorulur: «Size ne oldu ki birbirinizle yardimlasmiyorsunuz?» | |
26: Hayir; bugun onlarin hepsi teslim olmuslardir. | |
27: Birbirlerine donup sorusurlar. | |
28: Ileri gelenlerine: «Dogrusu siz bize sureti hakdan gorunurdunuz» derler. | |
29: Onlar da soyle derler: «Hayir; siz inanmis kimseler degildiniz.» | |
30: «Bizim sizin ustunuzde bir nufuzumuz yoktu. Bilakis, azmis bir millettiniz.» | |
31: «Bu sebeple, Rabbimizin sozu aleyhimizde gerceklesti. suphesiz azabi tadacagiz.» | |
32: «izi biz azdirmistik, cunku kendimiz azgindik". | |
33: O gun hepsi azabda birlesirler. | |
34: Dogrusu suclulara boyle yapariz. | |
35: Onlara: «Allah'tan baska tanri yoktur» denildigi zaman suphesiz buyuklenirler. | |
36: "Deli bir sair yuzunden tanrilarimizi mi birakalim?» derlerdi. | |
37: Hayir; o, gercegi getirmis ve peygamberleri dogrulamisti. | |
38: suphesiz siz can yakici azabi tadacaksiniz. | |
39: Yaptiginizdan baska birseyle cezalanmiyacaksiniz. | |
40: Ancak Allah'a icten bagli kullar bunun disindadir. | |
41: (41-44) Iste bildirilen rizik ve meyveler onlaradir. Nimet cennetlerinde, karsilikli tahtlar uzerinde kendilerine ikram olunur. | |
45: (45-47) Basagrisi vermeyen, sarhos etmeyen, icenlere zevk bahseden bembeyaz bir kaynaktan doldurulmus kadehler sunulur. | |
48: (48-49) Yanlarinda, ortulu yumurta gibi (bembeyaz), bakislarini da yalniz eslerine cevirmis guzel gozluler vardir. | |
50: Birbirlerine donup sorarlar: | |
51: (51-53) Iclerinden biri soyle der: «Benim bir dostum vardi, bana: 'Sen de mi, olup toprak ve kemik oldugumuz zaman dirilerek ceza gorecegimizi tasdik edenlerdensin?' derdi.» | |
54: Yanindakilere: «Siz onu bilir misiniz?» der. | |
55: Bir bakar onu cehennemin ortasinda gorur. | |
56: Ona der ki: «Allah'a and olsun ki, az kalsin beni de mahvedecektin.» | |
57: «Eger Rabbimin lutfu olmasaydi ben de oraya goturulenlerden olurdum.» | |
58: (58-59) «irinci olumden sonra bir daha olmeyecegiz degil mi? Azap da gormeyecegiz.» | |
60: Iste buyuk kurtulus suphesiz budur. | |
61: Calisanlar bunun icin calissin. | |
62: Konukluk olarak bu mu iyidir, yoksa Zakkum agaci mi? | |
63: Biz o agaci, zalimler icin bir dert yaptik. | |
64: O, cehennemin dibinde cikan bir agactir. | |
65: Tomurcuklari seytan basi gibidir. | |
66: Iste cehennemlikler bundan yerler, karinlarini onunla doldururlar. | |
67: Sonra, uzerine kaynar su katilmis icki suphesiz onlar icindir. | |
68: Dogrusu sonra donecekleri yer yine cehennemdir. | |
69: Onlar babalarini suphesiz sapik kimseler olarak bulmuslardi. | |
70: Oyleyken yine de onlarin izlerinden kovalanircasina kosturuyorlardi. | |
71: Onlardan once gecenlerin cogu, and olsun ki sapitmisti. | |
72: And olsun ki, iclerine uyaricilar gondermistik. | |
73: Uyarildigi halde yola gelmeyenlerin sonunun nasil olduguna bir bak! | |
74: Allah'in, O'na icten baglanan kullari bunun disindadir. * | |
75: And olsun ki, Nuh Bize seslenmisti de duasina ne guzel icabet etmistik. | |
76: Onu ve ailesini buyuk sikintidan kurtarmistik. | |
77: Ancak onun soyunu surekli kildik. | |
