N – accusative masculine plural (form IV) active participle اسم منصوب
Konu Başlığı: [37:114-122] Musa ve Harun
Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki biz, böyle mükâfatlandırırız iyilik edenleri;
Adem Uğur : Doğrusu biz, iyileri böylece mükâfatlandırırız.
Ahmed Hulusi : Doğrusu biz, muhsinleri (Allâh'a, görürcesine kulluk edenleri) böylece cezalandırırız!
Ahmet Tekin : Biz, iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslüman önderleri, inananları, işte böyle mükâfatlandırırız.
Ahmet Varol : İşte biz iyilik edenleri böyle mükâfatlandırırız.
Ali Bulaç : Şüphesiz biz, ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz.
Ali Fikri Yavuz : Gerçekten biz, güzel amel işliyenleri böyle mükâfatlandırırız.