78: (78-79) Sonra gelenler icinde «Alemlerde, Nuh'a selam olsun» diye ona iyi bir un biraktik. | |
80: Iste Biz iyi davrananlari boyle mukafatlandiririz. | |
81: Dogrusu o, bizim inanmis kullarimizdandi. | |
82: Sonra, digerlerini suda bogduk. | |
83: Ibrahim de suphesiz O'nun yolunda olanlardandi. | |
84: Nitekim Rabbine temiz bir kalple geldi. | |
85: Ibrahim babasina ve milletine soyle demisti: «Nelere kulluk ediyorsunuz?» | |
86: «Allah'i birakip uydurma tanrilar mi istiyorsunuz?» | |
87: Alemlerin Rabbi hakkindaki saniniz nedir?» | |
88: (88-89) Ibrahim yildizlara bir goz atti ve «Ben rahatsizim» dedi. | |
90: Onu birakip gittiler. | |
91: (91-92) O da onlarin tanrilarina gizlice yonelip: «Sunduklari yiyecekleri yemiyor musunuz? Ne o, konusmuyor musunuz?» dedi. | |
93: Sonunda, uzerlerine yuruyup kuvvetle vurdu. | |
94: Bunun uzerine putperestler kosarak ona geldiler. | |
95: (95-96) Ibrahim onlara soyle soyledi: «Yonttugunuz seylere mi tapiyorsunuz? Oysa sizi de, yonttuklarinizi da Allah yaratmistir.» | |
97: Putperestler: «Onun icin bir yapi yapin da onu oradan atesin icine atin» dediler. | |
98: Ona duzen kurmak istediler, ama Biz onlari altettik. | |
99: Ibrahim: «Dogrusu ben Rabbim ugrunda sizi birakip gidiyorum; O beni dogru yola eristirir» dedi. | |
100: «ORabbim! Bana iyilerden olacak bir cocuk ver» diye yalvardi. | |
101: Biz de ona yumusak huylu bir oglan mujdeledik. | |
102: Cocuk kendisinin yanisira yurumeye baslayinca: «Ey ogulcugum! Dogrusu ben uykuda iken seni bogazladigimi goruyorum, bir dusun, ne dersin?» dedi. «Ey babacigim! Ne ile emrolundunsa yap, Allah dilerse, sabredenlerden oldugumu goreceksin» dedi. | |
103: (103-10) 5 Boylece ikisi de Allah' a teslimiyet gosterip, babasi oglunu alni uzerine yatirinca Biz: «Ey Ibrahim! Ruyayi gercek yaptin; iste biz iyi davrananlari boylece mukafatlandiririz» diye seslendik. | |
106: Dogrusu bu apacik bir deneme idi. | |
107: Ona fidye olarak buyuk bir kurbanlik verdik. | |
108: (108-10) 9 Sonra gelenler icinde «Ibrahim'e selam olsun» diye ona iyi bir un biraktik. | |
110: Iste iyileri boylece mukafatlandiririz. | |
111: Dogrusu o, inanmis kullarimizdandi. | |
112: Ona, iyilerden olan Ishak'i peygamber olarak mujdeledik. | |
113: Kendisini ve Ishak'i mubarek kildik; ikisinin soyunda iyi olan da vardir, aciktan aciga kendisine yazik eden de vardir. * | |
114: And olsun ki Musa ve Harun'a da iyilikte bulunmustuk. | |
115: Ikisini ve milletlerini buyuk bir sikintidan kurtarmistik. | |
116: Onlara yardim etmistik de ustun gelmislerdi. | |
117: Her ikisine de, apacik anlasilan bir Kitap vermistik. | |
118: Her ikisini de dogru yola eristirmistik. | |
119: (119-12) 0 Sonra gelenler icinde «Musa ve Harun'a selam olsun» diye iyi birer un biraktik. | |
121: Dogrusu Biz, iyileri boylece mukafatlandiririz. | |
122: Ikisi de suphesiz inanmis kullarimizdandi. | |
123: Dogrusu Ilyas da peygamberlerdendir. | |
124: (124-12) 6 Milletine: «Allah'a karsi gelmekten sakinmaz misiniz? Yaratanlarin en iyisi olan, sizin de Rabbiniz, onceki babalarinizin da Rabbi bulunan Allah'i birakip da Baal putuna mi taparsiniz?» demisti. | |
127: (127-12) 8 Bunun uzerine onu yalanlamislardi. Allah'in O'na icten bagli kullari bir yana, bunlarin hepsi cehenneme goturuleceklerdi. | |
129: (129-13) 0 Sonra gelenler icinde, «Ilyas'a selam olsun» diye bir un biraktik. | |
131: Dogrusu Biz iyileri boylece mukafatlandiririz. | |
132: O, inanmis kullarimizdandi. | |
133: suphesiz Lut da peygamberlerdendir. | |
134: (134-13) 5 Geridekiler arasinda kalan yasli bir kadin disinda, Lut'u ve ailesinin hepsini kurtarmistik. | |
136: Sonra digerlerini yok etmistik. | |
137: (137-13) 8 Sabah aksam, onlarin yerleri uzerinden gecersiniz. Akletmez misiniz? * | |
139: Dogrusu Yunus da peygamberlerdendir. | |
140: Dolu bir gemiye kacmisti. | |
141: Gemide olanlarla karsilikli kura cekmisti de yenilenlerden olmustu, bu sebeple denize atilmisti. | |
142: Kendini kinarken onu bir balik yutmustu. | |
143: N/A | |
145: Halsiz bir halde iken kendisini sahile cikardik. | |
146: Onun icin, genis yaprakli bir bitki yetistirdik. | |
147: Onu, yuzbin veya daha cok kisiye peygamber olarak gonderdik. | |
148: Sonunda ona inandilar, bunun uzerine Biz de onlari bir sureye kadar gecindirdik. | |
149: Putperestlere sor, kizlar senin Rabbinin de erkekler onlarin mi? | |
150: Yoksa melekleri kiz olarak yarattigimizda onlar hazir mi idiler? | |
151: (151-15) 2 Dikkat edin; dogrusu onlar yalan uydurup soyluyorlar, «Allah dogurdu» diyorlar. Onlar suphesiz yalancidirlar. | |
153: Allah kizlari, ogullara tercih mi etmis? | |
154: Ne oluyorsunuz? Ne bicim hukmediyorsunuz? | |
155: Hic dusunmez misiniz? | |
156: Yoksa apacik bir deliliniz mi var? | |
157: Dogru sozlulerden iseniz, kitabinizi getirin bakalim. | |
158: Allah'la cinler arasinda da bir soy bagi icadettiler. And olsun ki, cinler de, kendilerinin hesap yerine goturuleceklerini bilirler. | |
159: Allah onlarin vasiflandirmalarindan munezzehtir. | |
160: Allah'in icten bagli kullari bunlarin disindadir. | |
161: (161-16) 3 Sizler ve taptiginiz seyler, cehenneme girecek kimseden baskasini Allah'a karsi azdirici degilsiniz. | |
164: (164-16) 6 Melekler soyle derler: «Bizim herbirimizin bilinen bir makami vardir. suphesiz biz sira sira duranlariz, suphesiz biz Allah'i tesbih edenleriz.» | |
167: (167-16) 9 Putperestler: «Oncekilerde oldugu gibi bizde de bir kitap olsaydi, Allah'in O'na icten baglanan kullari olurduk» derlerdi. | |
170: Boyleyken O'nu inkar ettiler. Ama bileceklerdir. | |
171: And olsun ki, peygamber kullarimiza soz vermisizdir. | |
172: Onlar suphesiz yardim goreceklerdir. | |
173: Bizim ordumuz suphesiz ustun gelecektir. | |
174: Bir sureye kadar onlara aldiris etme. | |
175: Onlara inecek azabi gozetle, onlar da goreceklerdir. | |
176: Azabimiza ugramakta acele mi ediyorlar? | |
177: O azap, yurtlarina indiginde, uyarilan fakat yola gelmeyenlerin sabahi ne kotu olur! | |
178: Bir sureye kadar onlardan yuz cevir. | |
179: Inecek azabi gozetle, onlar da goreceklerdir. | |
180: Senin guclu olan Rabbin, onlarin vasiflandirmalarindan munezzehtir. | |
181: Peygamberlere selam olsun. | |
182: Alemlerin Rabbi Allah'a hamdolsun.* | |